Bakan Yumaklı: Çok yoğun bir şekilde inceleme süreci başlatmış bulunuyoruz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bazı incelemeler ve ziyaretler için bugün Denizli'ye geldi. Bakan Yumaklı'ya Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, AK Parti Denizli milletvekilleri Şahin Tin ve Nilgün ÖK, Denizli İl Jandarma Komutanı Albay Hıdır Ayçiçek, Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç ve AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör eşlik etti. Bakan Yumaklı, Denizli programı kapsamında ilk olarak Acıpayam ilçesindeki Tarım Kredi Süt Ürünleri A.Ş. fabrikasını ziyaret ederek üretim aşamaları inceledi. Bakan Yumaklı, son dönemde süt konusundaki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini belirterek, "Üreticinin sütünü değerinde alarak tüketiciye en uygun şartlarda ulaşmasını sağlayan sanayi kuruluşlarıyla ilgili hiçbir olumsuz görüşümüz yok. Ancak fırsattan istifade ederek, ortamı sadece kendi ulaşmak istedikleri menfaatlerine doğru çevirmek isteyenlere, karşı çok yoğun bir şekilde inceleme süreci başlatmış bulunuyoruz. Türkiye'nin 21,5 milyon ton süt üretimi var. Bunun yüzde 50'si sanayiye gidiyor. Sanayi tesislerinin bu sütten daha fazla pay alarak, daha fazla süt ve süt ürünlerinin üretilmesiyle hem içerideki ihtiyacı karşılamasını hem de ihracatla ilgili hedeflere ulaşmayı istiyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri'nin bu şekilde Türkiye genelinde 4 fabrikası var ve bu sayıyı artırmak için planlar yapıyoruz" dedi.

Bakan Yumaklı, son dönemde Türkiye'de süt konusunda birtakım gelişmeler olduğunu ve bunları çok yakından takip ettiklerini söyleyerek, "Hem sanayiyle hem de üreticiyle çok yoğun bir temas içindeyiz. Maalesef ki özellikle son 2-3 haftalık dönemde bazı sanayi tesislerinin özellikle geriye dönük faturaları düzenleyerek, üreticinin gelirini azaltma yönünde ya da fiyatları düşürme yönünde birtakım faaliyetlerde olduğunu tespit ettik. Ticaret Bakanlığımız ile bunları çok yakından takip ediyoruz. Üreticinin sütünü değerinde alarak bunun tüketiciye en uygun şartlarda ulaşmasını sağlayan sanayi kuruluşlarıyla ilgili hiçbir olumsuz görüşümüz yok. Ancak fırsattan istifade ederek, ortamı sadece kendi ulaşmak istedikleri menfaatlerine doğru evirmek isteyenlere karşı çok yoğun bir şekilde inceleme süreci başlatmış bulunuyoruz. Özellikle rekabet koşullarına da uygun olmayan şekilde bir araya gelerek üreticinin elinden değerinin altında ürün almakla ilgili bazı oluşumların da olduğunu hem biz hem de Ticaret Bakanlığımız tespit etti. Ticaret Bakanlığımız da bu yönüyle bunları araştırmaya ve incelemeye başlamış durumda" diye konuştu.

'REGÜLASYONA DEVAM EDECEĞİZ'

Yaklaşık 1000 tonluk günlük sütü piyasadan çekeceklerini dile getiren Bakan Yumaklı, "Bakanlık olarak bu dönemde hem sıcaklıkların artması hem de üretimin çok olması sebebiyle oluşan süt fazlasını üreticiyi de korumak adına bir regülasyonla çözme yolunda geçen haftadan itibaren bir adım attık. Yaklaşık 1000 tonluk günlük sütü piyasadan çekeceğiz. Eğer gerekiyorsa, bu rakamı da fazlalaştıracağız. Sene sonuna kadar da bu regülasyona devam edeceğiz. Bu adım, regülasyon amaçlıdır. Üreticinin elinde ürünün kalmamasını sağlamak için yapıyoruz. Bunu kötüye kullanmak isteyen kuruluşları da buradan tekraren ikaz ediyorum, bu regülasyon amaçlı yapmış olduğumuz süt tozuna çevirme işlemini, üreticinin elinden daha da ucuza almak için farklı bir yönüyle kullanmak isteyenlerin kesinlikle bu yola tevessül etmemelerini özellikle ikaz etmek istiyorum" açıklamalarında bulundu.

FINDIK ALIM BEDELİNİ AÇIKLADIK

Bakan Yumaklı, şöyle devam etti:

"İstediğimiz şu, üretici kendi maliyetlerinin üzerine makul bir karla sürdürülebilir, verimli, kaliteli bir üretim yapmak adına bu üretimine devam edecek. Sanayimiz de bu ürünleri kullanacak, yurt içindeki ihtiyacı karşıladıktan sonra yurt dışındaki rekabete kendisini açmış olacak. Bu yolda da hem üreticilerimizin hem de sanayicilerimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Üreticinin üretmiş olduğu ürünlerle alakalı fiyat düşümlerini görüyoruz. Bunun bir de tersi yönü var; işin daha da ilginç tarafı maalesef üreticinin elinde alınan bu ürünlerin ödeme vadelerinin aslında perakende kanununa göre 30 gün içinde yapılması gerekirken bunun 4-5 aylara çıktığını da görüyoruz. Bütün bunların hepsi hem bizim hem de Ticaret Bakanlığımızın incelemesi altında. Gereken neyse her iki bakanlık olarak da yaptırımları uygulayacağız. Amacımız, sanayi tarafını, üretim tarafını mağdur etmeden belli bir stabilizasyonda gitmesini sağlamak. Üretimin istediğimiz ölçüde hem yurt içi ihtiyaçları karşılayacak hem de yurt dışı rekabete açılacak hale gelmesinin tek yolu hem üreticinin hem bunu işleyen sanayicinin kar etmesidir hem de tüketicinin uygun fiyatta ürüne kavuşmasıdır."

Bakan Yumaklı, fındık alım fiyatlarıyla ilgili de "Toprak Mahsulleri Ofisi olarak levant kalite fındık için 130 lira alım bedeli açıkladık. Fındık, çok önemli bir ihracat kalemidir. Fiyatı hem yurt dışı rekabet hem de yurt içindeki maliyetler gözetilerek açıklandı" diye konuştu.

'ÜRETİMDEN SOFRAYA KADAR OLAN SÜRECİN TAMAMINDA YER ALIYORUZ'

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Denizli programı kapsamında Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğünü ziyaret etti. Bakan Yumaklı, ziyaretinde uzmanların yaptığı peynir testini inceledi. Daha sonra basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Yumaklı, "Bakanlık olarak üretimden sofraya kadar olan sürecin tamamında yer alıyoruz. Bu süreçlerin içerisinde en önemli noktalardan biri de gıda güvenliğiyle ilgili yapılanlar. Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesinde 44 laboratuvar uluslararası akreditasyona sahip. Türkiye'de özellerle birlikte toplamda 148 laboratuvar bulunuyor. Bu laboratuvarların tamamı farklı hususlarda analizler yapıp sonuçlar oluşturuyorlar ve Türkiye'de üretilmiş olan ürünlerin ister yurt içi tüketimi olsun, ister yurt dışı ihracatla ilgili konuları olsun buralardaki zorunlulukları, yükümlülükleri yerine getiriyorlar" dedi.

'PEYNİR TEBLİĞİNİ YAKINDA YÜRÜRLÜĞE KOYMUŞ OLACAĞIZ'

"İçinde bulunduğumuz laboratuvarın konusuna giren peynirlerle ilgili bir tebliğ çalışmasını kurum görüşlerine açtık" diyen Bakan Yumaklı, şöyle devam etti:

"Etiketleri itibarıyla yanıltıcı bir sonuca ulaştıracak olan, farklı peynir türlerinin eritilmesiyle birlikte sanki sütten yapılmış peynir ürünü oluşmuş gibi algı veren etiketlerin yeniden düzenlenmesiyle ilgili çalışma başlattık. Burada isteğimiz odur ki; tüketicilerimiz herhangi bir ürünü aldıklarında bunun direkt sütten yapılıp yapılmadığını, bu peynirin kırıntılardan ya da eritilme suretiyle oluşturulan bir peynir olup olmadığının farkına etiketi okuyarak varmış olsun. Kurum görüşleri geldikten sonra bu konuda da bir netlik oluşacak. Kurum görüşleri ve bizim de uygulamalarımız doğrultusunda peynir tebliğini vatandaşımızın gıda güvenilirliğini sağlamak adına yakında yürürlüğe koymuş olacağız. Tüketicilerin gıda güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz" dedi.