Bakan Güler: Çıkar çatışmalarının savaşa evrildiği kritik bir süreçten geçiyoruz
Milli Savunma Bakanı Bakanı Yaşar Güler, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş Dönemi'nin ardından, küresel düzeyde risk ve tehditlerin en fazla yaşandığı, aktörlerin ve rollerin sürekli değiştiği, çıkar çatışmalarının savaşa evrildiği kritik bir süreçten geçtiklerini söyledi.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler'in katılımıyla 'Madalya Tevcih, Başarılı Birlik ve Personelin Ödüllendirilmesi Töreni' gerçekleştirildi. Törene; Bakan Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Bilal Durdalı ve Celal Sami Tüfekci ile Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İrfan Özsert'in yanı sıra Millî Savunma Bakanlığı personeli katıldı.
Törende Bakan Güler tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu'na 'TSK Şeref Madalyası ve Beratı' veridi. Bakan Güler tarafından ayrıca Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu'na, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İrfan Özsert'e, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni'ye, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral İsmail Güneykaya'ya 'TSK Üstün Hizmet Madalyası ve Beratı' verildi. Törende, ayrıca kendi birimlerinde başarı sağlayan birlik, birim ve personele, Milli Savunma Bakanı Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kuvvet Komutanları ve Bakan Yardımcıları tarafından başarı belgeleri verildi.
'TÜRKİYE KÜRESEL BİR AKTÖR HALİNE DÖNÜŞTÜ'
Törende konuşan Bakan Güler, bugün üstün gayretleri ve sergiledikleri performansları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gelişimine ve temsiline katkı sağlayan tüm kahraman silah ve mesai arkadaşları ile başarılı olan birliklerine, madalya ve ödüllerini takdim etmenin mutluluğunu yaşadığını, görevlerini üstün vazife ve sorumluluk bilinciyle yerine getiren tüm personellerini ve birliklerini canı gönülden kutladığını söyledi. Bakan Güler, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş Dönemi'nin ardından, küresel düzeyde risk ve tehditlerin en fazla yaşandığı, aktörlerin ve rollerin sürekli değiştiği, çıkar çatışmalarının savaşa evrildiği kritik bir süreçten geçtiklerini belirterek, "Dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgesinde bulunan ülkemiz de siyasi, askeri, sosyo- kültürel, ekonomik ve toplumsal alanlarda meydana gelen bu çok yönlü ve karmaşık gelişmelerden etkileniyor. Bu hassas süreçte Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uluslararası arenada proaktif bir politika sergileyerek etkinliğimizi ortaya koyuyoruz. Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de bölgemizi ateş çemberi hâline getiren sorunlarla mücadele edebilmek, asil milletimizin hak ve menfaatlerini tavizsiz bir şekilde koruyabilmek için, çok boyutlu bir güvenlik anlayışıyla faaliyetlerini icra ediyor. Bu çerçevede bir yandan ülkemize yönelik tehditleri sınırlarımıza dayanmadan, kaynağında bertaraf ederken diğer yandan da birçok coğrafyada, barış ve istikrarın tesisine yönelik gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda; Suriye ve Irak'ta barış ve istikrarın sağlanması için ortaya koyduğumuz çabalar, Karabağ sorununun sona erdirilmesine dair girişim ve desteklerimiz, Libya'da yaşanan iç savaşın sona ermesine yönelik faaliyetlerimiz, Gazze'de İsrail'in vahşet ve katliamının durdurulması için çok yönlü ve kapsamlı diplomatik girişimlerimiz ile bölgeye sağladığımız insani yardımlar, Rusya- Ukrayna çatışmasının sonlandırılmasına ve bu çatışmanın artırdığı enerji ve gıda krizinin aşılmasına yönelik sarf ettiğimiz yoğun gayretler gibi büyük ve kıymetli inisiyatifler üstlendik, üstleniyoruz. İfade ettiğim tüm bu inisiyatifler, Türkiye'nin küresel bir aktör hâline dönüştüğünü; müzakere masalarının mimarı ve vazgeçilmez bir üyesi hâline geldiğini en açık şekilde ortaya koymaktadır" dedi.
'BÖLGESEL VE KÜRESEL GÜVENLİK KONULARI'
Bakan Güler, bölgesel ve küresel güvenlik konularında, Türkiye'nin etkisini böylesine artırdığı bir dönemde doğal olarak faaliyet sahaları artan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna-Hersek, Katar, Somali, Suriye ve Irak ile daha birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisi için büyük gayret sarf ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Diğer yandan, her geçen gün gelişen ve dünyada marka hâline gelen savunma sanayisi ürünlerimizin katkısıyla ordumuzun; kara, deniz, hava ve siber harekât alanlarındaki etkinliği ve caydırıcılığı da her geçen gün artmaktadır. Kahraman ordumuzun niteliklerinin böylesine ileri bir seviyeye ulaşması; sizlerin üstün gayretleriniz, cesaret ve fedakârlıklarınız ile sağlanmıştır. Bugün ödüle layık görülen silah ve mesai arkadaşlarım da Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünya orduları arasındaki mümtaz yerini daha da ileriye taşıyabilmek için meslek hayatları boyunca özverili çalışmalar yürütmüş, taşıdıkları yüksek sorumluluğun gereğini her daim yerine getirmiştir."