Kurtulmuş: Türkiye'nin ayakta güçlü durmaktan başka seçeneği yok

Diyarbakır'da 2 gündür çeşitli temaslarda bulunan AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, Dicle Üniversitesi'nde 'Türkiye'yi yarınlara taşımak' konulu konferansa katıldı. 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Münir Karaloğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Oya Eronat ve eski milletvekili Mine Lök Beyaz da yer aldı. 

Vekalet savaşları üzerinden coğrafyanın tarumar edilmeye çalışıldığını söyleyen Numan Kurtulmuş, "Hedef nedir? Büyük güçlerin kendi güçlerini en çok noktaya çıkarmaları, ikincisi de ticaret savaşları. Ticaret savaşları, Trump zamanında çok yaygın olarak kullanıldı ama fiilen devam eden bir meseledir ve işte görüyorsunuz, Ukrayna kriziyle birlikte hem yaptırımlarla birlikte bu ticaret savaşı yeni bir şekil alıyor hem de Rusya, 'Nasılsa Avrupa doğal gaza bağımlı' diyerek doğal gaz fiyatlarını alabildiğince yükselterek bu ticaret savaşlarını bir başka şekle dönüştürüyor. Bu coğrafyada, etrafındaki bütün bölgeler yeni çatışma alanları olan Türkiye'nin, güçlü bir şekilde ayakta durmakla yarınlara hazırlanmaktan başka şansı ve seçeneği yoktur" diye konuştu.

'OKLARIMIZI AYNI NOKTAYA ATACAĞIZ'

Her alanda güçlü durmak mecburiyetinde olduklarını dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi: "Eğitimde, sağlıkta, siyasette, ticarette, sanayide, savunma sanayiinde ve bilgi teknolojilerinde çok güçlü olmak zorundayız ama en az bunlar kadar güçlü olabilmek için toplumsal bütünlüğümüzü çok sağlam tutmak zorundayız. Onlar bu ülkenin insanları arasında etnik bakımdan, mezhebi bakımdan farklılıklar mı yaratmaya çalışıyorlar? Biz tam tersini yapacağız. Onlar bölmek, parçalamak istiyorlarsa biz bütünleştireceğiz, birleştireceğiz ve hep beraber aynı medeniyetin çocukları olduğumuz bilinciyle Türkiye'yi daha güçlü bir şekilde yarınlara taşıyacağız. Onun için Türkiye'ye yarınlara taşımak içinde yüreğinde zerre miktar bu vatana karşı bu ülkeye karşı sevgisi olan, içinde zerre miktar bu ülkenin insanlarına, evlatlarına karşı saygısı olan hepimizin, herkesin en temel görevidir. Ne yapıyor olursak olalım, işimiz ne olursa olsun ister üniversitede, siyasette, ticarette, öğrenci, sporcu, eğitimci, kültür insanı olalım ve iş insanı olalım hepimiz oklarımızı aynı noktaya atacağız. Dünya görüşlerimiz farklı olabilir, siyaset tercihlerimiz de farklı olabilir ama sonuç itibarıyla bu coğrafyada yeniden güçlü bir Türkiye olarak ayakta durmaktan başka şansımız ve seçeneğimiz yoktur. Bunun için hepimiz okları aynı istikamete atayacağız. Hepimiz aynı yöne doğru yöneleceğiz. Fikirlerinizin farklılığını, düşüncelerimizin farklılığını bir zenginlik olarak kabul ederek Türkiye'yi yarınlara çok güçlü şekilde taşıyacağız."

EVLAT NÖBETİNDEKİ AİLELERİ ZİYARET ETTİ

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Dicle Üniversitesi'ndeki konferansın ardından eşi Sevgi Kurtulmuş ile birlikte HDP binası önünde 942 gündür evlat nöbetini sürdüren aileleri ziyaret etti. Ellerinde Türk bayrakları ve çocuklarının fotoğraflarıyla Kurtulmuş'u karşılayan aileler, çocuklarının nasıl kaçırıldığını anlattı. Ailelerle tek tek görüşen Kurtulmuş, terör örgütlerinin ektikleri bu fırtınada boğulacağını ifade ederek, "Diyarbakır annelerinin yanından dünyaya seslenmeyi vazife olarak terakki ediyoruz. Burada her birisinin dramı, her birisinin kalbindeki acının hala ilk günkü gibi taze olduğunu gördük. Terör örgütlerinin vasıtasıyla dağa kaçırılan ufacık evlatlarımızın hazin hatıraları önünde onların anneleriyle, babalarıyla aileleriyle dayanışma için buradayız. Küçük yaşta annelerinden, babalarından, akrabalarından, sevdiklerinden kopartılmışlar ve sonu ne olduğu belli olmayan, kime hizmet ettiği son derece açık olan bir emperyalist çetenin kucağına doğru itilmişler. Bu aileler burada haklı olarak dünyanın gözü önünde evlatlarını arıyorlar. 'Evlatlarımızı geri verin' diyerek burada dağla irtibatlı olduğunu gördükleri, düşündükleri insanlara sesleniyorlar. 'Evlatlarımızı geri verin' diyorlar. Bunların içerisinden bir kısmı geldiler, ailelerine kavuştular. Umut ediyorum ki geri kalan evlatlarımız bir şekilde dağdan kurtarılarak, örgütün elinden Türkiye'ye getirilerek burada hayatlarına kavuşturulacaklardır. Buradaki mesele siyasi bir mesele değildir. Bu bir insanlık meselesidir" dedi.

'BU ÇADIRIN İÇERİSİNDE 84 MİLYON MİLLETİMİZİN TAMAMI VAR'

Herkesin, her siyasi partiden, her farklı görüşten insanın, bu insanlık dramına bir şekilde karşı çıkması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Burada bu çadırın içerisinde 84 milyon milletimizin tamamı vardır. Bu sorunun çözülmesi için canla başla gayret sarf ediyoruz. Evet, büyük bir hüznün içerisindesiniz, büyük bir acı içerisindesiniz ama evlatlarınıza kavuşacaksınız inşallah. Kavuştuktan sonra da bu çocuklarının her birisinin pırıl pırıl gençler olarak sizlere, ailelerine ve ülkesine hizmet ettiğini göreceksiniz. Türkiye’nin tamamının, tamamına yakınının sizlerin yanında olduğunu unutmayın. Yalnız değilsiniz. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selam ve saygılarını sizlere bir kez daha ifade ediyorum. Bizler Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bu acının ortadan kalkması, bu dramın sona ermesi için bütün gücümüzle hareket ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının içerisinde yaşayan bütün kardeşlerimiz özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşamaya devam edeceğiz."

'ANADİLİ ANA SÜTÜ KADAR HELALDİR'

Diyarbakır'da iki gündür çeşitli temaslarda bulunan AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Kurtulmuş, geçmiş dönemlerde anadil üzerinden yapılan hak ihlallerine dikkat çekerek, "Bu Diyarbakır Cezaevi taşlarının dili olsa da konuşsa. İnsanlara sadece dil üzerinden, anadilleriyle konuştukları için ne baskılar yapıldığını bu salonda bulunanlar hepsini biliyor. Oysa anadilleri ana sütü kadar helaldir. Herkese doğuştan gelen bir haktır. Geçmişte bir milletvekili adayı veya bir siyasetçi Kürtçe konuşması halinde hakkında fezleke çıkarılıyordu. Bölgemizde fevkalade güven, huzur, kardeşlik ve barış iklimi vardır. Allah bu iklimi kıyamete kadar yaşatmayı bu millete nasip etsin. Türkiye’de bu imkanlar vardı da neden daha önceki yönetimler döneminde bunlar yapılamadı. AK Parti'nin en büyük başarısı zihniyet değişimini gerçekleştirmiş olmasıdır. Türkiye’de anadilin ana sütü kadar helal olduğuna inanan bir kadro olarak yola çıktık. Geleceğe güçlü bir şekilde bakıyoruz ve inşallah bu birlik ve beraberlik meselesini bizim en temel unsurumuz, en büyük kazancımız olarak görüyoruz. Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın, Yemen’in, Mısır’ın haline bakın. Bütün bu coğrafyada Müslüman milletlerin nasıl paramparça edildiğini, nasıl etnik ayrışmalar üzerinden birbirlerine düşman hale getirilmeye çalışıldığını, nasıl birbirlerinden ayrıştırıldıklarını hepiniz benden daha iyi biliyorsunuz. Bunlara son verme iradesi AK Parti'nin iradesidir. Birliğin, beraberliğin, dostluğun, kardeşliğin ve geleceğin partisi burasıdır."