'Çocukların yüzde 75’i odasında elektronik cihazla uyuyor’
Oluşturduğu çalar saat programı ile kullanıcıların gününü disipline etmeyi hedefleyen onlinealarmkur.com’un kurucusu Burak Özdemir, bu doğrultuda imza attığı online anketle Türkiye’nin farklı bölgelerindeki kullanıcılarının uyku alışkanlıklarını ortaya koydu. Özdemir, “Günün yoğun temposu içinde elektronik cihazlardan çıkan alarm sesi, pek çok insan için uykunun bitişiyle birlikte koşturmacanın habercisi haline geliyor. Öyle ki çocukların yaklaşık yüzde 75'i ve yetişkinlerin yüzde 70’i, alarm kurmak için yatak odalarında veya yataklarında daima elektronik cihazlar bulunduruyor. Z kuşağı ise en geç 24.00’da uyuyor” dedi.
Online alarm platformunun düzenlendiği anketin yüzde 60’ından fazlasını 18 yaş altı bireyler oluşturuyor. bin 145 kullanıcının katılımıyla gerçekleştirilen ankete göre, yatmak için en çok 23:00-23:59 aralığının tercih edildiği kaydediliyor. Z kuşağının en çok bu saatlerde uykuya gittiği ve çoğunlukla 07:00-07:59 aralığında uyandığı belirtiliyor. 18 yaş altı gruplar ise 22:00-22:59 aralığında yatağa gidiyor.
‘İŞ VE EĞİTİM HAYATI UYKU DÜZENİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR’
Anketten elde edilen verileri değerlendiren Özdemir, şunları söyledi:
“Uyku alışkanlıkları yaş grupları ve bölgeler bazında farklılaşıyor. Veriler, 18 yaş altı grubun çoğunlukla daha erken saatlerde yatağa gittiğini, büyükşehirlerde ise gece yarısından sonraki saatlerde uyuma eğiliminin daha yaygın olduğunu gösteriyor. En dikkat çekici bulgu ise tüm gruplarda sabah 07:00-07:59 aralığının en yaygın kalkış saati olması. Bu da iş ve eğitim hayatının uyku düzenini şekillendirdiğine işaret ediyor.”
‘BÜYÜKŞEHİRLER DAHA GEÇ SAATLERDE UYUYOR’
Uyku alışkanlıklarının yaş grupları ve bölgeler bazında değiştiğini gösteren anketten edinilen bulgular, Marmara Bölgesi’nde yaşayanların 00:00-00:59 aralığında uyumayı seçerek daha geç saatlere kadar ayakta olduğunu ortaya koyuyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan ankete katılanların ise en erken 22.00, en geç ise 24.00’da uyuduğu görülüyor. Şehir bazında bakıldığında da özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyükşehirlerde gece yarısından sonra yatma eğiliminin daha yüksek olduğunu anlatan Özdemir, “Yüzümüzü Doğu’ya doğru döndükçe, vatandaşlarımızın güne daha erken saatlerde başladığını görüyoruz. Bu da bize aslında uyku düzenimizde bölgesel kabullerin etkili olduğunu; iş ve eğitim hayatımızın yanı sıra, havanın aydınlanma saatlerinin bile uyku düzenimizdeki hakimiyetini ortaya koyuyor. Online Alarm Kur olarak biz de, farklı yaş gruplarının ve bölgelerin uyku düzenlerini anlamaya odaklandık. Bu sayede platformumuzda daha kişiselleştirilebilir çözümler geliştirebileceğiz” dedi.
‘KULLANICILARIMIZ, YATARKEN GÖZLERİNİ HUZURLA KAPAYABİLİYOR’
Platformlarının hikayesinin kendi öğrencilik yıllarına dayandığını belirten Özdemir, “Her şey yıllar öncesine, sabah uyanmak için büyük mücadeleler verdiğim öğrencilik dönemlerime dayanıyor. Bu problemime çare bulmak adına da çok farklı alarm türleri denedim. Ancak maalesef bu deneyimler çoğu zaman başarısızlıkla ve kaçırılmış etkinliklere bir yenisinin eklenmesiyle sonuçlandı. Bir bilgisayar mühendisi olarak, kendi çalar saat programımı oluşturmaya karar verdim. Tamamen ücretsiz ve birçok farklı seçeneğe sahip olan bu program, kullanıcılarının da gözlerini gönül rahatlığıyla kapatmasına olanak tanıyor” dedi.
‘ALARMA EN ÇOK İHTİYAÇ DUYAN KİTLE, KALABALIK ŞEHİRLERDE YAŞAYANLAR OLUYOR’
Uyku düzeninde trafik, işyeri ya da okula uzaklık gibi etkenlerden bahseden Özdemir, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kullanıcılarımızın uyku düzenini daha iyi anlamak adına internet sitemizden gerçekleştirdiğimiz anketle topluluğumuzun nabzını tuttuk. Katılımcılarımızın neredeyse yüzde 51’ini erkekler, yüzde 40’ına yakınını ise kadınlar oluşturuyor. Cinsiyetini belirtmeyen yaklaşık yüzde 10’luk kesimin haricindeki bu demografik dağılım, bize aslında cinsiyetler arasında uyku düzeninin çok büyük farklar içermediğini gösteriyor. Öte yandan katılımcılarımızın çoğunun İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Konya’dan olması da, alarma en çok ihtiyaç duyan kitlenin kalabalık şehirlerde yaşayanlar olduğunu gösteriyor. Elbette bunun trafik, işyeri ya da okula uzaklık gibi etkenlerden kaynaklandığını biliyoruz. Tam da bu yüzden, platformumuzda daha özelleştirilebilir çözümler sunmak için çalışmaya devam ediyor, farklı yaşam biçimlerine hitap edecek sistemler geliştirmeye odaklanıyoruz.”