Bakan Tunç: Yargı Reformu Strateji Belgemiz, demokrasimizi ileriye taşıyacak yol haritası olacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tesislerinde düzenlenen Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda konuştu. Toplantıya Türkiye geneli başsavcılar, komisyon başkanları, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeleri ile birimleri ve Adalet Bakanlığı yöneticileri katıldı. Yargı mensuplarına seslenen Bakan Tunç, "Yargı mensupları olarak sizler, hukuk sistemimizin temel taşı, toplum vicdanını teskin eden doğru ve tarafsız kararların mimarlarısınız" dedi.

Bakan Tunç, 22 yıldan bu yana güvenilir bir adaletin tesisi yolunda toplumun ihtiyacına cevap veren bir mevzuat, fiziki imkanların yeterliliği ve etkin bir insan kaynağı şeklindeki üç temel alanı güçlendirmek için önemli reformlara imza attıklarını söyledi. 2024 yılında da yargı sistemimizi daha etkin ve adil hale getirmek için yoğun bir çalışma yürüttüklerini ve kamuoyunda 8'inci Yargı Paketi olarak bilinen yasal düzenlemeleri anlattı.

TÜRKİYE YÜZYILI YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ

Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne ilişkin çalışmaları açıklayan Bakan Tunç, "Türkiye Yüzyılı'nı adaletin yüzyılı yapmak adına yeni mevzuat düzenlemelerini de içeren Yargı Reformu Stratejimizi hazırlıyoruz. Strateji belgemiz hukuk devleti ilkesini güçlendirecek, demokrasimizi daha ileriye taşıyacak, vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden daha etkin bir şekilde yararlanmasını sağlayacak bir yol haritası olacaktır. Yapacağımız çalışmalarla Türkiye'nin ikinci yüzyılında adalet sistemimizi daha güçlü bir yapıya kavuşturacağız. Vizyonumuzu 'Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir ve gecikmeyen bir adalet sistemi' olarak belirledik" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AÇIKLAYACAK

Bakan Tunç, uygulayıcılardan gelen talepleri dikkate alarak hazırladıkları Yargı Reformu Stratejisi'nin içeriğini şöyle açıkladı:

"Adalet komisyonlarının yargı hizmetlerinin daha etkin sunmasını sağlayacak tedbirlerden hakim ve savcıların nakil, terfi ve disiplin süreçlerine verimlilik esasıyla hizmet edecek yeni uygulamaların geliştirilmesine, ilk derece, istinaf ve temyizde adaletin gecikmeden tecellisi için alınması gereken tedbirlerden dijital çözüm platformları ve hukuk eğitimine, hukuk ve idari yargılama süreçlerinin sadeleştirilmesinden ceza adaleti sistemiyle ilgili ihtiyaç duyulan düzenlemelere varıncaya kadar birçok düzenlemeyi içeren Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemiz Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanacaktır."

YENİ 68 ADLİYE VE 20 CEZAEVİ

Antalya'daki Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargıda fiziki imkanlara yönelik çalışmaları anlattı. 2002'de sadece 78 müstakil adliye olduğunu, bugünse bu sayıyı 377'ye çıkardıklarını belirten Bakan Tunç, "2024 Yılı Yatırım Programı'nda inşaat karakteristiğinde toplam 73 inşaat projemiz yer almaktadır. 45 adliye, 28 ceza infaz kurumu. Bu yıl içerisinde de 23 hizmet binasının yapım ihalesini gerçekleştirdik. Halihazırda 23'ü adliye, 2'si adli tıp kurumu, 9'u ceza infaz kurumu olmak üzere 34 inşaatımız devam etmektedir. Yıl sonuna kadar 9 hizmet binasının da ihalesini gerçekleştireceğiz. 2025 Yılı Yatırım Programı'na 68 adliye, 2 adli tıp binası, 20 ceza infaz kurumu, 3 personel eğitim merkezi ve 30 mahalde toplam 896 dairelik adalet personeli konutu yapılması için teklifte bulunduk. Adalet personeli için son 2 yılda yeni bir süreç başlattık. Bu kapsamda önceliğimiz deprem bölgesi olmak üzere 1675 konutu teşkilatımıza kazandırdık" diye konuştu.

ARALIKTA 1000 HAKİM VE SAVCI ALINACAK

Etkin insan kaynağına yönelik bilgiler veren Bakan Tunç, "2002 yılında ülke genelinde 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayımızı 24 bin 698'e çıkardık, artış yüzde 165. Son 1 yılda Türkiye geneli ilave 2 bin 294 hakim- savcı ataması yaptık. Bu yıl göreve başlayan hakim ve savcı yardımcısı sayısı, 1076'dır. Ayrıca hakim- savcı yardımcılığı sistemi öncesi alımını gerçekleştirdiğimiz 2 bin 566 hakim savcı adayı bulunmaktadır. 21- 22 Aralık tarihlerinde yapacağımız sınavla 1000 hakim ve savcı yardımcısı daha alacağız" dedi.

11 MİLYON 907 BİN DAVA DOSYASI

Yargının iş yükünün nüfus artışı, ticaretin gelişmesi, yeni suç tiplerinin ortaya çıkması ve bilişim suçları gibi faktörlere dayalı olarak arttığını kaydeden Bakan Tunç, şu verileri açıkladı:

"Halihazırda Cumhuriyet başsavcılıklarında 6 milyon 125 bin, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 913 bin, istinaf mahkemelerinde 1 milyon 351 bin, temyiz mahkemelerinde ise 518 bin olmak üzere, toplam 11 milyon 907 bin derdest dosya bulunmaktadır. Bu iş yükünü azaltmak ve yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmak adına yenilikler getirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda denetim mekanizmalarımızı güçlendiriyoruz."

4,2 MİLYON BAŞVURUDA UZLAŞMA

Yargının iş yükünü azaltmak için alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine de önem verdiklerini kaydeden Tunç, "Bu kapsamda ceza hukukunda uygulanan alternatif uyuşmazlık yöntemi olan uzlaştırma kurumuyla 1 Ocak 2017 tarihinden bugüne kadar toplam 1 milyon 772 bin 845 dosyada uzlaşma sağlanmıştır. İhtiyari ve zorunlu arabuluculukta 2013'ten bu yana toplamda 6 milyon 731 bin başvuru yapılmış, 4 milyon 209 bini anlaşmayla sonuçlanmıştır. Bu noktada başarı oranı yüzde 65'tir. Yılda bir mahkemede ortalama 500 dosyanın karara bağlandığını kabul edersek; anlaşma oranı kabaca her yıl için toplam 11 yılda 800'e yakın mahkemenin iş yüküne denk gelmektedir" diye konuştu.

ARA BULUCULUK SİSTEMİ GENİŞLEYECEK

Ayrıca 7'nci Yargı Paketi'yle 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren ara buluculuğun kapsamını daha da geliştirdiklerini belirten Bakan Tunç, "Bu kapsamda kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı, 281 bin 522'i buldu. Bu başvurulardan 115 bin 681'i anlaşmayla sonuçlandı. Bu da demek oluyor ki 231 bin vatandaşımızın uyuşmazlığının yargıya taşınmadan barışçıl yolla çözümlenmesini sağlamış oluyoruz. 7'nci Yargı Paketi'yle getirdiğimiz ara buluculuk konularıyla ilgili ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı 94 bin 273 başvurunun, 15 bin 499'u anlaşmayla, kat mülkiyeti uyuşmazlıklardan kaynaklı 13 bin 98 başvurunun, 3 bin 587'si anlaşmayla, komşuluk hukuku uyuşmazlıklardan kaynaklı 8 bin 487 başvurunun, 1792'si anlaşmayla, tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı 773 başvurunun, 139'u anlaşmayla sonuçlanmıştır. Bu kapsamda bu rakamlara kira uyuşmazlığından kaynaklanan 281 bin 522 başvuruyu eklersek; toplam 398 bin 153 başvuru yapılmış, 136 bin 698'sinde anlaşma sağlanmıştır" dedi.

AİLE ARA BULUCULUĞU SİSTEMİ GELİYOR

Üzerinde çalıştıkları müesseselerden birinin de aile ara buluculuğu sistemi olduğunu açıklayan Tunç, şöyle konuştu:

"Kadına yönelik şiddet konusunu içermeyen aile ara buluculuğu sistemi ile aile üyelerine kriz dönemlerinde destek vererek, aile içinde yaşanan uyuşmazlıklar, adliye koridorlarına taşınmadan, tarafların ortak yararlarını gözeten ve bireysel beklentilerini olabildiğince karşılayan ara buluculuk sistemi ile çözümlenebilecektir. Yargının iş yüküyle daha etkin mücadele etmek ve verimliliği artırmak için ihtisaslaşmaya önem veriyoruz. Bu doğrultuda, ihtisas mahkemelerinin sayısını, ihtiyaçlar doğrultusunda artırıyoruz. 2002'de 986 olan ihtisas mahkeme sayısını 1850'ye çıkararak yüzde 88 oranında artırdık."

'ESER SİYASETİ YAPIYORUZ'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargı Teşkilatı Toplantısı'nın ardından AK Parti Kepez İlçe Kongresi'ne katıldı. Milletvekilleri, il ve ilçe yöneticilerinin bulunduğu kongrede partililere seslenen Bakan Tunç, Antalya'yı Antalya yapanın AK Parti belediyeciliği olduğunu belirterek, “Bu eserleri yaşatamayanlar, maalesef bu emanetlere sahip çıkamayanlar eser üretmek bir yana o eserleri koruyamayanlar, Antalya'da şu anda iş başında olabilir. Ama bu geçici bir süredir ve inşallah yine Kepez'de de Antalya'da da diğer ilçelerde de kazanarak yolumuza devam edeceğiz" dedi.

AK Parti'nin bir millet hareketi ve bir davanın adı olduğunu belirten Bakan Tunç, AK Parti'nin 22 yıldan bu yana iktidarda olmasının sebebinin eser siyaseti olduğunu kaydetti. Bakan Tunç, “22 yıldan bu yana eser siyaseti yaptığımız için milletimiz bizi iktidarda tuttu. Ama maalesef o eserleri karalayanlar, eser siyaseti yapanlara hakaret edenler, o hakaretlerle bir yere gelebileceklerini düşündüler. Siyasi ömürleri hakaretle geçti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a kötü söz söylemekle geçti. Ama bir türlü akıllanmadılar ve siyasi partilerdeki genel başkanlıkları bitti. Hala aynı hakaretlerine devam ediyorlar ve bir yere varabileceklerini düşünüyorlar. Milletimiz hakaret siyasetine, siyasi hayatın boyunca hep 'hayır' dedi ama maalesef hala akıllanmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.