Özel: Cumhuriyetin nasıl kurulduğunun, ne bedeller ödendiğinin farkındayız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Ağustos Zafer Bayramı'na ilişkin, "Şimdi o günün yıl dönümündeyiz. Cumhuriyetin nasıl kurulduğunun, savaşın nasıl kazanıldığının, ne bedeller ödendiğinin hepimiz farkındayız. 'Gün, o gün gibi birlik ve beraberlik içinde olmak gerekir' diye düşündük, her yıl olduğu gibi kalktık, Dumlupınar'a geldik" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerine katılmak üzere Kütahya'nın Dumlupınar ilçesine geldi. Partisinin ilçe başkanlığını ziyaret eden Özel, ardından Ankara Yenimahalle Belediyesi'nin ilçeye yaptığı sosyal tesisi gezerek, Belediye Başkanı Zekeriya Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. Belediye önünde toplanan kalabalığa seçim otobüsü üzerinden seslenen Özgür Özel, Cumhuriyetin kuruluş aşamalarını anlatarak, "Mustafa Kemal Atatürk gizlice, Ankara'dan önce Afyon'a geçiyor. Kendisinin yöneteceği o büyük taarruz emrini veriyor. Dört gün sonra burada, Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Dumlupınar Meydan Muharebesi, Büyük Zafer kazanılıyor. Geldikleri gibi gitmeye başlıyorlar. İşte bu mücadelenin, bu emeğin, bu ölümü göze almanın ve yurdun dört bir yanındaki ayrı ayrı yapıları, Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri olarak bir araya getirmenin, mücadeleyi Kuvayımilliye tek elde, tek yürekte birleştirmenin başarısı, zaferi kazanılıyor. Ondan sonrası kolay, onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. En nihayetinde 9 Eylül'de İzmir'de düşman denize döküldüğünde 'geldikleri gibi gidecekler' denilenler artık yerlerini bulmuştur" dedi.
'ANA MUHALEFET PARTİSİ, PROTOKOLDE ÜÇÜNCÜ SIRADA'
Özgür Özel, "Şimdi o günün yıl dönümündeyiz. Cumhuriyetin nasıl kurulduğunun, savaşın nasıl kazanıldığının, ne bedeller ödendiğinin hepimiz farkındayız. 'Gün, o gün gibi birlik ve beraberlik içinde olmak gerekir' diye düşündük, her yıl olduğu gibi kalktık, Dumlupınar'a geldik. Dumlupınar'da dedik ki 30 Ağustos'ta siyaset olmaz. Bu işin siyaseti olmaz, bayrak tek, İstiklal Marşı tek, yürek tek. Hep birlikte bugünü kutlarız. Resmi törenlerde program geldi, mahcup bir şekilde aradılar. 'Sayın Genel Başkanım konuşmalarda sizin, protokol konuşmalarında sözünüz yok'. Dedim ki Amasya’da var, Türkiye'nin dört bir yanında var, burada neden yok? Vali bey korkuyor, korksun. Bakandan emir bekliyor, sorsun. Sordular, normalde buraya bakan gelmiyor, biliyorsunuz. Bunlar bakan yardımcısı yollarlar, biz geliriz. Ben gelince önce Spor Bakanı sonra İçişleri Bakanı sonra 'Efendim protokolde yeri yok.' Kardeşim ana muhalefet partisi, protokolde 3'üncü sırada. Bakanlar çok çok arkadalar, beni Yerlikaya düğününe çağırsa misafir olarak gideyim de burası babasının yeri, evladının cemiyeti değil. Burası, Türkiye Cumhuriyeti'nin töreni. Efendim 'gelin, oturalım, biz konuşalım, siz dinleyin' olur da ben emekli öğretmen çocuğu, eczacı Özgür Özel olarak gelip oturayım. Ama Türkiye'nin son seçimlerde 17 milyon oy almış birinci partisinin genel başkanı, genel seçimlerde Anayasa'da tarifli ana muhalefet lideri ve Türkiye'nin kuruluş olarak da güç olarak da CHP, Türkiye'nin birinci partisi. Sen gel, otur, biz konuşalım, sen dinle. Vallahi emekli öğretmen çocuğu, eczacı Özgür Özel gocunmaz oturur da kardeşim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin genel başkanı, sana kendini ezdirir mi orada?" diye konuştu.
'O KONUŞMAYI YAPSAK, YAPARIZ'
Devletin her türlü protokolüne uyduklarını ifade eden Özel, "Meselenin özünü söyleyeyim size. Bunlar anket yaptırmış. CHP hep önde çıkıyor, anket firmalarına bastırıyorlar, olmuyor. Şimdi formülü bulmuşlar; 'Efendim, Özgür Bey, her programa katılıyor. Her törende konuşuyor. Devlet adabını terk etmiyor. Kimseyle Anıtkabir'de el sıkışmadan, hatır sormadan geçmiyor. Bu normalleşme onlara yarıyor. Millet, onları devleti yönetmeye layık görüyor. Çatışmaya geçelim.' Bugünkü hesap şu; Tayyip Bey’e akıl vermişler, kavga edersek, arkamızda toplanır bizimkiler. Böyle olursa dağıtılıp, gidiyorlar. Zaten ekonomi de kötü, hemen kavga etmeliyiz. Onları şeytanlaştırmalıyız. Yine arkamızı kalabalıklaştırmalıyız. Diyeceklermiş ki; 'Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük; oyu bize vermelisin. Yoksa vatanı böldürecekler. Yoksa ezanı dindirecekler, yoksa bayrağı indirecekler.' Bizi bir şekilde provoke etmek istiyorlar. Bakın bu kadar kişiyiz, oraya gitsek gideriz, o mikrofonu alsak, alırız. O konuşmayı yapsak, yaparız. Ama CHP olarak öyle bir resmi törende, öyle bir kargaşanın, öyle bir kavganın tarafı olamayız. Çünkü bu ülkeyi kuran idaredeyiz. Biz olmasak, o tören orada olmazdı. Buradan ilan ediyorum; o törenleri biz düzenlediğimizde bir muhalefet partisi lideri geldiğinde, mutlaka ona da konuşma verilecek, onların yaptığı bu ayıbı biz yapmayacağız" dedi.
‘MİLLETİMİZ NE ZAMAN İSTERSE O KÜRSÜYE YÜRÜYECEĞİZ’
Özgür Özel, konuşmasının ardından Dumlupınar Şehitliği'ne geçti. Burada anıta çelenk bırakan Özel, Şehit Mezarlığı'na karanfil bırakarak dua etti. Özel, Kütahya Valiliği'nin Zafertepe Anıtı'nda düzenlediği ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın katıldığı programda kendisine konuşma hakkı verilmediğini belirtti. Özel, "CHP olarak tarihi bir günde, tam kadro burada olmak istedik. Aslında programımızda resmi törenlere, daha doğrusu devlet protokolünün de katıldığı kısmına katılacaktık. Maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi'nde son zamanlarda egemen olan bir akıl var. Efendim, iyi ilişkiler, kişilerin siyasetçilerin birbiriyle selamlaşması, bütün törenlere birlikte gitmek, birlikte oturmak, törenlerdeki yapıcı konuşmanın CHP'ye yaradığına karar vermişler ve sertleşmeye karar vermişler. Burada bir provokasyona çekilmeye çalışıldık. Önce programda sadece vali konuşacak dediler, sonra Spor Bakanı geliyor; o konuşacak dediler. Sonra İçişleri Bakanı gelecek, o konuşacak dediler. Protokolde hepsinden çok öndeyiz, 3'üncü sıradayız. Ama siz konuşmayacaksınız deniyor. Protokol konuşmalarında bize söz verilmeyince, partililerimizin de buna tepki göstereceklerini öngörmüşler, hatta onlar kürsüye yürür, bizzat Vali Beyin ağzından 'gerekli tedbirler alınsın, mikrofonlar kapatılsın' falan. O kürsüye yürüyeceğiz, milletimiz ne zaman derse, o zaman yürüyeceğiz. Bir sene, iki sene olur çok kaçsalar üç sene sonra olur. Bizi provoke etmeye çalışıyorlar" dedi.
'HALKIMIZLA, MİLLETİMİZLE BERABERİZ'
Özel, sözlerine şöyle devam etti:
"Düşündük, her ihtimali değerlendirdik, kendi programımızı tamamlayalım, şehitliğe gidelim, çelengimizi sunalım ama bir partinin genel başkanının dolma kaleminden çıkmak dışında herhangi bir yetkisi olmayan, tükenmez kalemin mürekkebinden çıkmış arkadaşlar, 'efendim sizi konuşturmayalım, buradan bir gerginlik çıksın.' Gerginlik onlara yaracakmış, onları gerginlikleri ile baş başa bırakıyoruz. Halkımızla, milletimizle beraberiz. Bunlar, Dumlupınar'ın ruhunu kaybetmiş. Kendim bizzat Ali Yerlikaya'ya 'Doğrusunu yapalım bu millet birlik, beraberlik istiyor' diye mesaj attım. Onlar da maalesef hep emir büyük yerden diyorlar" diye konuştu.
Özel, açıklamalarının ardından Dumlupınar'dan ayrılarak İzmir’e geçti.