“İnsani yardımlar dış politikada mevcut sorunların çözümüne katkı sağlayabilir”
11 ili etkileyen ve büyük yıkım oluşturan deprem felaketi sonrası 80’den fazla ülke 7 binden fazla personelle afet bölgesine insani yardımda bulundu ve arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Kemal Olçar, insani yardımların uluslararası ilişkilerde ve dış politikada ikili veya çoklu ülkeler arasındaki mevcut sorunların çözümüne katkılar sağlayabileceğini ve bazı konularda bir miktar yumuşamaya sebep olabileceğini belirtti.
Olçar, “Ermenistan ile sınır kapılarının kısmen ve sınırlı süre ile açılması, Finlandiya’yı İsveç’ten ayırarak NATO üyeliğine onay verilmesi, Yunanistan ile daha önce yapıldığı gibi istikşafi görüşmelerin yeniden başlaması gibi konuların depremin yarattığı iklimden istifade ile gerçekleşme olasılığı bulunuyor” dedi.
Afetlerin zaman zaman devlet mekanizmasının baş edemeyeceği boyutlarda gerçekleşebileceğini ifade eden Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Kemal Olçar, “Hükümet eden ulusal aktörlerin (merkezi ve yerel yönetimler) başka diğer uluslararası aktörlerden yardım ve destek talep etmeleri olağandır. Burada temel amaç öncelikle can kayıplarını minimize etmek (arama/kurtarma) ve afet sonrası hayatı normalleştirmektir” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN TAVİZ VERME VE GERİ ADIM ATMA İHTİYACI YOK”
Türkiye’ye ilk ziyaret gerçekleştiren ülkeler arasında uluslararası konularda sorunlar yaşadığı Yunanistan, İsrail ve Ermenistan’ın da yer aldığını ifade eden Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Kemal Olçar, insani yardımların uluslararası ilişkilerde ve dış politikada ikili veya çoklu ülkeler arasındaki mevcut sorunların çözümüne katkılar sağlayabileceğini ve belirli konularda bir miktar yumuşamaya sebep olabileceğini belirterek, “Türkiye’nin adı geçen ülkelere ilişkin ulusal çıkarlarında değişiklik bulunmuyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bu konularda, bazı ülkelerin beklentilerinin aksine, taviz verme ve geri adım atma ihtiyacı yok” ifadelerini kullandı.
Olçar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunun en temel sebebi; Türk halkının hem depremden doğan insani maddi ve manevi yıkımların telafisini gerçekleştirebilecek, hem de yurt içinde ve dışında âli menfaatlerini koruyabilecek sert, yumuşak ve akıllı güç unsurlarına sahip olmasıdır.”