Erdoğan: 139 bin binadaki 458 bin bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremin etkilediği 11 ilde uzman personel tarafından yapılan tespitlerin tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, "Bunlardan 139 bin binadaki 458 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasırlı olduğu tespit edildi" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberindeki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile uçakla Adana'ya geldi. Buradan helikopterle Osmaniye'ye giden Erdoğan ve Bahçeli, sırasıyla Saimbey Ortaokulu'nun bahçesine kurulan çadır kent ile Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi'nin bahçesindeki çadır kentleri ziyaret edip, depremzedelerle bir araya geldi. Yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Erdoğan, son duruma ilişkin bir değerlendirme yaptı.
Hatay'da dün akşam meydana gelen 6,4 ve 5,8'lik depremlere kendilerinin de Kahramanmaraş'ta yakalandığını belirten Erdoğan, "Maalesef bu depremde kayıplarımız ve yaralananlarımız oldu. 6 Şubat'tan bu yana yaşadığımız depremlerde yüreğimize düşen ateşi anlatmakta kelimeler yetersiz kalıyor. Maalesef acımızla birlikte kayıplarımızın sayısı da artıyor. Son tespitlerimize göre deprem bölgesinde hayatını kaybedenlerin sayısı 41 bini geçerken, 115 bin insanımız da yaralı olarak kurtarıldı. Osmaniye'de 1030 vatandaşımız defnedilirken, bin 606 vatandaşımız yaralandı. Bilim insanları 6 Şubat'taki depremi dünyada karada meydana gelen en şiddetli deprem olarak tarif ediyorlar. Depremin üçüncü günü ve sorasında deprem bölgesinde yaptığımız ziyaretlerimizde yıkımın şiddetini bizzat yerinde görme fırsatımız oldu. Birileri önemsizleştirmek istese de insanlık tarihinin en büyük afetlerinden biriyle karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Ana muhalefet ve yanındakiler 'Devlet yok', 'İktidar yok' diyorlarsa da bunların gören gözü kör, duyan kulağı sağır, kalpleri mühürlenmiş. İlk andan itibaren devlet, polisiyle, askeriyle, jandarmasıyla 11 ilimizde yerini almıştır. 271 bin görevlimiz de vatandaşlarımızın imdadına koştu. Ayrıca yeme içme ihtiyaçlarının giderilmesi için gereken tedbirleri aldık ama terbiyesiz terbiyesizliğini bırakmaz. İşte çıkmış bir tanesi 'Kızılay nerede, ne yemeğini ne çadırını görmedik' diyor. Ahlaksız, namussuz, adi, bu Kızılay günde 2,5 milyon insana yemeğini ulaştırıyor. Böyle vicdansızlık olur mu? Bir ülke kendi kurum ve kuruluşlarına bu denli ahlaksızca yaklaşmak yenilir yutulur bir şey değildir. Barınma merkezlerini hızla devreye alıyoruz. Bir taraftan çadırlarımızın, konteynerlerimizin yerleştirilmesi devam ediyor. Bölgeye sevk edilen 300 bin çadır kurulumu ile toplam 3 milyon 265 bin battaniyenin, 310 bin ısıtıcının dağıtımı gerçekleştirildi. Kulaklarınız duyuyor mu? İnanın bunların kulakları var duymaz, gözleri var ama görmez. Çünkü bunlar kördür, sağırdır. Halihazırda 865 bin vatandaşımız çadırda. 23 bin 500 vatandaşımız konteynerlerde" dedi.
Çiftçilerin tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütmesi için her türlü desteği verdiklerini de anlatan Erdoğan, "Kalıcı konutlarla ilgili adımları atmaya başladık. 1 yıl bize müsaade edeceksiniz. 1 yıl içerisinde biz bu kalıcı konutları yetiştireceğiz ve vatandaşlarımızı bu konutlara yerleştireceğiz. 11 ilimize gönderilen uzman personelimiz hasar tespit çalışmasını tamamlamak üzere. Deprem bölgesindeki 4 milyon 223 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 123 bin binanın incelemesi yapıldı. Bunlardan 139 bin binadaki 458 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasırlı olduğu tespit edildi. Ağırına hafifine bakmadan şehirlerimizi yeniden inşa edecek bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Mart ayında temelini atacağımız ilk 200 bin konutumuzun müjdesini vermiştik. 9 bin 550 konutla Osmaniye'de işe başlıyoruz. Elektrik, su, doğal gaz hatları gözden geçirilmiş, kontrollü bir şekilde altyapı hizmetleri verilmeye başlanmıştır" diye konuştu.
KÖYLERE 70 BİN KONUT
Köylere de 70 bin konut müjdesi veren Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün bir müjde de köylerde yaşayan vatandaşlara vermek istiyorum. Şehir merkezlerimiz gibi köylerimizi de bir yıl içinde ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda ilk etapta Osmaniye'de 1361, Adana'da 701, Adıyaman'da 8 bin 21, Diyarbakır'da 2 bin 927, Elazığ'da 386, Hatay'da 14 bin 141, Kahramanmaraş'ta 12 bin 135, Kilis'te 1002, Malatya'da 17 bin 990, Şanlıurfa'da 2 bin 54, Gaziantep'te 9 bin 130 olmak üzere toplamda 70 bin köy evimizi ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla kendi özgün mimarisine uygun şekilde yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz. Böylece sadece mart ayında 200 bini konut ve 70 bini köy evi olmak üzere 270 bin vatandaşımızı ailesiyle birlikte ev sahibi yapmak için bismillah demiş olacağız. İlerleyen günlerde diğer konutlarla ilgili müjdeleri milletimizle paylaşmaya sürdüreceğiz. Elbette depremle ilgili bir detaylı muhasebeyi gerek siyaset kurumu, gerek bilim insanlarımız, gerekse milletimiz önümüzdeki günlerde yapacaktır. Yaşadığımız afette 85 milyon olarak hepimizin çıkartması gereken dersler olduğu açıktır. Geçmişteki tecrübelerimiz ışığında eksiklerimizi gidermemiz, güçlü yönlerimizi tahkim etmemiz büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte özellikle 17 Ağustos Marmara depremi sonrası attığımız adımların ne kadar doğru ve isabetli olduğu tecrübe etmek fırsatı bulduk. Kentsel dönüşüm projeleriyle Adana'da birisi çıkmış 'Kentsel dönüşüm projelerine karşıyız' diyor. Kim bu, CHP'den bir belediye başkanı. Ben belediye başkanlığı yaptım İstanbul'da, kentsel dönüşüm denilen olay olmazsa olmaz. İşte onun bedellerini ödüyoruz. Ben diyorum ki; vatandaşlarımıza, bize yeni yeni bedeller ödetmeyin. Bu kentsel dönüşümü muhakkak yapmamız lazım. Bunu gerçekleştirmemiz lazım ki; yataklarımızda huzurlu bir şekilde uyuyabilelim. Kentsel dönüşüm projeleriyle TOKİ vasıtasıyla yürütülen toplu konut hamlelerinin önemini bir kez daha idrak ettik. Depremin etkilediği bölgelerde tek bir TOKİ binası yıkılmadı. Ülkemizin dört bir yanındaki milyonlarca vatandaşımız TOKİ'nin inşa ettiği konutlarda kendilerini daha güvende hissediyor. Aynı şekilde çeşitli engelleme girişimlerine rağmen kentsel dönüşümü gerçekleştirdiğimiz binalardaki insanlarımız bizlere dua ediyor. Bundan sonraki süreçte her iki konuda daha kararlı davranacağız. Gerekirse tüm yasal altyapıyı oluşturacak ona göre de adımlarımızı atacağız. Şehirlerimizin tarihi, kültürel ve sosyolojik dokusunu koruyarak inşallah kısa sürede hepsini yeniden ayağa kaldıracağız. Kayıplarımızı geri getiremezsek de devletimiz yıkılanın yerine daha iyisini, daha dayanıklısı yapmaya muktedirdir. Devlet ile millet arasına fitne sokmaya çalışanlara lütfen prim vermeyin. Depremi bahane ederek açıkça Türkiye düşmanlığı yapanlara asla kulak asmayın. Yasımıza, acımıza toprak altına yatan canlarımıza hürmeti olmayan fırsatçıların bize karamsarlığa sürüklemesine lütfen müsaade etmeyin. Nasıl daha önceki depremlerde, sellerde, yangınlarda hiçbir insanımızı aç açıkta bırakmadıysak, devletimiz depremzedelerimizin de yanındadır. Yaşanan can kayıplarında ihmali, kusuru veya kastı olanlar varsa bunların hesabını hukuk önünde hesabını sormak da boynumuzun borcudur. Bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli, daha sonra Gaziantep'in Nurdağı ilçesine geçti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE BAHÇELİ, NURDAĞI'NDA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Gaziantep’in Nurdağı ilçesine geldi. Beraberinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile helikopterle Nurdağı’na gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak konteyner kenti ziyaret etti. Konteyner kentte yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi alan Erdoğan ve Bahçeli, anaokulunu ziyaret ederek buradaki çocuklarla bir süre zaman geçirdi. Konteynerlerde kalan depremzedeler ile de görüşen Erdoğan, daha sonra alanda toplanan kalabalığa hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem felaketini yaşayan vatandaşların acısını paylaşmak ve yürütülen çalışmaları bizzat yerinde görmek için Nurdağı’na geldiğini söyledi. 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremin yıkıcı etkisini bizzat hisseden noktalar arasında Nurdağı ve İslahiye’nin bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremde vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Millet olarak hepimizin hepinizin başı sağ olsun” dedi.
'DEMREM HABERİNİ ALIR ALMAZ DEVLETİN TÜM İMKANLARINI HAREKETE GEÇİRDİK'
Deprem haberini alır almaz devletin tüm imkanlarını harekete geçirdiklerini hatırlatan Erdoğan, şöyle dedi:
"Olumsuz hava şartları ve deprem alanının genişliği çalışmalarımızı ilk etapta sekteye uğratsa da hamdolsun bu zorlu süreci kısa sürede aştık. Gaziantep özelinde 2 bini aşkın iş makinesi ile 22 bini aşkın personel sahada aktif olarak görev yaptı. Gaziantep’ten 87 bin vatandaşımızı başka illere tahliye ettik. Şehrimizde 100 bine yakın vatandaşımızı çadırlarda, 4 bin 500’e yakın vatandaşımıza da konteynerlerde barınma imkanı bağlıyoruz. Vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarına hızlıca cevap üretirken barınma ve diğer sorunlarını da kalıcı olarak giderecek adımlar atıyoruz.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin hasar tespit çalışmalarını yoğun şekilde sürdürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gaziantep’te yaklaşık 243 bin binadaki 880 bin bağımsız bölümün incelenmesi tamamlandı. Buna göre; 37bin 645 bağımsız bölümden oluşan 16 bin 211 binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu görüldü. Nurdağı’nda ise 5 bin 549 bina ile 13 bin 463 bağımsız binanın kullanıma elverişli olmadığı tespit edildi. En kısa zamanda konutları, işyerleri ve kültürel varlıkları ile şehirlerimizin ihyasına başlıyoruz. Önümüzdeki ay içerisinde 18 bin 544’ü Gaziantep’te olmak üzere toplamda 200 bin konutun inşası için ilk kazmayı vuracağız. Gaziantep’in köylerinde de 9 bin 130 köy evini ahırı, bahçesi, özgün mimarisi ile inşa edip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Deprem bölgesindeki 11 ilimizde konut ve köy evi olarak mart ayında inşasına başlayacağımız hane sayısı 270 bini bulacaktır. İlerleyen aylarda tespitlere göre tüm deprem bölgesinde bu sayıyı tekrar belirleyeceğiz. İnşallah devlet millet el ele vererek bu zor günlerin üstesinden beraberce geleceğiz. Gaziantep’in tarihi kimliği, demografik yapısını koruyarak inşallah tekrar ve daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız. Binlerce yıldır büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan şehirlerimizin yarasını sarmakla kalmayacak, vatandaşlarımızın asırlar boyunca geleceğe güvenle bakmasını temin edecek altyapıyı kuracağız. Ben Nurdağı’lı kardeşlerimizden devletlerine güvenmelerini özellikle istirham ediyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça aşamayacağımız hiçbir engel tanımıyoruz. Van depreminde Van’ı nasıl kısa sürede inşa ve ihya ettiysek, Bingöl depreminde Bingöl’ü yeniden nasıl inşa ve ihya ettiysek, İzmir depreminde İzmir’i nasıl kısa sürede inşa ve ihya ettiysek, Antalya, Muğla Manavgat yangınlarında oralara nasıl sıfırdan inşa ve ihya ettiysek aynı şekilde Kütahya’yı nasıl inşa ve ihya ettiysek bu iktidar şimdi de 11 ilimizde bu sıkıntıları süratle aşacaktır. Nitekim kısa zaman önce malum Elazığ depreminde Malatya’da oralarda da biliyorsunuz aynı şekilde bütün inşa ve ihya çalışmalarını başarıyla yürüten bir iktidarız. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça Allah’ın izniyle aşamayacağımız hiçbir engel tanımıyoruz. Aynı milletin mensupları olarak bu büyük imtihan karşısında birbirimize kenetlenerek ülkemizi feraha kavuşturacağımıza inanıyorum.”
ERDOĞAN VE BAHÇELİ DEPREMZEDE AİLEYE MİSAFİR OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nurdağı ziyaretinin ardından depremin vurduğu İslahiye ilçesini ziyaret etti. Beraberinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve bakanlar ile birlikte İslahiye’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kalyon Holding tarafından kurulan konteyner kentti ziyaret etti. Burada yürütülen çalışmalara ilişkin bilgiler alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra depremzede bir aileye misafir oldu. Aile ile görüşen Erdoğan, çocukları da sevdi.
1797 KONUTUN İNŞA SÜRECİ YARIN BAŞLIYOR
Daha sonra Afet Koordinasyon Merkezinde yapılan görüşmenin ardından ilk olarak Devlet Bahçeli konuştu. Bahçeli, Nurdağı ve İslahiye’de modern şehirler kurulacağını söyledi. Bahçeli’nin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem felaketinin ardından yürütülen çalışmaları yerinde görmek amacıyla İslahiye’ye geldiğini ifade etti. Konuşmaktan çok depremzedeleri dinlemek ve tavsiyeleri almak için alanda olduklarına dikkat çeken Erdoğan, "İslahiye, Gaziantep’in ilçeleri arasında depremden en olumsuz etkilenen yerleşim birimlerimiz arasında yer alıyor. Bir tarafta Nurdağı, bir tarafta burası. Nurdağı 40, İslahiye 60 bin nüfusa sahip ve iki ilçemiz büyük darbe aldı. İlçede bulunan 31 seyyar mutfağımız vatandaşa hizmet veriyor, aynı zamanda kumanya dağıtımı sürüyor. Su ve elektrik konusunda sıkıntı kalmadı, doğalgaz arzı ile ilgili çalışıyoruz. Karayolları ile ilgili herhangi bir sorun görünmüyor, barınma ve diğer beklentilere de çözüm üretiyoruz” dedi.
Deprem felaketinin ardından başlatılan hasar tespit çalışmalarında sona gelindiğini; Gaziantep, Kilis ve Adıyaman’da zemin etüt çalışması tamamlanan alanlarda 1797 konutun inşa sürecinin yarın başlayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"İslahiye’deki 2 bin 220 binadaki 5 bin 175 bağımsız bölümün kullanıma uygun olmadığı anlaşıldı. 2 ay içinde 18 bin 544’ü Gaziantep’te olmak üzere ülkemiz genelinde 200 bin konutun inşasına başlıyoruz. Ayrıca köylerimizde de 70 bin yerel dokuya uygun konut yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz. Şehir merkezlerimizde inşa edeceğimiz 200 bin konuttan jeoloji ve zemin etütleri tamamlanan yerlerdeki ilk sözleşmeleri imzaladık. Nurdağı’nda 456, İslahiye’de 399, Kilis merkezde 645 ve Adıyaman Kahta’da 287 olmak üzere 1797 konutun inşa süreci hemen yarın başlıyor. Bu şekilde ön hazırlıkları tamamlanan her yerde süratle inşaatlara başlayacağız. Hep söylediğim gibi ağırına hafifine bakmadan şehirlerimizi yeni bir anlayışla güvenli, huzurlu yerleşim yerleri haline getirmekte kararlıyız. Güçlendirme şöyle böyle yok, sıfırdan başlamak suretiyle kendimize inanıp güveneceğiz binalarda oturanlar özgüven içinde otursunlar istiyoruz. Hedefimiz deprem konutları ve köy evlerini 1 yıl içinde büyük ölçüde tamamlamaktır. Devlet millet el ele vererek bu zor günlerin üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Rabbim bizlere ve milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın."