Bakan Özhaseki: Şu anda 4 bin 333 köyde çelik evler yaptırıyoruz

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, seçim çalışmaları kapsamında Sinop’a geldi. İlk olarak Sinop Valiliğini ziyaret eden Bakan Özhaseki, burada şeref defterini imzaladı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Bakan Özhaseki’ye Sinop’a özgü kotra hediye etti. Daha sonra Sinop Polisevinde muhtarlar, STK ve oda temsilcileriyle iftar programına katılan Bakan Mehmet Özhaseki, burada yaptığı konuşmada, “Türkiye bir deprem ülkesi bunu bilelim. Hiç kimse lütfen Sinop’taki kardeşlerim siz de dahil içinizden 'bizim burada bir şey olmaz, burası 3’üncü derece, burası 4’üncü derece' falan diye geçirmesin. Son 100 yıl içinde bu ülkede meydana gelen 6 ve üzeri şiddette yıkıcı deprem sayısı 231. Sadece ana karamızda meydana gelen deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Ölen insan sayımız 130 bin. Zarar milyarlarca dolar. Deprem ülkesiyiz. Bunu bilelim arkadaşlar, kabul edelim. Şu anda hareketli kırılmamış ne zaman, nerede, hangi saatte, hangi şiddette kırılacağı belli olmayan 500’ün üzerinde fay hattı var bu memlekette. O yüzden ne yaparsak bu gerçekliği bilerek hareket etmek ve yapmak zorundayız. Evlerimizi, iş yerlerimizi, bahçedeki köpek kulübesini dahi öyle yapmak zorundayız. Bizim müthiş bir şekilde tedbir almamız lazım. 6 Şubat. Bundan 1 sene kadar önce, bir gece yarısı hepimiz müthiş bir üzüntüyle uyandık. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konut ağır hasarlı, orta hasarlı ve 170 bin kadar da iş yerimiz yıkıldı veya yıkılmayı bekliyor. 850 bin bağımsız birim. Maddi zarar 100 milyar doların üzerinde" diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde 4 bin 300’den fazla köyde yıkım olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, "Çok şükür bir an bile boş durmadık. 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köyler için karar aldık. Çelik kasa evler yaptırıyoruz. Şu anda tam 4 bin 333 tane köyde çelik evler yaptırıyoruz. 100 metrekarelik. İçinde taş yünü koyduğumuz için de alçıpan olan çelik evler yaptırıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapmaya karar verdik. Çünkü Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Hatay kadim şehirler ve merkezleri yok olmuş neredeyse. Tamamıyla şehirlerin merkezlerini bakanlık olarak yeniden projelendirdik. O tarihi evlere has, o özgün kimliğine yeniden çıkarmaya çalışıyoruz oraları. Yola açılan ana caddeleri yapıyoruz. Rezerve alanlarında da yüzbinlerce konutun inşasına başladık. Şu ana kadar 76 bini bitirdik, o bölgelere teslim ettik. Teslim etmeye de devam edeceğiz. Her ay 10 bin, 15 bin ev vereceğiz” diye konuştu.

'BİR AN ÖNCE EVLERİMİZİ DİRENÇLİ HALE GETİRELİM'

Kentsel dönüşüm hakkında da konuşan Bakan Özhaseki, “Kentsel dönüşümün 3 tane ayağı var. Birisi bakanlık. Biz hazırız bekliyoruz. Bu konuda yetki almış bir bakan olarak diyorum ki, A’dan, Z’ye kaç tane parti varsa, söz yeter ki kentsel dönüşüm yapın. Kapı sonuna kadar açık. A, B, C, D, E hangi parti olursa olsun değişin, dönüşün. Bir an önce evlerimizi dirençli hale getirelim, evlerimizi dayanıklı hale getirelim. Elimizdeki tüm imkanları namus sözü sonuna kadar kullanacağız. Buyurun. Fakat arkadaşlar, ne yazık ki bir grup arkadaşımız yanaşmıyor bu işe. Zor. Vatandaşı ikna edeceksiniz, plan yapacaksınız, eziyet çekeceksiniz. Evleri yaptıktan sonra bile dağıtması bile başlı başına bile bir sorun. Bir türlü yanaşmıyor arkadaşlar” açıklamasında bulundu.

SEÇİM ÇALIŞMALARI İÇİN ZONGULDAK'A GEÇTİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, seçim çalışmaları kapsamında Sinop'taki programının ardından Zonguldak’a geçti. Terakki Mahallesi’nde düzenlenen mitinge katılan Özhaseki, Anadolu’nun fitne örgütleri ve depremsellik olarak 2 kusurlu tarafı olduğunu belirterek, "Birisi bir türlü fitne odakları bitmek bilmez. Dışarıdan o kadar tahriklidir ki son 50 yılda ürettikleri PKK'sından IŞİD'ine, FETÖ'sünden DHKP-C'sine bir türlü bitmez bunlar. Bütün bu fitne örgütlerinin tamamını örgütleyen, onları destekleyen okyanus ötesindeki ülke var. Avrupa'dan dost gibi gözüken ülkeler var. Hiçbirisi meşru bir hak arama mücadelesindeki sivil toplum örgütü olarak asla gözükemez bunlar. Ben bir evvelki hükümet döneminde çukur eylemlerinde bakandım. Aynı bakanlıktayım. O bölgelerde PKK'lılar ellerine paçavralarını bayrak diye almışlar. ‘Öz yönetim ilan ettik’ haltı yiyorlardı. Güya ‘Türkiye'yi bölüyoruz. Ayrı bir federasyon kuruyoruz. Devlet kuruyoruz’ diyorlardı. Ben o dönemlerde gidip onların yaktığı, yıktığı evleri yapıyordum" dedi.

'HER GİTTİKLERİ YERE KAN GÖTÜRDÜLER'

Bakan Özhaseki, açılış için gittiği Cizre’de yaşadıklarını anlatarak şunları söyledi:

"Cizre'deyim bir gün. Ertesi gün bir açılış var. Beni oraya davet ettiler ama bizim istihbarat dedi ki ‘Sayın Bakan gitmeseniz, muhataplarınızın hepsi onlardan olacak.’ Dedim ki ‘Eğer ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak ülkemin herhangi bir köşesine korkarak gitmeyeceksem yaşamam daha iyi. Gidiyorum oraya’ dedim. Gidince onlara dedim ki ‘Dün gece sabaha kadar sosyal medyanızdan bana küfrettiniz. Faşist bakan ne işin var burada' falan dediniz. ‘Ben buraya niye geldiğimi söyleyeyim. Sizlere hizmet ediyorum. Kürt annelerimin evlerini yapıyorum. Sokakta kalan garibanlara ev veriyorum. Suyu getirdim, kanalları getirdim, Dicle'yi ıslah ettim. Ben hizmet için buradayım.’ Bana niye geldin faşist bakan diyenler 2 kilometre aşağıda okyanus ötesinden gelmiş ‘coniler’ var. Onlara sorun niye geldiniz buraya diye. Ben hizmet için geldim buraya dedim. Herhalde diyorsunuz ki o okyanus ötesinden gelenler var ya insanlık getirecekler, eşitlik getirecekler, insan haklarını burada iyileştirecekler. Öyle mi diyorsunuz? Vallahi billahi tallahi menfaatleri olmasın, bir adım bile atmaz bu insafsızlar. Nereye gittiler de şimdiye kadar iyilik götürdüler? Her gittikleri yere şer götürdüler, kan götürdüler, gözyaşı götürdüler. Bir başka kusurumuz daha var bu coğrafyada arkadaşlar. O da depremsellik. Son yüzyıl içerisinde bu coğrafyada denizlerimizde ve karada meydana gelen deprem sayısı 6 ve üzerinde olan yıkıcı deprem sayısı 231. Her sene 2 veya 3 tane deprem var. Şu anda bile Türkiye'de kırılmamış 500 civarında fay hattı var." 

'BİNDEN FAZLA ŞANTİYEMİZİ SÖZ VERİYORUM, GEZDİRECEĞİM SİZE, GÖSTERECEĞİM HADİ GELİN'

Deprem bölgesinde bütün birimleriyle gece- gündüz çalıştıklarını ve muhalefet liderlerine yaptıklarını göstermek için geziye çağıran Özhaseki, "Bizler böyle yaparken anlı şanlı koca koca milyonlarca nüfusu olan, ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partili belediyeler de arada bir özel jetlerle geldiler. Selfie çekindiler, bırakıp gittiler. Allah onların da iyiliğini versin. Biz bir saniye bile boş geçirmedik. Biz böyle gece- gündüz demeden uğraşırken muhalefet tarafından da genel başkanlar da bize laf atmaya devam ediyorlar. Birisi çıkmış diyor ki ‘hani nerede evler? Bir tane bile teslim etmediler. Öbürü çıkmış diyor ki, bu ‘herhalde evleri AKP'lilere dağıtıyorlar. Akrabalarına veriyorlar.’ Diyorum ki ‘ya ne olur şu kirli dilinizi çekin.’ Depremzedeler üzerinden siyaset olmaz. Günahtır, ayıptır. İlle de yaptığımız evleri görmek istiyor musunuz? Binden fazla şantiyemizi söz veriyorum, gezdireceğim size, göstereceğim. Hadi gelin. Ama bir tanesi bile gelmiyor. Ama geriden bu sözleri söylemeye de devam ediyorlar" ifadelerini kullandı.

'İKTİDAR GÜCÜ BAŞKA, ONU KULLANMAK LAZIM'

Yerel seçimde Türkiye’nin geleceğinin oylanacağını söyleyen Bakan Özhaseki, şöyle devam etti: 

"Elbette bizler bir taraftan başkanımızın yaptıklarına dikkat ederiz bundan sonra da hizmetlerini sevdiysek devam ettiririz ama yerel seçimlerde verilen karar şundan dolayı önemli. Biz geleceğimizi oyluyoruz. Şehrimizin hizmetine oyluyoruz. Bundan sonra yapmak istenilen işleri oyluyoruz bir noktada. Yavrularımızın geleceği için oy kullanıyoruz. Kayseri’de muhalefetteki partiden belediye başkanlığı dönemimde ürettiğim projelere izin çıkmadı. Ama ne zaman ki 2002’de AK Parti iktidara geldi Sayın Cumhurbaşkanımız iş başında, bütün projeleri tek tek götürdüm. Daha bir kuruş istemediğim halde önüm açıldığı için şehri büyütecek devasa projeleri biraz da tabii ki ağamıza güvenip sırtımızı yaslayıp yola çıkıp yaptık Allah'ın izniyle. İktidar gücü başka. Onu kullanmak lazım. Oradaki insanlardan fırsatlardan istifade etmek lazım." (DHA)