Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'nin bir kez daha bölünmesine izin veremeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu saatten sonra Suriye'nin bir kez daha bölünmesine izin veremeyiz. Ülke topraklarının yeniden bir çatışma alanı haline gelmesine asla rıza gösteremeyiz. Kardeş Suriye halkının evlerine geri dönüşüne engellemeye yönelik hiçbir adımı, hiçbir kışkırtmayı kabul edemeyiz" dedi.

ABONE OL
Taha AYHAN/ANKARA, (DHA)-

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, bölgede tarihi diyebilecekleri nitelikte gelişmelerin yaşandığı bir dönemde toplantıyı gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Suriye halkı on yıllardır süren bir zulüm düzenini yıkarak özgürlüğüne hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıktığı asil bir kıyamı elhamdülillah zaferle taçlandırmıştır. Şairin şu güzel mısralarının ete kemiğe büründüğünü Suriye'de gördük; 'Gergin uykulardan, kör gecelerden bir sabah gelecek kardan aydınlık. Sonra düğüm düğüm bilmecelerden bir sabah gelecek kardan aydınlık. Vurulup ömrünün ilkbaharında, kanından çiçekler açar yarında. Cümle şehitlerin omuzlarında bir sabah gelecek kardan aydınlık.' Evet, inancımız ve duamız odur ki, son 13 yılı tam anlamıyla zifiri karanlık olan 61 yıllık Baas diktatörlüğü sonrasında Suriye kardan aydınlık günlere kavuşmuştur. Zalim Esad'ın baskı, zulüm ve katliamlarla yıllardır ayakta tutmaya çalıştığı azınlık rejimi 8 Aralık Pazar günü Şam'ın kurtuluşuyla artık çökmüştür" dedi.

 

'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN EN KISA SÜREDE BAŞI EZİLECEKTİR'

Suriye'nin ve Suriye halkının önünde müreffeh ve mutlu geleceğe giden bir kapının açıldığını söyleyen Erdoğan, "İnşallah ülkenin diğer kısımlarındaki DEAŞ ve PKK/PYD gibi terör örgütlerinin de en kısa sürede başı ezilecektir. Böylece Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliği ülkenin her tarafında tümüyle güçlendirilecektir. Suriye halkının birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini yeniden tesis etmeye bu kadar yaklaştığı bir dönemde akıl ve vicdan sahibi hiçbir gücün terör örgütleriyle iş tutmaya devam edeceğini düşünmüyoruz. Türkiye siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri tüm kapasitesiyle bu tarihi mücadelesinde Suriye halkının hep yanında olacaktır. Hep söylediğimiz gibi; Suriye tüm inanç grupları ve etnik kesimleriyle Suriyelilerindir. Geçmişte yaşanan acıların gelecekte inşa edilecek huzurlu, güçlü, müreffeh Suriye'ye giden yolu bir fener gibi aydınlatmasını temenni ediyoruz. Bunu gönülden diliyoruz. Bu vesileyle Suriye topraklarına gözünü diken herkese şu hatırlatmayı yapmakta fayda görüyorum. Türkiye olarak Suriye'nin bugünkü seviyesine gelmesi konusunda çok büyük fedakarlıklarda bulunduk, çok büyük gayretler gösterdik. Herkesin sırtını döndüğü Suriye halkını hem topraklarımız içinde hem de sınırlarımız dibinde yıllarca koruduk, kolladık, himaye ettik. Dün de söyledim; bunu şikayet ederek değil memnuniyetle yerine getirdik. Rabb’im bizlere insanlığımızın ve Müslümanlığımızın sınandığı zor bir dönemde kardeşlik imtihanını alnımızın akıyla vermeyi nasip etti" diye konuştu.

Nefret söylemleriyle bu süreci zehirlemek, ırkçı vandallıkla Türkiye'nin eşsiz misafirperverliğine leke bulaştırmak isteyenlerin de olduğunu belirten Erdoğan, "Ama milletimiz basiret ve ferasetle hareket ederek bu faşist zihniyetin oyununa hamdolsun gelmedi. Bir defa şunun bilinmesini isterim; bu saatten sonra Suriye'nin bir kez daha bölünmesine izin veremeyiz. Ülke topraklarının yeniden bir çatışma alanı haline gelmesine asla rıza gösteremeyiz. Kardeş Suriye halkının evlerine geri dönüşünü engellemeye yönelik hiçbir adımı, hiçbir kışkırtmayı kabul edemeyiz. Suriye halkının özgürlüğüne, yeni Suriye yönetiminin istikrarına, kadim Suriye topraklarının bütünlüğüne yönelik her saldırı, karşısında Suriye halkıyla birlikte bizi de bulacaktır" ifadelerini kullandı.

'BİZ HERKES İÇİN BARIŞ VE REFAH İSTİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birilerinin sırtlarını dayadıkları güçlerden aldıkları cesaretleri, fanatik inançları, sapkın ideolojileri, hastalıklı hayalleri uğruna, bölgeyi kana ve ateşe bulamasına seyirci kalmayacaklarını söyleyerek, "Hem Suriye'de yaşananlardan hem Filistin'de devam eden trajediden hem kuzeyimizde süren savaştan çıkardığımız dersler, bize bu şekilde hareket etmemiz gerektiğini söylüyor. Biz herkes için güvenlik, herkes için barış ve refah istiyoruz. Kendi güvenliğimizi, huzurumuzu, siyasi ve ekonomik istikrarımızı garantiye almanın yolu, bu iklimi bölgemizin tamamına yaymaktan geçiyor. Aksi takdirde çok büyük emeklerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı koruyabilmemizin güçlüğünü hep birlikte gördük, yaşadık. Bu vesileyle kardeş Suriye halkını gerçekleştirdikleri bu muhteşem devrim için bir kez daha tebrik ediyorum. Ülkemizdeki Suriyeli muhacirlerden evlerine dönme hazırlıkları yapanların, tıpkı burada olduğu gibi gittikleri yerlerde de hep yanlarında olacağız. Gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşler için gereken kolaylığı sağlarken CHP’nin sebebini çok iyi bildiğimiz kışkırtmalarına da eyvallah etmeyeceğiz. En son 14-28 Mayıs seçimlerinde nefret söylemlerini körükleyen CHP’nin, Baas rejiminin yıkılmasının getirdiği hırçınlıkla ırkçı nefrete odun taşıma gayretlerinin elbette farkındayız. Kimse kusura bakmasın; ama Türkiye’nin ve yüce gönüllü Türk milletinin tüm insanlığa örnek olan eşsiz misafirperverliğine, 3-5 vicdan yoksunu faşistin gölge düşürmesine göz yummayız. Suriye’nin her anlamda yeniden ayağa kalkması sürecine her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. Rabb’imden dileğim, Filistinli kardeşlerimizin de en kısa sürede güvenlik ve huzura kavuşmalarıdır" dedi.

'UZUN İKTİDAR DÖNEMİ CİDDİ BİR YENİLENME İHTİYACI GETİRİYOR'

AK Parti olarak kendi içlerinde de önemli bir süreç yaşadıklarını belirten Erdoğan, "Büyük kongre hazırlıklarımız çerçevesinde ilçe kongrelerimizi önemli ölçüde tamamladık. İl kongrelerimize de belirlediğimiz takvime uygun şekilde başladık. Büyükşehirlerimizin kongrelerinin tamamına bizzat katılmayı planlıyorum. Diğer il kongrelerimiz de ilgili arkadaşlarımızın gözetiminde yürütülüyor. İnşallah şubat ayı içinde tüm il kongrelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz. Malumunuz olduğu üzere, Türk siyasi tarihinde AK Parti kadar uzun süre iktidarda kalan bir başka parti yoktur. Bu uzun iktidar dönemi bize hem büyük mesuliyetler yüklüyor hem de beraberinde ciddi yenilenme ihtiyacı getiriyor. Mevlana Hazretleri'nin o meşhur sözünü bir kez daha hatırlayacak olursak; 'Her gün bir yerden göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan atmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağzım. Ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.' İşte bizim kongrelerimiz de hem kendi tabanımıza hem milletimize hem dünyaya yeni şeyler söyleme vesilesidir" diye konuştu.

'MİLLETİMİZİN BEKLEDİĞİ YAKINLIĞI ONLARA GÖSTEREMEDİK'

Erdoğan, kongre süreçlerinin partiye yakışır bir şekilde gerçekleştirilmesinin önemine işaret ederek, "Kongrelerimizde gerek görevine devam eden gerek yeni her bir kardeşimin vazifesi, AK Parti'nin 23 yıllık kazanımlarını koruma yanında bunun üzerine yeni katkılar eklemektir. Maalesef son dönemde teşkilatımızın milletin farklı kesimleriyle yeteri kadar yakın etkin ve hasbi ilişki kurmakta zorlandığına ilişkin bazı şikayetler duyuyoruz. Hatta aynı serzeniş genel merkezimiz ve Meclis grubumuz için de dile getiriliyor. Son mahalli seçimlerde kazanamadığımız belediyelere baktığımızda bu tespitlerin çok da temelsiz olmadığı anlaşılıyor. Bir defa şunu kabul etmemiz lazım; son mahalli seçim sonuçları bizi Türkiye sosyolojisine uygun olmayan bir tabloyla karşı karşıya bırakmıştır. Milletimiz bunca hizmetin, bunca mücadelenin ardından sandıkta bize beklediğimiz teveccühü göstermemişse sebebini dışarıda değil, başkalarında değil elbette kendimizde arayacağız. Demek ki bir yerde eksik yaptık, bir yerde yanlış yaptık, bir yerde gereken duruşu sergileyemedik. Demek ki milletimizin bizden beklediği yakınlığı onlara gösteremedik. Demek ki vatandaşlarımızın hissiyatını doğru bir şekilde okuyamadık. Kongre süreçlerimizi yeni yönetimlerin oluşması yanında işte bu cesur muhasebenin, işte bu hasbi ve samimi öz eleştirinin de yapılacağı zeminler haline getirmeliyiz. 290 bin ilçe delegemizin kanaatlerini aldığımız ortak akıl toplantılarındaki amaçlarımızdan biri de budur" ifadelerini kullandı.

'DURUMU BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL ALTINA ALDIK'

Bir yandan küresel ve bölgesel gelişmeleri, diğer yandan partilerinin kongre sürecini yakından takip ederken milletin gündemindeki asıl meseleyi asla görmezden gelmediklerini söyleyen Erdoğan, "Evet, milletimizin gündeminde diğer hususlarla birlikte ve hatta onlardan önce ekonomi vardır, ekonomik sıkıntılar vardır. Bilindiği gibi Türk ekonomisinin daha öncesinden itibaren maruz kaldığı gizli saldırılar 2018 yılından itibaren aleniyet kazanmıştır. FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpaslarıyla, 15 Temmuz ihaneti, PKK'nın çukur eylemleri ve sınırlarımıza yönelik tacizleri, DEAŞ kisvesiyle güneyimizde oynanan kanlı oyunlar hep bu süreçle bağlantılıdır. Aynı şekilde Suriye, Libya ve Karabağ'da sahada sergilediğimiz kararlı tutum da aynı sürecin bir parçasıdır. Uluslararası siyasi rekabette bizi esir alamayanlar ekonomimizi sabote ederek ülkemizi köşeye sıkıştırma stratejisine yöneldiler. Küresel salgın ve bölgenizdeki çatışmalar gibi konjonktürel gelişmeler bu saldırıların etkilerinin adeta katlanmasına yol açmıştır. Hiç şüphesiz aynı dönemde bizim de bazı eksiklerimiz olabilir. Ama bunların ortaya çıkan sonuçlarla orantılı olmadığı açıkça ortadadır. Kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programıyla durumu büyük ölçüde kontrol altına aldık. Her ne kadar enflasyonu arzu ettiğimiz seviyeye henüz düşüremesek de bu doğrultuda istikrarlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz" dedi.

'DAHA CAYDIRICI TEDBİRLER ALACAĞIZ'

Şimdi önlerinde asgari ücret, memur ve emekli maaşları gibi sabit gelirlilerle ilgili kritik kararların olduğunu kaydeden Erdoğan, "Meyvelerini toplamaya başladığımız ekonomi programını bozmayacak şekilde sabit gelirlilerin durumlarını mümkün olan en iyi seviyeye çıkartmayı arzu ediyoruz. Çünkü bilhassa son yıllarda temel ihtiyaç maddelerinde yaşanan fahiş fiyat artışlarında en olumsuz etkilenen kesim sabit gelirlilerdir. Nüfusumuzun yarısından fazlasını oluşturan bu kesimlerin sıkıntılarına bigane kalmayacağız. Milyonlarca insanımızın yaşadığı refah kaybını durduracak ve telafi edecek bir anlayışla hareket etmek mecburiyetindeyiz. Gelir dağılımındaki bozulmayı tersine çevirecek politikalar uygulayacağız. Hem yatırımcıları hem çalışanları kollayacak bütün bunlarla birlikte üretimi, istihdamı, ihracatı güçlü tutacağız. Döviz kurundaki, enflasyondaki, ham madde ve işletme giderlerindeki yükselişle izah edilemeyecek fahiş fiyat artışlarına karşı daha etkin, daha caydırıcı tedbirler alacağız" diye konuştu.

'HAYAT PAHALILIĞININ YOL AÇTIĞI KAYIPLARI TELAFİ EDECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları, gözünü para hırsı bürümüş muhterislerin insafına terk etmeyeceklerini vurgulayarak, "Kamu gelirlerindeki artışlarla ortaya çıkacak kaynağı öncelikle büyük kitlelerin sıkıntılarının çözümü için kullanacağız. Küresel ve bölgesel gelişmelerin ülkemize sağladığı avantajları sadece belirli kesimlerin değil herkesin hizmetine sunacağız. Türkiye kendi doğal gazını buldukça, elektrik üretimini kendi kaynaklarıyla sağladıkça vatandaşımızın ödediği faturalardaki destekleri artırdık. Öyle ki düşük tarife elektrik tüketiminin neredeyse 3'te 2'sini kamu olarak biz ödüyoruz. Konutlarda kullanılan doğal gaz faturalarına uyguladığımız ciddi destekler devam ediyor. Sosyal yardım ağımız fevkalade yaygın ve güçlüdür. Önümüzdeki yıllardan itibaren devreye alacağımız politikalarla hayat pahalılığının yol açtığı nispi kayıpları aşama aşama telafi edeceğiz. İnsanımızın sıkıntıları azalmaya başladığına, geleceğine daha güvenle bakmaya başladığına, bize olan muhabbetinin yeniden güçlendiğine şahit olacağız. Türkiye'yi bugünkü seviyesine nasıl AK Parti olarak biz getirdiysek inşallah mevcut sorunların çözümünü de biz sağlayacak, ülkemizi mutlaka hedeflerine ulaştıracağız" ifadelerini kullandı. (DHA)

Diğer Haberler

  1. Bakan Yerlikaya, Kuzey Makedonyalı mevkidaşı Toshkovski ile görüştü
  2. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kamu Başdenetçiliği'ne seçilen Akarca'yı kabul etti
  3. TBMM Genel Kurulu'nda, 'Vergi' tartışması
  4. Bakan Fidan'dan peş peşe önemli görüşmeler
  5. Dışişleri: AB'nin ülkemizin iç siyasi dinamikleri konusundaki değerlendirmelerini reddediyoruz
  6. Bakan Fidan, D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısına katıldı
  7. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'nin istikrarı, bölgenin istikrarı demektir
  8. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Başbakanı Mikati'yi resmi törenle karşıladı
  9. Bakan Güler, Azerbaycan Savunma Bakanı Yardımcısı Gurbanov'u kabul etti
  10. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır'a gidiyor

© Copyright 2024

DHA