Tekirdağ'da ‘Türkiye sohbetleri’ toplantısı yapıldı
Tekirdağ'da, Cumhuriyet'in 100’üncü yılında Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında ‘Türkiye sohbetleri’ toplantısı gerçekleştirildi.
‘Türkiye sohbetleri’ Tekirdağ programı çerçevesinde Cumhurbaşkanı Danışmanı, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, Süleymanpaşa ilçesinde bulunan bir otelde STK temsilcileri, oda, borsa ve esnaf odaları başkanları ile bir araya geldi. Türkiye Yüzyılı projesinin konuşulduğu toplantıda konuşmacılar, STK temsilcilerinin sorularını da yanıtladı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti kalkınma, gelişme, büyüme ve müreffeh olma yarışında mevcut durumu daha iyi seviyelere taşıma gayreti içerisinde siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, diplomatik vs. her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ulaşma azminde. Ümit ediyor ve inanıyorum ki, belirlenen hedefler ve yapılan çalışmalarla, ülkemiz her alanda dünya sıralamalarında üst seviyelere ulaşacak. Türkiye Cumhuriyeti, önümüzdeki yüzyılda yeni projeler, yeni eserler, yeni hizmetler ortaya koyacak ve daha büyük başarılar elde edecektir” dedi.
‘20 YILDA ÇOK BÜYÜK İŞLER YAPTIK’
Cumhurbaşkanı Danışmanı, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Sayın Ayhan Oğan, "Bugüne kadar büyük işler yaptık. Başta sizlerin katkısı ile sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yılda bir devrim niteliğinde büyük reformlara ve büyük eserlere imza attık. Nedir onlar diye şöyle bir geriye baktığımız zaman Türkiye 20 yıl önce Avrupa Birliği seçeneği dışında seçeneği olmayan bir ülke iken, bugün kendisi seçeneğin merkezi haline gelmiş, dünyada çeşitli seçenekler oluşturma kabiliyeti kazanmış bir büyük ülke olarak çevresinden temayüz ediyor. Siyasi alanlara reformlar yaptık. Türkiye'de atanmışların seçilmişler üzerindeki vesayet politikaları bitirildi. Türkiye'de ayrımcılık politikaları bitirildi. Türkiye'de inkar ve asimilasyon politikaları bitirildi. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçerek bir yönetim sistemi reformu yaptı. Bu idari reform Türkiye'nin istikrara kavuşmasına siyasi ve ekonomik olarak büyümesine imkan sağlayan yolu açtı. Türkiye altyapı yatırımlarıyla altyapı sorununu çözdü. Türkiye limanları, yolları, otobanları, otoyolları, hastaneleri havayolları, demiryolları hızlı tren yolları, alt geçitleri, üst geçitleri, köprüleri, viyadükleri ile bugün doğudan batıya, kuzeyden güneye dünyanın ulaşım ve lojistik merkezi haline gelen bu imkanı sağlayabilecek adeta tek ülke konumunda çevresinden öne çıktı. Türkiye enerji sorununu çözdü. Biz enerji fakiri bir ülke iken bugün ürettiğimiz enerjiyi dışarı satabilecek ve hatta dünyada enerji merkezi olabilecek bir potansiyele geldik. Türkiye teknoloji sorunu çözdü. Biz 20 yıl öncesinde teknolojiyi sadece dışarıdan alabilen. Onu da izin verdikleri kadar alabilen teknoloji bağımlısı bir ülkeyken, bugün teknoloji üreten ülkeler ligine yükseldi. Türkiye insan kaynakları sorumluluğunu çözdü. Bütün yetişmiş insanımız ancak batıda kendisine alan bulabilirken, bugün Türkiye'de insanımız ‘Ben daha iyisini yapabilirim. Ben başarırım özgüveniyle gençlerimiz Türkiye'nin geleceğine inandı ve özgüveni yerine geldi” diye konuştu.
‘14 MAYIS’TA DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ YAPILACAK’
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu ise şöyle konuştu:
"Önümüzde tabi 14 Mayıs’ta inşallah dünyadaki kaynaklara göre de bu yılın en önemli seçimi, dünyadaki en önemli seçimi Türkiye’de yapacağız. Bu seçim sürecine giderken Türkiye’nin az önce vali bey ifade etti. İkinci Kurtuluş Savaşını verdiğimiz bu dönemde, bir tarafta Avrupa'dan ve batıdan aferin bekleyenlerle onlarla iş birliği içinde olanlarla mandacı güçlerle yerli ve milli güçler, vatansever güçler, yurtsever güçler bu seçime girecek. Dış etkilerin bu kadar açık olduğu bu kadar müdahalenin net gözüktüğü demokrasi tarihimizde bir seçimi maalesef yaşamadık. Süreci tahlil ettiğimizde süreci irdelediğimizde hükümet karşıtı bir yapılanmadan ziyade devlete ‘narko terör devleti’ diyen, ‘vergi kaçakçılığı yapıyor’ diyen, ‘kimyasal silah kullanıyor’ diyecek kadar devlete karşı, devlet karşıtı bir pozisyon alan yapılarla milli ve yerli güçler, vatansever güçler 14 Mayıs'ta halkımızın milletimizin huzuruna gelecek. Yüce milletimizin verdiği kararın başımızın, gözümüzün üstünde yeri var. Türkiye Yüzyılı vizyonu amacı nedir? Kısaca şudur; daha demokratik daha müreffeh tam bağımsız Türkiye vizyonudur. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla biz az önce saydığım ilkeler çerçevesinde Türkiye'mizi, Türkiye Cumhuriyeti devletimizi güçlendirdikten sonra daha önce Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler konuşmasında ifade ettiği 'dünya beşten büyüktür' ve 'yeni bir adil bir küresel düzen inşa etmemiz gerekir', sözleriyle belki ifade edilen güçlü Türkiye’nin büyük Türkiye'nin önderlik ettiği yeni bir küresel sistem yeni bir evren, küresel sistemin inşa etmektir. Türkiye Yüzyılı'nın amacı budur. Yani kısaca Türkiye Yüzyılı vizyonu, bir siyasi parti vizyonu değildir. Türkiye Yüzyılı vizyonu bir ittifak programı değildir. Türkiye, Yüzyılı vizyonu, devletimizin milli bir vizyonudur ve inşallah önümüzdeki asra damgasını vuracak olan bu vizyondur."