İBB ve Beyoğlu Belediyesi kültürel miras alanlarının korunması için iş birliği protokülü imzaladı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 5 senedir yürüttüğü ve bu kapsamda İstanbul’un tarihi yapılarının özüne uygun şekilde restorasyonu, depreme dayanıksız olanlar için de güçlendirme işlemleri yaptığı İBB Miras, ilk yerel belediye protokolünü Beyoğlu Belediyesi ile gerçekleştirdi. Eskiden İETT merkezi olan ve 2 buçuk senedir restore edilerek bugünlerde etkinlik, sergi, sinema gibi kültürel faaliyetlere ev sahipliği yapan Metrohan’da gerçekleşen imza toplantısı ‘Beyoğlu Kültürel Miras Paneli’ ile başladı. Arkeolog Nezih Başgelen, BM Habitat Özel Büyükelçisi Selahattin Yıldırım, İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanı Oktay Özel ve İBB Kültür Dairesi Başkanı Tolga Volkan Arslan’ın İstanbul ve tarihi noktalar başlıklarında konuşmalar gerçekleştirdiği paneli Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve İBB Miras Başkanı Mahir Polat izleyiciler arasından takip etti. Güney ve Polat’ın da günün anlam ve önemine dair yaptığı kürsü konuşmalarının ardından imza törenine geçildi.

ÖZEL: BÜTÜN ANADOLU'YA BU KÜLTÜREL MİRAS YAKLAŞIMI YAYILACAK

İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanı Oktay Özel, bu protokolle kültürel miras yaklaşımının tüm Türkiye’de yayılmasının ilk adımını atmış olduklarını vurguladı. Özel, “2019'da İstanbul'un kültürel miras alanları, kültürel değerler için önemli bir başlangıç yapılmıştı ve İBB miras doğmuştu. 2024 itibari ile de Beyoğlu Miras devreye girmiş oldu. İstanbul'un tamamına yayılacak bu önemli faaliyetin ilk adımını Beyoğlu’nda, Metrohan'da atmış olduk. Bu, kültürel miras değerinin, miras yönetiminin tüm Türkiye'ye dalga dalga yayılmasının başlangıcını ifade ediyor. Tarihi merkez olan Beyoğlu, Eyüp, Üsküdar, Şişli, İzmit, Bursa ve bütün Anadolu'ya bu kültürel miras yaklaşımı yayılacak. Böylece ülkemizde yaşayanlar bu yönetim yaklaşımını tamamen kabullenmiş olacaklar” dedi.

POLAT: TARİHİ DOKU VE BEKLENEN DEPREM BİZİM 2 ÖNEMLİ KONU BAŞLIĞIMIZ

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ise yaptığı konuşmasında bu protokolle 2 önemli hususa dikkat çekmek istediklerini aktardı:

“Bizim en çok önemsediğimiz iki husustan birisi; Beyoğlu'nun kültürel, tarihsel kimliğini, dokusunu tekrar kazandırmak ve bunun kent ve marka değerine hak ettiği değere geri kazandırmak. 2’ncisi de deprem bekleyen şehrimizde en fazla deprem dayanağı olmayan yapıların yoğunlaştığı yerlerden birisi olan Beyoğlu'nda eski eserlerin tıpkı yenileme alanlarında olduğu gibi, restorasyon desteği bekleyen vatandaşımıza danışmanlık yapılması. insanların bu zorlu süreçte yanlarında olunması için bir kamu kurumu ile iş birliği geliştirilmesi önemli. Beyoğlu'nda 6 bine yakın kültürel miras, sivil miras mevcut ve bunların çoğunda şu an insanlar yaşıyor. Bu alanlar çoğunlukla beklenen İstanbul depremine karşı dayanıklı olmayan yapılar. Bunların sadece Büyükşehir Belediyesi veya ilçe belediyesi değil Kültür Bakanlığı, diğer kamu kurumları ve koruma kurumları ile operasyonel yönü yüksek, daha acil kararlar alabilecek şekilde işbirliğine ihtiyacı var. İşte biz bugün bu protokolle önümüzdeki dönem Beyoğlu'nda özellikle bu 2 alanda projelere başlayacağız. Deprem bir taraftan bizi korkutan ama dikkat çekmeye çalıştığımız en önemli konu. İstanbul'un nasıl çağdaş yapıları deprem riski altındaysa; tarihi yapıları da deprem riski altında ve burada çok ciddi bir insan yaşamı söz konusu.”

GÜNEY: BU PROTOKOLLE BEYOĞLU'NUN KÜLTÜREL MİRASINI GELECEK NESİLLERE TAŞIMAYI HEDEFLİYORUZ

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de ilk protokolün Beyoğlu ile yapılmasının elzem olduğunun altını çizdi. 5 senedir faaliyette olan İBB Miras’ın deneyimlerinden faydalanacak olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Güney şöyle konuştu:

“İBB Mirasla ilk protokolü yapmış olmak, İstanbul'daki 6 bine yakın korunması gereken kültürel varlığın yüzde 15’ini taşıyan Beyoğlu için önemliydi, elzemdi. Elimizde çeşmeler, korunması gereken binalar, aşağı yukarı 5bin 300’e yakın binalar var. Elimizde bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu İBB Miras deneyimi vardı. İBB Miras bugüne kadar birçok proje hayata geçirdi. Dolayısıyla böyle bir deneyim, böyle bir tecrübe, böyle bir kadro, ekip varken bizler de onların kapısını çaldık. Beyoğlu'ndaki projelere de, Beyoğlu'ndaki gelecek nesillere aktarmamız gereken tarihi ve kültürel mekanlara da birlikte sahip çıkalım dedik. Bugün bu protokolle birlikte Beyoğlu'nun kültürel mirasını gelecek nesillere taşıyalım derdindeyiz. 100 yıl sonra bizim torunlarımız da Galata Kulesi'ni gezebilsinler. Yine içinde bulunduğumuz Metrohan’ı, İstiklal Caddesi'ni gezsinler. Beyoğlu yüzyıllar daha canlı olarak, İstanbul'un incisi olarak devam etsin. Bu yüzden protokolümüz Beyoğlu’muza ve İstanbul’umuza hayırlı olsun.”