Bakan Kacır: Türk bilim insanlarının, tersine beyin göçünü sağlamayı hedefliyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bursa’da Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi'nde (GUHEM) uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ile Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (ISS) 7’nci gününde video konferans ile görüştü. Kacır’a, GUHEM’deki görüşmesine, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile BTSO Başkanı İbrahim Burkay da eşlik etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşme sonrası açıklama yapan Bakan Kacır, “Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki misyonunu 7’nci gününü tamamlamak üzere. Malumunuz Türkiye’nin ilk astronot ve bilim misyonu olarak gerçekleştiriliyor görev ve 13 farklı bilim deneyi, Türk bilim insanları tarafından hazırlanmış genetik, biyoloji, malzeme bilimi gibi alanlarda hazırlıkları tamamlanmış 13 farklı deney, Alper Gezeravcı tarafından uluslararası uzay istasyonunda gerçekleştiriliyor. Biz bu deneylerin neticelerinin hem Türkiye’nin bilimsel gelişimine önemli katkılar sunmasını hem de küresel bilim literatürüne önemli kazanımlar getirilmesini bekliyoruz. Tabi insanlı ilk uzay misyonumuz önümüzdeki yıllarda mutlaka devamı gelecek” dedi.

‘SAVUNMA SANAYİDE İHRACATIMIZI 5,5 MİLYA DOLARIN ÜZERİNE TAŞIDIK’

Uzay ekonomisinden yıldan yıla artan bir pay almayı hedeflediklerini söyleyen Kacır, Ankara’da inşa edilecek olan Uzay Teknolojileri Geliştirme Bölgesi ile de özel sektörün önünü açacaklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Türkiye halihazırda uydu geliştirme ve üretiminde sahip olduğu önemli kabiliyeti, deneyimi, birikimi önümüzdeki dönemde derin uzay programlarında daha ileri seviyelere çıkarıyor olacak. Aynı zamanda halihazırda yıllık 600 milyar doları aşan uzay ekonomisinden, yıldan yıla artan bir pay almayı hedefliyoruz. Türkiye’de uzay endüstrisinin, uzay sanayisinin gelişimini, milli uzay programımız kapsamında, öncelikli hedeflerimizden biri olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde Ankara’da bir Uzay Teknolojileri Geliştirme Bölgesi inşa ediyor olacağız. Böylelikle sahip olduğumuz insan kaynağını hem nicelik hem nitelik açısından daha ileri seviyelere taşımaya, bu alanda özel sektörün, yeni projelerde daha güçlü şekilde rol almasını sağlamaya çalışacağız. Türkiye savunma sanayisinde son 22 yılda muazzam başarılar elde etti. Yıllık 250 milyon dolar düzeyinde üzerinde olan ihracatımızı, 5,5 milyar doların üzerine taşımayı başardık. Ve bu bütün başarı hikayesinde, havacılık endüstrisindeki kabiliyetlerimiz lokomotif rol oynadı. İnşallah bu kabiliyetlerimizi şimdi ufkun ötesine, uzay endüstrisine taşımaya dönük, yeni bir dönem başlatıyoruz. Türkiye’nin uzay çağı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, bu çalışmalarla inşallah güçlü şekilde başlamış oluyor. Hedefimiz, umudumuz, ümidimiz, gençlerimizin çocuklarımızın ilham kaynağı olacak bu misyonları, daha güçlü şekilde gelecekte sürdürebilmek ve bütün bu çalışmalarla, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine yüksek teknolojiyi geliştirebilen, üretebilen, rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke olma yolculuğuna katkı sunabilmek.”

’81 ŞEHRİMİZDE BULUŞMALAR GERÇEKLEŞTİRECEK’

Kacır, ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın, uzay görevini tamamladıktan sonra 81 ilde düzenleyeceği programlarla, deneyimlerini çocuklara ve gençlere aktaracağını da söyleyerek, “İnşallah Alper Gezeravcı 14 günlük görevini tamamladıktan sonra, önce fırlatmanın gerçekleştiği üsse yakın bir bölgeye, okyanusa iniş yapacak, daha sonra da Türkiye’ye gelecek ve 81 şehrimizde Türk gençliği ile Türk çocukları ile buluşmalar gerçekleştirecek. Biz milli uzay programımızdaki hedeflerimizi bir bir gerçekleştirmeye, önümüzdeki dönemde, bölgesel konumla ve zamanlama sisteminden ay misyonuna kadar program çerçevesindeki hedeflerimize bir bir erişmeye devam edeceğiz. Bu yolculukta bilim insanlarımızın önünü açmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE UZAY SANAYİNDE KÜRESEL ROL OYNAYACAK’

Yaptıkları TÜBİTAK çağrısı ile yurt dışında yaşayan Türk bilim insanlarının ülkeye dönüşünü hedeflediklerini de söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı, şunları söyledi:

“Bu hafta bir çağrı da yaptık. TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve TÜBİTAK Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı çağrılarını ilan ettik. Bu çağrılar çerçevesinde birçok bilim insanının Türkiye’ye gelmesini, özellikle geçmiş yıllarda dünyanın farklı ülkelerine giderek araştırmalarını orada sürdürmekte olan Türk bilim insanlarının, tersine beyin göçünü sağlamayı hedefliyoruz. Ümit ederim, bunların da önemli bir kısmı, astronomi ve uzay bilimi alanlarında çalışmalarını yürüten bilim insanlarımız olacak. Türkiye yakın gelecekte uzay teknolojileri, uzay bilimi ve uzay sanayinde, küresel düzeyde önemli bir oyuncu olarak rol oynamaya devam edecek. Yine önümüzdeki dönemde, bu çalışmaların güçlü bir altyapı ile yürütülmesini sağlamaya dönük bir kanun çalışmasını da Meclisimizin gündemine taşımayı amaçlıyoruz. Ümit ederim, bu da yakın bir zamanda gerçekleşecektir. Geçmiş yıllarda Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile kurmuş olduğu ve faaliyetlerini yürüten Milli Uzay Programında öncü rol oynayan Türkiye Uzay Ajansı da önümüzdeki dönemde daha büyük, uzun vadeli projeler gerçekleştirme, nitelikli insan kaynağını daha güçlü şekilde istihdam edebilme imkanlarına kavuşacak.”

‘TÜRKİYE’DE İLK KEZ BİR BİLİM MİSYONU BU KADAR TOPLUMSALLAŞTI’

Alper Gezeravcı’nın uzay görevi ile birlikte, Türkiye’de bir bilim misyonunun ilk kez toplumsallaştığına da dikkat çeken Bakan Kacır, “O gece bizler Amerika Birleşik Devletleri Florida’da Kennedy Uzay Merkezi’nde fırlatmaya canlı şekilde şahitlik ettik. Ama biliyorum ki bizimle birlikte 85 milyon insan da bu fırlatmayı, o gece yarısı saatlerinde 7’den 70’e büyük bir heyecan ve coşku ile takip ettiler. Bütün bu heyecanın, coşkunun, milletimize yansıtılmasında sizler medya mensuplarımız çok önemli bir rol üstlendiniz. İlk kez Türkiye’de bir bilim misyonu bu düzeyde toplumsallaşmış oldu. İlk kez bir bilimsel faaliyet bu düzeyde aile sohbetlerine konu olmuş oldu. İlk kez bilimsel bir faaliyet için, ufacık çocuklarımızı, anne babaları uykularından uyandırdılar ki ömürleri boyunca unutamayacakları bu heyecana tanıklık edebilsin diye. Ümit ederim, bu ivmeyi önümüzdeki dönemde sürdüreceğiz. Bilimi, teknolojiyi, Türkiye’nin gündeminde en üst sırada tutmaya, bu yaşadığımız zor coğrafyada, tam bağımsız Türkiye iddiasını, idealini sürdürebilmek adına, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmenin heyecanını milletimizle paylaşmaya devam edelim. Türk gençleri bu yolculuğun öznesi olmak adına, en iyi şekilde hazırlıklarını sürdürsünler. Biz de onlara en iyi eğitim imkanlarını sunarak, önlerindeki engelleri bir bir kaldıralım. Türkiye’yi cumhuriyetimizi ikinci asrında Türkiye Yüzyılı’na bilimle, teknoloji ile taşıyalım” diye konuştu.

‘İLK UZAY MİSYONUMUZ BÜYÜK PROJENİN İLK ADIMI OLACAK’

Sanayi ve Teknoloji Bakan Mehmet Fatih Kacır, Bursa programı kapsamında, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilerek, Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi’nde (BUTEKOM) hayata geçirilen BUTEXCOMP Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip ve Uygulama Merkezi’nin açılışını da gerçekleştirdi. Bakan Kacır, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) yer alan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yerleşkesi’ndeki BUTEKOM’da düzenlenen açılış törenindeki konuşmasına, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile GUHEM’de yaptığı görüşmeyi hatırlatarak başladı. Kacır, “Türkiye'nin uzay misyonunu gerçekleştirmek üzere halihazırda uluslararası uzay istasyonunda Türk bilim misyonu faaliyetlerini sürdüren astronotumuz Alper Gezeravcı ile Türkiye'de ilk ve tek uzay ve havacılık temalı bilim merkezimiz olan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi'nden bir canlı bağlantı gerçekleştirmek, bizim için ayrı bir iftihar vesilesi, mutluluk vesilesiydi bugün. Gerçekten Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milli teknoloji hamlesinde her geçen gün yeni adımlar atıyor. Yeni ve büyük projelere imza atıyor. Allah bu millete, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Türkiye Yüzyılı’nda inşallah çok daha büyük milli teknoloji projelerine imza atmayı nasip etsin. İnanıyoruz ki bu ilk uzay misyonumuz da, uzay bilimi ve teknolojileri alanında, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz nice büyük projenin ilk adımı, ilk sayfası olacak. Ve inşallah Türk gençliğiyle birlikte, Teknofest kuşağıyla birlikte, biz bu başarı hikayesine yeni sayfalar eklemeye, milletimizin geleceğini aydınlık kılacak nice projeleri hayata geçirmeye hep birlikte devam edeceğiz” dedi.

‘ÜLKEMİZİ KÜRESEL ÇEKİM MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ’

Bilim ve teknoloji alanındaki başarıların, küresel rekabette ülkeleri öne çıkardığına dikkat çeken Bakan Kacır, şu ana kadar yapılan yatırımlarla ilgili bilgi vererek şunları söyledi:

“Ülkeleri küresel rekabette öne çıkaran unsurların başında şüphesiz Bilim ve Teknoloji geliyor. Teknolojiyi üretmek için de iyi işleyen bir Ar-Ge ve girişimcilik ekosistemi şart. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yılda bilim ve teknolojiye yaptığımız yatırımlarla, güçlü bir ekosistem inşa ettik. Bin 600’den fazla Ar-Ge tasarım merkezi, 208 üniversite ile 272 binden fazla Ar-Ge personelimizle, kurduğumuz 101 Teknopark'ta yer alan 10 binden fazla teknoloji girişimimizle, ülkemizin teknoloji ve yenilikçilik alanında, küresel düzeyde rekabet edebilir bir konuma gelmesini sağladık. 2002’de sadece 1,2 milyar dolar olan Ar-Ge harcamalarımızı, 10 kat arttırarak ülkemizin bilimsel ve teknolojilik kapasitesini güçlendirdik. Yatırım teşvik sistemimizde katma değeri ve yüksek teknoloji üretimini önceledik. Son 5 yılda teşvik belgelerinin yüzde 44’ünü orta yüksek ve yüksek teknolojili yatırımlar oluşturdu. Sadece 4 yıl içinde milyar dolar değeri geçen Turcorn sayımızın 7’yi bulması tesadüf değildir. Tüm bunları araştırmacılarımıza, sanayicilerimize, girişimcilerimize, velhasıl insanımıza güvenerek başardık. Biz insanımızın fırsat sunulduğunda, önündeki engeller kaldırıldığında, kaynak ayrıldığında neler yapabileceğini biliyoruz. Bu anlayışla nitelikli insan kıymetimizin sanayicilerimizle, yatırımcılarımızla ve girişimcilerimizle birlikte çalışmaları için, modern altyapılar inşa ediyoruz. Ülkemizi yenilikçi teknoloji alanlarında küresel çekim merkezine dönüştürüyoruz.”

‘TEKSTİL VE HAZIR GİYİMDE 28 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPTIK’

Sadece bilim ve teknoloji alanında değil tekstil ve hazır giyim sektöründe de Türkiye’nin öncü olduğunu söyleyen Bakan Kacır, “Tekstil ve hazır giyim sektörümüz, ülkemizin, Bursa’mızın kalkınmasında önemli bir yere sahip. Geçtiğimiz yıl tekstil ve hazır giyim sektörümüzde 28 milyar dolarlık ihracatla, ülkemizin ihracat odaklı büyüme yolculuğunda öncü sektörlerden biri olarak bu sektörün başarısıyla iftihar ettik. Sektörümüz, 1 milyon vatandaşımıza doğrudan, 2 milyona yakın vatandaşımıza dolaylı olarak ekmek kapısı sağlıyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme rotasında kalkınmamızda öncü rol üstleniyor. Bizler de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Ar-Ge ve yatırım teşviklerimizle, kalkınma ajanslarımızla sektörümüzü güçlendirmeye devam ediyoruz. Katma değerli üretimi, nitelikli istihdamı destekliyoruz. Son 22 yılda, 10 bin 368 tekstil yatırımı için teşvik belgesi düzenledik. 800 milyar liralık sabit yatırımın önünü açtık. 327 binden fazla istihdama imkan sağladık. Kalkınma ajanslarımızda 383 projeye 1,7 milyar lira destek olduk. Yararlanıcıların eş finansmanıyla birlikte 3,2 milyar liralık kaynağı harekete geçirdik. Bugün teknoparklarımızda, tekstil alanında Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin girişiminde 565 firmamız kilit rol üstleniyor. 78 Ar-Ge ve 54 tasarım merkezimiz tekstilde katma değerli üretim altyapımızı güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.

‘TOGG FABRİKASININ YERİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ ŞAŞKINLIKLA İZLEDİK’

Yerli otomobil Togg’a yönelik eleştirilere de değinen Bakan Kacır, “Tabii Bursa'mız aynı zamanda ana markalarla, yan sanayiyle, ülkemizde otomotiv sektörünün de kalbinin attığı şehrimiz. Yerli ve milli elektrikli otomobilimiz Togg’a Bursa ev sahipliği yapıyor. Gerçi ben geçenlerde bu ev sahipliğinden memnun olmayanların olduğunu da büyük bir şaşkınlıkla medyada izledim. Hatta izlediğim programda tıpkı benim gibi katılan gazetecilerin de büyük bir şaşkınlık geçirdiklerini ve bu şehre hizmet etme iddiası taşıyan bir siyasetçinin ağzından, Togg’un Bursa'da kurulmuş olmasından duyduğu memnuniyetsizlik karşısında, gazeteci arkadaşların da şaşkınlıklarını gizleyemediklerini görmüş olduk. Biz kim ne derse desin, Bursa'mıza, Türkiye'mize, yüksek teknoloji yatırımları kazandırmaya devam edeceğiz. Elbette çevre dostu, doğa dostu bir anlayışla bu şehrin, Türkiye'nin sanayisinin ve teknolojisinin öncü şehri olma misyonunu güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

’35 MİLYAR DOLAR İHRACATLA REKORA İMZA ATTIK’

Otomotiv sektörünün ihracat rakamı ile rekora imza attığını hatırlatan Kacır, şunları söyledi:

“35 milyar dolardan fazla ihracatla, otomotiv sektörümüz geçtiğimiz yıl yeni bir rekora imza attı. Çevreci mobilite ve yeşil çözümlerin, dijital teknolojilerin yaygınlaştığı günümüzde otomotivin alt bileşenleri de bu paradigma değişikliğine adapte oluyor. Araç başına kullanılan kompozit ağırlığı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla tekstil ve otomotiv sektörlerinde katma değerli üretim, Bursa'nın kalkınma yolculuğunun rekabet gücü adına, büyük öneme sahip. Bugün açılışını yaptığımız Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi ile  stratejik alanlarda yeni ürün geliştirmesini kolaylaştıracak, çok nitelikli bir altyapı tesisini Bursa'mıza kazandırıyoruz. Bu proje ve altyapı yatırımı da aslında doğası gereği bir sosyal inovasyon projesi. Bir fikri olan, bir fikri ürüne dönüştürmek için gayret gösteren, bir ürünü ticarileştirmeye çalışan KOBİ'lerimiz için tesis ettiğimiz bu modern altyapıyla, hem kümelenme ruhu hem de birlikte iş yapma kültürümüz de gelişecek. Bu tesisin kapıları kendi üretim yerlerinde, fikirlerini test etmek isteyen, prototiplerini üretmeye talip olan ve ürettiği prototipi ticarileştirmeyi hedefleyen herkese açık olacak.”

‘50’DEN FAZLA KOBİ’YE BU MERKEZDE DESTEK OLACAĞIZ’

Açılışını gerçekleştirdiği Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip ve Uygulama Merkezi ile 50’den fazla KOBİ’ye destek olunacağını söyleyen Kacır, “Rekabetçi sektörler programıyla hayata geçirdiğimiz 200 milyon lira bütçeli bu proje, makine ekipman altyapısı ve teknik yardımı olmak üzere iki bileşenden oluşuyor. Proje kapsamında son teknoloji makinelerle cihazları sanayicimizin, KOBİ'lerimizin ve girişimcilerimizin test ve prototip geliştirme ihtiyaçlarını karşılamak için hazır bulunuyor. Bugün itibarıyla bu modern ve güçlü altyapıda 50’den fazla KOBİ'ye test ve analiz hizmetleri sunmaya başlandı. Kompozit malzeme ve teknik tekstil kümelenmesi Bursa'da oluşturuldu. Yeşil ürün geliştirme programı kapsamında seçilen 6 firmamıza tasarım, prototip, test ve analiz hizmetleri desteği veriliyor. Tedarik zinciri eşleştirme programı kapsamında da 30 firmayı yerli ve uluslararası tedarikçiler, alıcılar ve çözüm sağlayıcıları ile bu merkez buluşturuyor. Rol model programı kapsamında da 10 firmamıza Ar-Ge çalışması tamamlanmış ürünlerinin ticarileştirilmesi için danışmanlık ve mentörlük hizmeti sunuluyor. Proje sonuna kadar devam edecek modelleme ve prototip üretim hizmetiyle 50’den fazla KOBİ'ye, inovatif proje fikirlerinin hayata geçirilmesi konusunda, bu merkezde destek olacağız. Kompozit malzeme ve teknik tekstile dayalı yüksek katma değerli ürünlerin üretimine bu merkez sayesinde hız kazandıracağız” şeklinde konuştu.