Esenyurt'ta silahlı saldırıda hayatını kaybeden Muhammed Burak Tatlıdede'nin babası konuştu

Esenyurt Koza Mahallesi 1655. Sokak'ta 26 Mayıs Pazar günü saat 16.15 sıralarında Muhammed Burak Tatlıdede (29) ve arkadaşı Alican Burak (24) silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda yaralanan Tatlıdede ve Bakır ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. 29 yaşındaki Muhammed Burak Tatlıdede yapılan tüm müdahalelere rağmen kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Şüphelinin silahını çekerek Muhammed Burak Tatlıdede'ye doğru koştuğu ve silahla saldırdıktan sonra kaçtığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

CİNAYET ŞÜPHELİSİ BURSA'DA YAKALANDI

Polis ekipleri çevredeki güvenlik kameralarını inceleyerek kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonucunda kimlik bilgileri tespit edilen şüpheli Fahrettin Ö. (28), polis ekiplerinin 27 Mayıs Pazartesi günü düzenlediği operasyonla Bursa'da gözaltına alındı. İstanbul'a getirilen Fahrettin Ö.'nün daha önce de 4 suç kaydı ve bir aranması olduğu tespit edildi. Emniyette işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

ŞÜPHELİNİN YAKALANDIĞI GÜN TOPRAĞA VERİLDİ

Muhammed Burak Tatlıdede'nin cenazesi, cinayet şüphelisinin yakalandığı 27 Mayıs Pazartesi günü Adli Tıp Kurumu'ndan ailesi tarafından teslim alınarak Beylikdüzü'ne getirildi. Tatlıdede'nin cenazesi, Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Fatih Sultan Mehmet Camii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Büyükçekmece Mezarlığı'nda toprağa verildi.

"HARAÇ İSTEDİLER 20 BİN DOLAR"

Yaşanan olayın ardından konuşan acılı baba Abdulbari Tatlıdede, "Yaklaşık 1 buçuk yıl önce, bizim Afganistanlı komşumuzdan haraç istediler 20 bin dolar. Oğlum buna karşı çıktı. Kendi ortağı olduğu için kendisi, 'Bu haracı ödeme' dedi. Onlar yan yana otururken geliyorlar. 15 kişilik grup Afganistanlıya saldırmak istiyorlar, saldırıyorlar. Oğlum müsaade etmiyor. Birkaç saat geçtikten sonra 15 kişilik ekip, silahlarıyla birlikte oğlumun bulunduğu iş yerine gidiyorlar. Oğlumu öldürmek amaçlı dükkana saldırıyorlar. Dükkana saldırdıkları vakit, ortağı beni arıyor, diyor ki 'Bir saldırı var'. Oğluma 'Dükkanı kapatın kesinlikle dışarı çıkmayın' dedim. Gittim emniyete haber verdim. Emniyet bunların ifadelerini aldı ondan sonra salıverdi" dedi.

Birkaç ay geçtikten sonra oğlunun tekrar önünün kesildiğini ve saldırıya uğradığını ifade eden Tatlıdede, "Üçüncü olayda oğlum iş yerlerinin önünden geçerken sataşıyorlar, küfrediyorlar kendisine. Oğlumun ortağı diyor ki, 'Biz işimize devam edelim'. Sonra notere gidiyorlar işlerini bitiriyorlar. Oğlum da eve gidip elbisesini değiştirmek isterken önünü kesiyorlar, 7 kişi saldırıyorlar. Oğlumu yere düşürüyorlar, ayağı kayıyor tekmeliyorlar. Birbirlerine diyorlar ki, 'İş yerinden silahları getirin'. Bu esnada oğlum gidip otomatik av tüfeğini getiriyor, iş yerine gidiyor hepsini dışarıya çıkarıyor. Gayesi öldürmek olmuş olsaydı orada hepsini öldürebilirdi. Sırf bir daha sataşmasınlar diye yere sıkıyor. Yere sıktıktan sonra güvenlik güçlerine kendisi teslim oluyor. Bir sene hapis yattı, yattıktan sonra 10 gün önce serbest bırakıldı" şeklinde konuştu.

Son saldırıyı anlatan Tatlıdede, "Sonra bir arkadaşıyla birlikte daha önce çalıştığı emlakçı dükkana gidiyor. Emlakçı dükkanında otururken yandan küfürler işitiyor hitaben kendisine, zaten kamera kayıtlarında da bunlar var. Oğlum dışarıya çıkıyor, ne için küfrediyorlar diye. Oğlumda silah yok, hiç sataşma yok, hiçbir küfür yok. Dışarıya çıkar çıkmaz zaten silah daha önceden hazırlanmış, kendisini hemen kalbine doğru yakın bir mesafeden vuruyorlar ve oğlum orada düşüp zaten kalbi duruyor. Gelen ambulans orada uğraştı hastaneye kaldırıldı. Yanındaki arkadaşı da dışarıya çıkarken onun da ayaklarına sıkıyorlar" ifadelerini kullandı.