Erdoğan: Bizim kanımızda sivilleri vurmak yok ama sizin kanınızda var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekâtı'nda sivillerin hedef alındığı yönündeki iddialara sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Ne diyorlar, 'sivilleri vuruyorlar'. Vicdansızlar, edepsizler, ahlaksızlar. Bizim kanımızda sivilleri vurmak yok ama sizin kanınızda var" dedi.
Partisinin 6'ncı Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere Kahramanmaraş'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı havaalanında Vali Vahdettin Özkan, milletvekilleri ve kent protokolü karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan Cumhurbaşkanlığı otobüsüyle yol boyunca kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamlayıp, çocuklara da oyuncak vererek kongrenin yapıldığı Merkez Spor Kompleksi'ne geçti. Kongre öncesi kompleksin önünde toplanan kalabalığı elinde zeytin dalıyla selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraşlıların her zaman kendisine destek verdiğini belirterek, "Edeler diyarının saygıdeğer güzel insanları, sevgili kardeşlerim, bugün partimizin 6'ncı Olağan Kongresi için Kahramanmaraş'tayız. Maşallah, mübarek Allah, şu muhabbeti gördükten sonra burayı selamlamadan salona giremezdim. Unutmayın; muhabbetten Muhammed oldu hasıl. Muhabbetsiz Muhammed'den ne hasıl. İşte bu topluluk, böyle bir topluluk. Siz değerli kardeşlerim, özellikle bu yola çıktığımız günden bugüne, siz hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadınız. Edeler her zaman bizim yanımızda oldu ve sizlerle güç bulduk. Bu gücümüzü tüm Türkiye'ye yaydık. Hamdolsun. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece ve 16 yıldır gündüz gece sizinle yürüyoruz. Sizin bu heyecanınız, bu coşkunuz, bizim heyecanımız oldu. Bizim coşkumuz oldu. Siz bize inşallah öyle bir an olduğunda önce şahsım ve 'Hadi beraber gidiyoruz' dediğimiz anda beraber gideceğiz" dedi.
'VİCDANSIZLAR, EDEPSİZLER, AHLAKSIZLAR'
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'na değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkisiz hale getirilen terörist sayısını paylaşarak şunları söyledi:
"Bak ben hanım kardeşlerimden şu anda mavi berelileri görüyorum. Bordoluları gördüm ve işte bakın bu sabah itibariyle 1931 teröristi etkisiz hale getirdik. Dün neydi, cumaydı. Dün tüm askerlerimizi hamdolsun secdede gördüm, rükûda gördüm. Çünkü onlar, şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur yarabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın. Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın' diyerek yola çıkmışlardır. İşte geçmişteki o ecdadımızın varisleri olarak evelallah şimdi de yine Mehmedimiz aynı yolda yürüyor. Bir taraftan silahlarımızla, bir taraftan F16'larımızla, bir taraftan helikopterlerimizle, tanklarımızla toplarımızla Mehmedimize saldıranları ne yaptık, inlerinde boğduk, boğuyoruz. Ne diyorlar, 'Sivilleri vuruyorlar'. Vicdansızlar, edepsizler, ahlaksızlar. Bizim kanımızda sivilleri vurmak yok, ama sizin kanınızda var. Siz bu Ruanda'da bunu yaptınız. Siz Mali'de bunu yaptınız. Siz Korsika'da bunu yaptınız. Siz durmadınız, Libya'da bunu yaptınız ve hala da yapıyorsunuz. Kalkıp da Türk'ü bu noktada, bu şekilde yorumlayamazsınız."
'SINIRLARIMIZA SALDIRANLARA BUNUN HESABINI SORUYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü olmadığını, Türkiye'nin toprağında gözü olanlara da hesap sorduğunu ve sormaya da devam edeceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Biz elinde silahıyla Mehmedimize, vatanımıza saldıranlara bunun hesabını soruyoruz. Sınırlarımıza saldıranlara bunun hesabını soruyoruz. Siz 10 bin kilometreden buralara niçin geliyorsunuz? Bizim 911 kilometre sınırımızda, sınırımızı koruma sorumluluğumuz var. Kimse kalkıp da 'Niçin bu sınırları koruyorsunuz?' diyemez. Korumaya devam edeceğiz ve saldıranlara da hesabını sormaya devam edeceğiz. Şunu kimse unutmasın; bu ülke, bu millet, bu asker korkaklar ordusu değildir, korkaklar ülkesi değildir ve şu anda da bu hesabı onun için soruyoruz. Fakat edelerden biz bir şey istiyoruz. Bizim rabiamız var ya. Bu rabia da tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Kardeşlerim biz 81milyonla tek milleti Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Abaza'sıyla, Roman'ıyla 81 milyon tek millet. Bayrağımız işte görüyorsunuz kardeşlerim. Evet rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi ve işte bu bayrak. Şu güzelliği görüyor musunuz? Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Yani 780 bin kilometrekaresiyle bu vatan şehit kanlarıyla vatan oldu. Biz 780 bin kilometrekarede doğmadık, ha biz 18 milyon kilometre kareden 780 bin kilometrekareye düştük. Nereden nereye."
'ONLAR KAÇACAK BİZ KOVALAYACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelenin içeride ve dışarıda kararlılıkla sürdürüleceğini ifade ederek, "Tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımıyorum. Öyle yok bilmem PYD'ymiş, yok şuymuş, yok buymuş. Ne demiştik, kovalayacağız. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Bak Pensilvanya'da ne işin var orada? Ona giden oldu mu oldu, beraber yaşıyorlar. Arkalarında kimlerin olduğunu anlayın. Kardeşlerim ve kovalamaya yine devam edeceğiz. Çünkü bunlar ümmeti böldüler, bunlar milleti böldüler, onun için de bunun hesabını verecekler. Ve kardeşlerim unutmayın, birliğimizi aman koruyalım. Zira 2019'un Mart'ı çok önemli değil mi? 2019'un Kasım'ı çok önemli değil mi? Öyleyse şimdi ana kademeye soruyorum. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Kadın kollarımıza soruyorum, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gençler size soruyorum, kapı karı dolaşmaya var mıyız? Öyleyse hep beraber bir olacağız. İri, diri olacağız, diri kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki konuşmasının ardından kongrenin yapıldığı salonda geçti ve konuşmasını burada sürdürdü.
'BİZE TERÖR ÖRGÜTLERİ ÜZERİNDEN YAPILANLAR, MİLLETİMİZİN SAKALINI KESMEYE BENZER'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş'ta salon dışındaki kalabalığa hitap ettikten sonra içeri geçti. Burada kongreye katılanları selamlayan Erdoğan, kimsenin Türkiye'yi, teröristlerin yanında boy göstererek korkutamayacağını ifade etti. 'Zeytin Dalı Harekâtı'nda 1931 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Oradaki teröristlerle kol kola girmekten çekinmiyorlar. Teröristin yanında poz verdiklerinde, Türkiye'yi korkutabileceklerini sanıyorlar. Halbuki bu görüntü, sadece onların asırlardır dünyaya empoze ettikleri demokrasi, meşruiyet, hak, özgürlük gibi kavramların içini boşaltıyor. Bize terör örgütleri üzerinden yapılanlar, milletimizin sakalını kesmeye benzer. Halbuki biz harekete geçtiğimizde, o teröristleri tümüyle imha ederek inşası için var güçleriyle çalıştıkları yapının kollarını, kanatlarını kırarız, haberleri yok. Kesilen sakal daha gür olarak çıkar ama giden kol, kanat geri gelmez. İşte bu sabah ne oldu sayı; etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 1931."
'HEP BİRLİKTE CEPHEYE YÜRÜRÜZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihtiyaç halinde kendisi de en önde herkesle cepheye yürüyeceğini kaydederek, şöyle dedi:
"15 Temmuz'da ne dedik? 'Meydanlara' dedik. Siz ne yaptınız? 15 Temmuz'da meydanlara döküldünüz ve şimdi de böyle bir karar aldığımız anda hemen haberi veririz önce şahsım, sonra da inanıyorum ki edeler (ağabey) ve milletim hep birlikte cepheye yürürüz, hep birlikte. Az önce söylediğim söz İnebahtı Savaşı'nda donanmamızın bir kısmını kaybettiğimiz fakat aynı zamanda Kıbrıs'ı da ele geçirdiğimiz dönemde söylenmiştir. Biz dün neysek, bugün de oyuz. Biz şuna inandık; 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi. Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmin. Galib et; çünkü bu son ordusudur İslâm’ın' dedik ve böyle yürüdük. Hamdolsun dün günlerden cuma idi ve Mehmedimiz cephede cuma namazını kılıyordu. Evde ağlaştık. Elhamdülillah Mehmedimiz cuma ile beraber cephede görevini yerine getiriyor ve düşmana doğru yürüyor. Ve bunlar nedir biliyor musunuz? Bunlar, bir milletin küllerinden yeniden dirilişidir. Şimdi yeniden diriliyor bu millet ve hesabını soruyor ve hesabı sormaya devam edeceğiz. Bugün de terör örgütlerini ve onların arkalarındaki güçleri, eninde sonunda çökerteceğiz. Buna tüm kalbimizle inanıyoruz ve iman ediyoruz. Çünkü biz şuna inandık, sevgili Kahramanmaraş, sevgili edeler Rabbim ne buyuruyor; 'Nasrun minallâhi ve fethun karîb ve beşşiril mû'minîn.' Evet 'Allah'ın yardımı evelallah yakındır. Onu müjdele.' diyor ve biz de şimdi o müjdeye doğru ne yapıyoruz, koşuyoruz. Bu millet Mehmetleriyle beraber inşallah o müjdeye nail olacaktır, biz de buna inanıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında yükselen "Bizi de cepheye gönder" sloganlarına "Gitme kararını verdiğimiz zaman biz sizi buralarda bırakmayız merak etmeyin, beraber gideriz inşallah" yanıtını verdi.
'SEFER GÖREV EMRİ OLANLAR ÖNCELİKLE HAZIR OLSUNLAR AMA ŞU ANDA İHTİYAÇ YOK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin'e eğitimli kadroların gönderileceğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi eğitimli kadrolarımızı gönderiyoruz. İnşallah sefer görev emri olanlar bir defa öncelikle hazır olsunlar ama ihtiyaç şu anda yok. Karar verildiği anda yola revan oluruz. Geride sadece yaralanmış dostluk, müttefiklik ilişkileri, kıymeti kalmamış kavramlar, kimsenin itibar etmediği sözler, paçavraya dönmüş itibarlar kalacak. Her dinlediğimizde yüreklerimizi parçalayan o meşhur Maraş türküsünde ne diyor?"
'ŞEHİT OLURSA BAYRAĞI DA İNŞALLAH ÖRTECEKLER'
Erdoğan, bu sırada gözüne takılan, bordo bereli asker üniformalı kız çocuğunu, asker selamı verip ağlarken görünce yanına çağırdı. Kızı öpen Erdoğan, şunları söyledi:
"Kız sen ne yapıyorsun? İşte bizim bak bordo berelilerimiz de var ama bordo bereli ağlamaz. Evet JÖH, yarbay, bordo bereli maşallah. Türk bayrağı da cebinde. Şehit olursa bayrağı da inşallah örtecekler. Her şey hazır değil mi?'
'KEŞKE YAPMASAYDIK' DİYECEKLER'
Türkiye'yi 2023'te dünyanın en iyi ekonomileri arasına sokma hedefini gerçekleştirmek için azimli olduklarını da aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Maraş'tan bir haber geldi,/ Dediler ki Merik öldü,/ Keşke Merik ölmeseydi,/Kesileydi elim, kolum. Bunlar da çok yakında 'Keşke yapmasaydık' diyecekler. O zaman belki bu türkü dillerinin ucuna gelecek ama iş işten geçmiş olacak bu böyle biline. Sahada Türkiye'yle baş edemeyeceklerini görenlerin, dünya çapında yalana, iftiraya, çarpıtmaya dayalı bir propaganda savaşı başlatmaları da o zaman işe yaramayacak. Hakikatlerin karşısında bu yalanlar, tıpkı güneşi gören buz kütlesi gibi eriyip, buharlaşıp, gidecek. Sevgili kardeşlerim, bu nesil özellikle de AK Parti teşkilatlarında görev alanlar, partimize gönül verenler, tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya. Çünkü biz medeniyetimizin köklerini bulduğumuz 'Asr-ı Saadet'ten geleceğe kurulan köprünün tam üzerinde, yeni bir dirilişin arifesinde bulunuyoruz. Çok anlamlı bir nokta. 1071'den, 2071'e uzanan coğrafyamızı, vatanımız haline dönüştürme mücadelemizin yeni ve önemli bir safhasını yürütüyoruz. Çağ kapatıp, çağ açtığımız 1453'ten, 2053'e giden yolda ülkemizi bir üst seviyeye taşıma imkânına sahibiz. 1923'te kurduğumuz Cumhuriyeti 2023 yılında dünyanın en iyi ekonomileri arasına sokma hedefini gerçekleştirmek için azimliyiz. Bütün bunları başardığımızda ülkemizle birlikte umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimizin, tüm dostlarımızın önünde yepyeni bir dönem açılacak. Biz hiçbir zaman elinin ulaşabildiği, gücünün yettiği her yeri sömürüp, tüm zenginlikleri, kaynakları kendisi için kullanan bir millet olmadık, olmayacağız. Biz hiçbir zaman sadece kendi güvenliğini ve refahını düşünüp başkalarının acılarını ve gözyaşlarını ve hatta kanları üzerinden kendimizi suni bir dünya kurmadık, kurmayacağız. Eşrefi mahkulakata yani yaratılmışların en şereflisi olan insana hak ettiği değerle bakmayan hiç kimsenin, hiçbir anlayışın bizim nezdimizde kıymeti olamaz. Dikkat ederseniz bizim kendimize belirlediğimiz tüm vizyonlar, hem tarihi anlamları hem de gelecekteki hedefleri itibariyle kucaklayıcıdır, kuşatıcıdır, inşa edicidir. Dünyayı kimlerin yıktığını, insanları kimlerin değersiz hale getirdiğini şöyle çevremize baktığımızda hep birlikte görüyoruz. Bu çarpık düzene 'dur' demek, millet ve devlet olarak boynumuzun borcudur. Suriye'nin, Irak'ın, Filistin'in, Libya'nın ve gönül coğrafyamızın diğer bölgelerin yıkık şehirlerine, o yıkıntıların altında yitip giden o yavrulara, annelere, ninelere, onların arkasından dökülen gözyaşlarına çekilen çilelere, acılara biz kayıtsız kalamayız. Eğer başkalarının yaptığı gibi bu görüntüleri bir film sahnesi gibi, hissetmeden ve hiddetlenmeden seyredersek, çok geçmeden aynı şeyin bizim başımıza gelmesi kaçınılmaz olur. Aylan bebeklere biz ağladık, Aylan bebeklerin derdiyle biz dertlendik. O denizlere dökülen yavruları bizim askerlerimiz kurtarma mücadelesi verdi, diğerleri sadece izledi. Allah'ın izniyle kimsenin, Türkiye'yi bu hale düşürmesine izin vermeyeceğiz. İnancımızı ve vatanımızı kaybettiğimizde geriye bir kuru tenden başka bir şey kalmayacağını biliyoruz. Yunus Emre 'Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değildir.' İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda verdiğimiz şehitlerimize asla ölü nazarında bakmadık, bakmıyoruz. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler. Siz bilemezsiniz, siz anlamazsınız.' ve devamında Rabbim onları doyuruyor. Nimeti Rabbimden, dolayısıyla onlar bizi izliyor, onlar bizi takip ediyor ve hani gidiyorlar ya, düğüne gider gibi gidiyorlar ya, işte bu bir aşk, bir sevda, bir inanç. Onun gereğini yapıyorlar. Bu ancak bu millette var. 'Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber. Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber."
'KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL OLANLARIN DEVRİ BİTİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye eski Türkiye gözüyle bakanların, gerçekleşi yavaş yavaş görmeye başladıklarını belirterek, "Bugün artık yepyeni bir Türkiye var. Bugün artık ekonomiden, demokrasiye, her alanda dünya çapında söz sahibi kararlığında olan bir Türkiye var. Bugün artık tehditleri ve tehlikeleri, sınırları içinde değil, sınırlarının ötesinde kaynağı her neresi ise oradan imha eden bir Türkiye var. Bugün artık vatandaşlarını tüm hak ve özgürlüklere kavuşturmuş, insanın refah düzeyini sürekli yükselten bir Türkiye var. Bugün artık maziden atiye, kurduğu köprüyle, kim olduğunu bilen, bugün nerede durduğunun farkında, gelecekte nereye gitmek istediğinin şuurunda bir Türkiye var. Bize hâlâ dünkü Türkiye gözüyle bakan, bu şekilde muamele edenler yavaş yavaş gerçeklerin farkına varmaya başladılar. Türkiye'nin silkinişi ve yeni bir diriliş içine girmesi, bölgemizdeki ve dünyadaki pek çok toplumu da harekete geçirmiştir. Kerameti kendinden menkul olanların devri bitiyor" dedi.
BAŞKAN'A 'GOREE ADASI GEZİSİ' TALİMATI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'a da kentteki gençleri Senegal'de bulunan Goree Adası'na götürmesi yönünde talimat vererek, şunları söyledi:
"Sevgili gençlerimize de Belediye Başkanı'na bir talimatım var; Senegal'deki Goree Adası'nın dili olsa da ah bu sömürge dönemini bir anlatsa. Şimdi Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı, bu gençlerimizi alacak Senegal'e, Goree Adası'na götürecek ve o Goree Adası'ndaki, nasıl bir insanlık dışı pazar kurulduğu, insan hayatının ne kadar ucuzlatıldığını, orada bizzat görme imkânı bulacaklar. Ve ancak bu şekilde bu milletin ne kadar adil, ne kadar yüce, ne kadar güçlü bir millet olduğunu anlama imkânı bulacaklar. Tamam Başkan."
'FIRSATIN KAZASI OLMAZ'
Kahramanmaraş ve bölgeye yapılan ve yapılacak hizmetleri de anlatan Erdoğan, yeni İpek Yolu projesine de değinerek konuşmasını şöyle tamamladı:
"Dünya ticaretinde yepyeni bir dönemin habercisi olan bu projenin güzergâhı üzerinde Kahramanmaraş var. Fırsatları, şehirlerin ve insanların önlerine bu tür büyük projeler çıkarır. Bunu değerlendirmek o şehirlerin ve insanların kendi bilecekleri iştir. Sizin kaçırdığınız her fırsatın müşterisinin hazır olduğunu unutmayın. Fırsatın kazası olmaz. Madem Kahramanmaraş böylesine büyük bir imkânı yakaladı, öyleyse devlet kurumları bir yandan, sizler diğer yandan el ele verip, mümkün olan en iyi neticeye ulaşmanın gayreti içine girmelisiniz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından Ahmet Özdemir'in aday olmadığı ve tek liste halinde gidilen kongrede Ömer Oruç Bilal Debgici, AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığına seçildi.
ERDOĞAN: ÖNCE BEN, SONRA MİLLET HEP BERABER YÜRÜYECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş AK Parti 6'ncı Olağan İl Kongresi'nin ardından Osmaniye'ye geçti.
Erdoğan Tosyalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Osmaniye AK Parti İl Kongresi öncesi, salonun önünde toplanan yaklaşık 10 bin kişiye hitap etti. Zeytin Dalı Harekâtı'na değinen Erdoğan, alanda toplananların "Bizi Afrin'e götür" sloganları üzerine "Komuta kademesiyle yapmakta olduğumuz müzakerelerde sefer görev emri çıktığında önce ben sonra millet hep beraber yürüyeceğiz" dedi. Zeytin Dalı Harekâtı'nda etkisiz hale getirilen terörist sayısının 1931'e yükseldiğini belirten Erdoğan, şöyle dedi:
"Dün Mehmetimizi cuma namazını kılarken izlediniz değil mi? Bu millet hiçbir teknolojinin, beşeri güçlerin önünde eğilmedi. Sadece rükûda ve secdede eğildi. Biz buyuz. Bizim mücadelemiz teröristle. Ve tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadelemiz devem edecek. Hepsini tek tek bitireceğiz. 911 kilometre Türkiye sınırında biz sessiz duracağız, beyefendiler dünyanın bir uçundan çıkıp gelecekler onlar burada söz sahibi olacaklar. Bu nasıl iş. Bir de utanmadan sıkılmadan akıl verecekler. O aklı kendinize saklayın çok ihtiyacınız var. Çünkü siz hiçbir zaman adil olmadınız. Siz hiçbir zaman zulmün karşısında dikilmediniz. Biz tarih boyunca adaletle hükmettik. Hep zulmün karşısına dikildik. Biz Osmanlı'ydık ama bir kişi için zulüm gören bir kişi için Hint Yarımada'sıylaydık. Bizim böyle bir asaletimiz var. Ama bunlarda böyle bir şey yok" dedi.
ÖLDÜRÜLEN TERÖRİST SAYISI 1951'E ÇIKTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tosyalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Osmaniye AK Parti 6'ncı İl Kongresi'nde konuştu. Osmaniye'nin terörle mücadelede 38 şehit verdiğini söyleyen Erdoğan, Zeytin Dalı Harekâtı'nda etkisiz hale getirilen terörist sayısının ise gün içinde 1951'e çıktığını kaydetti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de memleketi olan Osmaniye'de konuşması sık sık sloganlarla kesilen Erdoğan, 2019 yılının ittifak yılı olacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Temennim şudur. Bu birlikteliğimiz inşallah güçlenerek ülkemizi geleceği taşımaya vesile olur. Malum çevreler bu ittifakın ne olduğunu iyi görsünler, anlasınlar. İnşallah bu ittifakla birlikte Türkiye'de yeni bir dönemin tohumlarını atıyoruz. Ve bu atılan tohumlar ümmetimin, milletin, güçlenerek geleceğe yürümesidir. Bu tarihi kongrenin teşkilatımız, ülkemiz, milletimiz ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 2019 seçim startını vermiş oluyoruz. Ülke genelinde Sayın Bahçeli olmak üzere bu ittifakla birlikte güçlenerek çıktığımız bu yolda hamdolsun çok daha büyük bir sinerjiyi elde edeceğiz. Bu sinerji siyasette, ülkemizde örnek olacaktır. İlk olacağı gibi ülkemizin geleceğine yönelik yeni temellerin atılmasına vesile olacaktır. Bu süreçte şunu bir an olsun aklımızdan çıkartmayacağız. Herkes rehavete kapılsa, herkes yorulsa, yorgun düşse, bizim böyle bir lüksümüz yok. Herkes kızsa, darılsa, üzülse bizim bu şekilde davranma imkânımız yok. Zira biz aşk ile çalışan yorulmaz diyoruz."
'DOĞU GUTA'DAKİLERİ BİZE VERİN DİYORUZ, VERMİYORLAR'
Suriye'nin başkenti Şam'ın Doğu Guta bölgesinde yaşananlara da değinen Erdoğan şunları söyledi:
"Her gün varil bombalarıyla, tankla, topla, füzelerle kendi milletini vuran terör rejimini basit bir kınama ile basit cümlelerle geçiştirmeyi yanlış buluyoruz. Doğu Guta'da yapılana tepki gösteren bir ülke gördünüz mü? Sivil sivil diyorlar. Doğu Guta'da öldürülenler asker mi? Doğu Guta'dakileri bize verin diyoruz, vermiyorlar. Nereye götürüyorlar Şam'a. Şam'daki akıbetleri belli. Zulmü durdurmak için hastanemizde tedavi ettirmek için bize verin diyoruz, vermiyorlar. Vermiyorlar, çünkü yaptıkları tarihe kayıt olarak düşecek. Bölgemiz belli güçlerin rant ve çıkar kavgasına kurban edilmek isteniyor. Petrol kokusu almış emperyalistler. Bunlar tarafından coğrafyamızda sınırlarımız kan ve gözyaşlarıyla yeniden çizilmeye çalışılıyor. 100 yıl önce olduğu gibi bunların önündeki en büyük engel Türkiye. Emperyalistlerin en büyük korusu Türk milletidir. Türkiye demek bölgede barış ve istikrarın devam etmesidir."
BAHÇELİ'YE MEMLEKETİNDE TEŞEKKÜR ETTİ
Erdoğan, 2019 için ittifak yaptıkları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye memleketi Osmaniye'de de teşekkür edip şöyle dedi:
"Milletin bekasını her şeyin üzerinde tutan, 'Mesele vatan ise gerisi teferruattır' diyen partiler ortak noktaya gelme erdemi gösterdiler. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye bu süreçte sergilediği milli duruş için kendi memleketi Osmaniye'de teşekkür ediyorum. 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere o terörle mücadelede, yurt dışı operasyonlarda milletimizin, devletimizin bekası için devlet adamı gibi hareket etmiştir. Bu yeni sürecin ülkemizin birliği ve beraberliğine vesile olmasını diliyorum."