Cumhurbaşkanı Erdoğan Sultanbeyli'de düzenlenen mitingde konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli Mitingi'nde yaptığı konuşmada, Ulaşımıyla, çevresiyle depreme hazırlığıyla, sosyal belediyeciliğiyle, İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir. Lazım olduklarında, hava bozuk olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde anlıyorsunuz değil mi Ya büyükelçilerle Sarıyer'de, balıkta, bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi İstanbul'un yönetimi, yarı zamanlı mesaiyle olacak bir iş değildir dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli Kent Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş eşlik etti.
RABBİM OSMAN KARDEŞİMİ CENNETİYLE, CEMALİYLE MÜŞERREF EYLESİN
Konuşmasına hayatını kaybeden Osman Karaaslan'a başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, Sözlerimin hemen başında ebediyete irtihal eden kıymetli dava arkadaşımız Genel Merkez Araştırma Geliştirme ve Eğitim Başkan Yardımcımız Osman Karaaslan kardeşimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Genç yaşta kaybettiğimiz Osman kardeşimiz partimizde farklı görevlerde bulunmuş, davamıza samimiyetle hizmet etmişti. Rabbim Osman kardeşimi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyor, ailesine, sevenlerine, camiamıza baş sağlığı diliyorum. Artık sonuna doğru yaklaştığımız Ramazan'ı şerifinizi tebrik ediyorum. Rabbim bizleri Ramazan'a ulaştırıldığı sağlıkla, huzurla, esenlikle bayram eriştirmesini diliyorum dedi.
SULTANBEYLİ İLE BİZİM ARAMIZDAKİ GÖNÜL BAĞI ÇOK ESKİDİR HEM DE ÇOK DERİNDİR
Erdoğan, Geçtiğimiz yıl 14-28 Mayıs seçimlerinde Sultanbeyli Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ah de vefanız ve kadirşinaslığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Sultanbeyli ile bizim aramızdaki gönül bağı çok eskidir hem de çok derindir. İstanbul'un yaşadığı çarpık şehirleşme sürecinin en ağır sonuçlarının görüldüğü yerlerden biri de Sultanbeyli'ydi. Anadolu'nun dört bir yanından yeni bir hayat kurmak için buraya gelen insanlarımız, hep sahipsiz bırakıldı.
Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. İnsanların sırf inançlarından, kıyafetlerinden, geleneklerinden dolayı taciz edildiği Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geride bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul'un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istiskal edenlere adeta nazire yapıyor. İlçe belediyemiz, hayata geçirdiği projeler ve yaptığı hizmetlerle Sultanbeyli'yi her geçen gün daha da güzelleştirdi, güzelleştiriyor. Bizim hikayemiz de Sultanbeyli'nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları; vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. 'One minute' diyerek masumlara uygulanan zulme karşı tavır için ayrımcılığa maruz kaldık. 'Dünya beşten büyüktür' diyerek küresel yönetim ve güvenlik sisteminin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık.
PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerini üzerimize salanlara teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze'de yapılan katliama en üst perdeden itiraz ettiğimiz, mazlumlara her türlü yardımı yaptığımız için mimlendik. Hamdolsun, önce Allah'ın yardımı sonra da Sultanbeyli'den, İstanbul'dan, milletimizden aldığımız güçle hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Şimdi ülkemizi Türkiye Yüzyılı ile yeni bir döneme hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyıl'ı aynı zamanda belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi atılımlarla şehirlerimizin de yüzyılı olacak. Buna hazır mıyız Pazar gününe kadar buna hazır mıyız Pazar günü sandıkları patlatacak mıyız Sultanbeyli'den gümbür gümbür bir sesin geleceğine inanıyorum diye konuştu.
İSTANBUL İÇLER ACISI BİR HALE GELMİŞTİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetmesi gerekenler İstanbul'dan başka her işle uğraştıkları için bırakınız yeni projeyi devraldıkları yatırımları bile sürdürememişlerdir. İşte şu anda İstanbul'u yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı'nın acaba Sultanbeyli'ye en ufak bir yatırımı oldu mu Büyükşehir Belediyesi'nden ne diyor 'Tam ileri.' Ne tam ileri ya Sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli'yi bir defa hiçbir zaman kalkıp da sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, çevresiyle depreme hazırlığıyla, sosyal belediyeciliğiyle, İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir. Lazım olduklarında, hava bozuk olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde anlıyorsunuz değil mi Ya büyükelçilerle Sarıyer'de, balıkta, bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi İstanbul'un yönetimi, yarı zamanlı mesaiyle olacak bir iş değildir. İstanbul kendine ortak kabul etmez. Ya İstanbul'a hizmet ediyorsunuz ya da bu şehri ihmal ediyorsunuz. Ya. İstanbul'a aşkla, tutkuyla bağlısınız ya da gönlünüzde başka hesaplar var. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtiraslarının aracı, atlama taşı, basamağı, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. Eyüpsultan hazretlerinin uğruna surları dibinde can verdiği İstanbul'a böyle bir zulüm yapılmasına rıza gösteremeyiz. Fatih'in emaneti, İstanbul'un bu hale düşürülmesine, vicdanımız el vermez. Bu şehirde yaşayan 16 milyon insanın vebali üzerimizdeyken yaşananlara seyirci kalamayız. Bunun için ne diyoruz 'Yeniden İstanbul' diyoruz. Ne diyoruz 'Sadece İstanbul' diyoruz ifadelerini kullandı.
İNŞALLAH ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE İSTANBUL YENİDEN KENDİNE DEĞER KATAN BÖYLE BİR İDAREYE KAVUŞACAKTIR
İstanbul'un hayati önceliğinin depreme hazırlık olduğunu kaydeden ve İstanbul'un önümüzdeki dönem kendine değer katan bir idareye kavuşacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kardeşlerim bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı elbette çoktur. Ama bazı hayati öncelikleri vardır. İstanbul'un birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda herhangi bir çaba, gayret, proje, icraat gördünüz mü Hayır, çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul ne oldu Dolar, ne oldu, Euro. Bunlar bir yere götürülüyor. Peki nereye götürülüyor Depreme hazırlık için sarf edilmesi gereken vakit delege avlarında DEM ile pazarlıkta. Bu demi biliyorsunuz değil mi Bizim Rize'nin çay demi değil. Kazanma değil, kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekte harcanıyor. Sanki İstanbul böyle bir tehditle karşı karşıya değilmiş gibi hareket etmekle bu tehlike ortadan kalkmıyor. Buraya gelirken emniyete arkadaşlara dedim sorun; 'Şu anda alanda ne kadar katılım var'. Aldığım rakam, ama bugün cuma. Evet aldığım rakam 40 bin. Maşallah. Böyle bir cuma gününde kırk bin kardeşimle Sultanbeyli'de buluşmak bizim için bir hakikaten vefadır. Bilim insanları her gün İstanbul'u depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Biz işte. Bu sebeple İstanbul'da afet bölgelerindeki gayretli çalışmalarıyla milletimizin takdirini toplayan Murat Kurum kardeşimizi Büyükşehir adayı olarak belirledik. Allah'ın izniyle bu kardeşiniz yaklaşık beş yıl İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet etti. Sonra beni nereye gönderdiniz Başbakanlığa gönderdiniz. Sonra Cumhurbaşkanlığı ve dediniz ki İstanbul emin ellere teslim. Ve bunu yaptık mı Şimdi de emin eller Allah'ın izniyle Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki beş yılda İstanbul'daki depreme dayanıksız yapıların hepsini inşallah dönüştürecek. Tam bir seferberlik anlayışıyla çalışarak 650 bin konutun dönüşümünü inşallah beş yıl gibi kısa süre içinde tamamlayacak şeklinde konuştu.
DEVAMLI OTOBÜSLER YANIYOR, BURADAKİ ULAŞIM NE YAZIK Kİ YAPILMIYOR
İstanbul'un ikinci gündemi artık hayatı çekilmez hale getiren nedir, trafiktir diyen Erdoğan, Şuraya doğru dürüst otobüs geliyor mu Devamlı otobüsler yanıyor, buradaki ulaşım ne yazık ki yapılmıyor. Şimdi bütün bunlara karşı inşallah otobüslerimiz, metrobüsler olarak, otobüsler olarak Sultanbeyli yeni bir döneme geçecek. Mevcut yönetim bizden devraldığı metro hatlarını bile yapamadığı trafiği rahatlatacak başka projeler de geliştiremediği için şehir adeta kilitlendi. Ya bu öyle bir belediye başkanı ki şurada Sancaktepe'de orada metro ile ilgili açılış yaptık, orayı geldi toprakla doldurdu. Ya sen nasıl bir belediye başkanısın, nasıl bunu doldurursun. Bunu biliyorsunuz değil mi. Ne diyor bir de 'Akıllı Belediyecilik, tam ileri'. Nasıl bir tam ileri. Sabah işe gitmek, akşam işten eve dönmek, bir yerden bir yere seyahat etmek, kayak yapmak… İstanbul sizin bu zevkinizi çekmeye layık mı İstanbul tam bir çile şehri haline geldi. Çekmeköy, Sancaktepe, Sultanbeyli metro hattını durak sayılarını yarıya düşürerek, sırf açmış olmak için açtılar. Sultanbeyli'ye kadar ilerlemedikleri gibi, uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Yani bizim dönemimizde başlayan diğer birçok proje gibi metro hattını da ellerine, yüzlerine evet ne yazık ki bulaştırdılar. Beceriksizliklerinde hafriyat alanına çevirdikleri metro duraklarını saymıyorum. Murat Kurum kardeşim ve Ulaştırma Bakanlığımızla iş birliği halinde İstanbul'un raylı sistem uzunluğunu bin kilometreye çıkartacağız. Ayrıca boğazın altına yapacağımız yeni tünel ile iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul'un bir başka gündemi engellisiyle, çocuğuyla, kadınıyla, yaşlısıyla, yoksuluyla bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahip kalmasıdır. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi idarede yaptığımız gibi Büyükşehirde de kimsesizlerin kimsesi olacak bir yönetim anlayışını hakim kılacağız. İstanbul'un diğer bir önemli ihtiyacı, tarihi, kültürel ve insani zenginliğine uygun vizyonla çalışılmasıdır. Haliç'i biz temizledik. Ayasofya'yı ibadete açtık. İstanbul Havalimanı'nı faaliyete geçirerek, Çamlıca Kulesi'ni ve camisini yaparak her iki tarafta pek çok abide eseri şehre kazandırarak bunun ilk adımlarını attık. Durmak yok. Yaptık mı, gene yapacağız. Ve biz böyle şu andaki belediye başkanıyla değil, cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz ve atacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde İstanbul yeniden kendine değer katan böyle bir idareye kavuşacaktır ifadelerini kullandı.
ŞEHRİ BU CENDEREDEN ÇIKARMAYA DA TALİBİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kardeşlerim tabii bir de İstanbul'dan uzak tutulması gerekenler var. Yönetimi üzerinde yapılacak her türlü kirli pazarlık bu şehri kirletir. İstanbul'u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Şehir halkına hizmet için tahsis edilen kaynakları yağmalayıp başka amaçlar için deste deste savurmak bu şehri üzer. İstanbul'u üzmemek gerekir. Her semtini sevmeye, bir ömür vakfedilen İstanbul'u işporta pazarına düşürmek, bu şehre ihanettir. İstanbul'a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Bu örnekleri daha olabildiğince çoğaltabiliriz. Siz hepsini ve daha fazlasını zaten biliyorsunuz. Biz İstanbul'un geriye saran eser ve hizmet filmini 2019'da kaldığı yerden tekrar başlatma yanında şehri bu cendereden çıkarmaya da talibiz. Artık bu şehirde belediyecilik, sosyal medyada değil bizzat hayatın içinde olacak. Artık bu şehrin insanları ihtiyaç duyduklarında belediye başkanlarının nerede olduğunu merak etmeyecekler. İşinin başında olduğunu bilecekler. 'Sistem İstanbul' yaklaşımıyla şehrin tüm meseleleri birbirlerini tamamlayıcı bir anlayışla çözülecek. İnşallah tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibariyle hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart'ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp, kaçağa meydan vermemenizi istiyorum. Buradan öyle bir ses vermenizi bekliyorum ki karşı kıyıdan bile duyulsun. Yoldaşım, gönüldaşım, dava arkadaşım Sultanbeyli. 31 Mart'ta, Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız Sultanbeyli'yle İstanbul haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız Rabbim hepinizden razı olsun. Bunun için kalan bir buçuk günümüzü çok ama çok iyi değerlendireceğiz. Henüz kararını verememiş eşimiz, dostumuz, arkadaşımız varsa hepsine tek tek ulaşacağız. Bu seçimlerin önemini anlatacak İstanbul'un bir beş sene daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını söyleyeceğiz. Kırgınlık varsa giderecek, yanlış anlaşılma varsa düzelteceğiz. Bir dönem bizim yanımızda oldukları halde şimdi sadece AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na kaybettirerek CHP'ye seçim kazandırmaya çalışanların söylemlerine itibar etmeyeceğiz. Hiçbir iddiası, elle tutulur hiçbir projesi olmayanlarla oyumuzu ziyan etmeyeceğiz. Basiret ve aklıselimle hareket ederek 31 Mart seçimlerinde inşallah şehrimiz ve ilçemiz için en hayırlı kararı vereceğiz. Ben Sultanbeyli'li kardeşlerime inanıyorum, güveniyorum. 31 Mart seçimlerinin şehrimize ve ülkemize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum şeklinde konuştu.
PROMOSYONLAR EMEKLİLER İÇİN ÖNEMLİ BİR KAYNAK OLACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Geçtiğimiz iki ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımla kucaklaştık, hasbihal ettik. Aslında bu seçim dönemi az bile ziyaret yaptık. Çoğu vakit bu sayı 60, 65 'i buldu. Bazıları bizim mahalli seçimler için niçin bu kadar koşturduğumuzu, çalıştığımızı didindiğimizi merak ediyor. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim, ister halk oylaması olsun, tüm seçimlere milletimizle yüz yüze bir araya gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Dün Bursa'daydım. 85 bin kişi. Kocaeli'nde 90 bin kişi. Biz bu millete aşığız, aşık. Seçim dönemlerinin dışında da toplu açılış ve benzeri programlarla aynı şekilde milletimizle hasret gideriyoruz. Türkiye'de başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız döneminde bizim kadar çok il gezisi yapan program gerçekleştiren siyasetçi bulamazsınız. Çünkü bizim gıdamız, beslenme ve motivasyon kaynağımız milletimizin sevgisi, coşkusu kalpten kopup gelen duasıdır. Haksız halkçılık, insansız hümanistlik, yeşilsiz çevrecilik peşinde koşanlar, milletimizle aramızdaki bu deruni muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekle yorulmuyoruz. Tam tersine adeta şarj oluyoruz. Şehre ayak bastığımız andan itibaren ayrıldığımız vakte kadar yolda, parkta, evinin balkonunda, iş yerinin önünde, miting meydanında gördüğümüz her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Tek dünya kelamı etmesek de biz o gönül köprüsü vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine de ortak oluruz, heyecanını paylaşırız. Burada tüm mitinglerimizde açık yüreklilikle ifade ettiğim bir hususu tekrarlamak istiyorum. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sultanbeyli, Sancaktepe'yle el ele çalışmaya var mıyız Çünkü Sancaktepe'yi kaybedemeyiz. Orayı da alacağız. Yola beraber devam edeceğiz. Ve sevgili kardeşlerim özellikle dünden itibaren kamu bankalarımız, başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu biliyorsunuz ödüyor. Sizler de 2 Nisan'dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Ve bu emeklilerimiz için önemli bir kaynak olacak dedi.
'TAM YOL İLERİ' DİYOR YA, TAM GAZ GERİ
Erdoğan, Şimdi şöyle ekranda, yan tarafta video yayınla şöyle bir izleyelim. Pisliği görüyorsunuz değil mi Çöp, çukur, çamur… Bu ne demek, CHP demek. 'Tam yol ileri' diyor ya, tam gaz geri. Allah'ın izniyle biz bunlara çok daha fazlasını ekleyeceğiz. Cumhurbaşkanınız olarak ben grup yönetimiyle birlikte hızla İstanbul'umuza çok daha büyük hizmetleri inşallah gerçekleştireceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Biz belediye başkanlığımızda bu sınavı verdik. Başbakanlığımızda bu sınavı verdik. Cumhurbaşkanlığımızda 2014'ten bu yana yine bu sınavı verdik, veriyoruz. Bizim şu anda tecrübemiz bu iş için zaten yeterli. Hiçbir zaman biz aşk ile çalıştığımız ülkemizde geri dönüş olmayacak. Sultanbeyli'nin 31 Mart'ta yine rekor oy oranlarıyla eser ve hizmet yolculuğumuzun en başında yer alacağına inanıyorum. Büyükşehirde Murat Kurum kardeşimi, Sultanbeyli'de Ali Tombaş kardeşimi ben sizlere emanet ediyorum. Şimdi kardeşlerimi sizlere emanet ederken diyorum ki, 'Allah razı olsun. Büyükşehirde de Sultanbeyli'de de emanetimi kabullendiniz mi'. Fakat pazar gününe kadar durmak yok. İnşallah pazar akşamı Ankara'dan Sultanbeyli'nin durumunu takip edeceğim. Sonradan ortaya çıkanlar var biliyorsunuz, bunlara asla yüz vermiyoruz değil mi Çünkü bu iş beceri işidir, bu iş kabiliyet işidir. Biz Murat Kurum'u bir kenardan bulup da getirmedik. Önce bakanlıkları var mı Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımları var mı Dolayısıyla diğerlerinin kabiliyeti ne. Onlar kayağa gitsin. Başka işleri yok. Evet, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum diyerek konuşmasını sonlandırdı.