Prof. Dr. Naci Görür: Depreme dirençli şehir yaratmalıyız
Bilim Akademisi üyesi, yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, yüzyılın felaketine neden olan 6 Şubat depremleriyle, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği Hatay’da, depreme dirençli şehir yaratmak için herkesin katkı vermesi gerektiğini söyledi.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak gelen deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Belediye Kültür Sarayı'nda deprem konferansı verdi. Konferansa Kaymakam Murat Sefa Demiryürek, Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, Necmettin Çalışkan, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Emin Ünalan, eski Milletvekili Suzan Şahin, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz ile çok sayıda davetli katıldı.
Açılış konuşmasını İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz’ın yaptığı konferansta deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, depremin ciddiye alınması gereken büyük bir sorun olduğuna işaret ederek “Eğer işi ciddiye alırsak, biz İskenderun’u hükümetin de yardımıyla deprem dirençli hale getiririz. Depreme dirençli İskenderun’un yaratmalıyız. Bunu yaratacak olanlar merkezi yönetim, yerel yönetim ve halk, üçü birden hareket edecek” dedi.
‘İSKENDERUN’UN DEPREM KAYNAĞI BİRDEN FAZLA’
İskenderun’da deprem üreten kaynakların birden fazla olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Naci Görür, “Kimi kent vardır sadece deprem kaynağı bir tanedir, sizin öyle değil. Sizin hem doğunuzda, kuzeyinizde var hem batınızda var, hem denizde var. Birden fazla İskenderun’u tehdit edecek deprem kaynağı var. Bu bölge çok ciddi bir deprem bölgesi. Burası deprem üretecek, mahkûmdur üretmeye. Deprem üretecek, olacak neden? Çünkü dünyanın nabzıdır deprem. Eğer bu dünyada deprem olmazsa, dünya yaşamaz. Ölü deniz fayı, Arap levhasıyla Afrika levhası arasındaki sınır, bu da deprem üretmeye mahkûmdur. Bizim İskenderun’a bakarsak hem Doğu Anadolu’dan darbe alabiliyor hem ölü deniz fayından alıyor. Bunun tamamını levha sınırı olarak düşününün hem bu fay hem diğer fay etkisi, bizim bölgeyi etkiliyor” diye konuştu.
‘ORADA OLABİLECEK DEPREM SİZİ ETKİLEYECEK’
Doğu Anadolu fayının bir özelliğinin Kahramanmaraş civarından ayrılıp, İskenderun’un batısına Yumurtalık, Osmaniye’ye Adana havzasına geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür’ “Şimdi siz orası Adana diyorsunuz. Ben hiç öyle demiyorum. İskenderun Körfezi’nin bir yanı siz bir yanı onlar. Orada olabilecek bir deprem de sizleri etkileyecektir” dedi.
‘HARİTALANDIRARAK GERÇEK PROBLEMİ GÖRÜRÜZ’
İskenderun Sahili’nde yaşanan çökme ve alınacak önlemlerle ilgili de bölgede ciddi araştırma yapılması gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Naci Görür, “GPS ve INSAR dediğimiz uydu yöntemiyle burada araştırmak lazım. Burada gerçekten bir çökme var mı, çökmenin hızı ne ve bu çökmeler nerede devam ediyor? Onu araştırıp haritaladığımız zaman gerçek problemi görürüz. Eğer o araştırma sonucu burada çökme yoksa sahile yapılan o duvar doğrudur ama eğer çökme devam ediyorsa o iş çözüm değil. Örneğin belediye başkanımız yarın ‘İskenderun’u depreme hazırlıyorum bismillah’ dedi. İlk yapacağı iş İskenderun’un mikro bölgeleme çalışmasını yapmak, o bölgenin topografyasını ayrıntılı ortaya koyacak” şeklinde konuştu.
‘ÖLÜ DENİZ FAYI DA ETKİLER’
Ölü deniz fayının kollarının kırılması halinde yine depremle karşı karşıya kalınacağına değinen Prof. Dr. Naci Görür, “Ben bunların hemen kırılacağını düşünmüyorum, çok yavaş faylar. Adana havzasındaki bu fayların ise sıkıntılı olduğunu söyleyebilirim. İskenderun’da artık büyük deprem olur mu? Sadece Doğu Anadolu’yu düşünerek, olmaz derim. Yumurtalık’taki faylar kırılırsa, yine sizi etkiler veya şu anda kırılmamış ölü denizin kolları kırılırsa, yine sizi etkiler. Ölü denizin kollarının kırılması çok geç zaman alıyor” ifadelerini kullandı.
‘EĞİTMEDEN BU İŞİ BECEREMEYİZ’
Deprem sonrası yapılaşmayla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Naci Görür, şunları söyledi:
“İskenderun’un özellikle ova ve denize yakın kesimine, o bölgede olabilecek taşma oranlarına, alüvyon zeminlere yüksek bina yaptırmayın. Belediye başkanı da hiç zahmet etmesin, halkı eğitmedikçe depremden öncesinde, sırasında ve sonrasında ne yapacağını çocuktan tut, 80 yaşındaki adama kadar o işi işlemeyip anlatmadığınız sürece bu işi beceremeyiz. Çünkü belediye başkanımız kazara Adana’ya seyahate gitse 8 tane kaçak kat çıkar. Şimdi bizim İskenderun’da belediye başkanımız isterse bütün altyapısının deprem dirençli olup olamadığını, eğer değilse nerede kırılacağını, kaç kırık olacağını hesaplamamız mümkün. Belediye inceleme ekipleri oluşturup ya görsel ya aletsel olarak o ekipler yetiştirilebilir. İskenderun’a göndeririz, hangi binalar deprem dirençli, hangi binalar dirençsiz, yaptığımız haritalarda en büyük darbeyi yemeye yakın bölgelerde olmak kaydıyla evleri elden geçiririz. Bu işi fakir fukaraya bıkamayız, yani siz yapın, evinizi isterseniz güçlendirin, isterseniz yıkın değil. Devletin şefkatini, gücünü merhametini kaynağını vatandaşıyla paylaşıp, vatandaşı cesaretlendirerek bu işi yaparız.”