"Afrin Harekatı en az 2 ya da 3 ay sürebilir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Afrin Harekatı fiilen başlamıştır' açıklamasının ardından terör örgütü YPG'nin kontrol ettiği bölge karadan topçular, havadan da Türk savaş uçaklarınca bombalanmaya başlandı. Harekatın başlamasını değerlendiren İstinye Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın "En az 2-3 ay sürebilecek tehlikeli riskli bir çatışmaya girdiğimizi söyleyebiliriz. Ama Türkiye, meskun mahalde nasıl çatışmaya girilebileceğini bilen bir orduya sahiptir. Türk Silahlı Kuvvetleri bu harekatı minimum zaiyatla, gerçekleştirecek güçte ve niteliktedir" dedi.
Bu harekat Suriye'nin kuzeyinde defakto olarak kurulmak istenen terör devletine karşı Türkiye'nin izin vermeyeceğini gösteren kararlılığının bir sonucu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Caşın "Türkiye kararlıdır Fırat Kalkanı'ndan sonraki ikinci harekattır. Burada aslolan Türkiye'nin kararlılığıdır. Bir terör devletine asla müsaade etmeyeceği ve bunun egemen bir devlet olarak, beka meselesi olduğunu göstermesi, benimsemesidir. Anayasa'ya göre meclisten asker gönderme yetkisi de almıştır ve siyasi partilerce de desteklendiğini düşünüyorum" dedi.
PKK/YPG KÜRDÜN DE, TÜRKÜN DE ARABIN DA DÜŞMANIDIR
"PKK terör örgütü'nün bölgede Suriye'deki uzantısı YPG ve DAEŞ ile sivilleri, çocukları katletmesi bu terör örgütünün Arab'ın da Kürd'ün de Türk'ün de düşmanı olduğunu ortaya koyuyor"diyen Caşın şöyle konuştu:
" Önemli olan uluslararası konsensüsün olup olmadığı? ABD den çelişkili kafa karıştıracak düzeyde açıklamalar geldi. Pentagon, önce 'Afrin harekat alanımız değildir' demişken, Dışişlerinden girmeyin uyarısı geldi. Birleşmiş Milletlerin 51. maddesine göre devletler kendi vatandaşlarını kendi toprakları dışındaki bir terör örgütüne karşı koruma müdafa etme hakkını sahiptir.
"AFRİN HERAKATI FIRAT KALKANI HAREKATI'NDAN DAHA RİSKLİ
Suriye de halkı da bizim düşmanımız değildir. Ama karşımızdaki bir terör örgütüdür, kalleş taktikler uygulayan, sivilleri katleden bunun arkasına saklanan ve maalesef müttefiklerimiz tarafından silahlandırılan bir terör örgütüdür. Bu nedenle Afrin harekatının Cerablus'tan daha riskli olduğunu düşünüyorum. Üç taraftandan da sarılmıştır. Ancak burda Türkiye özellikle sivillerin boşaltılması için İdlip tarafını boş bırakmıştır. Türkiye bu harekatla bir imha harekatını amaçlamamaktadır. Bölgenin terörden temizlenmesi, stabil hala getirilmesi ve tıpkı Cerablusta olduğu gibi hayatın normale döndürülmesi amaçlanmaktadır.
"RUSYA HAREKATA YEŞİL IŞIK YAKMIŞTIR"
Türkiye Genelkurmay Başkanı Akar, Rus Genelkurmay Başkanı Gerasimov ile görüştü ve mutabakat sağlandı. Rusya da buna yeşil ışık yakmıştır. Özellikle bu harekatın başlanmasında MGK'da olduğu gibi Amerika'nın PYD'yi silahlandırmasına Rusya'da karşı çıkmıştır. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, bunun Suriye'nin egemenliğine aykırı olduğunu ifade etmiştir. Suriye'nin uçaklarımızı vurma tehdidi ise uluslararası hukuka ugun değildir. Çünkü Türkiye Suriye'ye karşı hasmane bir tavır içinde değildir. Ama en önemlisi Devletler Hukuku açısından bakıldığında Suriye, Kuzey Suriye bölgesini kontrol edememektedir. Eğer Suriye bize karşı bir harekette bulunursa, TSK buna karşılık verecektir. Bu da çatışmanın büyümesine sebebiyet verebilir. Çünkü çok riskli bir durum.
"EN AZ 2-3 AY SÜREBİLECEK RİSKLİ BİR ÇATIŞMAYA GİRDİK"
En az 2-3 ay sürebilecek, riskli bir çatışmaya girdiğimizi söyleyebiliriz, tehlikeli bir harekattır. Ama Türkiye meskun mahalde nasıl çatışmaya girilebileceğini bilen bir Silahlı Kuvvetlere orduya sahiptir. İki tuguyla, özel birliklerimiz, komando birliklerimiz istihbarat ve borda berelilerle minimum zaiyatla bu harekatı gerçekleştirecektir.
Türkiye, Cenevre Sözleşmelerine, savaş hukukunun öngördüğü sivil hedeflerin , savaş dışı hedeflerin gözetilmesini bilen bir orduyla hareket etmektedir. Bu bakımdan TSK için çetin bir sınav olacağını öngörmekteyim. Türkiye bu harekatı yapmasaydı, terör örgütünün denize çıkması Hatay ve İskenderun'u tehdit etmesi söz konusudur ki Türkiye bunu asla kabul edemezdi. Aksi halde Türkiye soyunduğu enerji köprüsü misyonunu kaybedecektir ve burda bu harekatla hem ABD hem İsrail olacaktır. "