Soma davasında yeniden yargılamada Can Gürkan'a 20, iki sanığa 12,5'ar yıl hapis
Manisa'nın Soma ilçesinde, 7 yıl önce, 301 madencinin yaşamını yitirdiği kömür ocağı faciasının 4 sanık için yeniden görülen davasında Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 20 yıl, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu ise 12 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılırken, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç beraat etti.
Soma'da, 13 Mayıs 2014'te meydana gelen maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Sonraki süreçte 3 sanık tahliye edildi. Yargılamaların ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 15 yıl, Genel Müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik ile maden mühendisi Ertan Ersoy 18 yıl 9 ay, maden mühendisi, İşletme müdür yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'e 11 yıl 8 ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık 10 yıl 10'ar ay, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın 8 yıl 4'er ay, Murat Bodur 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Şirketin patronu Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.
Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, 'olası kastla insan öldürme' suçundan ceza alan Can Gürkan ile Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç'in de aralarında bulunduğu 4 kişinin 'bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan cezalandırılmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar, nisan ayında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıktı. Açıklanan mütalaada Can Gürkan, Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu'nun 'bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan cezalandırılmaları, Haluk Evinç'in ise beraati istendi. Mütaalanın ardından madenci ailelerin avukatları, reddi hakim talebinde bulundu. Ancak yerinde olmadığı gerekçesiyle talep reddedildi. Geçen 14 Haziran'da görülen 3'ncü celsede son sözü sorulan Can Gürkan, "Ben medyanın yarattığı gibi bir insan değilim. Hiç kimseye bilerek kötülük yapmadım" diyerek beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, kararın 16 Haziran'da açıklanacağını belirterek duruşmayı erteledi.
AİLELER SALONA YÜRÜYEREK GELDİ
Davanın bugün görülen karar duruşmasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Salonun çevresi yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Madenci aileleri, STK'lar, siyasi parti üyeleri salona yürüyerek geldi. Açıklamaların ardından izleyiciler, koronavirüs tedbirleri kapsamında salona alındı.
SANIKLARDAN 3'ÜNE HAPİS CEZASI, 1'İNE BERAAT KARARI
Karar celsesine tutuksuz sanık Can Gürkan SEGBİS'le katılırken, taraf avukatları ve madencilerin aileleri salonda hazır bulundu. Diğer sanıklar duruşmaya katılmadı. Celseyi açan mahkeme başkanı, faciada hayatlarını kaybedenler için rahmet ve ailelere başsağlığı diledikten sonra kararı okudu. Mahkeme başkanı, 'bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a 20 yıl, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu'na 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önceki kararda Can Gürkan'ın 15 yıl olan hapis cezası 20 yıla çıkarken, 8 yıl 4 ay hapis cezası alan Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önce beraat eden Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu ise bu yeni kararla 12 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış oldu.
Karar okunduğu sırada madenci aileleri karara tepki gösterirken, avukatları da sıralara vurdu. Polis ve madenci aileleri arasında kısa süreli arbede yaşandı.
ÖZGÜR ÖZEL: BU DAVA BİR DAHA GÖRÜLECEK
Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te, 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciası ile ilgili Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç ve mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu'nun hakkında çıkan karara madenci aileleri ve avukatları tepki gösterdi. Duruşmanın ardından madenci aileleri, avukatlar, STK ile parti üyeleri açıklamalarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi. Özel, "Yine beklenen oldu. Buradaki insanlar, mücadeleyi hiç bırakmadılar. Ama birbirlerine günahları üzerinden bağlı olanlar bugün burada gereğini yaptı. Can Gürkan'ı içeride tutamazlardı. Peşini bırakmayacağız. 87 hafta gelip aynı koltukta nasıl oturduysak, Yargıtay'ın önünde de Anayasa Mahkemesi'nin önünde olacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Birbirine ahlak üzerinde, birbirine sevgi üzerinden, birbirine alın teri üzerinden bağlı olanlar eninde sonunda kazanacak. Size söz veriyoruz. Bu dava bir daha görülecek ve o dava bittiğinde bugün kazandım sananlar mahkum olacak. Bugün kaybettiğini düşünenlerde, buraya çıkıp, 'Oh be bu sefer adalet kazandı. Biz kazandık' diyecekler söz veriyoruz. O gün kundakta, kucakta, pusette olanlar bugün 'Soma için adalet' diye pankart taşıyor. O gün 10 yaşında olanlar bugün avukat olmak için okul okuyorlar. O gün gözü yaşlı annelere söz verdik, o sözü tutmak namus borcumuzdur" dedi.
'HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALMADILAR'
Madenci avukatlarından Can Atalay da mahkemenin verdiği kararı eleştirdi. Sanıkların hak ettikleri cezayı almadıklarını söyleyen Atalay, "Bu feryat figanın nedeni duyulan acı değil. Bu insanlar kendi acılarını soğutmak için 7 yıldır adalet diye tutunuyorlar. Bu acı dinmez. Kundaktaki bebek duruşma salonlarında büyüdü. Yargıtay, geçtiğimiz eylül ayında sanıklara önce olası kattan ceza verdi. Sonrasında üyeleri değiştirilerek olmayacak bir yöntemle kendi kararını bozdu ve bilinçli taksirle ceza verilmesi gerektiğini söyledi. Bugün Can Gürkan, Adem Osmanoğlu ve Efkan Kurt'a bilinçli taksirden hüküm kuruldu. Birçok işçi kardeşlerimizin ölümünden sorumlu olduğu açık olan Haluk Evinç beraat etti. Sonuç olarak Gürkan için 20 yıl, diğer iki sanık için 12 yıl 6 şar ay ceza verildi. Hak ettikleri cezanın çok altında bir ceza verdiler. Nisan 2020'de çıkan Alaattin Çakıcı affı olarak bilinen düzenleme sonrasında yatarları ciddi biçimde azalmıştı. Dolayısıyla taksirle işlenen suçlar için infaz düzenlemesi gelirse bir gün bile yatmazlar. Bu memlekette kimse ekmeğini kazanırken, öldürülmesin diyedir davamız" dedi.
'CEZALAR YÜREKLERİ TATMİN ETMEYECEK'
Manisa Baro Başkanı Ali Arslan verilen cezaların yürekleri tatmin etmeyeceğini söyledi. Arslan, "Sözcükler duygularımızı anlatmaya yeterli olmuyor. Soma'da bir facianın olacağı 7 yıl önce söylenmişti. Kısa bir süre sonra facia gerçekleşti ve 301 madencimiz şehit oldu. Facianın geleceği belli olmasına rağmen önlem alınmadı. Gerçekleri anlatma süreci 7 yıl sürdü. Bugün kazandığını zannedenler aslında kaybedenlerdir. Yarınlarda, buralarda hak arayanlar ve direnenler kazandığını görecektir. Bugün verilen cezalar hiçbir zaman bizleri tatmin etmeyecektir. Süreç işlemeye devam edecek. Dünlerde yargıya müdahale ederek kazandığını sananlar yarınlarda kaybettiklerini görecekler" diye konuştu.
'BU DAVA BURADA BİTMEDİ'
Soma maden faciasında oğlu Uğur Çolak'ı kaybeden İsmail Çolak, yargılamanın adil olmadığını savundu. Çolak, "Yargıtay'ın bozmuş olduğu karar burada onandı ve tekrar bir cinayete tanıklık ettik. Bu dosyada adil bir yargılanma olmadı. Birkaç kişi göstermelik olarak yargılandı. Biz bunları asla unutmayacağız. Bu dava burada bitmedi. Bu davanın bir de Anayasa Mahkemesi var. Avukatlarımızla ne yapabileceğimizi konuşacağız ve bu davanın peşini bırakmayacağız. İnsanlar bir daha katledilmesin diye mücadele ettik" diye konuştu.
Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak da, "Can Gürkan hakkında beklediğim karar çıktı. Yeniden yargılanma başladığında ilk celselere de bu yüzden gelmemiştim. Son gün gelmek istedim. Yargıya güveniyorduk ancak adalet adliye duvarlarında asılı kaldı. Biz torunlarımıza gurur duyacakları bir mücadele bırakmak istiyoruz. Bu kararı veren mahkeme başkanı yarın çocuklarına ne diyecek?" diyerek, tepkisini dile getirdi.
Faciada yaşamını yitiren Mustafa Kaya'nın eşi Naciye Kaya da, "Sadece ölen 301 madenci için adalet arıyoruz. Olmadı, başaramadık. Biz bir daha 301'ler yaşanmasın diye uğraştık. Bizi her gün öldürdüler ve son darbeyi de vurdular. Adalet yerin altında kalsın" dedi.