Kurtulmuş'tan 'Can Atalay' açıklaması: Suhuletle çözülmesi en doğru yol

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 10 Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle TBMM'de parlamento muhabirleriyle bir araya geldi. Kurtulmuş, gazetecilerin doğru haberi, doğru bir zamanda vatandaşlara ulaştırmak için yeri geldiğinde olağanüstü gayretler sarf ettiğini, bu çabaların milletin doğru bilgilendirilmesi için çok önemli olduğunu söyledi.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, İsveç’in NATO üyeliği sürecine ilişkin soru üzerine, Türkiye’nin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini belirtti. Kurtulmuş, "Bir ittifakın içerisinde müşterek hareket edeceksek Türkiye'nin son derece meşru beklentileri vardır. Terör örgütlerine destek verilmesin, terör örgütlerinin bu ülkelerde Türkiye karşıtı faaliyetleri zeminine müsaade edilmesin ve ayrıca Avrupa'da gelişmekte olan İslamofobiye karşıda dikkatli, titiz bir şekilde davranılsın. Bu taleplerimiz yerine getirildikçe İsveç’in bir şekilde önü açılıyor” ifadelerini kullandı. Konun artık Meclis Genel Kurulu’nda olduğunu söyleyen Kurtulmuş, genel kurulun kendi öncelikleri ve zamanlaması içerisinde bu konuyu ele alacağını belirtti.

Tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkinin tutumu hakkında soruya ilişkin ise Kurtulmuş, "İki yargı organı arasındaki bu sürtüşmenin bir de TBMM tarafı olmaması için yazıyı şimdiye kadar genel kurula göndermedik. Bu meselenin suhuletle çözülmesi en doğru yol. Dolayısıyla bu konuda henüz ortaya çıkmış bir şey yok. Süreç içerisinde bunu da görürüz" dedi.

'OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYI SIRADANLAŞTIRMAMAK LAZIM'

CHP, TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin ise Kurtulmuş, "Bu tür konular üzerinden Meclis Başkanlığı’nın siyasi polemiğin içerisinde çekilmesine müsaade etmem. Olağanüstü toplantıyı sıradanlaştırmamak lazım. Adı üstünde 'olağanüstü toplantı.' Zamanlı, günlü, ivedi bir konu varsa bunun için meclisin bir an evvel toplanması lazım. İkincisi, Anayasa’nın bize verdiği yetki ve iç tüzük gereği şu anda zaten meclis bir ara verme ve tatil döneminde değildir. Meclis 16 Ocak'a kadar bir şekilde Meclis Genel Kurulu’nu toplamama kararı almıştır. Dolayısıyla şu anda meclis zaten fiilen açıktır. Bu anlamda olağanüstü toplantıyı getirmek için bir ara verme durumunun söz konusu olması gerekir ki böyle bir durum söz konusu değil" ifadelerini kullandı.

'8 PARTİ ORTAK BİLDİRİ İLE TOPLUMU AYDINLATACAĞIZ'

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Ankara Milletvekilleri Aylin Yaman ve Aliye Timisi Ersever, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bugün TBMM'de Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. Günaydın, bu sabah Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na 8 partinin temsilcileri olarak, konuyu Kurtulmuş ile yüz yüze görüşmek için yazılı talepte bulunduklarını belirterek, "Meclis Başkanlığı'na dedik ki, '10 Ocak günü mesainiz hangi saatte uygun ise efendim, bu 8 partinin temsilcileri olarak yanınıza gelmek ve Türkiye'nin bu çok önemli siyasi gündemini sizinle sözlü olarak müzakere etmek üzere randevuyu arz ve talep ediyoruz' Sayın Numan Kurtulmuş'un bu arz ve talebe karşı nasıl bir yanıt vereceğini bekleyeceğiz. 8 siyasal parti temsilcileri ile beraber bugün Ankara'dadır. Sayın Meclis Başkanlığı ziyaret ederek yaptığı Anayasa'ya, İçtüzüğe, Meclis hukukuna ve Meclis'in teamüllerine aykırı bu tutumu kendisiyle müzakere etmek ve kendisinin fikrini değiştirmesine katkı sunmak istiyoruz. Eğer bunu yapmaz ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı'nın Meclis'i temsil edebilme gücünün önemli ölçüde aşınacağını ifade edelim. Biz Meclis Başkanıyla karşı karşıya bir siyaset izlemek istemiyoruz. Türkiye'de meclis başkanları tarafsızlıkları ve bağımsızlıklarıyla ünlüdür. Geçmişte meclis başkanlığı yapmış çok sayıda arkadaşımızı sağdan soldan bu bağımsızlıkları ve tarafsızlıklarıyla olumlu olarak anarız. Biz diliyoruz ki Sayın Numan Kurtulmuş da mensubu olduğu partinin temsilcisi niteliğinden bir an evvel çıksın ve Meclis'in tarafsız yöneten bir Meclis Başkanı niteliğine dönüşsün. Biz de kendisine saygı duymaya devam edelim ve böylece parlamento çalışmalarını sağlıklı bir şekilde yürütelim. Bunun yanında arkadaşlar bu sekiz partinin Meclis Başkanı görüşmesinin sonucuna bağlı olarak bir ortak bildiri ile toplumu yeniden aydınlatacağını ifade edelim" diye konuştu.

'İYİ PARTİ'Lİ DERVİŞOĞLU: MANTIKLI BİR ÇÖZÜM BULMAK LAZIM'

İYİ Parti Grup Başkanı Koray Aydın ve Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu da Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle TBMM'de parlamento muhabirleriyle bir araya geldi. Dervişoğlu, gazetecilere yeşil pasaport verilmesi talebine ilişkin, "Yeşil pasaportlu vize avantajından yararlanabilecek bir takım düzenlemelerin yapılması lazım. TBMM'deki bir takım siyasi parti grupları bu konuyla ilgili hem fikir olurlarsa bizim İYİ Parti olarak meseleye bakışımız müspet olur. Müdahaleler biliyorsunuz, yaşadığımız dönemden kaynaklı olarak özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin karşı duruşlarından kaynaklanıyor. Gri pasaport, görev pasaportu ve yeşil pasaport sayısının fazla olması diplomatik pasaporta bile vizeyi uygulanabilir hale getirme riskini de beraberinde taşıyor. Mantıklı bir çözüm yolu bulmak lazım. Mesleğin zorluklarından kaynaklı bir pozitif ayrımcılığı yerinde buluyorum" dedi. 

'İÇ TÜZÜKTEN KAYNAKLI HAKLAR İSTİSMAR EDİLMEMELİ'

Dervişoğlu, CHP'nin, TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un, "Anayasa’nın bize verdiği yetki ve iç tüzük gereği şu anda zaten meclis bir ara verme ve tatil döneminde değildir. Meclis 16 Ocak'a kadar bir şekilde Meclis Genel Kurulu’nu toplamama kararı almıştır" yorumunu da değerlendirdi. Dervişoğlu, "Geçmiş dönemlerde yaşanmış olağanüstü talepler oldu. Meclis toplandı ama herhangi bir sonuç alınmadan Meclis kapatıldı. Ben iç tüzükten kaynaklı bütün hakların istismar edilmeden doğru kullanılmasının uygun olacağı kanaatini taşıyorum. Elbette olağanüstü bir şey varsa bütün partiler olarak onun altına imza atıyoruz. Bizim de zaten olağanüstü çağrıya imza atmamamızın asıl sebebi, meclisin ara vermemesi ve tatile girmemesi. Dolayısıyla danışma kurulu marifeti ile alınmış toplanmama kararını 120 imza ile olağanüstü toplantıya çevrilemeyeceği düşüncesindendi" ifadelerini kullandı.

'MÜZAKERELER DEVAM EDİYOR'

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Grup Başkanvekileri Mehmet Emin Akbaşoğlu, Abdülhamit Gül de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bugün TBMM'de Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. Güler, gazetecilere verilmesi talep edilen yeşil pasaport konusundaki yaklaşımlarının her zaman hak edenin, adil kararlar ışığında, hak ettiği ölçüde yaklaşımla beraber değerlendirmek olduğunu ifade ederek, "Bir de şöyle bir şey var; bizim spesifik manada her meslek grubunun farklı zaman dilimlerinde teklifi ile değil. Bir bütüncül şekilde, o dönemin imkanları ne ise bunu öyle değerlendirmek daha faydalıdır. Bir de bizim şu aşamada AB ile görüşmelerimiz var. Daha özellikli kesimlerimiz öğrencilerimiz, farklı kültür ve spor alanları gibi farklı alanlarda hizmet üreten ve çalışma yürüten daha öncelikli, vize serbestisi konusunda daha serbest bir çalışma da yapılıyor. Devam ediyor müzakereler" dedi. 

'İSVEÇ İÇİN GEREKLİ DEĞERLENDİRMELERİ ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA DEĞERLENDİRECEĞİZ'

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Güler, İsveç'in NATO üyeliği sürecine ilişkin, "Bu bir uluslarası sözleşme. Anayasamızın 90'ıncı maddesi kapsamında meclisteki görüşme safahatı bir kanun gibidir. Uluslararası sözleşme olması nedeni ile de hem bizim yükümlülüğümüz var. Hem de muhatabımız olan NATO bünyesine katılacak olan İsveç'in yükümlülükleri var. Bizim bu konudaki beklentilerimizi kendileri de kendi ülke müktesebatları kapsamında kanun düzenlemeleri yaptıklarını söylüyorlar. Memnuniyet vericidir tabi. Hem yaptığı uygulamalar var hem de bundan sonra yapacakları uygulamalar var. Önümüzdeki haftalarda da inşallah Genel Kurul'da bu kapsamda gerekli değerlendirmeleri yaparız" ifadelerini kullandı. 

'BUNLARI GERÇEK ZEMİNDE TARTIRŞMAMIZ LAZIM'

CHP, TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin ise Güler, "Anayasa'nın 138'inci maddesi var. Çok açık bir hüküm 153'üncü maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi'nin kararları yasama, yürütme, yargı, idari kararlar gerçek ve tüzel kişileri bağlar diyor. 138'inci madde ne diyor; görülmekte olan bir dava var. Görüşme açılamaz, soru sorulamaz diyor. Bir yargısal süreç var. Bizim şunu yapmamız lazım. Anayasa maddeleri arasında bir altlık-üstlük ilişkisi yok. 153'üncü madde en üstte, 138 onun altında diye bir şey yok. 154'üncü maddenin üzerinde tartışalım. İlla bir olay üzerinden siyasi istismar konusu yapmadan, gerçekten hukuk zemininde tartışalım 154'üncü madde diyor ki; kanunda başka merci tayin edilmemişse somut bir  hukuk denetim sistematiği içerisinde son karar mercii Yargıtay'dır. Buradan ne anlıyoruz biz? Bunları bizim gerçek zeminde, salt bir olayın dışında tartışmamız lazım. Bundan sonra buna benzer başka olaylar da gelişebilir. Bizim bireysel başvuru ile beraber Anayasa Mahkemesi'nin bundan sonraki süreçteki ihlalin bir idadi karara dayanmış olması ve bunun süreçlerini bizim entegre etmemiz lazım" diye konuştu. 

'AK PARTİ'DEN EMEKLİYE MAAŞ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMASI'

Güler, sigorta ve Bağkur emeklilerine iyileştirme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya ise "Bütçe imkanlarımız, oransal manada artış değerlendirmesi üzerine çalışılıyor. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tahmin ediyorum ki önümüzdeki hafta değerlendirilir. Bizim de bir kanun hazırlığımız temel noktada vardı. Biliyorsunuz bizim asgari ücret artırıldığı için ilan edilen bir işveren desteği vardı ve kısa çalışma ödeneği ile diğer hususlar ile ilgili bir 8 maddelik bir kanun paketimiz vardı. Değerlendirilir, önemli olan bütçe imkanlarının da karşılanmasıdır. Şu anda bakanlığımız çalışıyor. Bugün bir ön görüşme yaptık. İnşallah önümüzdeki haftaya kadar neticelenirse Bakanlar Kurulu'nda değerlendirilir. Belki 3'üncü haftamızda bunu da netleştirmiş oluruz. Bu konuda çalışıyoruz" dedi.