Poyrazköy Kumpas Davasında ilk duruşma
FETÖ'nün Poyrazköy kumpası soruşturmasında, örgüt üyesi eski polis 68 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan ilk duruşmaya, 9 tutuklu sanık getirildi. Bir kısım sanıklar tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Tutuksuz sanıkların bazıları da salonda hazır bulundu. Duruşmaya, Kadir Sağdıç, Deniz Cora, Ahmet Feyyaz Öğütçü, Ali Türkşen, Ümit Metin, Türkan Saylan'ın mirasçıları Çınar ve Çağlayan Örge'nin de aralarında bulunduğu şikayetçiler katıldı.
Mahkeme başkanı duruşmanın iki gün süreceğini belirterek duruşmayı başlattı. Suçtan zarar gören sıfatıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği avukatları davaya katılma talebinde bulundu. Duruşmada kimlik tespiti yapıldıktan sonra sanıkların savunmaları alınacak.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan 1048 sayfalık iddianamede, Poyrazköy'de bulunan mühimmat, 'Kafes', 'Amirallere Suikast' davalarında yargılanan 87 sanık, müşteki olarak yer alıyor. Kumpas soruşturmalarının sanıkları olan eski askerlerle soruşturma sırasında intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar ve vefat eden Prof. Dr. Türkan Saylan'ın oğulları Çağlayan ve Çınar Örge de şikayetçiler arasında yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı ise 'suç duyurusunda bulunan' olarak belirtiliyor. Operasyonları düzenleyen aralarında eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ile eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u gözaltına alma görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç'ın da aralarında bulunduğu 68 eski polis ise 'şüpheli' olarak iddianamede yer aldı. Örgüt üyesi eski polisler, 2009-2012 yılları arasında 'Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği', 'Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma', 'İftira' ve 'Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Etmek' ile suçlanıyor.
İddianamede, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dosyada, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce karara bağlanan, birleştirilen 6 ayrı dava dosyasından oluştuğu vurgulandı. Bunların Poyrazköy, 1'nci amirallere suikast, 'Kafes' eylem planı, ÇYDD/ÇEV, 2'nci Poyrazköy ve 2'nci amirallere suikast davaları olduğu kaydedildi.
İSİMSİZ İHBARLARLA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Poyrazköy soruşturmasının Beykoz Jandarma Komutanlığı'na yapılan isimsiz bir telefon ihbarı ile başlatıldığı, ancak öncesinde çok sayıda askeri personelin önleme ve adli dinleme ile dinlendiği belirtildi. Soruşturmaya dayanak teşkil eden ihbarlara yönelik etkin bir araştırma yapılmadığı, hukuka aykırı olarak yapılan aramalarda el konulan dijital materyallere manipülasyon yapılarak müştekilerin soruşturmaya dahil edildikleri anlatıldı.
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2 Ekim 2015 tarihli kararıyla Poyrazköy davasında yargılanan tüm şikayetçilerin beraatlerine karar verildiği anlatılan iddianamede, "Kesinleşen beraat kararıyla da tescillendiği üzere Poyrazköy kumpasının amacı, örgütün TSK içerisinde görevli, FETÖ üyesi olmayan subayları tasfiye etmek, yerlerine örgüt mensubu subayları terfi ettirmektir. Böylece TSK'yı ele geçirmek ve FETÖ'nün asıl önem verdiği Ergenekon davasına, siyasi ve toplumsal destek sağlamak, kamuoyu yaratmaktır" denildi. İddianamede soruşturmada görev alan personellerin çoğunun FETÖ'nün gizli haberleşme programı Bylock kullandığı, şüphelilerin FETÖ adına hareket ettikleri de anlatıldı.
İddianamede, başka suçtan tutuklu sanık eski emniyet müdürü Ömer Köse için 11 kez 'Zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal', 37 kez 'Kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama', 86 kez 'Delil uydurarak iftira' ve 'Zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' suçlarından toplam 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezası olmak üzere en yüksek ceza istendi.
İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu'nun ayrıca 'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan cezalandırılmaları istendi. Hakkında yakalama kararı olan şüpheli Ufuk Yıldırım'a ise 'Kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama', 'Delil uydurarak iftira' ve 'Zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' suçlarından toplam 15 yıldan 49 yıla kadar hapis istemiyle en düşük ceza talebinde bulunuldu. Diğer sanıklar için ise değişik oranlarda hapis cezaları talep ediliyor.