Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Bakan Yumaklı: Kesme çiçekçilik sektörü, 105 milyon dolarlık ihracata katkıda bulunuyor

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tokat’ın Erbaa ilçesinde 900 dönüm alanda üretimini yapılan kesme çiçek seralarını gezdi. Bakan Yumaklı, kesme çiçekçilik sektörüyle ilgili, "Türkiye'de yaklaşık 58 bin dekarda süs bitkileri üretimi yapılıyor. Burada oluşan ekonomi yaklaşık 85 ülkeye 105 milyon dolarlık bir ihracata katkıda bulunuyor" dedi.

ABONE OL
İbrahim UĞUR/TOKAT, (DHA)-

Kente kara yoluyla gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'yı Erbaa ilçesinde, Tokat Valisi Abdullah Köklü ile Tokat milletvekilleri Yusuf Beyazıt ve Cüneyt Aldemir, Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl, il ve ilçe protokol üyeleri karşıladı. Erbaa'da yılda 25 çeşitte 20 milyon dal çiçeğin üretildiği kesme çiçek seralarını gezen Bakan Yumaklı, nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanması için 300'ü kadın toplam 400 kişinin eğitime alındığı seralarda incelemelerde bulunarak üreticilerle birlikte çiçek topladı.

'TOLERANSIMIZ YOK'

Bakan İbrahim Yumaklı, güvenli gıdaya ulaşma noktasında denetimlerin sürdüğünü ve 8 ayda 900 bine yakın denetimin yapıldığını belirterek, "Bu denetimlerimizin devam ettiğini hiç duraksamadan çok farklı ortamlarda da belirttik. 8 ayda 900 bine yakın gıda denetimi yapıldı. Bunların içinde yaklaşık 13 bin 500 işletmeye yaptırımda bulunduk. Bunlara ilişkin yaklaşık 700 milyona yakın ceza kesildi. 310 işletmenin de suç duyurusunda bulunarak yaptırımlara tabi tutuldu. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var. Gıda güvenliği veya güvenli gıdaya ulaşmak Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşlarımızın en tabii hakkıdır. Buna ilişkin bunun aksine herhangi bir uygulamada bulunanların her zaman için karşısında olduk. Bunları denetimlerimizle azaltmaya, yok etmeye kararlıyız. Bu noktada tüketicilerimizin yani vatandaşlarımızın en etkili olduğunun bir kez daha altını çizelim. Vatandaşlarımız herhangi bir şekilde güvenilir gıdayla alakalı uygunsuzluklar tespit ettiklerinde Alo 174 hattını kullanarak bize ulaşabilirler. Denetimlerimiz aralıksız şekilde devam edecek. Bu konuda herhangi bir toleransımız yok" diye konuştu.

'EKONOMİK DEĞER'

Kesme çiçekçilik sektörünün gelişeceğini, dünyada ürünlerine başvurulan bir merkeze dönüşeceğini söyleyen Bakan Yumaklı, şunları ifade etti:

"Tokat Erbaa çok farklı yönüyle ülkemizin gündeminde. Çiçekçilik sektörü çok büyük bir sektör. Genelde Akdeniz havzasında olduğu düşünülür ancak burada bugünkü değeri itibarıyla yaklaşık 1 milyar liralık TKDK destekleriyle oluşturulmuş bir yatırım var. Özellikle kesme çiçekçilik noktasında hakikaten Anadolu’da da bu işin yapılabileceğini ekonomik bir değerinin olduğunu gösteren çok önemli bir yatırım bu. Buradaki hem yatırımcıların hem üreticilerin buradaki halkı da içine katarak ekonomik değer oluşturması söz konusu. Türkiye'de yaklaşık 58 bin dekarda süs bitkileri üretimi yapılıyor. Bunun yüzde 70'i dış mekan yüzde 30'u da iç mekan ve kesme çiçek ve farklı oranlarda. Burada oluşan ekonomi yaklaşık 85 ülkeye 105 milyon dolarlık bir ihracata katkıda bulunuyor. Bizim amacımız coğrafyası iklim şartları ya da toprak şartları uygun olan çok farklı şehirlerde bunun gelişmesini sağlamak. Tokat bu anlamda hem iklimi anlamında hem toprağı, hem de bunları yapmakla alakalı kararlılığı itibarıyla son derece önemli. Ben inanıyorum ki bundan sonraki dönemlerde de bu yatırımlar gelişecek ve kesme çiçekçilik konusunda dünyada kendisinin ürünlerine başvurulduğu merkezlerden birisi haline gelecektir. Ben hem yatırım yapanları, hem üretim yapanları tekrar tekrar tebrik ediyorum ülkemiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."

'TÜRKİYE TARIMSAL HASILA ANLAMINDA DÜNYADA İLK 10 ÜLKE İÇERİSİNDE'

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Erbaa ilçesi ziyaretinin ardından kent merkezine geldi. Tokat Valisi Abdullah Köklü'yü makamında ziyaret eden Bakan Yumaklı, daha sonra İl Özel İdaresi toplantı salonunda yapılan sektör toplantısına katıldı. Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmasında, "Türkiye Yüzyılı anlamında hedeflerimiz çok büyük. Özellikle bütün dünyada stratejik bir sektör olarak kabul edilen tahıl koridoru da dahil olmak üzere hem konjonktürel hem de iklimsel ya da bizim yeni normal dediğimiz, salgın hastalıklar, göç olayları, nüfus artışları aklınıza ne geliyorsa, o yeni normal dediğimiz, bizleri etkileyen, özellikle de tarımı çok yakından etkileyen hususlar artık bütün dünyada ülkeler tarafından algılanmış vaziyette. Su başta olmak üzere herkes toprağını, kaynaklarını korumak üzere bir gayret içerisinde. Biz de bu bağlamda ülkemizin ihtiyacı olan her konuda, Tarım ve Orman için konuşuyorum, Türkiye'nin her bir tarafını karış karış geziyoruz. Gerek ben, gerekse arkadaşlarım tabiri caizse şu anda bakanlıkta kimse kalmadı diyebilirim. Herkes sahada. İstiyoruz ki bugüne kadar evet çok büyük başarılar elde etti bu sektör. Üretici olması gerektiğinin çok çok daha da üzerine çıktı. Ancak bizim farklı şeyler yapma zamanımız geldi. Dün itibarıyla bitkisel üretimle alakalı, bu yılın başı itibarıyla hem hayvansal üretim hem de su ürünleri başlıklarında tarımsal üretim planlamasını hayata geçirilmesi 40 yıldır konuşulan bir meseleydi. Hep de şikayet edilen bir husustu. Artık bizim ülkemizde de bu tarım üretimi, tarımsal üretim bir planlama dahilinde olsun. Biz uzun ve zorlu bir süreçten sonraki çalışmalarda, bunların tohumlarını atan, bu çalışmaların ilk taşlarını döşeyenler de dahil olmak üzere katkısı bulunan kimler varsa, çok çok teşekkür ediyorum. Netice itibarıyla biz tarımsal üretim planlamasının hayata geçirmiş olduk" dedi.

Bakan Yumaklı, konuşmasının devamında, "Artık bizim kontrol edebildiğimiz, edemediğimiz hususları kıyasladığımızda kontrol edemediğimiz çok daha fazla etkili olduğu döneme girmiş olduk. Mesela iklim değişikliği. Bunun getirdiği suyla ilgili, gerçi Tokat'ın böyle bir sıkıntısı yok ama suyla alakalı emin olun Türkiye'de, dünyada etkisi ve yetkisi olanlar, bu kaynağı nasıl en verimli bir şekilde kullanabiliriz ve bu kaynağı tüketen tarım sektörü ki yüzde 77'sini kullanıyor suyun, bu sektörü nasıl daha verimli bir üretim yapar hale getirebiliriz diye bunun derdinde. Biz de bu devrim niteliğindeki kararlarla, bu yapısal dönüşümlerle, tarımsal üretim planlamasını bütün başlıklarıyla artık yürürlüğe geçirmiş olduk. Buna göre suyu merkeze alıp, artık 13 efsane stratejik üründen başlayacağız. Daha sonra halkayı genişleteceğiz. Mümkün olduğu kadar ürünleri dahil edeceğiz. Hem üretenin ürettiğini, emeğini bir hakkın kazanmasını sağlayacak hem de ülkenin gıda arz güvenliği alakalı bir sorununun olmaması için ve bunun üzerine de ihracatla alakalı avantajlarımızı elde etmek için çalışacağız" diye konuştu.

İşlenmeyen tarım arazilerinin tekrar tarıma kazandırılması noktasında da çalışmalarının olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, şunları ifade etti:

"Buradan bunu tekrar söyleyelim. Bu başlıkta hiçbir zaman için biz o mülkiyet sahiplerinin mülkiyetiyle ilgili bir tasarrufta bulunmadık, devlet olarak. İstediğimiz şey buraların ekilmesi ve tarımsal üretime dahil olması. Bununla ilgili coğrafi bilgi sistemler de dahil olmak üzere teknolojiyi tamamen kullanır durumdayız. Bununla ilgili, ilk bir sene bittiği andan itibaren o bir senelik süre içerisinde bizim teknolojik olarak tespit ettiğimiz arkadaşların da yerinde teyit ettiği, ekilmeyen arazi varsa onların sahiplerine mesajla diyeceğiz ki, bakın bir sene geçti burası ekilmiyor, önümüzdeki sene de hala ekilmezse o ikinci senenin sonunda mülkiyeti sizin, biz ona karışmıyoruz. Ancak burayı biz devlet olarak kanunun bize verdiği yetkiyle önce o bölgedeki sivil toplum kuruluşları, önder, çiftçiler, ziraat odaları bunlara kira için teklif edeceğiz. Bu kiranın belirlenmesi de bir komisyon marifetiyle olacak. Elde edilen kirayı da biz o mülkiyetin sahibi kimse onun hesabına yatıracağız. Duymuşsunuzdur. Çok bizim bile aklımıza hayalimize gelmeyen senaryolar, işte devlet bu arazileri çökecek, bunları alacak şirketlere verecek falan diye. Bunun spekülasyonunu yapanlar alemi nasıl bilirsin? Kendin gibi de bir laf var. Demek ki akıllarından böyle bir şey geçiyor ki bunları maalesef olacak diye. Kamuoyunu meşgul etmeyi başardılar bir süre ama biz doğruyu söylüyoruz. Doğruyu söylemeye de devam edeceğiz. Türkiye tarımsal gelir, tarımsal hasıla anlamında dünyada ilk 10 ülke içerisinde. Bu potansiyelimizi koruyup kollamak için işte bütün bu politikaları üretiyoruz. Eğer hiçbir şeye dokunmazsak, hiçbir şey yapmazsak 2030 senesinde bu ülke su fakiri bir ülke olarak artık o kategoriye girmiş olacak. Dolayısıyla her işimizde mutlaka bunlara dikkat ediyoruz."

ÜRETİCİLERE VERİLEN BİYOLOJİK VE BİYOTEKNİK MÜCADELE 2025 YILI DESTEK TUTARLARI BELLİ OLDU

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tokat İl Özel İdaresi'nde sektör toplantısının ardından Pazar ilçesine bağlı Çay köyünde üzüm bağında hasat yaptı. Üzüm hasadı sonrasında açıklamada bulunan Bakan Yumaklı, "Biyolojik mücadeleyle ilgili bir proje var. Bu proje bütün Tokat genelinde de yaygınlaştırmak üzere devam ediyor. Malumunuz pestisit yani zirai ilaç kullanımıyla ilgili hem hasat öncesinde hem hasat esnasında hem de hasat sonrasında estetik kalıntısı olup olmadığına dair analizlerimizi yapıyoruz. Kontrollerimizi, denetimlerimizi yapıyoruz. Eğer bunların içerisinde herhangi bir kalıntıya olduğu durumda bunları imha ediyoruz. Yurt dışına ihraç edilenlerin arasında da yine herhangi bir kalıntı tespit edildiği zaman bunları da imha ediyoruz. Bu konu çok fazla da speküle edilen bir konu ama tekraren burada altını çizerek belirtmek istiyorum. Şimdi üreticimizi koruma adına elbette ki imha olmasını istemeyiz ama netice itibariyle zararlıyla mücadele konusunda bir şekilde devam etmek durumunda. Özellikle iklim değişikliğinin bir de bu yönü var. Yani zararlıyla mücadele konusunda ciddi zorluklarla karşılaşıyoruz. Çünkü artık havaların çok ani bir şekilde ısınması, sıcaklıkların yüksek olması zararlıların da bir şekilde çok daha hızlı bir şekilde çoğalmasına üremesine sebep olabiliyor. Dolayısıyla burada başlatılan projeyle birlikte biyoloji mücadele uygulamasına başlandı. Ben kimyasal ilaç kullanımını azaltmak için verdiğimiz biyoteknik mücadele desteğini 2025 yılı için serada dekara 2 bin 550 liradan, 3 bin 825 liraya çıkardığımızı açık alanda ise 870 liradan 1305 liraya çıkarıldığını buradan sizlerin aracılığınızla duyurmak istiyorum. Tokat'ta asma yaprağında biyoteknik biyolojik mücadelenin yaygınlaştırılması projesiyle ilgili de bu kapasite artırılıyor" dedi.

Diğer Haberler

  1. Bakan Kurum: Deprem bölgemizde 2025 yılının sonuna kadar 453 bin konut ve iş yeri inşa edilmiş olacak
  2. Bakan Bak: Lisanslı sporcu sayımız 16 milyon 678 bine yükseldi
  3. CHP'li Şahbaz: Aile hekimlerimizin özlük hakları kısıtlanmaktadır
  4. İmamoğlu: Randevu talebimizi yineliyorum
  5. Fatih Erbakan’dan Türkiye-İsrail ticaretine ilişkin açıklama
  6. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Caparov'a Togg hediye etti
  7. İmamoğlu: Demokrasiye olan inancımızı sürdüreceğiz
  8. Bülent Ecevit, 18'inci ölüm yıl dönümünde anıldı
  9. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Brezilya'ya gidecek
  10. Bahçeli: Erdoğan, tecrübesi ve birikimiyle tek seçenektir

© Copyright 2024

DHA