‘Kadınların düşünsel dünyası çok güzel ve verimli’
TİKTOK'UN ‘İlham Veren Kadınlar’ programına sanatçı Ecem Dilan Köse ile dağcı Müge Naoko Gönül konuk oldu. Teknolojiyle doğa arasında bazı benzerlikler gördüğünü ve eserlerinde bu benzerlikleri göstermeyi sevdiğini ifade eden Köse, “Kadınların düşünsel dünyası, yaratıcılıkları, duygu dünyaları çok güzel ve verimli. Buna güvenip devam etmek gerekiyor” dedi. Beyaz yaka bir çalışanken hobi olarak dağcılığa başlayan Gönül ise eğitime erişimi olmayan kız öğrencilere destek olmak için kurduğu fonu ve kariyer yolculuğunu anlattı.
TikTok’un ‘İlham Veren Kadınlar’ serisine sanatçı Ecem Dilan Köse ile beyaz yakalı dağcı Müge Naoko Gönül konuk oldu. Konuklar TikTok LIVE hesabından yayınlanan söyleşide kariyer yolculuklarını anlattı.
İç mimarlık eğitimi alan Ecem Dilan Köse, teknolojiyle doğa arasında bazı benzerlikler gördüğünü ve eserlerinde bu benzerlikleri göstermeyi sevdiğini ifade etti. Şimdiye kadar en severek yaptığı çalışmanın Kommagene Bienali olduğunu söyleyen Köse, “Nemrut Dağı’nın tepesine bir ekran kurduk. Düşünsenize, gün doğumu sırasında 2 ay uğraştığınız ses bütün dağlara gidiyor. Çok heyecanlıydı” dedi.
KÖSE: NEYİ SEVİYORLARSA ONA BAKSINLAR
Türk sanatçıların yaratıcılığını güçlü bulduğunu söyleyen Köse bu alanda ilerlemek isteyenlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Gençler neyi seviyorlarsa ona baksınlar. İlerleyen zamanlarda yapay zekâ desteğiyle bazı şeyleri yapmak daha çok kolaylaşacak. Teknoloji bize vakit kazandıracak ama işlerimize daha derin şekilde kafa yormamız, daha konsantre çalışmamız gerekecek. Yeni sanatçıların işlerini iyi dokümante etmesi de önemli. Ben kariyerimin başında çok fazla yarışmaya katılmıştım. Bu da önemli çünkü birilerinin onayladığı bir başarı elde etmiş oluyorsunuz.”
Çanakkale Bienali için bir çalışma hazırlayan Köse, programda ‘Kadın sanatçıların dünyadaki yeri ne? Bazı sektörlerde kadınlar daha geride kalabiliyorlar. Bu alanda böyle bir şey var mı?’ sorusunu şöyle yanıtladı:
“Kadınların düşünsel dünyası, yaratıcılıkları, duygu dünyaları çok güzel ve verimli. Buna güvenip devam etmek gerekiyor. Küçücük bir şey bile etkileyebiliyor. Örneğin bir kadınım ve bir toplantı masasındayım; bir erkek iri yapısı ve kalın sesiyle daha baskın olabiliyor. Bu bir şekilde insanların psikolojisini etkiliyor.”
GÖNÜL: KENDİMİ DAĞLARDA BULDUM
‘İlham Veren Kadınlar’ın ikinci konuğu olan Müge Naoko Gönül ise sohbete, beyaz yaka bir çalışanken dağcılığı nasıl keşfettiğini anlatarak başladı.
Gönül, “2016’da ilk defa kamplı bir tatile çıkmış, Machu Picchu’ya tırmanmıştım. O yalnızlıkta hayatta kalma çabası dikkatimi çekti. Eğitimler almaya başladım; yaz dağcılığı, kış dağcılığı derken bana ilham veren insanlarla tanıştım. O insanlar çevremi genişlettikçe bu işe ilgim daha da arttı. Kendimi dağlarda buldum.”
Dağa çıkıp inerken düşünmeye çok vakit bulduğunu söyleyen Gönül, çok büyük bir emek ve zaman harcadığını fark edip bireysel çabasını toplum için nasıl kullanabileceğine kafa yorduğunu söyledi. Gönül, “Eski bir Türk Eğitim Vakfı (TEV) bursiyeri olarak aklıma eğitim konusu geldi. Kilimanjaro Dağı’na çıkarken ‘Eğitimli Kızlar için Zirveye’ isminde bir burs program başlattım. Yabancılar da beni çok destekledi. Mesela Kanadalı bir kadın en yakın arkadaşını kanserden kaybetmiş, onun için çıkıyordu. Başka bir arkadaşımız Almanya'dan gelmiş, dağcılık yapan babası çok genç yaşta vefat edince o da dağlara çıkmaya başlamış. Hepsi destek oldu ama ilk sordukları şey de şuydu; ‘Sen neden kızların eğitimi için para topluyorsun, böyle bir probleminiz mi var’”.
‘ASLINDA ÇOK GÜÇLÜYÜZ, BİZ BUNU YAPARIZ’
Annesi Japon, babası Türk olan Gönül, 2022 yılında 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin akabinde Gaziantep’e gidip afet alanında da çalışmıştı. Şimdilerde startup’larla görev yapan Gönül, sosyal meselelere eğilmekten geri durmayacağını ifade ederek, “Hedefim TEV’le kurduğumuz fonu sonsuza kadar açık tutmak. Bir konferansta bir kız öğrenci ‘Ben de dalış yapıyorum. Senin fonun gibi bir şey ben de yapabilir miyim, hiç aklıma gelmemişti’ demişti. Ben altı kız çocuğuna burs sağlayabileceğimi gerçekten bilmiyordum. Kendime güvendim. Dağa çıkıp çıkmamam önemli değildi. Bu cesareti gösterebildiğimi ve bunu yaptığımda benimle aynı tutkuyu paylaşan insanların geldiğini gördüm. Ailem, arkadaşlarım, hiç tanımadığım insanlar; bir anda bin olunca ‘Aslında çok güçlüyüz, biz bunu yaparız’ dedim. Aklınızda bir şey varsa eminim başkaları sizi caydırmak için bir sürü şey söyleyecek. Ben de yaşadım. Ama onları dinlemeden yola çıkmak gerek. Size ilham verebilecek çok fazla insan var çünkü.”