Görme engelli hamile kadın, kapağı açık bırakılan rögara düştü; o anlar kamerada

Olay, dün Atakum ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde meydana geldi. Görme engelli hamile Gülderen Durna Dalgıç, iddiaya göre çalışma için kapağı açık bırakılan rögara düştü. Bu sırada eşini kurtarmak isteyen Emrah Dalıç da başını rögar kapağına çarptı. Engelli çiftin yardımına koşan çevredekiler, Gülderen Durna Dalgıç’ı rögardan çıkardı. İhbarla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan çift Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürülürken, olay bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Emrah Dalgıç dün akşam tedavisi sonrası taburcu edilirken, İngilizce öğretmeni Gülderen Durna Dalgıç'ın doğumhane servisindeki kontrollerinin devam ettiği belirtildi. Çiftin rögar kapağını açık bırakan firmadan şikayetçi olduğu öğrenildi. Diğer yandan olaydan sonra rögar kapağının yerine konduğu görüldü.

EŞİ KONUŞTU

Samsun'un Atakum ilçesinde yolda yürürken kapağı açık rögara düşen İngilizce öğretmeni, 8 aylık hamile Gülderen Durna Dalgıç'ın kendisi gibi görme engelli eşi Emrah Dalgıç, DHA'ya konuştu. 10 yıl önce geçirdiği trafik kazasında görme yetisini kaybettiğini söyleyen Dalgıç, "Tamamen görme engelliyim. Evden çıkıp hemen sola doğru dönüp tramvaya doğru gidiyorduk. Kimlik kartını çıkarmak için eşimle birlikteydik. Eşimin de elinde bastonu, benim de elimde baston vardı. Biraz ileri gittik. Yani bizim evimize çok kısa bir mesafede oldu olay. Bastonu sağ tarafa atınca sola doğru ayağını atınca eşim birden düştü. Ben o anda tuttum eşimi. Yani kolundaydım zaten. Ben de bırakmadım. O direkt açık olan rögarın içine düştü. Ben de yüzüstü rögar kapağına kafamı vurdum. Firmanın çalışan elemanları, dubaların olduğunu söyledi. Yanımıza geldi, 'Siz niye buradan geçtiniz?' dediler. 'Siz görmüyor musunuz, biz geliyoruz buradan, görme engelliyiz. Bizi uyaramıyor musunuz?' dedim. Tabii ben de o anda hasar aldım. 'Lütfen eşimi çıkaralım' dedim. Eşimi çıkardık" diye konuştu.

'HİÇBİR ŞEKİLDE GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMAMIŞ'

Eşinin 8 aylık hamile olduğunu söyleyen Dalgıç, "Büyük korku içinde eşimi çıkarttık oradan. Ben bayağı bir kan içindeydim. Ambulansın gelmesini bekledik. Ambulans gelince ben şikayetçi olduğumu ve polis gelmeden hiçbir şekilde ambulansla da bir yere gitmeyeceğimi belirttim. Bu tür olaylar sık sık yaşanıyor ülkemizde. Yani bunları gidermek için illa birinin canının mı gitmesi lazım? Yani illa can vermek mi gerekiyor bunların önüne geçmek için? Bu güvenlik önlemlerinin alındığını belirten bazı haber ajansları olmuş. Hiçbir şekilde güvenlik önlemi alınmamıştı. Lütfen, bu konuşmalarımın da kesilmeden net bir şekilde yayınlanmasını istiyorum. Bu davanın hiçbir şekilde peşini bırakmayacağım. Herhangi birinin canına bir şey olmaması adına bu davanın peşini hiçbir şekilde, sonu ne olursa olsun bırakmayacağım" ifadelerini kullandı.

'KALP ATIŞLARI BAZEN AZALIYOR'

Eşinin ve bebeğinin son durumu hakkında da bilgi veren Dalgıç, "Şu an yatıyor doğumhanede. Müşahede altında bebeğimizin kalp atışları dinleniyor. Ara ara kalp atışları azalıyor. Bu şekilde devam ederse sezaryenle alınacağı söyleniyor. Bilmiyoruz, yani korku içindeyiz. Bir an önce eşimin ve çocuğumun sağlığına kavuşmasını istiyorum" diye konuştu.

Altı Nokta Körler Derneği Samsun Şube Başkanı Ufuk Gürbüz ise konunun sonuna dek takipçisi olacaklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.