Fatih'te 17 yaşındaki Melek Nur’u öldüren sanık: Benim gönlüm rahat kimseyi öldürmek istemedim
Fatih'te yılbaşı gecesi 17 yaşındaki Melek Nur Özgener'i başından vurarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklanan Ercan Şahin’in yargılanmasına başlandı. Olayın yaşandığı gün Özgener’in yanında bulunan arkadaşı Nisanur A., "Bu olay kazayla oldu ancak benim çevrem bana baskı yaptı. Bana 'Senin arkadaşın öldü. Bu olayı Ercan’ın bilerek yaptığını söyle' dediler. Korktuğum için savcılığa o şekilde bir ifade verdim" dedi. Sanık Şahin ise savunmasında, "Ben böyle birşeyi kasıtlı yapsaydım neden hastaneye götüreyim. Benim gönlüm rahat ben kimseyi öldürmek istemedim" diye konuştu. Mütalaasını açıklayan savcı sanık Ercan Şahin’in, "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti.
İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ercan Şahin bulunduğu cezaevinden getirildi. Müşteki Meleknur Özgener’in ailesi ile avukatları Elif Özdemir ve sanık avukatları da salonda hazır bulundu.
"BENİM GÖNLÜM RAHAT KİMSEYİ ÖLDÜRMEK İSTEMEDİM"
Sanık Ercan Şahin savunmasında, "Kesinlikle böyle olmadı kaza oldu, kabul etmiyorum. Olay günü seyirpat halindeydim bakkala gidiyordum seyir halindeyken Nisanur A. ve Melek karşıma çıktı. Ben de aracı kenara çektim Melek hastaydı, üşüyordu ben de iyilik amaçlı olsun diye araca binmesini söyledim klimayı açtım. Düşman sahibi olduğum için silahı vitesin oraya koydum. Silahın mermisinin ağzında olup olmadığını bilmiyordum. Ben o sırada telefonla uğraşıyordum. Fark etmedim o sırada Melek silahı eline almış. Eline alırken elime vurdu kafasını çevirdi. O sıra silah patladı. Ben böyle birşeyi kasıtlı yapsaydım neden hastaneye götüreyim. Benim gönlüm rahat ben kimseyi öldürmek istemedim. Kendisini 1 senedir tanırım" dedi.
"OLAY KAZAYLA OLDU ANCAK BENİM ÇEVREM BANA BASKI YAPTI"
Olayın yaşandığı sırada aynı araçta bulunan ve tanık sıfatıyla ifade veren Nisanur A. ise, "Bu olay kazayla oldu ancak benim çevrem bana baskı yaptı. Bana 'Senin arkadaşın öldü. Bu olayı Ercan’ın bilerek yaptığını söyle' dediler. Korktuğum için savcılığa o şekilde bir ifade verdim. Sanık Şahin, 'Oyuncak değil bu' dediği sırada Melek silahı eliyle ittirdi ve o sırada silah patladı. Olay sonrası hastaneye gittik. Hastanenin önüne gelerek Melek’i sedyeye yatırdık. Sanık Şahin bana 'Hastanenin önünde bekleyeceğim' dedi. Ben içeri girdim. Olayın ilk gününden beri Melek’in ailesi tarafından tehdit ve baskılara maruz kalıyorum. Babası bana saldırmaya çalıştı, aramıza polisler girdi. Polisler ben ifade verirken değiştirmem için baskı yaptılar" ifadelerini kullandı.
SAVCI MÜTALAASINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEDİ
Duruşma savcısı mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanık Ercan Şahin’in olayın kasıtla hareket ederek işlendiği vurgulanarak savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirtildi. Mütalaada sanık Şahin’in "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti sanık Ercan Şahin’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, tarafların mütalaaya karşı savunmalarını hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.
"BU NASIL RAHATLIK?"
Melek Nur'un annesi Ayşe Küçükosman, "Şunu söylemek istiyorum. Bir insan bir insanı yanlışlıkla öldüremez. İlk ifadesiyle mahkemede verdiği savunma tutmuyor. Kasten öldürdü. O silahın orada olması, onun oradan çıkartılması. Kızım zorla alıyormuş. Silah ateş almış. O silah nasıl ateş aldı? Bunlar sorulduğunda hiçbir şekilde cevap alamadık. Ortada kasti şekilde işlenmiş cinayet var. Biz bunun arkasındayız. O suçlunun hiçbir şekilde çıkmasını istemiyoruz. Savunmasında 'Benim gönlüm rahat' diyor. Bu nasıl bir rahatlık? Sen 17 yaşında bir kızın sonu oldun. Ben adalet bekliyorum inşallah adalet sağlanacak. Nisanur‘un söylediklerini duyunca şok olduk. Böyle bir şey beklemiyorduk. Canım arkadaşım dediği kız bir anda kızımı orada farklı yansıttı" dedi
"TEHDİT EDİLDİ"
Baba Bülent Özgener, "İlk duruşma görüldü. Sanığın söylediği sözler gerçekten çarpıtılmış bir şekildeydi. Daha önce verdiği ifadeyle buradaki ifade çapraz bir konuşmaydı. Canım dediği arkadaşı, ben daha önce görüştüğüm zaman farklı bir şey söylemişti. Burada da söyleyecekti ama çelişkili konuştu. Bence tehdit edildi o yüzden o kız ters konuştu" şeklinde konuştu
"NİSABUR POLİSE VE SAVCILIĞA AÇIK BİR ŞEKİLDE SÖYLEDİ"
Ailenin avukatı Elif Özdemir, "Aile bu cinayet işlendiğinde manevi destek almak adına Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na başvuru yaptı, ben de bu platformda gönüllü avukatlık yapmaktayım. Aileyle aylardır iletişim halindeyiz. Dosya hakkında görüştük. Geldiğimiz aşamada 15 Mayıs itibari ile ilk celse görüldü. İlk celsede sanığın savunması alınırken aynı zamanda dört tanıktan bir tanesi olan Nisanur‘un da ifadesi alındı. Nisanur savcılık aşamasında olay çok sıcakken hem polis ifadesinde hem de savcılık huzurunda verdiği ifadesinde olayı aslında olduğu gibi anlattı. Önceki ifadesinde 'Önce silahı bana doğrultu ve vurayım mı dedi. Ağabey canın sağ olsun dedim. Benden sonra silahı Melek’e doğrultu ve ardından tetiğe bastı silah patladı sonrası net hatırlamıyorum' demişti. Ancak hatırladıkları kısımlarda net olan şu; olay gerçekleştikten sonra sanığın bir panik haline girmesi 'Hastaneye götürdüm. Ben öldürmek isteseydim hastaneye götürmezdim' demesine rağmen baktığımızda aslında hastaneye götürme eyleme sanırım suçtan kurtulmaya yönelik girişimmiş. Nisanur, 'Yolda araç araçla giderken beni tehdit etti bir şeyler söylersen sana kötü şeyler yaparım. Ardından Melek Nur'un eline silahı verdi diye havaya bir el ateş ettirdi' dedi. Burada şahsın kendini savunmaya çalıştığı hastaneye bırakıp kaçmaya aslında Melek Nur'u düşündüğü için değil de zaman kazanıp delilleri yok etmek ve dosyadaki tanık olan Nisanur‘u korkutmak amacında olduğunu Nisanur açık bir şekilde hem polise hem de savcılığa verdiği ifadesinde söyledi" dedi.
"SIKIŞTIĞI YERLERDE PANİK HALDE CEVAP VERDİ"
Avukat Özdemir , "Mahkeme aşamasına geldiğimizde Nisnur'a bu ifadeyi detaylı bir şekilde vermemiş gibi tehdit edildiğini aktardı fakat sanık ya da başkaları tarafından değil aile tarafından tehdit edildiğini aktardı. Bu baskı unsurunun ve tehditin müvekkillerim tarafından değil belki muhtemel sanık tarafından gelmiş olabileceği kanaatindeyiz. Sayın mahkeme başkanı da muhtemelen o kanaatteydi. Nisanur beyan verdikten sonra çelişkileri sordu. Çelişkilere mantıklı cevap veremeyince Nisanur'a birkaç kez, 'Sen birileri tarafından korkutuluyor olabilir misin?' sorma gereği hissetti. Aynı zamanda Nisanur‘un çelişkili beyanlarında fark ettiği tehdit unsurunu doğrudan söylemese de yalan tanıklık suçtur diyerek uyarıda bulunmak zorunda kaldı. Avukat olarak biz de birkaç soru sorduk ancak bizim sorduğumuz sorulara da sıkıştığı yerlerde biraz daha panik halde cevap verdi. Bir kişinin yalan tanıklıktan suç alması tehdidi ile dışarıdan suç sabıkası çok kabarık olan bir sanık tarafından tehdit karşında göreceği ceza açısından muhtemelen dışarıdaki hayatıma devam edeyim dedi" ifadelerini kullandı.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Ercan Şahin’in suçtan kurtulmaya yönelik ifade verdiği belirtilerek Ercan’ın olayda doğrudan kasıtla hareket ettiği vurgulandı. Şüpheli Ercan Şahin’in "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.