Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Dışişleri'nden AB'nin 'Türkiye Raporu'na tepki

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun bugün yayımladığı 2022 yılı 'Türkiye Raporu'na ilişkin, "AB'nin siyasal sistemimize, yöneticilerimize, yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz" açıklamasını yaptı.

ABONE OL
Şaduman UNUTMAZ/ ANKARA, (DHA)-

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada; AB Komisyonu'nun 2022 yılı 'Türkiye Raporu'nun, AB'nin Türkiye'ye yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdiği belirtildi. Raporun, yanlı tutumun örneği olduğu belirtilerek, "Aday ülke Türkiye'ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği bu rapor, AB'nin Türkiye'ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneğidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla 6 Ekim günü gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu'nun ilk toplantısında, ortak sınamalara karşı birlikte hareket etmenin ve iş birliğinin önemi ortaya konulmuşken, bu dayanışma ruhunun Türkiye Raporu'na yansıtılmamış olması esef vericidir. Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB'nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz" denildi.

'ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI'

AB'nin yaklaşımının uluslararası hukuka aykırı olduğu da vurgulanarak, şunlar kaydedildi: 

"Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki bölümlerinin her zamanki gibi, Rum/Yunan ikilisinin hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtması, raporda Kıbrıs Türklerinin yok sayılması ve ülkemiz ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin görüşlerine hiçbir şekilde yer verilmemesi ise raporun kimlerin çıkarlarını gözeterek kaleme alındığını açıkça ortaya koymaktadır. AB'nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığını tekrar hatırlatıyoruz. AB'nin bu şekilde hareket etmesi hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır. Raporda ülkemizin, herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde AB'nin uyguladığı yaptırımlara katılmaması nedeniyle eleştirilmesi de ayrı bir garabettir. Ukrayna'dan tahıl ihracatının ve savaşan taraflar arasındaki esir takasının ancak Türkiye'nin ilkeli yaklaşımı sayesinde gerçekleşebildiğini bir kez daha vurguluyoruz. AB mevcut jeopolitik sınamaları dikkate alarak, Türkiye'yi ihtiyacı olduğunda kapısını çalabileceği üçüncü bir ülke olarak değil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmeli ve ahde vefa ilkesinin gereklerini yerine getirmelidir. AB'nin raporları, ancak böyle bir yaklaşım benimsendiğinde, tarafımızca ciddiye alınacaktır."

Diğer Haberler

  1. Bakan Kurum: Gözyaşlarımız Hatice Kübra kardeşimizinki gibi sadece sevinçten olsun
  2. TBMM Genel Kurulu'nda, 'Kayyum' tartışması
  3. Emine Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı'nın eşi Aygül Caparova'nın akşam yemeğine katıldı
  4. Büyükelçi Mammadov: En zor zamanımızda Türkiye’den başka kimse bize yardım etmedi
  5. Özgür Özel: Esenyurt'a üzülüyorsan Mardin'e de üzüleceksin
  6. Bakan Şimşek, İslam Kalkınma Bankası Başkanı Al Jasser ile görüştü
  7. Cevdet Yılmaz: Bütçemizde en büyük payı yüzde 14,8 ile eğitime ayırmış durumdayız
  8. Cevdet Yılmaz: Üye ülkeler arası ticaretin yüzde 25 olması için teşvik edici adımlar atmalıyız
  9. Bakan Kurum: Deprem bölgemizde 2025 yılının sonuna kadar 453 bin konut ve iş yeri inşa edilmiş olacak
  10. Bakan Bak: Lisanslı sporcu sayımız 16 milyon 678 bine yükseldi

© Copyright 2024

DHA