Mülk sahibi ve kiracı arasında 'kaçak tavuk kesimi' kavgası

Batman'da, mülk sahibi İlyas Çelebi, 1,5 yıllık kiracısı Sema Aytekin'in iş yerinde ruhsatsız 'kaçak tavuk kesimi' yaptığı gerekçesiyle dükkanı tahliye etmesini istedi. Reddeden Aytekin ile Çelebi arasında husumet oluştu. Yaşanan tartışmanın ardından taraflar, 17 Eylül'de Şehit Yıldız Işılakça Polis Merkezi Amirliği'ne gidip birbirinden şikayetçi oldu. Bu sırada dışarıda bekleyen tarafların yakınları arasında kavga çıktı.

Kavgada Aytekin'in eşi Mehmet Mahsum Aytekin yaralandı. Taraflar, olayın ardından tekrar birbirinden şikayetçi oldu. Mülk sahibi İlyas Çelebi, dükkanın tavuk beslemek amacıyla kiralandığını, ancak kaçak tavuk kesimi yapıldığını belirterek, "İş yerimizi 1,5 sene önce Sema Aytekin'e kiraya verdik.

Bu kiraya verdiğimiz iş yerini tavuk beslemek için verdik. Bu kendisi 4 aydan beri kaçak tavuk kesimi yapmaktadır. Defalarca kendisini uyarmamıza rağmen, merdiven altı ruhsatsız bir şekilde kaçak kesim yapılıyor. Defalarca şikayet de ettik" dedi.

'VİCDAN AZABI ÇEKMEK İSTEMİYORUM'

Çelebi, açıklamasında, "Bu insanların merdiven altı, ruhsatsız bir şekilde halkı zehirlemesini istemiyoruz. İstememize rağmen bu insanlar bize saldırıda bulundu. Defalarca kendilerine, 'Kaçak kesim yapmayın, halkı zehirlemeyin, barkodsuz tavukları satmayın' dedik. Bazı marketlerde de bu barkodsuz tavuklar satılmaktadır.

Gerekli yerlere şikayet de ettik. Halkın bu tavuktan dolayı zehirlenmesi sonucu vicdan azabı çekmek istemiyorum. Olay günü oğlum tehdit altında olduğu için 112'yi aradık, karakola gelmemizi istediler. Oğlumun daha önceki olaylardan 3 ay koruma kararı var. İfade vermek için karakolun önüne gittiğinde, oğlum saldırıya uğradı. Karşılıklı kavgaya dönüştü. Oğlum, Mehmet Mahsum Aytekin tarafından darbedildi. Oğlum ile Mehmet Mahsum Aytekin kavga etti. İkimiz de karşılıklı bir şekilde birbirimizden şikayetçi ve davacı olduk" dedi.

'KESİM İZNİ ALAMADIK'

Kiracı Sema Aytekin, üretime devam ettiklerini ifade ederek, "2022 yılında devlet destekli bir proje kurmak için şehir dışında bir yer tutmam gerekiyordu. Böyle bir yer bulduk. Yatırımımızın hepsini buraya yaptık. İş yerinin yapı kayıt belgesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman bakanlıkları arasında yaşanan sıkıntıdan dolayı onay görmedi ve kesim izni alamadık.

Biz ekmeğimizi bundan kazandığımız için işimizi yapmaya devam ettik. Atıl halde olan bir yeri güzel bir şekilde dizayn ettik. Mülk sahibi son halini gördükten sonra, 'Burası benim' deyip buradan çıkarmaya çalıştı. Çıkmayınca çeşitli tehditlerde bulundu. Sözel, fiziksel yapabileceği her türlü zararı vermeye çalıştı. Biz pes etmedik. Yılmadık. Emniyete, polise, mahkemeye, avukat ne gerekiyorsa yaptık.

Süreç bazen geç işlediği için şu an mahkemeliğiz, devam ediyor. Bir çalışanımız aracımızı kullanırken, yol üzerinde mülk sahibinin oğlu aracımızın önünü kesiyor. Sopalı darbetmeye çalışıyor. Araçtan bir tane komşu çocuğu korkarak kaçıyor. Diğer çalışan aracı zor kurtarıp, Raman Mahallesi'ne kendini zor atıyor.

Aracımıza zarar verdikleri için şikayette bulunmak üzere karakola gittiğimizde, ben ifade verirken, dışarıda bekleyen eşim, mülk sahipleri tarafından öldüresiye dövüldü. Eşim ölümden döndü" diye konuştu.