MHP'li Yalçın: Kılıçdaroğlu, kendini hakim ve savcı yerine koyuyor
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili eleştirilere yönelik, "Kılıçdaroğlu, Ankara'da gerçekleşen menfur suikast konusunda 'azmettiriciler' nakaratıyla MHP'ye suç isnadını sürdürmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu, kendini hakim ve savcı yerine koymaktadır" dedi.
MHP'li Yalçın, gündeme ilişkin yaptığı yazılı açıklamada seçimlere yaklaşıldığını hatırlattı. Türkiye'nin meselelerine alternatif çözümler üretemeyen, ortaya somut projeler koyamayan ve telaş içinde kalan siyasi rakiplerinin MHP ve Cumhur İttifakı'nı yıpratma politikası izlediğini belirten Yalçın, "Zillet cephesinde bir türlü elbise; dikiş, avaz, senkron tutmamakta, çok parçalı ithal Pensilvanya kumaşı her yandan patlamakta, her kafadan ayrı cırlak ses çıkmaktadır. Malum cephede milleti aldatmak için ortaya atılan ısmarlama ve yırtma/yapıştırma 1-2 projenin başındaysa parlamenter sisteme dönüş hülyası gelmektedir. 2'nci sırtı açık kalmış rüya ise Cumhurbaşkanı'nın tarafsız ve etkisiz olması, yürütme kararlarının zillet ittifakı bağlaşıklarının imzalarıyla hayata geçirilebilmesidir. Gerçek şudur; koalisyon dönemlerinin açmaz ve buhranlarını diriltmekten başka işe yaramayacak olan eski sistemin geri getirilmesi ham hayaldir. Zira bunu yapabilmek için anayasa değişikliği gereklidir ve zillet ittifakı bileşenlerinin Meclis'te yeterli anayasal çoğunluğa ulaşması mümkün görünmemektedir" dedi.
'MUHALEFETİN ARKASINDA PSİKOLOJİK YIĞINAK YAPILMAKTA'
6'lı masa için 'CIA konağında kurulmuş ikinci Sevr masası' benzetmesinde bulunan Yalçın, şunları söyledi:
"Zillet ittifakının arz ettiği manzara şerh edilince, ortaya çıkan vaziyet şudur; 5 dönme/devşirme, bir halayık, kapı önünde de celaliler ve silahlı sergerdelerden oluşan taşeron bir terör timi. Masada yer alan partilerin genel başkanlarının bölücü açıklamaları, bu ihanet matrisini bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. Başta ABD olmak üzere bütün sözde batılı dostlarımız; üstat Necip Fazıl'ın tabiriyle şeytanın günahı, mezarın taze ölüyü beklediği gibi, Türkiye'de yapılacak seçimlerin sonuçlarını beklemektedir. Türkiye'de bu yıl yapılacak seçimler, uluslararası basın tarafından dünyanın en önemli seçimleri olarak ilan edilmiştir. Seçim sonuçlarının sadece Türkiye'de değil; yaşadığımız coğrafyada ve bütün dünyada konjonktürel yapıların değişim ve oluşumuna yön vereceği vurgulanmıştır. Bu sebeple; aynen Yunanistan'a ve Suriye'nin kuzeyine ABD tarafından yapılan yığınak gibi PKK ve FETÖ dahil, terör örgütleri de teşvik edilerek, yerli muhalefetin arkasına internet ve sosyal medya üzerinden psikolojik yığınak yapılmaktadır."
'İFTİRACILARIN BAŞINI KILIÇDAROĞLU ÇEKMEKTEDİR'
MHP üzerine artan şekilde algı operasyonları düzenlendiğini söyleyen Yalçın, şunları kaydetti:
"MHP'ye iftira kampanyasında öyle şerefsizler, öyle ahlaksızlar, öyle dönekler, öyle katiller aynı sıraya girmiştir ki; insan ister istemez, 'Normal zeminde asla buluşmayacak kimse ve kurumları hangi kin, nefret ve ihtiras bir araya getirdi' diye sormadan edememektedir. İftiracıların başını, kendini fiilen zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı gören ve bu uğurda keçeyi suya atmaktan imtina etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu çekmektedir. Kılıçdaroğlu, Sayın Genel Başkanı'mızın haklı ve yerinde tepkisine ve ağır eleştirilerine rağmen, Ankara'da gerçekleşen menfur suikast konusunda 'azmettiriciler' nakaratıyla MHP'ye suç isnadını sürdürmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu, kendini hakim ve savcı yerine koymaktadır. Kılıçdaroğlu, asıl azmettiricileri, Pensilvanya ve FETÖ'yü perdeleyerek hedef saptırmakla amacına ulaşamaz. Sadece 'en pişkin ve en meşin suratlı politikacı' unvanını elde edebilir. Arsıza söz, pişkine yüz dayanmazmış. Gerçeklerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir hususiyeti vardır. Biliyoruz; gerçekler ortaya çıktığında muarızlarımız asla nedamet göstermeyecek, zerrece fütur getirmeyecek, hatta özür bile dilemeyeceklerdir. Lakin attıkları iftiralar ayaklarına dolanacak, uğradıkları hüsran ve yeis boğazlarına duracak ve mağlubiyetin acısını tadacaklardır. Biliyoruz, aynı taife bıkıp usanmadan yeni iftiralara tevessül ve tenezzül edecek, önümüze yeni yalan ve iftira dağları yığmaya çalışacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, bunların da üstesinden geleceğiz."