Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türk Devletleri Teşkilatı'nı aile meclisimiz olarak görüyoruz

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Sosyal Politika Bakanları, İstanbul Beyoğlu’nda bir otelde bir araya geldi. Toplantıya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, "Küreselleşen Dünyanın Risklerine Karşı Ailemiz Geleceğimizdir" başlığı altında katılımcılara hitap etti.

Toplantıya ayrıca, Azerbaycan Cumhuriyeti Aile, Kadın ve Çocuk İşleri Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Kırgız Cumhuriyeti Çalışma, Sosyal Koruma ve Göç Bakanı Sayın Gulnara Baatyrova, Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Sosyal Koruma Ulusal Ajansı Direktörü Mansurbek Olloyorov, Kazakistan Cumhuriyeti Çalışma ve Nüfusun Sosyal Korunması Bakan Yardımcısı Nazgul Sagindykova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Macaristan İçişleri Bakanlığı Sosyal İşlerden Sorumlu Devlet Sekreteri Attila Fülöp ve Türkmenistan Çalışma ve Sosyal Koruma Bakan Yardımcısı Halbibi Tachjanova da katıldı.

"BU BULUŞMA TÜRK BİRLİĞİNİ YENİ SEVİYELERE TAŞIYACAK"

TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev konuşmasında, "Farklı ve derin köklere sahip Türk aile değerlerinin nesiller boyunca aktarılması ve sürdürülmesi önemlidir. Bu tarihi buluşmanın, Türk birliğini yeni seviyelere taşıyacağına inanıyorum" dedi. Ömüraliyev ayrıca Atatürk’ün gençlere ithaf ettiği 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.

"TÜRK DÜNYASININ ORTAK MENFAATLERİNE HİZMET EDİYORUZ"

Aile ve Sos Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, asırlar boyu Türklere yurt olmuş Anadolu’da, misafirlerini ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek "Bu anlamda Türk Devletleri Teşkilatını, aynı tarihi ve kültürü paylaştığımız, aynı kökten beslendiğimiz önemli bir aktör olarak görüyoruz. 15 yıl önce Nahçıvan Anlaşmasıyla temelleri atılan bu teşkilat, bugün uluslararası arenada dikkatle takip edilen, güçlü ve saygın bir platform haline geldi. Bugün bölgemizin huzur ve istikrarına önemli katkılar sunuyor. Eğitimden enerjiye, ulaştırmadan ticarete, kültürden sosyal politikalara kadar her alanda kurulan iş birlikleri ile kilit bir rol üstleniyor. Teşkilatımızın çatısı altında bir araya gelen ülkelerin liderleri tarafından takip edilen tüm bu çalışmalar, Türk dünyasının ortak menfaatlerine hizmet ediyor" dedi.

"YER VE GÖK ŞAHİTTİR, BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ!"

Cumhuriyetin ikinci yüzyılını, sadece "Türkiye Yüzyılı" olarak değil, aynı zamanda "Türk Dünyası Yüzyılı" yapmak için çalıştıklarını ifade eden Göktaş, "Aileyi konuştuğumuz bugün ne yazık ki, aynı zamanda Filistin’de ailelerin parçalandığı bir zamana şahitlik ediyoruz. İsrail'in sivil yerleşim yerlerini hedef alan kasıtlı saldırıları sonucunda çocuk, kadın on binlerce Gazzeli şehit edildi, yüzlerce aile yok oldu. İsrail’in 6 aydır şiddetini artırarak sürdürdüğü işgaller karşısında, Gazzeli kardeşlerimizi güçlü kılan Filistin davasına olan inançlarıdır. Biz de Türkiye olarak, bu haklı davanın destekçisi olmaya devam edeceğiz. Yaşam hakkını yok sayan, aileleri yok eden, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere sivilleri mağdur eden bu anlayışa, bütün dünyayı, Türkiye gibi sağlam bir tavır almaya çağırıyoruz. Devletlerimiz arasındaki iş birliğini, Türk dünyasının ortak mirasını bizden sonraki nesillere aktarmayı, dünya barışı adına atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Atalarımızın da söylediği gibi "Ailede birlik varsa hazineye ihtiyaç yoktur." Ve dahi ailenin huzuru yurdun huzurudur. Yer ve gök şahittir, aynı anneden, aynı babadan, hepimiz bir atadan, karındaşız, kardaşız, kardeşiz. Yer ve gök şahittir, biz büyük bir aileyiz" şeklinde konuştu.

"TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI AİLE MECLİSİMİZDİR"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Dünyası 2040 Vizyonu’na dikkat çekerek, "Türk Devletleri Teşkilatı’nı halklarımızın ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltecek, bölgemizin huzur ve istikrarına önemli katkılar sağlayacak aile meclisimiz olarak görüyoruz. Aile meclisimiz, müşterek çabalarımız ile kurumsal yapısını sağlamlaştıran ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği saygın bir teşkilat haline gelmiştir. 2021 İstanbul Zirvesi, 2022 Semerkant Zirvesi, ülkemizdeki deprem felaketinin ardından düzenlenen 2023 Olağanüstü Ankara Zirvesi ve 2023 Astana Zirvesi’nde somut ve önemli kararların altına imza atılmıştır. Bu süreçte, Türk dünyasında giderek güçlenen dayanışma gözler önüne serilmiştir. Ben burada bir kez daha geçen yıl, yaşadığımız deprem felaketi sonrasında yardımımıza koşan soydaş ve kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum. KKTC’nin TDT’nin gözlemci üyesi olarak anayasal adıyla 2022 Semerkant Zirvesi’ne katılımıyla birlikte ailemizi daha da genişletmiş olduk. Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nun rehberliğinde potansiyelimizden daha iyi şekilde faydalanabileceğimize; ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel bağlarımızı daha da güçlendirebileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

"TDT ÜLKELERİ ARASINDA İŞBİRLİĞİ, DAHA DA ÖNEMLİ HALE GELMİŞTİR"

Yılmaz, "İşbirliği modelimizin sadece TDT ülkeleri arasında değil üçüncü taraflarca da takip edilen, örnek alınan; bölgesinden dünyaya açılan bir ivme yakalamasını hedefliyoruz. Özellikle küresel ve bölgesel sınamaların arttığı günümüzde, TDT ülkeleri arasında her alanda kalkınma işbirliği, daha da önemli hale gelmiştir. Bildiğiniz gibi kalkınma, ekonomik büyüme ile birlikte sosyal ve insani gelişmeyi de içeren kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımı gerektirmektedir. "Küreselleşen Dünyanın Riskleri Karşısında Ailemiz; İstikbalimiz" temasıyla gerçekleşen bu ilk Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’nın işbirliğimize temel bir boyut daha eklemesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Aile Haftasını idrak ettiğimiz bu günlerde aile ve sosyal politikalar alanında imzalanan ilk bu ilk bildiri inanıyorum ki, bölgemizde insani kalkınma ve refaha katkıda bulunacaktır." diye konuştu.

 

"ANADOLU'DA GELENEKSEL TEMELLERDE DEVAM ETTİRİLEN AİLE DEĞERLERİMİZ ŞANSLI OLDUĞUMUZU GÖSTERMEKTEDİR"

Yıllar içerisinde aile yapısındaki değişimlere değinen Yılmaz, "Küresel ekonomik belirsizlikler, düzensiz göç, dijital bağımlılıklar ve çevresel riskler aile birlikteliğini ve sürekliliğini tehdit etmektedir. OECD ve AB verileri, son 40 yılda evlenme yaşının yükseldiğini, boşanma oranlarının arttığını ve ailede çocuk sayısının giderek düştüğünü göstermektedir. Türkiye’de aile yapısı, Cumhuriyet tarihi boyunca iki önemli kırılma yaşayarak önce geniş aileden çekirdek aileye dönüşmüş ardından modern iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla aile içi iletişim zayıflamaya başlamıştır. Çevrimiçi ortama taşınan aile ilişkileri geleneksel değerlerimizi erozyona uğratabilmektedir. Sosyal medyada aile mahreminin paylaşılması, dijital obezite, akıllı cihaz ekranları karşısında büyütülen çocuklar ve medyada öne çıkarılan çarpık ilişkiler ile aile kavramının içi günden güne boşaltılmaktadır. Tüm olumsuz etkenlere rağmen Anadolu’nun dört bir yanında geleneksel temellerde devam ettirilen aile değerlerimiz, dünyanın geri kalanına kıyasla şanslı olduğumuzu göstermektedir." dedi.

"AİLELERİ AYAKTA TUTAN DEĞERLERİ YAŞATALIM"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, son olarak aile kurumuna sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek, "Türk Devletleri ailesinin her bir ferdi, her bir hane bizler için çok kıymetlidir. Varlığımızı, değerlerimizi, birliğimizi ve beraberliğimizi korumak için, aile kurumuna hep birlikte sahip çıkmalıyız. Sizleri medeniyetimizin kadim değerleri ile zamanın ihtiyaçları arasında makul bir denge ve iş birliği kurmaya davet ediyorum. Tarihimizden gelen kuşaklararası dayanışma kültürünü en yakınlarımızdan başlayarak yeniden ayağa kaldıralım. Aileleri ayakta tutan sevgi, saygı, sadakat, samimiyet, sabır ve sohbet gibi değerleri yaşatalım. Aile kurumunu tehdit eden sınamalar ne kadar boyut değiştirirse değiştirsin değerlerimizin aşınmasına izin vermeyelim. Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında bu doğrultuda birlikte atacağımız adımların hayırlara vesile olmasını diliyorum." ifadelerine yer verdi.