Manavgat'taki büyük yangın 5'inci gününde Ölü sayısı 7'ye çıktı

Manavgat merkezine 30 kilometre uzaklıktaki ormanlık alanda 28 Temmuz Çarşamba günü saat 12.05'te 4 farklı noktada başlayan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede yayıldı. Bölgede çok sayıda zeytinlik, bahçenin yanı sıra ormanlık alanda etkili olan yangına, havadan ve karadan müdahale edildi. Yangın, bölgedeki yerleşim yerleri ve tarım alanlarının yanı sıra hayvanların barındığı noktalara da yayıldı. Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin yanı sıra orman işçileri ile itfaiye ekipleri söndürme çalışmalarına katıldı. Yangının büyük bir alanda etkili olması nedeniyle birçok ev kullanılmaz hale geldi. Vatandaşlar eşyalarını alamadan evlerini terk etti. Bazı evlerde ise yangının hala devam ettiği görüldü. Mahallede otomobiller, iş makineleri ve bir itfaiye aracı yanarak metal yığını haline geldi. Manavgat'ta 42 mahallenin etkilendiği yangında 27 mahalle tahliye edildi. 18 bin aboneye elektrik ve su verilemeyen Manavgat'ta yangına evlerinde yakalanan Hasan Ali Yüksel ile Osman ve Şehri Kardaş çifti yaşamını yitirdi. Yangından etkilenen 279 vatandaş hastanelerde tedavi edildi.

CUMHURBAŞKANI İNCELEME YAPTI

Yangın sonrası Manavgat'a gelerek, söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na, cuma günü akşam saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dün öğle saatlerinde Manavgat'a gelerek, yangın bölgesinde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, incelemelerinin ardından Bakan Karaismailoğlu ile birlikte Marmaris'e geçti.

İKİ ORMAN İŞÇİSİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Manavgat'ın Gebece Mahallesi Güğlen dağı Beloluk mevkiinde cuma günü öğleden sonra kuvvetlenen yangına müdahalede bulunan arazözün devrilmesiyle alevler arasında kalan arazöz sürücüsü Niyazi Iskarça ve yangın işçisi Ali Hüseyin Karakaya, yaralı olarak araçtan çıktı. Arazözden çıkamayan orman işçileri Erdal Tolka ve Yaşar Cinbaş ise yaşamını yitirdi. Yaralı işçiler bölgeye gelen 112 sağlık ekibi tarafından yapılan müdahalenin ardından ambulansla Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Orman işçileri Erdal Tolka ve Yaşar Cinbaş'ın Beloluk mevkiinde yanan arazözün içindeki cansız bedenlerine ancak dün sabah saatlerinde ulaşıldı. İki işçinin cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

DEVAM EDEN YANGINLAR

Orman Bölge Müdürlüğü ve Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü'nden edinilen bilgilere göre, 5'inci günde Manavgat Sırtköy ve Güğlen Dağı sırtlarındaki yangınlar devam ediyor. Ayrıca Manavgat'ta Sevinç, Beğdiğin, Gebece, Güneyyaka, Ahmetler'de de yaşanan yangınlarda bazı noktalarda parlamaların oluşabildiği kaydedildi. Gündoğmuş yangını devam ederken, bugün sabah Alanya Yeniköy'de de yangın başladı ve Güzelbağ tarafında devam ediyor. Akseki Kepezbeleni'nde çıkan yangının ise kısmen kontrol altında alındığı belirtildi. Manavgat Taşağıl tarafında da yangının sürdüğü kaydedildi. Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri yangın bölgelerinde rüzgarın kesildiğini, böyle devam etmesi halinde bölgedeki yangınların 3-4 saat içinde kontrol altına alınabileceğini dile getirdi.

GAZİPAŞA YANGINI SÖNDÜ

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazipaşa'daki yangının kontrol altına alındığını, soğutma çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.

KALEMLER'DE YIKIM ÇALIŞMALARI BAŞLADI

Afet bölgesi ilan edilen Manavgat'ta yaşamın normale dönmesi için çalışmalar başladı. Manavgat ilçesinde yangının ilk çıktığı Yeniköy mahallesine yakın noktada bulunan Kalemler Mahallesi en çok zarar gören yerler arasındaydı. Bugün itibarıyla bu mahallede de yıkım çalışmaları başladı. Yanan evler kepçelerle yıkılmaya başladı. Mahalle içerisinde dolaşan kepçeler, kırmızı boya ile işaretlenen evleri tek tek yıkıyor. Jandarma ekipleri özellikle yıkım çalışmalarının başladığı mahallelere girişleri yasaklarken ayni yardımlar ise mahalle içlerinde kurulan dağıtım merkezlerinde toplanarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.

Bölgeye elektrik ve su verilmezken poyrazın etkisini yitirmesinin ardından havadan ve karadan söndürme ve soğutma çalışmalarının hız kazandığı öğrenildi. Bugün Manavgat ilçesinde hava sıcaklığı 39 derece nem oranı ise yüzde 15 olarak ölçüldü. Sıcaklığın 41 dereceleri görmesi beklenen ilçede yangının en şiddetli yaşandığı günlerde nem oranının yüzde 5-9 arasında olduğu gözlenmişti.

TIRMIKLARLA TAMPON BÖLGE

Ahmetler Mahallesi'nde ise yangının köye ulaşımını önlemek için kampanya başlatıldı. Mahallede oturan Mustafa Koç, "Köylü elinden geldiği kadar yangının önünü kesmeye çalışıyor. Tampon bölge, yangını önlemiyordu. Biz de ormanı kurtaramayacağız, Ahmetler'i kurtaralım dedik. Tırmık ve iş makineleriyle ormanla köyün arasını keseceğiz. Para gönderenler de var ve iş makineleri kiralayarak yangın yerine götürüyoruz. 'Tırmığını al da gel' diye bir kampanya başlatıldı. Köy dışından da köylüler yardıma geliyor. Başka ilerde yaşayanlar ve gönüllüler de köye geliyor. Ahmetler'de son durum dün akşam sadece duman vardı maalesef ormanları kaybettik. Köyü kurtarmaya çalışacağız. Bizi yalnız bırakmayın" diye konuştu.

Orman işçileri Erdal Tolka ve Yaşar Cinbaş'ın cenazeleri ise sabah saatlerinde morgdan alınarak, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'ne getirildi. Cenazelerin, buradaki törenin ardından İzmir'e gönderileceği kaydedildi.

ALEVLER 20 METREYE KADAR YÜKSELDİ, ZOR ANLAR YAŞADILAR

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 5 gündür devam eden orman yangınlarını söndürmek için itfaiye ve orman ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Çardak Beydiğin Mahallesi'nde yer alan Çöplük Yolu Göğü mevkisinde çıkan orman yangınında alevler, rüzgarın da etkisiyle 20 metreye kadar yükseldi. Rüzgarın zaman zaman sert esmesiyle yangın yönünü değiştirirken, alandaki mahalle sakinleri, gazeteciler ve ekipler zor anlar yaşadı.

Manavgat'ta alevler 20 metreye kadar yükseldi

— Demirören Haber Ajansı (@dhainternet) August 1, 2021

Alevlerin kara yolunun olduğu noktaya gelmesi üzerine ekipler, bölgedeki vatandaşları uzaklaştırdı. Alanda yangının hızla büyümesi üzerine Çöplük Yolu ekipler tarafından yaya ve araç girişine kapatıldı. İtfaiye ve orman ekiplerine, mahalle sakinleri de destek veriyor.

HAYATINI KAYBEDEN İŞÇİLER İÇİN TÖREN

Manavgat'taki orman yangınında yaşamını yitiren orman işçileri Yaşar Cinbaş ile Erdal Tokla'nın cenazeleri, morgdan alınmasının ardından polis eskortu eşliğinde Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'ne getirildi. Cenazeleri, burada toplanan orman işçileri ve bölge müdürlüğü çalışanları karşıladı.

Kısa süren törende duygusal anlar yaşandı. Kılınan cenaze namazları ve duaların ardından orman işçilerinin cenazeleri, İzmir ve Manisa'ya uğurlandı. Yaşar Cinbaş'ın cenazesi Manisa Kırkağaç'taki evinde helallik alındıktan sonra toprağa verilmek üzere memleketi Afyonkarahisar'a gönderilecek. Erdal Tokla ise İzmir Bergama'da düzenlenecek törenin ardından burada toprağa verilecek.

VATANDAŞLARDAN BÜYÜK DESTEK

Manavgat'ta 5 gündür farklı noktalardaki orman yangınlarını söndürme çalışmaları devam ediyor. Sert esen rüzgarın etkisiyle yangınlar birçok alanda etkisini sürdürürken, itfaiye ve orman genel müdürlüğüne bağlı ekipler de zorluk yaşıyor. Çardak Beydiğin Mahallesi'nde yer alan Çöplük Yolu Göğü mevkiinde çıkan orman yangınına müdahale eden itfaiye ve orman müdürlüğü ekiplerinin yardımına, mahalle sakinleri koştu. Eline tırmık, kürek, ağaç motoru alan mahalle sakinleri, yangının söndürülmesine destek verdi. Bazı mahalle sakinleri, orman ekiplerinin su hortumlarını taşırken, bazıları ise ellerine aldıkları ağaç motoruyla yol açmak için yanan ağaçları kesti. Mahalleli, rüzgarın etkisiyle başka alanlara sıçrayan yangını söndürmek için ellerinde bulunan kazma kürek, ağaç motoru ve tırmıkla ilk müdahaleyi yaptı.

'SONUNA KADAR BURADAYIZ'

5 gündür orman yangınını söndürmek için ekiplere destek verdiğini ifade eden Ali Poyraz, "Koşturmacadayız, çok perişan haldeyiz. Elimizden geldiği kadar ekiplere yardım ediyoruz. İşimizi gücümüzü bıraktık, burada ekiplerle beraber yangını söndürmeye çalışıyoruz. Sonuna kadar buradayız. 2008 yılında da çıkan yangını söndürdük, Allah'ın izniyle bu yangını da söndüreceğiz" diye konuştu.

'ALANI BİLMEYENLERE YARDIM EDİYORUM'

5 gündür yangında sahada olduğunu ifade eden mahalleli Ömer Karadaş, "Burada ekiplere yardım ediyoruz. Ekipler de alan dağlık olduğu için sağa sola koşturmak zorunda kalıyor. Devlet her imkanı ile burada ama halk da destek veriyor. Burada alanı bilmeyen orman ekiplerine ve itfaiye ekiplerine yardım ediyoruz. Yangınları beraber söndürüyoruz" diye konuştu.

'BALIKESİR'DEN DÜKKANLARI KAPATIP GELDİK'

Bandırma'dan Manavgat'taki orman yangınları için bölgeye kazma, kürek ve benzeri aletler getirdiklerini belirten Mehmet Ali Örnek de "6 araçla 12-13 saat yol geldik. Kazma, kürek, battaniye, yastık ve yiyecek ürünler getirdik. 6 arkadaş olarak yola çıktık, hepimiz esnafız. Dükkanlarımızı kapatıp buraya destek vermeye geldik" diye konuştu.

'BURALAR BİR YANARSA, BİZ BİN SÖNDÜRÜRÜZ'

Orman yangınından dolayı Balıkesir'den Manavgat'a yardım etmek için gönüllü geldiğini söyleyen İbrahim Tombul, "Biz kardeşlerimize yalnız olmadıklarını göstermek için geldik. Buralar bir yanarsa biz bin, söndürebileceğimizi gösterelim diye geldik. Buraya her yerden destek gelmiş. Biz 2 gündür buradayız ve Balıkesir'den geldik. Yanımızda getirdiğimiz gıda ürünlerini dağıtalım dedik ama buraya o kadar çok destek gelmiş ki elimizdeki ürünlerin ancak 3'te birini dağıtabildik" dedi.

ALANYA'DA YANGINLAR KONTROL ALTINDA

Alanya'nın Güzelbağ, Yeniköy, Bayır, Takanlar ve Susuz mahallelerinde etkili olan orman yangınlarına gece boyu müdahale sürdü. Yoğun çalışmalar sonrası yangınlar kontrol altına alınarak, söndürme çalışmalarına geçildi. Bölgede alevlerin yer yer yeniden yükseldiği, bunlara da ekiplerin hızla müdahale ederek, kontrol altına aldığı öğrenildi. Bölgede çok sayıda yerleşim yeri, tarım ve orman arazisi yanarak kullanılamaz hale gelirken, hasarın boyutunun henüz netleştirilemediği belirtildi. Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer ve Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel de yangınların ilk başladığı andan itibaren bölgeye giderek, çalışmaları takip etti.

Engin ANAK/ALANYA (Antalya), (DHA)

SIRTKÖY'E HAVADAN MÜDAHALE

Manavgat'a bağlı Sırtköy Mahallesi dün akşamdan bu yana alevlerin etkisi altındaydı. Alevler bugün öğle saatlerinde yerleşim yerlerine çok yakın noktada yeniden büyüdü. Bölgeye karadan müdahale güç olduğu için yalnızca helikopterlerle müdahale edilebiliyor. Yerleşim yerlerine çok yakın olduğu belirtilen yangında, zaman zaman yüksekliği 20 metreyi bulan alevler oluştu. Yangın, Sırtköy Mahallesi'ni kuzey tarafından tamamen sardı. Mahalleye halen ara yoluyla bağlantı sağlanamazken, itfaiye ekipleri alevlerin yanmayan ormanlık alanlara sıçramaması için mücadele ediyor.

ŞARKICI GÜNEY, YANGIN ALANINDA

Şarkıcı Yusuf Güney de itfaiye ekipleriyle birlikte mahalledeki yangın söndürme çalışmalarına destek veriyor. Elinde ilaçlar ve su şişeleriyle koşturan Güney, "Yangının dün mahalleye geleceği belliydi. Bütün vatandaşları tek tek uyardık ama kimse bizi dinlemedi. Onları da anlıyorum. Her birinin evi, eşyası kıymetli, ancak yangının şakası yok. Bir kısmı tahliye edildi, ancak büyük kısmı tahliye edilememişti. Sırtköy Mahallesi şu an tamamen yandı. İnsanlar bizi dinlemiyor, umarım yaşamını yitiren yoktur" diye konuştu.

MAHALLENİN YANAN İÇME SUYU HATTI İÇİN BAKAN KURUM'DAN TALİMAT

Manavgat'ta 5 gündür devam eden yangın nedeniyle onlarca mahalle ve ormanlık alan zarar gördü. Zarar gören köylerde hasar tespit çalışmaları devam ederken, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve beraberindeki heyet zarar gören Demirciler, Güzelyalı, Saraçlı, Belen Obası, Aksaz ve Karaöz mahallerine ziyarette bulundu. Yangında evleri ve tarım alanları zarar gören vatandaşları ziyaret eden Bakan Kurum, muhtarlardan da mahalleleri hakkında bilgi aldı.

Bakan Kurum'un, Güzelyalı Mahallesi'ni ziyaret ettiği sırada mahalle muhtarı Hasan Sevinç, yangında zarar gören içme suyu hatlarının tadilatının yapılmasını istedi. Bakan Kurum, muhtarın talebi üzerine yanındaki İller Bankası yetkililerine, Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel MüdürÜ (ASAT),İbrahim Kurt'u arattı. Bakan Kurum, telefon görüşmesinde Kurt'a, "Bu mahallelerin su problemleri var. 5-6 milyon liralık bir iş. Biz bunu size kredilendirelim uygun şartlarda, hemen çıkalım bu işi. İller Bankası'na ben talimatı veriyorum. Beraber burayı yapıyoruz. Vatandaşın su sorunu kalmasın. Hızlı ihale edilsin burası" dedi. Kurt ise Bakan Kurum'a su sorununun çözüleceğini söyledi. Kurum, görüşmenin ardından ziyaretlerine devam etmek üzere Güzelyalı Mahalle'sinden Saraçlı Mahallesi'ne doğru hareket etti.

YARDIM GÖTÜRMEK İSTERKEN FENALAŞIP ÖLDÜ

Manavgat merkezinde reklam ve tabelacılıkla uğraşan Yusuf Demirli, orman yangını dolayısıyla afet bölgesi ilan edilen noktalara kendi imkanlarıyla yardım götürmek amacıyla harekete geçti. Bölgede yangından etkilenenlere gönderilen yardımların dağıtılmasına destek veren Yusuf Demirli, dün akşam saatlerinde yine bir afet bölgesine yardım götürmek isterken, fenalaştı. Hastaneye götürülen Yusuf Demirli'nin kalp krizi geçirdiği belirlendi. Yusuf Demirli tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Yusuf Demirli'nin cenazesinin bugün Boztepe mezarlığında toprağa verildiği öğrenildi.

KÜLE DÖNEN KONAKTAN GERİYE AHŞAP SANDALYELER KALDI

Manavgat'ta 5 gün önce başlayan ve rüzgarın da etkisiyle hızla yayılan yangında onlarca mahalle boşaltıldı. Boşaltılan mahallelerden Karaöz'de de birçok ev, ormanlık alan ve tarım alanı küle döndü.

Gülnur ve Turgay Kaya çifti de 5 yıl önce Ankara'dan Karaöz Mahallesi'ne taşınmaya karar verdi. Mahalledeki tarihi 100 yıl öncesine dayanan taş evi almaya karar verdi. Aldıkları evi restore etmeye başlayan çift, ilk olarak hurdacıdan 3 ahşap sandalye aldı. Ardından evi restore eden çift bahçesine de ata tohumlarıyla kendilerine bir bahçe kurdu. Turgay Kaya'nın lakabı olan 'Turna'dan esinlenerek evlerine 'Turna Konağı' adını veren çift, kapılarına da turna figürleri yaptırdı.

EVLERİNİN YANIŞINI İZLEDİLER

Kaya çifti, 5 yıl boyunca güzel hatıralara ev sahipliği yapan, etrafı çiçek ve ağaçlarla kaplı rengarenk konağı 5 gün önce Manavgat'ta çıkan yangının yaklaşması nedeniyle gece saatlerinde bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Sabah saatlerinde evlerine gelen çift, çatısına alevlerin sıçradığı evlerinin yanışını çaresizce izleyerek cep telefonlarıyla kaydetti. Yanan konaktan, çiftin evlerine ilk aldıkları eşya olan ahşap sandalyeler kaldı. Konağın yanmadan önceki fotoğraflarında bahçesinde rengarenk çiçekler olduğu görüldü.

'BU EV HER ŞEYİMİZDİ'

Yangın evlerine gelmeden yoğun duman nedeniyle zor anlar yaşadıklarını söyleyen Gülnur Kaya, "Bu ev her şeyimizdi, bütün hayatımızdı. Eşimle tüm hayalimiz bir köyde, doğal yaşam sürmekti. Yıllarca bütün biriktirdiğimiz antikalarımız, sanat eserlerimiz, annemin verdiği çeyizlerim hepsi bu evdeydi. Bu ev yaklaşık 100 yıl önce taştan, özenerek yapılmış. Gece yarısı karşı tepelerde başladı yangın. Saat 02.00 gibi yangın tehlikesinin geçtiğini düşünerek uyudum ama eşim etrafı ıslatarak soğutmaya çalıştı. Bir süre sonra elektrik ve suyumuz kesildi. Arkadaşımız arayıp 'Yangın hızla size geliyor. Evi terk edin' dedi" diye konuştu.

'MİRASIMIZ, ANILARIMIZ, EMEKLERİMİZ GİTTİ'

Evleriyle birlikte her şeylerini kaybettiklerini belirten Kaya, "Evimizi bırakıp kaçtık. Evin tamamının yandığını düşündüm ancak sabah evin yanmadığını öğrendim. Saat 07.00 gibi geldik, evin çatısının yandığını gördük. O an bir yardım gelse evimiz yanmazdı ancak çok fazla yer yandığı için ekipler de müdahale edemedi. Ben evimin yanışını çaresizce seyrettim. Çok kötü bir duygu. Bunu bir tek ben yaşamadım bölgedeki insanlarımız yaşıyor. Sadece evi kaybetmiyoruz yangında, yerine konulamayacak mirasımız, anılarımız, emeklerimiz hepsi gidiyor. Şu anda sıfırız ama güçlüyüz. Hepsini yeniden yapıp, yeniden hayata başlayıp yeni anılar oluşturacağız" dedi.

'HURDACIDAN ALDIĞIM 3 SANDALYE KALDI'

Evden çıkarken hayvanlarını yakalayamadığı için çok üzgün olduğunu söyleyen Kaya, "Eşimle yıldızları seyretmeyi seviyorduk bu yüzden balkonda 2 şezlong vardı. 1'i yanmış, 1'i yanmamış. Köpeğimizi alabildik sadece. Kedilerimizi, tavuklarımızı yakalayamadık. Koca ev, her şeyimiz yanmış. Sadece tahtadan yaptığımız 2 tavuk kümesinde o tavuklar yaşadı. Dün geldiğimizde bize 3 yumurta hediye ettiler. Bunlardan mutlu olmaya çalışıyoruz. Bu evin inşaatı sürerken oturacak yerimiz yok diye hurdacıdan gidip 3 sandalye aldım. Onları boyayıp tamir ettim. Evimizin ilk eşyaları onlar" diye konuştu.

KEMER'DE 3 NOKTADA ORMAN YANGINI ÇIKTI

Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Arslanbucak Mahallesi'nde 3 farklı noktada saat 13.30 sıralarında orman yangını çıktı. Yangını gören çevredekiler ilk müdahaleyi yaparken, durumu itfaiye ve orman işletme müdürlüğü ekiplerine de bildirdi. İhbar sonrası bölgeye gelen ekipler alevlere müdahale etti. Yangın söndürme çalışmalarına çevredeki vatandaşlar pet şişe, kova ve hortumlarla su taşıyarak, destek verdi. Yaklaşık 500 vatandaş söndürme çalışmalarına katkı sağlarken, Kemer Kaymakamı Yücel Gemici, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ve İlçe Emniyet Müdürü Deniz Yılmaz da bölgeye gelerek, hem çalışmaları koordine etti hem de çalışmalara katıldı.

İMECE USULÜ SÖNDÜRME

Yangın söndürme çalışmalarında özellikle kadınlar su taşıyanları yönlendirerek, imece usulü alevlerin kontrol altına alınmasına katkı sağladılar, bölgedeki bahçeleri sulamak için kullanılan arıklardan şişeler ve kovalarla su taşıdılar. Dumandan etkilenen bazı vatandaşlara ise bölgeye gelen sağlık ekipleri müdahale etti. Yangın ekipler ve vatandaşların yoğun çabası sonrası kontrol altına alınırken, soğutma çalışmaları başlatıldı.

DUMAN GÖKYÜZÜNÜ KAPLADI

Bu arada Manavgat'ta yangının Beydiğin Mahallesi'ne doğru yaklaşması, vatandaşları tedirgin etti. Bölge halkı mahallede bulunan caminin önüne gelerek kendilerine doğru ilerleyen dumanı izledi. Beydiğin Camii imamı, minare hoparlöründen, ağaç kesme motoru olan herkesi meydana davet etti. Vatandaşlar yangını önleme amaçlı bazı ağaçları kesti. Mahalleli bir genç ise dron kullanarak, yangının köye yaklaşmasını kaydetti. Bazıları ise yol kenarına araçlarını park ederek yangını cep telefonu kameralarıyla kaydetti. Bölgede rüzgar nedeniyle hızla yerleşim yerlerine doğru ilerleyen alevler yangın söndürme helikopterleri tarafından söndürülmeye çalışılıyor.

NAZLIAKA ANTALYA'DA

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Antalya'da orman yangınlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yangında yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Nazlıaka, "Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, yangında büyük zarar gören yurttaşlarımızın hep yanında olacağımızı, onlara gereken her türlü yardımın ulaştırılması konusunda elimizden gelenin en iyisini yapacağımızı buradan duyurmak istiyoruz" dedi.

BAKANLAR ALANYA'DA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya ilçesinde yangından etkilenen Bayır ve Güzelbağ mahallelerini ziyaret etti. Bakan Soylu ve Bakan Çavuşoğlu, bölgedeki vatandaşlarla görüşerek, son durumla ilgili bilgiler aldı.

GÜNDOĞMUŞ'TA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Gündoğmuş ilçesinde orman yangını etkisini sürdürürken, Belediye Başkanı Mehmet Özeren, bölgedeki mahalle ve yerleşke içlerinin yangından etkilenmediğini açıkladı. Yangın nedeniyle Ortagonuş Mahallesi'nin ciddi zarar gördüğünü ve az sayıda evin kullanılamaz hale geldiğini aktaran Başkan Özeren, Ümütlü Mahallesi'nin ise tedbir amaçlı boşaltıldığını ve en riskli bölgenin de burası olduğunu kaydetti. Narağacı Mahallesi'nde de tek noktada sıkıntının devam ettiğini belirten Başkan Özeren, Dernek Dağı'nda yangının büyüdüğünü, bu yangın ilçe merkezini, Çayırözü'nü ve Ümütlü'yü tehdit ettiğini, Balkaya'da sıkıntının ciddi oranda hafiflediğini, Morboğaz tarafında ise tehlikenin devam ettiği bilgisini paylaştı.

Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)

BABACAN MANAVGAT'TA

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Manavgat'ta yangın bölgesine gelerek Büyükşehir Belediyesi ve Manavgat Belediyesi ilgili birimleriyle yangında büyük zarar gören Kalemler Mahallesi'ni ziyaret etti. Yardımların toplandığı Manavgat Belediyesi Kültür Merkezi'nde açıklamada bulunan Ali Babacan, Manavgat, Antalya ve diğer illerde yaşanan yangın felaketleri nedeniyle 'geçmiş olsun' dileğinde bulunarak, hayatlarını kaybeden 7 kişiye de Allah'tan rahmet diledi.

Türkiye'nin şu anda yangın felaketiyle mücadelede önemli bir efor ortaya koyduğunu belirten Babacan, "Bir yandan yerel yönetimlerimiz, bir yandan merkezi yönetim, pek çok arkadaşımız, binlerce personel yangın söndürme mücadelesine devam ediyor ve yangından etkilenen vatandaşlarımıza yardım için büyük bir seferberlik var. Söndürme ve yardım faaliyetlerinde emeği geçen çalışanlara ve gönüllülere de teşekkür ederim. Türkiye'de gerçekten önemli bir dayanışma ruhu var, toplumumuzun kültüründe bu dayanışma ruhunun ne kadar kuvvetli olduğunu burada görüyoruz. Depolar dolusu yardım malzemesi toplanmış durumda, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırmak için büyük bir seferberlik var ve gönüllülerin de ağırlıklı olduğu bir çabayla bu çalışmalar devam ediyor" dedi.

'BU ÜLKENİN 100 UÇAK, 100 HELİKOPTER ALACAK GÜCÜ VAR'

Yangınların doğal, kaza, kasıt gibi farklı sebepleri olabileceğini kaydeden Babacan, "Bunları araştırıp bulmak devletin asli görevlerinden birisidir. Yargı ve kolluk kuvvetlerinin, yangının sebepleri konusunda hızlı, düzgün bir çalışma yapıp adil bir şekilde sebeplerini ortaya koymaları gerekir. Devletin asli görevidir ama devletin başka bir asli görevi de bu tür felaketlerden önce gerekli tedbirleri almaktır. Ben 11 yıl bu ülkenin ekonomisini yöneten bir arkadaşınız olarak söylüyorum ki, bu ülkenin 10 tane değil 100 tane yangın söndürme uçağı alacak, 100 tane helikopter alacak gücü vardır. Şu anda uçak yok, eski teknoloji, bozuktu, gerçekten bunlara bir vatandaş olarak üzülüyorum. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak çok üzülüyorum. Bu gördüğümüz tablo maalesef kötü yönetimin bir sonucu. Yangın küçükken, az sayıda uçak ve helikopterle söndürmek mümkünken, büyüyünce söndürmek çok daha zor hale geliyor. Bu ülkenin kaynağı var, önemli olan bu ülkenin kaynaklarını doğru harcamaktır" dedi.

'TEDBİRDEN TASARRUF OLMAZ'

Kasıt olursa devletin görevini yapacağını belirten Babacan, "Tabii ki devlet gereğini yapar ama tedbir bir devletin en önemli görevidir. Dolayısıyla sürekli olarak millilikten, yerlilikten bahseden bugün hükümete ben şimdi soruyorum, hani bizim milli uçağımız, hani bizim yerli helikopterimiz, hani bizim yerli yangın söndürme kapasitemiz nerede? İki lafın başı 'itibardan tasarruf olmaz' deyip de, eğer tedbirden tasarruf eden bir yönetim Türkiye'yi idare ediyorsa bu kabul edilebilir bir şey değil. İtibardan tasarruf olur ama tedbirden tasarruf olmaz. Önce tedbirinizi alacaksınız. Şu anda maalesef Türkiye'nin yaşadığı tablo, kurumların tek tek çöktüğü bir tabloyu bize gösteriyor. Hangi kuruma el atsanız dökülüyor kurumlar, böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.

'SEFERBERLİK RUHU'

Şu anda öncelikle acıyı paylaşmak ve zor durumda olan vatandaşların derhal yardımına koşmak gerektiğini de belirten Babacan, Deva Partisi Antalya İl teşkilatının bölgeye beş tır, bir kamyon ve jeneratör gibi yardımları ulaştırdığını açıkladı. Babacan, "Tabii ki bir seferberlik ruhu gerekiyor. Öncelikle acının dindirilmesi gerekiyor ama ondan sonra da bu işin muhasebesinin yapılması gerekiyor" dedi.

BELEDİYEDEN YARDIM SEFERBERLİĞİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri ise Orman Bölge Müdürlüğü ve diğer illerden gelen ekiplerle birlikte Manavgat, Alanya, Akseki ve Gündoğmuş'ta devam eden yangın söndürme çalışmalarını sürdürüyor. Bir yandan söndürme için çalışmalar sürerken diğer yandan soğutma çalışmaları da devam ediyor. Akseki'deki iki mahallede yangın yerleşim yerlerini tehdit edince mahalleler boşaltıldı, hayvanlar tahliye edildi. Manavgat'ta 19 mahalle tamamen boşaltıldı, 16 mahalle de kısmen zarar gördü. Beydiğin bölgesinde çıkan yangına müdahale çalışmaları ise sürüyor.

ÇELTİKÇİ YEM DAĞITIM MERKEZİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından Çeltikçi Mahallesi'nde yem ve saman dağıtım merkezi kurdu. Merkezden şu ana kadar 196 çiftçiye yem ve saman desteği sağlandı. Mobil aşevi de günlük olarak hem yangından zarar gören vatandaşlar, hem de bölgede canla başla çalışan personel için yemek dağıtmaya devam ediyor.

SAF KANTARON YAĞI BAĞIŞLADI

Yardım yapan bağışçılar arasında, bölgede yaşayan bir vatandaşın annesinin doğal olarak hazırladığı saf kantaron yağını da yangından zarar görenlere merhem olması için bağışlaması dikkat çekti. Yangından zarar gören mahallelerde yoğun çalışma yürüten ASAT Genel Müdürlüğü ekipleri de arazözlerle Orman Genel Müdürlüğü ve itfaiye ekiplerine su takviyesi yapıyor.

'KADINLARA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM'

Kemer'de 3 noktada meydana gelen ve hızlı müdahaleyle kontrol altına alınan yangınla ilgili Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu açıklama yaptı. Başkan Topaloğlu, "Kemer'imize geçmiş olsun. Gerçekten bu milletin duyarlılığına hayranım. Hele hele kadınlar var ya, evde ne buldularsa yani bardağa kadar getirdiler ve inanılmaz bir şekilde mücadele ettiler. 1 saat içinde 3 tane yerde yangın çıktı. Bunun 3'üne de müdahale edip söndürdüler. Tabi orman ekibine, itfaiyeye, Kemer halkına, özellikle de kadınlara çok teşekkür ederim. Herkes canla başla çalıştı ve Allah'ın izniyle bunların hepsini kontrol altına aldık ama bu olmayacak anlamına gelmez. Lütfen tüm vatandaşlarımız duyarlı olsun. Gözümüzü dört açalım. Her an her şey olabilir. Bunlar yani gözünü bozdu. Bunlar sonuçta vatan haini. Canlıları yakıyorlar, herkese kasıtları var. Onun için dikkatli olalım. Ben bir kere daha Kemer halkına özellikle kadınlara çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun" dedi.

ÖLÜ SAYISI 7'YE ÇIKTI

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 5 gündür süren orman yangınında Kalemler Mahallesi'nde bir çift evinde ölü bulundu. Fahri Yiğitokur ve eşi Alman asıllı Andrea Hartmann Yiğitokur'un ağır hasar gören evlerinde cansız bedenlerine ulaşıldı. Manavgat yangını başladığından bu yana Hasan Ali Yüksel (82) Akseki'ye bağlı Kepezbeleni Mahallesi'ndeki evinde, Osman (55) ve Şehri Kardaş (50) çifti Değirmenli Mahallesi Delioğlan mevkiindeki evlerinde yaşamını yanarak ölmüştü. Orman işçileri Erdal Tokla ve Yaşar Cinbaş, Gebece mahallesi Güğlen dağı Beloluk mevkiinde yangına müdahalede bulunurkan devrilen arazözde yanarak can vermişti.

Manavgat'taki yangında bir çift yanarak hayatını kaybetti

— Demirören Haber Ajansı (@dhainternet) August 1, 2021

Bakan Koca: Manavgat'taki yangında toplam 7 can kaybımız var

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Manavgat'taki yangında 2 kişinin daha hayatını kaybettiğini ve toplam can kaybının 7'ye ulaştığını açıkladı.

Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Manavgat'taki yangında, ikisi yeni toplam 7 can kaybımız var. Yangından etkilenen 507 kişiden 497'si tedavileri tamamlanarak taburcu edildi. 10 kişinin tedavisi sürüyor. 34 adet 112 ambulansı, 15 UMKE ekibi, 1 mobil komuta aracı, 183 sağlık personeliyle olay yerindeyiz" dedi.

Koca, Mersin, Marmaris ve Bodrum'daki yangınlarla ilgili de, "Mersin'deki yangından etkilenen 154 kişi, tedavileri tamamlanarak taburcu oldu. 28 adet 112 ambulansı, 2 UMKE timi, 90 sağlık personeliyle olay yerindeyiz. Sağlık çalışanlarımız adına tüm Mersinlilere geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Marmaris ve Bodrum'daki yangınlardan etkilenen 203 kişiden 186'sı da tedavileri tamamlanarak taburcu oldu. 17'sinin tedavisi devam ediyor. Olay yerinde 39 adet 112 ambulansı ve 15 UMKE ekibiyle toplam 193 sağlık personeli görev yapıyor. Marmaris'te bir can kaybımız olmuştu" ifadelerini kullandı.

KÖPEKLERİ EVİN ÖNÜNDEN AYRILMADI

Fahri Yiğitokur ve eşi Alman asıllı Andrea Hartmann Yiğitokur çiftinin, evden 300 metre uzaklıkta toprak yoldan köyün su deposuna kaçmak isterken burada yaşamını yitirdiği öğrenildi. Çiftin cenazeleri, jandarma ekiplerinin incelemesinin ardından cenaze aracına alınarak, morga götürüldü. Çiftin köpeklerinin ise evin önünden ayrılmadığı, patilerinde ise yanık izleri olduğu görüldü. Köpeği, Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği'nden Ece Kocaoğlu ve Ceyhun Güven'in teslim alarak, veteriner kliniğinde tedavi ettireceği, sonrasında derneğin İstanbul'daki çiftliğine götüreceği belirtildi.

OKULDA TANIŞIP EVLENDİLER

Almanya'da doğan Fahri Yiğitokur ve Andrea Hartmann Yiğitokur'un, aynı okula gittikleri sırada tanışıp arkadaşlıklarının başladığı, daha sonra evlendikleri öğrenildi. Yaklaşık 15 yıl önce Türkiye'ye gelen ve Manavgat'ın Side Mahallesi'ne yerleşen çiftin, 5 yıl Side'de yaşadıktan sonra Kalemler Mahallesi'ndeki müstakil eve yerleştikleri belirtildi. Hem Side hem de Kalemler bölgesinde çok sevilen Yiğitokur çiftinin, çocuklarının olmadığı kaydedildi. Yiğitokur çiftinin yangının başladığı 28 Temmuz günü, alevlerin oturdukları eve yaklaştığı sırada panikle dışarı çıktıkları ve kaçmaya çalıştıkları ortaya çıktı. Evin önünde biri ATV tipi 2 motosikleti bırakan çiftin, araçlarıyla bölgeden uzaklaşmak istediği, bir süre sonra araçlarını bırakıp yaya halde gitmeye çalıştıkları öğrenildi. Öte yandan çiftin oturdukları evin kendilerine ait olmadığı kaydedildi.

SIRTKÖY'DEKİ YANGIN KONTROL ALTINDA

Manavgat ilçesinde öğle saatlerine doğru ormanlık alandaki yangın ilerleyerek Sırtköy Mahallesi'ne kadar geldi. İkametlere sirayet eden yangına itfaiye ekipleri tarafından müdahale edildi. Karadan müdahale eden ekipler yeterli olmayınca havadan da bir uçak ve çok sayıda helikopterle alevlere su bırakıldı. Birçok binanın yangın nedeniyle hasar gördüğü dikkati çekerken, alana gelen kepçeler de zarar gören yerleşim yerlerinin yıkımına başladı. Sivil toplum kuruluşlarının gönüllüleri de ekiplerin çalışmalarına destek verdi. Yangın, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesiyle kontrol altına alındı. Öte yandan yangın söndürme çalışmalarında bir kepçe müdahale sırasında alev aldı. İtfaiye ekipleri hortumla su sıkarak, kepçenin hidrolik kolundaki yangını söndürdü.

'KÖPEKLERİNİ ARARKEN ÖLDÜLER'

Manavgat'ta 5 gündür devam eden yangın nedeniyle hayatını kaybeden Fahri Yiğitokur (60) ve Alman asıllı eşi Andrea Hartmann Yiğitokur (58) çiftinin cenazeleri, Manavgat Devlet Hastanesi'nde yapılan incelemenin ardından kimlik tespiti için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Hastane morgu önünde çiftin arkadaşları Zakir Çoban ve Bülent Kartal bilgi alabilmek için bekledi. Arkadaşları, Yiğitokur çiftinin yangından korkarak kaçan köpeklerini bulmak için yangının devam ettiği ormana girdiğini ve bu nedenle hayatlarını kaybettiklerini söyledi.

KÖPEKLERİ EVE DÖNDÜ KENDİLERİ DÖNMEDİ'

Çiftin çok hayvansever olduğunu söyleyen Bülent Kartal, "Kendileri yangın sırasında köpeklerini düşündü. Köpeklerini bulup getirmek için yangına girdiler. Köpekleri kurtaralım derken vefat ettiler. 4 gündür arıyorduk, bugün bulundu cenazeler. Evinden 500 metre ileride bulundu cenazeler. Köpekleri, canlıları, hayvanları düşünüyorlardı. Onlar için öldüler. Hayvanlara çok düşkünlerdi. Köpekleri eve döndü, kendileri dönemedi. Köpekler yaşıyor, evde bunları bekliyor. Bilmiyor ki köpekler. Hayvanlarını düşündükleri için o ormana, yangına girdiler. Köpekler korktu kaçtı diye, onlara bir şey olmasın diye onların peşine gittiler. AKUT buldu" dedi.

Andrea Hartmann Yiğitokur'un cenazesini almak için Almanya'da yaşayan kardeşinin, Fahri Yiğitokur'un cenazesini almak için ise annesinin geleceği öğrenildi.

GÜNDOĞMUŞ YANGINI SÜRÜYOR

Akseki ve Manavgat ilçelerinin sınırında bulunan Güğlen Dağı'nda orman yangını etkisini artırdı. Bölgede geniş bir alanı etkisi altına alan yangının özellikle Taşlıca Mahallesi Murtiçi mevkiine doğru ilerlediği belirtildi. Sarp kayalık bir bölge olduğu için yangına kara müdahalesinin güçlükle sürdürüldüğü kaydedildi.

Gündoğmuş ilçesinde devam eden orman yangını ise ilçe merkezine doğru yaklaştı. Gündoğmuş merkezinden de alevlerin görülmeye başladığı belirtildi. İlçe merkezine en yakın köy olan Ümitköy'deki yerleşim alanlarına sirayet eden yangının engellenmesi için çok sayıda helikopter ve uçak, bölgeye su atıyor. Çevre illerden gelen yardımlar ise Gündoğmuş Belediyesi binasının bahçesine konuldu. Yangında evlerini kaybedenlere çadır, battaniye ve yatak dağıtımı yapılıyor.

GÜNDOĞDU’DA DA YANGIN

Manavgat’ta yangın devam ederken akşam saatlerinde bir yangın da Gündoğdu Mahallesi Kısalar mevkiindeki ormanlık alanda çıktı. Çıkış nedeni henüz bilinmeyen alevler bir anda büyüyerek yerleşim yerlerine doğru ilerlemeye başladı. Alevlere müdahale için itfaiye yetersiz kalınca Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinden destek istendi. Bölgede ekiplerin söndürme çalışmalarını çevredeki vatandaşlar da traktörleriyle destek verdi.

Bölgedeki yangın hala devam ederken, önlem amacıyla mahalledeki elektrik bağlantısı da kesildi.

ALEVLER GÜNDOĞMUŞ’TA YERLEŞİM YERLERİNİ TEHDİT EDİYOR

Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan orman yangını 5 gündür devam ediyor. Kentte 5 gündür 12 farklı noktada çıkan yangınlardan Manavgat ve Gündoğmuş dışındaki yerler kontrol altına alındı. Manavgat’ta Sırtköy, Gündoğmuş’ta ise Ümütlü, Senir mahalleleri tahliye edildi. Ormanlık alanlardaki yangının rüzgarın etkisiyle hızla ilerlediği görüldü. Ümütlü Mahallesinin çukurda kalması nedeniyle dumanının bölgeyi tamamen kapladığı ve bu nedenle mahalle tahliye edilirken, girişler ise yasaklandı.

JANDARMA EKİPLERİ ETTEN DUVAR ÖRDÜ

Gündoğmuş’taki yangını söndürmek isteyen itfaiye ekipleri de yoğun duman ve gece olması nedeniyle çalışmalarına ara verdi. Ümütlü Mahallesine gitmek ve yangının mahalleye yaklaşması halinde müdahale etmek isteyen vatandaşlara, güvenlik gerekçesiyle izin verilmedi. Yoğun dumanın insan sağlığını tehlikeye atacak boyuta geldiğini belirten jandarma ekipleri, mahalle girişini kapattı.

Ayhan Faruk Fişne, duman nedeniyle 10’u itfaiye personeli olmak üzere 20 kişinin kısa süreliğine mahalle içinde mahsur kaldığını belirtti. Fişne, "Alev geldiği anda biz kaçtık. Arkadaşlarımız kaldı. 20’ye yakın kişi vardı. Biz girip kurtardık" dedi.

Alevlerin nasıl yayıldığını anlatan Ayhan Ünal ise "Alevler etrafımızı sardı. Sonra girip çıkarıldı insanlar" diye konuştu. Alevler bölgeyi tehdit etmeye devam ediyor.

VATANDAŞ NÖBET TUTUYOR

Antalya’nın Manavgat ilçesinde beşinci gününe giren yangınlarda sabotaj iddialarına karşın bölgedeki ormanlık ve kırsal alanlardaki köylüler nöbete başladı. Manavgat’ın sahil kesimindeki Gündoğdu Mahallesi’nde de akşam saatlerinde yeni bir yangın çıktı. Ormanlık alandaki yangına Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri hızla müdahale ederken, bölgede orman yangınlarıyla ilgili sabotaj olduğuna dair iddialar hızla yayıldı. Mahalle halkından Mustafa Yılmaz, nişanlısıyla birlikte yangının çıktığı bölgeye yakın zeytin ağaçlarını suladıktan sonra dönüşte uzaktan iki kişiyi gördüklerini ileri sürdü.

ŞÜPHELİ İKİ KİŞİ İDDİASI

Yangınla ilgili ihbarda bulunduğunu da belirten Yılmaz, şöyle dedi:

"Biz nişanlımla beraber zeytini suladıktan sonra dönerken yerde küçük bir ateş gördük. Nişanlım acaba bu nedir diye bakalım dedi. Oraya bir baktık iki kişi, sadece görüntü olarak var simaları yok. Sonra orada bir sera var, görevli arkadaş vardı hemen burası yanıyor galiba, hemen kimi arayacaksak arayalım dedi. Biz hemen yangın ihbarı aradık. Onlar da oranın sahibini aradı. Sonra köylüye haber verdik, buraya geldik. Şahsın yüzünü görmedik uzak mesafe sadece beden olarak koyu elbiseli iki kişi gördük. Küçük bir ateşti zaten, biz onlara haber verip dönene kadar zaten büyüdü. Başka bir bayan arkadaş da biz söyledikten sonra o da görmüş iki kişiyi. Yüzleri gözükmüyordu. Küçük bir alevdi, serada çalışan bekçiye haber verdik, o da oranın sahibine haber verdi. Biz de yangın ihbarı aradık ve köylüye haber verdik."

ALEVLER GÜNDOĞMUŞ’TA YERLEŞİM YERLERİNİ TEHDİT EDİYOR

Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan orman yangını 5 gündür devam ediyor. Kentte 5 gündür 12 farklı noktada çıkan yangınlardan Manavgat ve Gündoğmuş dışındaki yerler kontrol altına alındı. Manavgat’ta Sırtköy, Gündoğmuş’ta ise Ümütlü, Senir mahalleleri tahliye edildi. Ormanlık alanlardaki yangının rüzgarın etkisiyle hızla ilerlediği görüldü. Ümütlü Mahallesinin çukurda kalması nedeniyle dumanının bölgeyi tamamen kapladığı ve bu nedenle mahalle tahliye edilirken, girişler ise yasaklandı.

JANDARMA EKİPLERİ ETTEN DUVAR ÖRDÜ

Gündoğmuş’taki yangını söndürmek isteyen itfaiye ekipleri de yoğun duman ve gece olması nedeniyle çalışmalarına ara verdi. Ümütlü Mahallesine gitmek ve yangının mahalleye yaklaşması halinde müdahale etmek isteyen vatandaşlara, güvenlik gerekçesiyle izin verilmedi. Yoğun dumanın insan sağlığını tehlikeye atacak boyuta geldiğini belirten jandarma ekipleri, mahalle girişini kapattı.

Ayhan Faruk Fişne, duman nedeniyle 10’u itfaiye personeli olmak üzere 20 kişinin kısa süreliğine mahalle içinde mahsur kaldığını belirtti. Fişne, "Alev geldiği anda biz kaçtık. Arkadaşlarımız kaldı. 20’ye yakın kişi vardı. Biz girip kurtardık" dedi.

Alevlerin nasıl yayıldığını anlatan Ayhan Ünal ise "Alevler etrafımızı sardı. Sonra girip çıkarıldı insanlar" diye konuştu. Alevler bölgeyi tehdit etmeye devam ediyor.