Erdoğan: Türkiye'nin eski günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''İçeride ve dışarıda Türkiye'nin tökezlemesini, siyasi ve ekonomik olarak yeniden eski, zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Her ne kadar oklar bize çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye'dir. Asıl hedef tarihi ve inançları ile milletimizin bizatihi kendisidir. Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak adımları atmakla bu niyetleri de Allah'ın izniyle boşa çıkarmış olacağız'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni inşa edilen AK Parti Kongre Merkezi'nin açılışını yaptı. Merkez önünde toplanan kalabalığa hitap eden Erdoğan, kongre merkezinin toplam bin 166 kişilik büyük kongre salonu, 500 kişilik davet salonu, çalıştay odaları, sergi ve fuaye alanları, televizyon stüdyoları, eğitim odaları, kütüphanelerden oluştuğunu söyledi. Erdoğan, "İnşallah bundan sonra Siyaset Akademisi gibi eğitimlerimizi, istişare ve değerlendirme toplantılarımızı burada rahatça icra edeceğiz. Kongre binamız aynı zamanda partimizin ortak akla ve istişareye verdiği önemin yeni bir nişanesi olacaktır" diye konuştu.
Kurdeleyi keserek kongre merkezinin açılışını yapan Erdoğan, burada 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi'ne yönelik partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Erdoğan, seçimlerin demokrasi ile yönetilen ülkelerde halk adına ülkenin idaresi sorumluluğunu üstlenen iktidarın en önemli meşruiyet kaynağı olduğunu belirterek, "Şayet bir ülkede halk, ister hükümet ister şehir düzeyinde olsun kendini yönetecek isimleri ve kadroları özgürce belirleyemiyorsa orada demokrasiden söz edilemez. Geçmişte ülkemizde açık gizli sayım yöntemiyle demokrasi ile uyuşmayan seçimler elbette yapılmıştır. Ama bu seçimleri ne milletimiz ne de tarih milli iradenin tecelli vesilesi olarak görmemiştir. Demokrat Parti'nin, rahmetli Başbakan Menderes’in liderliğinde hükümete geldiği 1950 tarihi ülkemizde gerçek anlamda demokrasinin işlemeye başladığı tarihtir" dedi.
'31 MART'TA ELDE EDECEĞİMİZ NETİCE BİZE GÜÇ VERECEKTİR'
Erdoğan, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiği 2018 yılında ve 2023’ün Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanı ve Meclis seçimlerinin ülke tarihindeki önemli dönüm noktaları arasındaki yerini aldığını vurgulayarak, "Yerel seçimlerin de bu tabloya benzer bir seyir izlediğini görüyoruz. Çok partili hayata geçildikten sonra ilk defa 1950 yılında yapılan mali idareler seçimleri bugüne kadar 14 defa tekrarlanmıştır. İnşallah çok partili dönemin 15’inci belediye başkanlığı seçimini 31 Mart‘ta yine bir demokrasi şöleni şeklinde gerçekleştireceğiz. Yaşadığımız darbelere ve çeşitli yöntemlerle demokrasiyi askıya alma gayretlerine rağmen milletimiz her badirenin ardından milli irade bayrağını yeniden yükseltmiştir. AK Parti’nin iktidara gelmesi, 28 Şubat postmodern darbesinin ve sonrasında yaşanan istikrarsızlık döneminin ardından işte böyle bir milli irade şahlanışı olarak vuku bulmuştur. Geride bıraktığımız 21 yıl boyunca vesayetin türlü baskılarına, terör örgütlerinin saldırılarına, darbe girişimlerine, emperyalistlerin sinsi oyunlarına rağmen milletimizin emanetini yere düşürmedik, milli irade bayrağını hep yukarıda tuttuk. Bu mücadelenin son örneğini 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerde hep birlikte verdik. Allah’ın izniyle 31 Mart’a bu imtihandan bir kez daha alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum. Türkiye Yüzyılı’nın bu ilk seçiminde mesele sadece mümkün olan en çok belediye başkanlığını kazanmak değildir. Bununla birlikte 31 Mart‘ta elde edeceğimiz netice ülkemizi dünyada hak ettiği yere yükseltme hedefimize doğru yürüyüşümüzde bize güç verecektir, kuvvet verecektir, destek verecektir" ifadelerini kullandı.
'ASIL HEDEF MİLLETİMİZDİR'
Erdoğan, büyük hayallere kavuşmak için samimiyetle ve azimle çok çalışmak gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Biz ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza 30 yıl önce belediyelerde başlamış bir kadroyuz. ‘Halka hizmet Hakka hizmet’ düsturuyla önce şehirlerimizdeki başarılarımızla milletimizin gönlüne girdik. İktidara geldikten sonra da vatan topraklarının her karışını yatırımla, eserle, hizmetle buluşturduk. Ülkenin sadece altyapı eksiklerini gidermekle, asırlık ihmallerini telafi etmekle kalmadık.
Önce 2023 hedeflerimiz, ardından Türkiye Yüzyılı vizyonumuz ile ülkenin geleceğini inşa ettik. Evlatlarımıza güçlü, müreffeh, itibarlı bir Türkiye bırakma hedefimize çelme takması için kimsenin eline malzeme vermemeliyiz. Sizlerin de gördüğü gibi içeride ve dışarıda Türkiye’nin tökezlemesini, siyasi ve ekonomik olarak yeniden eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Her ne kadar oklar bize çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye’dir. Asıl hedef tarihi ve inançları ile milletimizin bizatihi kendisidir. Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılına hazırlayacak adımları atmakla bu niyetleri de Allah‘ın izniyle boşa çıkarmış olacağız. Bunun için sözümüzü muhaliflerimize, rakiplerimize, yarıştığımız parti ve adaylara değil doğrudan milletimize söylüyoruz. Bunun için vizyonumuzu kendi belediyelerimizle birlikte ülkemizin tüm şehirlerini kucaklayacak şekilde hazırlıyoruz" dedi.
'KARARSIZLARI İKNA EDECEĞİZ'
Erdoğan, şehirleri algı belediyeciliğinden kurtarıp gerçek belediyecilikle tanıştırmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirterek "Seçim günü olan 31 Mart’a kadar; gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz, her eve, her iş yerine gireceğiz. Kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz. Zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Her seçimin önemli olduğunu, Türkiye Yüzyılının ilk seçimi 31 Mart’ın da çok önemli olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Sizlerden seçim gününe kadar her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görerek sahiplenmenizi istiyorum. AK Parti olarak mahalli seçimlerdeki ilk sınavımızı ‘AK eller AK iller yerel kalkınma başlıyor’ diyerek 2004’te vermiştik. Ardından 2009’da ‘Her şey Türkiye için; işimiz hizmet, gücümüz millet’ sloganıyla tekrar şehirlerimize, şehirlerimizin hizmetine talip olmuştuk. Siyasi ve sosyal kaos dönemlerinin denemelerinin zirveye ulaştığı 2014 yılında ‘Daima millet daima hizmet; millet eğilmez Türkiye yenilmez’ mesajıyla vatandaşlarımızın huzuruna çıkmıştık. Son mahalli seçimlerin yapıldığı 2019 yılında ‘Memleket işi gönül işi’ heyecanıyla sandığa koşmuştuk. Ülkemiz için yine önemli bir dönemde gerçekleştireceğimiz 31 Mart 2024 seçimlerine ise ‘Gerçek belediyecilik; hazırız, kararlıyız’ diye gidiyoruz" dedi.
'BEYANNAMEMİZ 8 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR'
Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın siyasetten ekonomiye, diplomasiden güvenliğe hayatın her alanı gibi şehirleri de kapsadığına dikkat çekerek, "Bunun için Türkiye Yüzyılı şehirleri için ‘hazırız, kararlıyız’ diyoruz. Bunun için seçim beyannamemizin başlığını Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik’ olarak belirledik. Beyannameniz 8 bölümden oluşuyor. 1’nci bölüm AK Parti’nin yerel yönetim vizyonu. 2’nci bölüm katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik. 3’üncü bölüm dirençli şehirler. 4’üncü bölüm Türkiye Yüzyılında şehir ve çevre. 5’inci bölüm toplumsal refah öncelikli şehir ekonomileri. 6’ncı bölüm duyarlı ve kapsayıcı sosyal belediyecilik. 7’nci bölüm kültür üreten şehirler. 8’inci bölüm hizmet ve eser belediyeciliği başlıklarını taşıyor. Her bir ana başlığın altında o alana ilişkin yaklaşımlarımızı ve tüm belediyelerimizin uygulayabileceği program çerçevelerimizi içeren alt başlıklar yer alıyor. Bu beyanname hem AK Partinin artık bir markaya dönüşen belediyecilik birikiminin bir özeti, hem de milletimize yeni dönem için verdiğimiz sözlerin bir belgesi mahiyetindedir. AK Parti her alanda olduğu gibi belediyecilikte de kendi kendi ile yarışmaktadır. Bu konuda AK Parti’nin bırakın önüne geçmeyi bizimle aynı seviyeye gelebilecek bir yerel yönetim vizyonu ve uygulamasını henüz göremedik" diye konuştu.
'AK PARTİ BELEDİYELERİNDEN DAHA FAZLA PARA ALDILAR'
Erdoğan, bir önceki seçimde belediye yönetimlerini kendilerinden devralanların şehirlere 5 yıl kaybettirme dışında hiçbir katkılarının olmadığını milletin yaşayarak gördüğünü dile getirerek, "İşte bu sebeple seçim kampanyamızın merkezine 'gerçek belediyecilik' sözümüzü yerleştirdik. Amacımız şehirlerimize ve oralarda yaşayan insanlarımızı bu hizmetsizlik girdabından, bu şov ve ajans belediyeciliği illüzyonundan kurtarmaktır. Eser ortaya koymamanın, halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesi olamaz. Siz bakmayın birilerinin ‘engellendik’ edebiyatı yapmalarına. Şu anda bu ‘engellendik’ diyenler, AK Parti belediyelerinin aldığı paralardan çok daha fazlasını aldılar ve alıyorlar. Bunun ispatını her zaman yaptık ve yapıyoruz. Bunların tamamı safsatadan, sorumluluktan kaçmaktan ibarettir. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız defalarca belediyelere kamudan aktarılan kaynaktan, bu belediyelerin aldıkları payı açıkladılar. Diğer belediyelere ne veriliyorsa, hangi kritere göre tahsilat yapılıyorsa bunlar için de aynısı geçerlidir. Ne bir eksik ne bir fazlasıyla, her belediye kamu kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmaktadır" diye konuştu.
'İBB'NİN 3 MİLYAR DOLAR BORCU VAR'
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesini kazandığı zaman borcun 2,5 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, "Devrederken 1,5 milyar dolarla devrettik. Ama şimdi 3 milyar dolar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borcu var. Fazlası var azı yok. Bunların tek derdi kendi beceriksizliklerini örtmek, uhdelerine verilen kaynağı başka amaçlar için kullandıkları gerçeğini gözlerden kaçırmaktır. Türkiye’nin son 30 yılında mahalli idarelerde sahip olduğumuz tecrübenin bize işaret ettiği hakikat bunu gösteriyor. Tabii biz hükümet çalışmalarını yürütürken kimsenin siyasi kimliğine bakmıyoruz. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız şehirlerimizle ilgili projeleri planlar ve hayata geçirirken sandık sonuçlarına veya belediye başkanının partisine göre hareket etmiyor. Bizim odaklandığımız tek yer ülkemizin ve şehirlerimizin ihtiyacı, milletimizin beklentisidir. Nitekim daha dün İstanbul’da açılışını yaptığımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızca inşa edilen metro hattı bu anlayışın en son ve somut örneğidir. Aynı şekilde İzmir’de açtığımız Şehir Hastanesi bir başka örnektir. Türkiye’nin 81 vilayetinin her biri demokrasi ve kalkınma atılımlarımızdan, yatırımlarımızdan, projelerimizden, icraatlarımızdan ihtiyacı olan parayı almıştır, almayı sürdürmektedir. Bu gerçekler ortada olmasına rağmen gözü ve gönlü şehrine hizmet etmek yerine başka yerlere dönük olanlara ne söyleseniz nafile. Şehirlerimiz hizmetini göremediği bu insanların, sadece gölgesine bakmaktan, sadece afişlerini seyretmekten, sadece propagandasına maruz kalmaktan bıktı, usandı, yıldı. İnşallah 31 Mart‘ta bu gölgeler şehirlerimizin üzerinden çekilecek ve insanlarımız gerçek belediyeciliği gönül belediyeciliğinin üretkenliğine kavuşacaktır" dedi.
'SEÇİM DÖNEMLERİNDE VERDİĞİMİZ HER SÖZÜN TAKİPÇİSİ OLDUK'
Erdoğan, hiçbir zaman sadece seçimden seçime vatandaşı hatırlayan, seçimden seçime insanların kapısına giden bir kadro olmadıklarını ve olmayacaklarını belirterek, "Biz hiçbir zaman vatandaşımızı aldatmaya kalkmadık. Seçim dönemlerinde verdiğimiz her sözün takipçisi olduk, her projemizi hayata geçirdik. Herhangi bir sebeple gereğini ifa edemediğimiz veya geciktirdiğimiz vaatlerimizin hesabını da milletimize açık yüreklilikle verdik. Belediye başkanlarımıza, temel belediyecilik faaliyetlerini yerine bihakkın yerine getirme yanında, hemşerilerinin her bir ferdine günün 24 saati, yılın 365 günü kapılarının ve gönüllerinin açık olması gerektiğini hep söylüyoruz. Aynı hareket tarzını teşkilat mensuplarımıza, milletvekillerimize, bürokraside birlikte çalıştığımız arkadaşlarımıza da telkin ediyoruz. Böyle bir yaklaşımla ülkeye ve millete hizmet edenlerin ne şehirlerimiz ne insanlarımız arasında ayrımcılık, hele hele siyasi bağnazlık yapması asla düşünülemez. Bu sebeple daha önceki 2023 hedeflerimiz gibi bugünkü Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu da ülkemizin ortak değeri, halkımızın ortak hayali olarak görüyoruz. Ülkemiz ve milletimiz için iyi olan, güzel olan, hayırlı olan her şeyin başımızın üzerinde, kalbimizin en mutena köşesinde yeri vardır" diye konuştu.
Erdoğan'ın 'Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik' adıyla açıkladığı 150 sayfalık seçim beyannamesinde 8 başlık yer aldı. AK Parti Yerel Yönetim Vizyonu, Katılımcılık, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik, Dirençli Şehirler, Türkiye Yüzyılı’nda Şehir ve Çevre, Toplumsal Refah Öncelikli Şehir Ekonomileri, Duyarlı ve Kapsayıcı Sosyal Belediyecilik, Kültür Üreten Şehirler, Hizmet ve Eser Belediyeciliği başlıklarından oluşan beyannamede seçim vaatleri yer aldı.
'ŞEHİRLERİMİZİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUMLU HALE GETİRECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim beyannamesi üzerine bina ettikleri vizyonun 30 yıllık belediyecilik birikimi ve Türkiye'nin siyasi, ekonomik, askeri gücüyle ulaştığı küresel güç seviyesinin mahsulü olduğunu belirterek, "AK Parti olarak demokrasinin ve kalkınmanın yerelden başladığına inanıyoruz. Reformlar yoluyla, yerel yönetimlerin idari ve mali kapasitelerini güçlendirerek bu yolu hep açık tuttuk. Uzun yıllara sari belediyecilik tecrübemize ve birikimimize dayalı yenilikçi yaklaşımları 'Türkiye Yüzyılı şehirleri' ile taçlandırmak istiyoruz" dedi.
Erdoğan, bu doğrultuda yeni dönemde yerel yönetimlerdeki önceliklerini sıralayarak, "Afetlere dayanıklı dirençli ve sağlam yerleşim yerleri kuracağız, şehirlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getireceğiz, akıllı uygulamalara ve yeni nesil dijital teknolojilere uyumlu altyapılar tesis edeceğiz. Yerel kalkınma odaklı, ekonomisi değer üreten, yerel yönetim anlayışını güçlendireceğiz. Gençler, çocuklar, yaşlılar, engelliler, kadınlar ve tüm toplumsal kesimlere karşı duyarlı, kapsayıcılığı yüksek, sosyal belediyecilik hizmetlerini geliştireceğiz. 'Güçlü aile-güçlü toplum' anlayışıyla hareket eden yerel yönetimleri destekleyeceğiz. Kültür ve medeniyet tasavvuruna sahip çıkan, bu değerleri koruyup gelecek kuşaklara taşıyan projeler yürüteceğiz. Çevreye ve doğal hayata karşı hassas, yeşil kalkınma politikasını benimsemiş, sıfır atık modelini uygulayan sürdürülebilir belediye yönetimlerinin daima yanında olacağız. Evlatlarımıza havası, suyu, toprağı ve çevresi temiz şehirler bırakacağız. Ülkemizi mimarisi estetik, tarihi ve kültürel varlıkları korunmuş, huzurlu güvenli kentlerle donatacağız" diye konuştu.
'TÜRKİYE YÜZYILI ŞEHİRLERİNİ İNŞA EDECEĞİZ'
Erdoğan, kırsaldaki hayat standartlarını yükselterek insanların doğup, büyüdükleri yerlerde kalmalarını teşvik edeceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Etkin, verimli, adil, şeffaf ve sorumlu belediye yönetimi anlayışımızdan taviz vermeyeceğiz. Katılımcılığa, kaliteli hizmet üretimine ve vatandaş memnuniyetine odaklanan yönetimlerle belediyelerimizi geleceğe hazırlayacağız. Vizyonumuzun özünü oluşturan 'gerçek belediyecilik' sözümüzü şu 13 temel başlık üzerine bina ediyoruz; üretken, adil, erişilebilir, vizyoner, şefkatli, sürdürülebilir, yenilikçi, kalkınmacı, çağdaş, güçlü, kapsayıcı, dinamik ve vatansever belediyecilik. İşte bu ilkelere dayanan gerçek belediyecilik uygulamalarının ülkemize yapacağı katkıları şöyle sıralayabiliriz; gerçek belediyecilik üretken, dinamik, çağdaş ve akılcı projelerle insanımızın günlük hayatını kolaylaştıracaktır. Adil, şeffaf ve sorumlu yönetim anlayışıyla tüm bireylere güven verecektir. Erişilebilir olacak, herkesin taleplerini ve görüşlerini dikkate alacak, bunun için gereken iletişim ağlarını kuracaktır. Vizyoner projelerle geleceği öngörülebilir hale getirecektir. Şefkati ile içindeki tüm canlılarıyla şehirlerimize sahip çıkarak değer katacaktır. Sürdürülebilir çözümlerle dünyaya ve insanlığa karşı sorumluluklarını bilerek hareket edecektir. Yenilikçi ve değişime açık adımlarla geniş bir dünya görüşünün temsilcisi olacaktır. Sürekli yeni kaynaklarla desteklediği kalkınmacı uygulamalarıyla şehrin potansiyelini harekete geçirecektir. Esasen her birinin altını onlarca, yüzlerce başlıkla donatabileceğimiz tüm bu ilkelerle, yaklaşımlarla, hedeflerle, adeta tuğla tuğla 'Türkiye Yüzyılı' şehirlerini inşa edeceğiz."
'GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAKLA ŞEREF DUYUYORUZ'
Erdoğan, AK Parti'nin genel ve yerel her seçimde açıkladığı büyük projeleri ile bilinen bir parti olduğuna dikkat çekerek, şöyle dedi:
"Dikkat ederseniz son dönemdeki seçimlerde artık seçim vaatlerimizin merkezine büyük projeleri yerleştirmiyoruz. Bölgesel güç olmanın ötesinde artık küresel ölçekte söz ve iddia sahibi ülke haline gelme yolunda ilerleyen Türkiye'nin her projesi zaten büyüktür. Bunun yanında asırlık altyapı ihmallerini önemli ölçüde tamamlayan Türkiye, kendini yeniden kurulmaz sancılarının yaşandığı dünyanın yeni yönetim ve ekonomi düzenine hazırlamaktadır. Yapay zekadan uzay faaliyetlerine kadar yüksek teknoloji temelli çalışmaların önemli kazandığı küresel sistemin önde gelen aktörleri arasında yer almanın mücadelesini veriyoruz. Çünkü ülkemizin sadece bugününü kurmakla ve kurtarmakla değil, aynı zamanda geleceğini inşa etmekle de mesul olduğumuzu biliyoruz. Milletimiz bize Cumhurbaşkanlığı'nda ve Meclis'te ülkeyi yönetme, belediyelerde şehirlerimize hizmet etme sorumluluğunu verirken böyle bir misyonu üzerimize yüklüyor. Hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de milletimize layık olmak, onun beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalışmakla şeref duyuyoruz."
'ESER VE HİZMET SİYASETİNİ İHMAL ETMEYECEĞİZ'
Erdoğan, Türkiye'yi dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki hak ettiği yere çıkartma sözlerinin gerisinde kapsamlı bir vizyonun var olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Adına 'Türkiye Yüzyılı' dediğimiz bu vizyonun hedefleri, elbette atfettiğimiz anlama uygun şekilde çok daha sofistikedir. Bu demek değil ki yatırım, eser ve hizmet siyasetimizi ihmal edeceğiz. Asla. Ülkemizin, şehirlerimizin, insanımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımları yapmak rutin bir faaliyetimiz olarak hep sürecektir. Ancak odağımızın merkezini çok daha ileriye taşıyarak yolumuza devam edeceğiz. Dünyadaki çatışmaların önemli kısmının merkezi durumundaki bir bölgenin güven ve istikrar abidesi ülkesi olarak yoluna devam etmek öyle kolay değildir. Siyasetten ekonomiye her alanda çözmemiz gereken sorunlar, sıkıntılar, zorluklar mutlaka mevcuttur. Ülkemizi bugünkü gücüne güvenlik ve refah seviyesine getiren yönetim olarak mevcut sorunların çözüm adresi yine biziz; AK Parti. Dikkat edilirse Cumhur İttifakı dışındaki partilerin ve siyasetçilerin böyle bir gündemleri zaten yoktur. Türkiye günübirlik siyaset, günübirlik polemik, günübirlik çekişme üzerine kurulu gündemlerin bedelini geri kalmışlık, ihmal edilmişlik, siyasi ve ekonomik vesayet olarak uzun yıllar boyunca ödemiştir. Belediyelerde geçtiğimiz 30 yıl, iktidarda geçtiğimiz 21 yıl bu kısır döngüyü kırarak ülkemize Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını yaşattığımız dönem olmuştur." (DHA)