DİAYDER davasında iki İBB çalışanı hakkında savcılığa ihbarda bulunulmasına karar verildi 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Ekrem Baran'ın arasında bulunduğu tutuklu sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulundukları cezaevinden katılırken, tutuksuz sanıklar da duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Milletvekili Hüda Kaya ile sanıkların yakınları da izledi. Duruşmada ilk olarak tutuksuz sanıkların avukatları müvekkillerinin derhal beraat etmesini ve hakkında derhal beraat ve haklarındaki ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı gibi adli kontrol uygulamalarının kaldırılmasını talep etti.

İBB ÇALIŞANLARI TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada tanık olarak dinlenen Nilüfer Taşkın, İBB'de Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı'na bağlı çalıştığını belirterek İstanbul'daki ibadethanelerden gelen temizlik, bakım gibi talepleri çözmeye çalıştıklarını söyledi. Nilüfer Taşkın, Ekrem Baran ile telefon görüşmesini soran Mahkeme Başkanı Akın Gürlek'e, "Detaylı hatırlamıyorum ancak Ekrem Baran'ın yardım talepleri ile ilgili görüşmelerdir. Ekrem Baran, yardım talebinden sonuç alamadığını söylemesi üzerine bilgi alıp aktardım. Belediyeden 300 sosyal yardım kartı verilebileceği belirtildi. Ben de kendisine ilettim" dedi.

O dönem İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı olan ve geçtiğimiz günlerde Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı olarak atanan Yavuz Saltık da tanık olarak ifadesinde, İBB Meclisinin muhtaçlık kriterine uyan herkese yardım yaptıklarını belirtti. Sosyal yardım kartlarının 9 marketle anlaşmalı olduğunu, 100-200 liralık iki ayda bir altı ayda bir değişen yardımlar yapıldığını ifade etti. Saltık, "Bu karta puan yüklenir. Bu puan yoksulluk boyutuna göre verilir. Yardım kartı bizden önceki yönetim zamanında da vardı. Resmi olarak İBB bu kart üzerinden yardım yapabilir başka şekilde yapamaz. İBB'nin sosyal yardım anlayışı, kurumlara yardımı yasaklar. DİAYDER diye bir kurum bilmiyorum. Kimseyle doğrudan DİAYDER'e yardım ile ilgili bir konuşma olmadı" dedi.

SAVCI TUTUKLULUKLARIN DEVAMINI İSTEDİ

Duruşma savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. 

EKREM BARAN: "NE KAÇACAĞIZ, NE GÖÇECEĞİZ"

Mütalaaya karşı söz verilen dernek başkanı tutuklu sanık Ekrem Baran, "Derneğe üye olanların yaşı ortadadır. Hepimiz hastayız, bu yaşa gelenler ilaçlar kullanılır. Kronik hastalıklarımız var. Cezaevi koşulları malum, ben burada Kovid'e yakalandım. 22 yıldır aynı adreste oturmaktayım. Gidecek bir yerimiz yok. Ne kaçacağız, ne göçeceğiz" dedi. Baran'ın avukatı Fırat Epözdemir de "23 klasörün tamamına baktık. HTS'lerin tamamını görmedik" diyerek yargılamaların toplumda gerginliğe neden olduğunu ileri sürdü. Epözdemir, "Müvekkilimin İBB Sultan ile lehine olan görüşmeleri var ancak bunlar dosyada yok. Getirilmesini talep ediyoruz. Müvekkilimin bazı görüşmelerinde fakirlere yardım yapılmasını söylediği çok açık. Peki neden bu görüşmeyi dikkate almıyorsunuz. Nazlı Sevim hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığı kararında yardım almasının örgütsel faaliyet olmadığı belirtilmiş. Bu karar tüm sanıklara uygulanmalıdır. Müvekkilim kalp hastasıdır. Anjiyo olmuştur tahliyesini talep ederim" dedi. Diğer tutuklu sanıklar ve avukatları da tahliye talebinde bulundu.

İKİ SANIĞA TAHLİYE

Mahkeme heyeti, tutuklu bulunan sanıklar Aydın Ayhan ve Mehmet İnan'ın tahliyesine karar vererek yurt dışı çıkış yasağı konulmasına hükmetti.  Mahkeme, aralarında DİAYDER Başkanı Ekrem Baran, Ali Fuat Hatip, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme tüm tutuksuz sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti.

EKREM BARAN'IN TELEFON YAZIŞMALARININ TAMAMI İSTENDİ

Ekrem Baran'ın telefonunda ele geçirilen "İBB Sultan" olarak yazılı telefon yazışmalarının tamamının ve buna ilişkin tutulan 270 kişilik listenin mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine de karar verildi. Üç gizli tanığın bir sonraki celse dinlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına hükmeden heyet, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'na ve İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'ne yazı yazılarak sanıklar hakkında istihbarat soruşturması ve istihbarat kaydının bulunup bulunmadığının, var ise dosyaların istenmesine karar verdi.  

İKİ İBB ÇALIŞANI HAKKINDA İHBAR YAPILACAK

Heyet, tanık olarak dinlenen eski İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık ve İBB İnanç Masası Sorumlusu Nilüfer Taşkın hakkında sanıklardan Ekrem Baran ile telefon görüşmesinin bulunması, sosyal yardımların yönlendirilmesi konusunda telefon içeriklerinin olması, her ne kadar Yavuz Saltık ile doğrudan görüşmede isim ve soy isim geçmemişse de takdir ve ifası için savcılığa ihbarda bulunulmasına karar verdi. Karara muhalefet şerhi koyan üye hakim, delillerin değerlendirilmesi ve gerekirse ihbarda bulunulmasının karar aşamasında yapılmasının daha isabetli olacağını belirterek, tanıklar hakkında ihbarda bulunulmasına katılmadığını kaydetti. Duruşma 13 Mayıs tarihine ertelendi.

İDDİANAME

İddianamede, Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER isimli derneğin KCK sistematiği doğrultusunda kurularak faaliyet yürüttüğü kaydediliyor. İllegal olarak açılan denetimsiz mescitlerde siyasi içerikli vaaz ve hutbeler verildiği, legal bir çatı altında örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttükleri hususunda somut deliller elde edildiği belirtiliyor. KCK Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesinin diyanet harici alternatif bir dini yapılanmaya gidilmesi yönündeki açıklamalarının DİAYDER tarafından karşılık bulduğu 'mele' olarak adlandırılan gayri resmi din adamları aracılığıyla örgüt tarafından yapılan açıklamaların hayata geçirilmeye başlandığı anlatılıyor. Aralarında DİAYDER başkanı Ekrem Baran'ın tutuklu bulunduğu toplam 23 sanığın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 3,5'er yıldan 15'er yıla kadar hapisleri isteniyor. DİAYDER referansıyla İBB'ye, PKK ile irtibatlı kişilerin işe alındığına yönelik iddialar üzerine İçişleri Bakanlığı'nca özel teftiş başlatılmıştı.