TBB Başkanı Sağkan: Adli yardım, toplumun dezavantajlı gruplara karşı yükümlülüğüdür

AB ve TBB tarafından finanse edilen 'Batı Balkanlar ve Türkiye'ye Yönelik Yatay Destek' programı kapsamında TBB Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 'Türkiye'de Kadınların Adalete Erişimi Uluslararası Konferansı' düzenlendi. Konferansa, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Mayer-Landrut ve TBB Başkanı Erinç Sağkan ile davetliler katıldı.

TBB Başkanı Erinç Sağkan, Gazze'de 2 bin 500'ün üzerinde kadınının, İsrail'in saldırılarıyla hayatını kaybettiğini dile getirerek, "Her ne sebeple olursa olsun sivillere, özellikle de kadın ve çocuklara zarar verilmesi, uluslararası savaş hukuku bakımından da açıkça suç olarak tanımlanmıştır. İnsancıl hukukun ve savaş hukukunun tüm kurallarını yok sayarak devam ettirilen ve Filistin'de kadınların ve çocukların katledildiği saldırılar karşısında TBB olarak üstlendiğimiz sorumluluk neticesinde, bu insanlık suçunun sorumluları hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurmuş olduğumuzu ve süreci yakından takip ettiğimizi burada bir kez daha sizlerle paylaşmak isterim" diye konuştu.

'DEPREM, ADLİ YARDIMIN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ ARTIRDI'

Sağkan, kadınların adli hizmetlere erişimine yönelik projelerin, 6 Şubat'taki depremlerin ardından daha da önem kazandığını belirterek, "Projemizin öncü faaliyetlerinden biri olan 'Deprem Bölgelerinde Toplumsal Cinsiyet Analizi: Kadınların Adalete ve Adli Yardıma Erişimi' başlıklı raporda, uzmanlarımızın saha bulguları, depremden sonra toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadınların erkeklere bağımlılığının, baroların ve avukatların uğradığı zararlar sebebiyle adli yardımın önündeki temel kurumsal engellerin arttığını açık bir şekilde göstermektedir. Bu bağlamda, bugün bir araya gelmemizi sağlayan 'Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi Projesi'nin de bu süreçte şiddet ve deprem mağduru kadınların hayatına en doğru yerden dokunabilecek projelerimizden biri olacağına inancımız tamdır" ifadelerini kullandı.

'ENGELLERİN BAŞINDA EKONOMİK ZORLUKLAR GELMEKTE'

Kadına yönelik şiddetin farklı boyutlarıyla, toplumsal ve küresel alandaki hayati sorunlardan biri olduğunu vurgulayan Sağkan, "Kadının maruz kaldığı şiddetin bir hak arama mücadelesine dönüştürülebilmesi, şiddet döngüsünü kırabilmenin temelini oluşturur. Bu temelin en önemli ayağı ise adalete erişimin sağlanmasıdır. Hepimizin malumu olduğu üzere, adalete erişimin önündeki engellerin başında ekonomik zorluklar gelmektedir. Adli yardım, avukatlık ücretini karşılayamayacak durumda olan kadınların nitelikli avukat temsilinden yararlanmasını sağlayacak bir sistemdir. Adli yardım, bir dayanışma ya da seçenek değil, toplumun bütününün dezavantajlı gruplara karşı yükümlülüğüdür. Ne yazık ki bu alandaki ihtiyaçlar, mevcut olanakların çok daha ötesindedir. Depremin ve sebep olduğu çok yönlü mağduriyetin boyutları düşünüldüğünde, kadınlar için bu ihtiyaç çok daha büyük boyutlara ulaşmıştır" açıklamasında bulundu.

'KADIN MÜCADELESİNE VERİLEN EN BÜYÜK ZARAR'

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin, kadınların adli ihtiyacını artırdığını söyleyen Sağkan, "Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve maalesef yargının da bu usule aykırı yönteme 'dur' dememesi, Türkiye'deki kadın mücadelesine verilen en büyük zararlardan bir tanesidir" dedi. Sağkan, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiği günden itibaren sivil toplum kuruluşları, baroların kadın hakları merkezleri ve TBB Kadın Hukuku Komisyonu'nun bugüne kadarki çalışmalarının, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kalkmasına rağmen yaşatılması için büyük fedakarlık örneği olduğunu söyledi.

TBB Başkanı Sağkan ile AB Türkiye Delegasyon Başkanı Meyer-Landrut, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Sinop, Bilecik, Bursa ve Tunceli olmak üzere toplam 8 pilot ilde kadınlara sunulacak adli yardım hizmetlerinin fonlanmasına yönelik hibe programını imzaladı.