Şişli'de 2 kadına çarpan ve birinin ölümüne sebep olan polisin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü
Şişli'de manevra yapmak istediği sırada polis aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda yürüyen iki kadına çarparak birinin ölümüne, diğerinin ise ağır yaralanmasına neden olan polis memuru Gülseren Uzun'un yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, mahkemenin görevsizliğine karar vererek dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine ve Gülseren Uzun'un tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Davanın ilk duruşması bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya müşteki taraf, tanık polis memuru Volkan Avcı, taraf avukatları, kazada yaralanan Ayşegül Tofan ve sanık polis memuru Gülseren Uzun Ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
'ELİNDEN TUTARAK YARDIM ETMEYE ÇALIŞTIM'
Tutuklu sanık polis memuru Gülseren Uzun savunmasında, "Daha önce savcılıkta ve emniyette verdiğim ifadeler doğrudur. Olay günü saat 08.00 sıralarında devriye ekiplerde görevliydim. Ekip arkadaşım olan Volkan Avcı ekip aracına binmek istedi ama dubalara denk gelince 'Biraz arabayı arkaya alır mısın?' dedi. Polis okulunda ehliyet almaya hak kazanmış olduğum ve daha önce aracı ileri-geri alabildiğim için aracı geri almak istedim. Frene bastım, vitesi R konumuna getirdim. Frenden ayağımı çektiğimde araç bir anda geri manevra yaptı, 1-2 metre geri ilerledi. Hemen aracı durdurdum. Araçtan inip baktığımda ise iki kişiyi yerde gördüm. Şok oldum. Yaralının bilincinin kapanmaması için elinden tutarak yardım etmeye çalıştım, sağlık görevlilerini aradım" dedi.
Kısmi sorumlu olduğu belirtilen raporlar sorulduğunda ise sanık Gülseren Uzun, "Diyecek bir şeyim yok, ben o kişiyi görmedim" dedi.
'HER GÜN O KADINA DUA ETTİM'
Sanık Gülseren Uzun "Ben bir polis memuruyum. Görevim esnasında yaşanan bir kaza, bilerek isteyerek olmadı. Ben bu mesleği insanlara yardım etmek için seçtim. Kimseyi bilerek incitecek bir insan değilim. Vefat ettiği için çok üzüldüm. Düzgün yemek yiyemedim, çok kilo verdim. Psikolojimi çok etkiledi. Ben her gün o kadına dua ettim. Ben de bir annenin evladıyım, ben de 13 yaşından beri babasız büyümüş bir kızım. Kimseyi de annesiz bırakmak istemedim. Yaşananlar için çok üzgünüm. Ben olayın bilinçli taksir olduğunu kabul etmiyorum. Hiçbir polis memuru böyle bir olayı isteyerek gerçekleştirmez" diye konuştu.
'ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM'
Kazadan sağ kurtulan Ayşegül Tofan ise, "Olay tarihinde Osmanbey istikametinde yürüyordum. Ergül Hanım da karşı kaldırımdan geliyordu. Ergül Hanım'la aynı hizaya geldik fakat o arkamda kaldı. O sırada bir ses duydum ve Ergül Hanım'ın duvarla araba arasına sıkıştığını gördüm. Ben şikâyetçi değilim" ifadelerini kullandı.
'İKİ TANE ÇOCUĞUM ANNESİZ KALDI'
Kazada eşi vefat eden Dursun Kaya, "Şikâyetçiyim. İki tane çocuğum annesiz kaldı. Bir tanesi 7 yaşında. Sanığın acemi olduğu belli. Ehliyeti olmayan herkes araç kullanamayacağını bilir. Hâlâ inanamıyorum. Araç kime zimmetli? Yetkililerin hepsinden şikâyetçiyim. Kamu davasına katılma talebim var" dedi.
'ARAÇ BİR ANDA KONTROLÜ KAYBETTİ'
Olay anında orada bulunan polis memuru tanık Volkan Avcı ise şu ifadeleri kullandı: "Gülseren arkadaşım benden 5 dakika önce görevi devralmıştı. Ehliyetim var ancak sanığın ehliyeti olup olmadığını bilmiyorum. Ben 2012 yılından beri ne manuel ne otomatik hiç araba kullanmadım. Kapıyı açmaya çalıştım ama demir dubalardan kaynaklı kapıyı açamadım. 'Arabayı hafif geriye alabilir misin?' dedim. Arkadaşım da aracı R konumuna getirdi. Ben o sırada arabanın dışındaydım. Basit bir olaydı, trafiğe girmeyecektik. Araç bir anda kontrol kaybetti. Şok oldum. Her şey 1-2 saniyede gerçekleşti. Hemen 112'yi aradık. Ayşegül Hanım daha hafif yaralıydı. Ergül Hanım'ın bilincini açık tutmaya çalıştık" dedi.
'MAHKEME AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE OLMALIDIR'
Müşteki avukatı, "Mahkememizde davada 1 ağır yaralı, 1 ölü vardır. Mahkeme ağır ceza mahkemesinde olmalıdır. Biz, bilinçli taksirle yargılanması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Savcı mütalaasında, TCK 53 kapsamında sanığın polis memuru olması sebebiyle, mahkeme kararı doğrultusunda kamu görevi yapmaktan menedilmesi gibi ve ek cezaların uygulanması, CMK 100 ve devamı uyarınca tutukluluğun devamını istedi.
Sanık avukatları ise, müvekkillerinin basit taksirle yargılanması gerektiğini belirterek, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep etti.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA HÜKMEDİLDİ
Mahkeme heyeti, mahkemenin görevsizliğine karar vererek dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine ve polis memuru Gülseren Uzun'un tutukluluk halinin devamına hükmetti.
İDDİANAMEDEN
Hazırlanan iddianamede şüpheli polis memuru Gülseren Uzun'un 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
NE OLMUŞTU?
Kaza, Şişli Büyükdere Caddesi'nde bulunan bir AVM'nin önünde, 10 Eylül 2024 günü saat 08.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cadde üzerinde geri manevra yapan polis memuru Gülseren Uzun, aracın direksiyon hâkimiyetini kaybederek kaldırımda yürüyen iki kadına çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahaleleri olay yerinde yapılan iki yaralı, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan Ergül Kaya hastanede hayatını kaybederken, diğer yaralının durumunun ağır olduğu öğrenildi. Polis memuru Gülseren Uzun tutuklandı.