Kadıköy'de Şebnem Köker'in ölümünde "gitar biblosu" tespiti
Kadıköy'de geçen Haziran ayında bir pansiyonun üçüncü katından düşerek hayatını kaybeden Şebnem Köker'in (29) ölümüne ilişkin müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan tutuksuz sanık Timuçin Bayhan, suçlamayı kabul etmeyerek "Ben bir ara dalmışım. Dışarıdan çöp kutusuna çöp atılır gibi bir ses geldi" dedi. Mahkeme, Köker'in cesedinin yanında bulunan gitar biblosu parçasını sanığa sorunca "Oraya nasıl düşmüş fikrim yok" şeklinde cevap verdi. Müşteki avukatları gitarın geri kalan kısmının olay yerinden çıkmadığını, üzerinde sanığın kanı olabileceği ihtimalinin dikkate alınarak gitarın geri kalan kısmının sorulmasını ve sanığın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme, sanığın tutuklanma talebini reddederken gitarın akıbetinin sorulması için olayın yaşandığı pansiyona yazı yazılmasına karar verdi.
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Timuçin Bayhan katıldı. Duruşmada şikayetçi olarak Şebnem Köker'in babası Abdullah Köker ile taraf avukatları da yer aldı. Bayhan savunmasında Köker'le sosyal medyadan tanıştıklarını, olay günü Kadıköy'de bir pansiyonda kaldıklarını ve Köker'in kendisinin evli olduğunu bildiğini öne sürdü. Olay günü alkol aldıklarını kaydeden Bayhan, eşiyle telefon görüşmesi yaptığı sırada eşine 'Canım' dediği için Köker'in kendisine alındığını düşündüğünü söyledi.
'DIŞARIDAN ÇÖP KUTUSUNA ÇÖP ATILIR GİBİ BİR SES GELDİ'
Bayhan, olay gecesi Köker'in kaldıkları pansiyonda camın kenarında oturduğunu ve kendisinin 'Oturma düşersin' dediğini iddia etti. Bayhan, "Şebnem ben içeride yatacağım, ayrı yatalım dedi. Bir ara içeriden 'Timuçin seni seviyorum' diye seslendi. 'Ben de seni seviyorum' dedim. Ben bir ara dalmışım. Dışarıdan çöp kutusuna çöp atılır gibi bir ses geldi. Ben hemen kapıya koştum dışarı çıktı merdivenden yuvarlandı sandım. Kapının kilitli olduğunu görünce camdan aşağı baktım ve onu gördüm. Şebnem Köker'e hiç bir şekilde zarar vermedim. Şebnem Köker'in ciddi sorunları olduğunu biliyordum ve dertleşiyorduk ama böyle bir şey yapacağını düşünmedim. Hiç kimseye 'Atladı, tutamadım' demedim. Ben 'Kızınızı kurtaramadım' dedim. 'Özür dilerim' dedim." diye konuştu.
Sanık Bayhan, müşteki baba Abdullah Köker'in soruşturma aşamasında verdiği ifadeleri kabul etmeyerek 'Yalan söylüyor' dedi.
Bayhan, Köker hayatını kaybetmeden önce aralarında tartışma çıktığını fakat bu tartışmanın fiziksel temas olmadan yaşandığını iddia etti.
BEN ACILI BABAYIM BANA YALAN SÖYLÜYORSUN DİYOR
Abdullah Köker ise sanığın ifadelerinin her aşamada farklı olduğunu iddia etti. Baba Köker "Utanmadan bana da 'Yalan söylüyor' diyor. Kızımın içki içmesini her an ortaya çıkıyor. Kızım bir kere elinde sahile inerken bira poşeti taşımış mı? Bu kıza saat 23.00'dan sonra bu alkol zerk edildi. Bu cani bu kızı atıyor. Ben üçüncü katta bu kıza çamaşır astıramadım nasıl balkon pervazına otursun" ifadelerini kullandı.
"Hangi insan balkondan sırtı dönük aşağı atlar" diye mahkeme başkanına soru soran Köker, "Ben intikamcı bir adam değilim başından beri bir seri katil yaratılıyor. Ben acılı babayım bana 'Yalan söylüyorsun' diyor. Bu içeri girse kızım ne geri gelecek bir şey olacak" dedi.
Olay günü kızının kendisini aradığını söyleyen baba Köker, kızının sesinin 'titrek' geldiğini, sesinde alkolün etkisinin olmadığını söyledi. Baba Köker, "Kızım bana sesini duyurmak istedi. Bana bunları duyurmak istedi. Sorsam buna da yalan der" şeklinde konuştu.
Tanık olarak dinlenen Murat Bal ise gece ses duyduğunu, balkona çıktığında bir kadını yerde gördüğünü ve aşağıya indiğini söyledi. Tanık Bal, "Çok zayıf olsa da nabzı vardı. Ne olduğunu sorduğumda söylemedi. O sırada sanık geldi, 'Şebnem bu, Şebnem bu' diye sayıkladı. En son baktığımda nabzı atmıyordu" dedi.
Mahkeme Başkanı olay yeri inceleme ekiplerinin olaydan sonra çektiği görüntülerin mahkemede izleneceğini belirterek müşteki Köker'e "Abdullah Bey hoş görüntüler değil, ben tavsiye etmiyorum izlemenizi" dedi. Baba Abdullah Köker ise salondan çıktı.
Maktulün yanında bulunan biblo gitarın ufak bir parçasıyla ilgili hakim, sanığa "Bu gitar sapıyla ilgili ne biliyorsunuz" diye soru sorunca sanık "Bana gelmeden önce ufak bir gitar hediye etmişti. Cam kenarına koymuştuk. Oraya nasıl düştüğü hakkında fikrim yok. Bana kızıp gitarı kırmış da olabilir" dedi. Hakim gitarın geri kalan kısmını sorunca sanık bilmediğini beyan etti.
Hakim, odanın içerisinde bulunan ve kana benzeyen fotoğraflarla ilgili "Zeminde kan izi gibi bir şey var, pansuman pamuğu gibi" diyerek bu izi sordu. Sanık da lekenin sigara yanığı lekesi olabileceğini söyledi. Mahkeme başkanı da olay yeri inceleme raporunun henüz çıkmadığını, raporda bu hususun aydınlanacağını kaydetti.
'BELKİ GİTARIN ÜZERİNDE SANIĞIN KANI VARDIR'
Müşteki avukatları sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Avukat Tuğba Torun ise "Şule Çet davası gibi önümüzde çok bariz bir vaka var, önce intihar sonra cinayet olarak değerlendirilen. Şule Çet davası bu davaya ışık tutabilecek önemli bilgiler içermektedir. Düşme açısı çok önemli. Mahkemeden bununla ilgili bir rapor hazırlanmasını talep etmesini istiyoruz. Muhakkak bilirkişi rapor hazırlamalı bu konuda" ifadelerini kullandı.
Avukat Torun söz konusu gitarın geri kalanının nerede olduğunun tespit edilmesinin önemli bir husus olduğuna değinerek "Belki gitarın üzerinde sanığın kanı vardır. Gitar sapı da incelenmeli" dedi. Sanık avukatı ise suçlamayı kabul etmediklerini belirtti.
TUTUKLANMA TALEBİ REDDETTİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Bayhan'ın tutukluluk talebinin reddine karar verdi. Mahkeme kayıp gitar parçasının akıbetinin sorulması için mevcut pansiyona müzekkere yazılmasına da karar vererek Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek raporların beklenmesine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Şebnem Köker'in 7 Haziran 2021'de Kadıköy'de bir pansiyonun üçüncü katından düşerek hayatını kaybettiği anlatılıyor. İddianamede Köker'in ölümünden sorumlu tutulan sanık Timuçin Bayhan'ın ise "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.