Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Savunma sanayide hedef 6 milyar dolar
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye, geçmişte küresel savunma sanayi pazarında sadece alıcı olarak değerlendirilirken, bugün önemli bir üretici ve ihracatçı konumuna yükselmiştir. Paramızla dahi bize verilmiyordu. Halen ambargolarla karşı karşıyayız. Kötü komşu insanı ev sahibi yapar diye bir söz var. Savunma ve havacılık sanayi sektörü, ekim ayında 514 milyon 746 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. 2023 yılının ilk 10 ayındaki toplam sektör ihracatı 4,3 milyar dolara ulaştı. 2023 sonuna kadar hedefimiz 6 milyar dolar” dedi.
Konya Sanayi Odası ve Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından düzenlenen 7’nci Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmalarına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Almanya, Hindistan, Pakistan, Ruanda, Sudan, Uganda, Ukrayna, Yemen, Zambiya, Senegal, Fildişi Sahilleri ve Burkino Faso’dan büyükelçiler ve askeri ataşeler katıldı.
Savunma sanayisinde ihracat hedefinin 6 milyar dolar olduğunu söyleyen Cevdet Yılmaz, “2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütürken geldiğimiz noktada 16 katlık bir artış ile 90 milyar doların üzerine ulaşmış durumdayız. Başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye, dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer almaktadır. Diğer taraftan kara ve deniz savunma araçlarında dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biriyiz. Milli savunma projesi sayımız 850’yi aşmış durumda. Türkiye, geçmişte küresel savunma sanayi pazarında sadece alıcı olarak değerlendirilirken, bugün önemli bir üretici ve ihracatçı konumuna yükselmiştir. Paramızla dahi bize verilmiyordu. Halen ambargolarla karşı karşıyayız. ‘Kötü komşu insanı ev sahibi yapar’ diye bir söz var. Savunma ve havacılık sanayi sektörü, ekim ayında 514 milyon 746 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. 2023 yılının ilk on ayındaki toplam sektör ihracatı 4,3 milyar dolara ulaştı. 2023 sonuna kadar hedefimiz 6 milyar dolar. Sadece bu yıl içinde gerçekleşen başarılara baktığımızda dahi savunma sanayi alanında ne kadar yol katedildiği ortaya çıkacaktır” dedi.
2023 yılında savunma sanayisinde yaşanan önemli gelişmeleri aktaran Yılmaz, “Dünyanın ilk SİHA gemisi, ülkemizin en büyük askeri gemisi olan çok maksatlı amfibi hücum gemimiz TCG Anadolu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi. ULAQ silahlı insansız deniz aracımızın seri üretimine başladık. SANCAR, SALVO, MARLİN ASV İDA’larımızın geliştirmesi sürüyor. Milli Muharip Uçağımız KAAN hangardan çıkıp motorunu çalıştırdı, uçuş testleri için çalışmalara başlandı. İlk uçuşun 2023 yılında gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Yine yıl sona ermeden MMU’nun seri üretimine başlanması hedefleniyor. Bayraktar KIZILELMA insansız savaş uçağımız ilk uçuşunu yaparak, bu alanda dünyada öncü oldu. Muharip insansız savaş uçağı KIZILELMA’nın çeşitli uçuş manevra testleri ve mühimmat entegrasyonlarına devam ediliyor. ANKA-3 muharip insansız uçak sistemi taksi testlerine başladı ve daha yüzlerce projemiz devam ediyor. Her bir projemiz ayrı bir başarı hikayesi ve gerisinde nice fedakarlıklar, emekler, çabalar var. Türkiye Yüzyılı’nda deniz sistemlerinden havacılık sistemlerine, kara araçlarından motor geliştirme projelerine uzay çalışmalarından elektronik harp, radar ve füze mühimmat projelerine pek çok alanda konumumuzu güçlendireceğiz” diye konuştu.
TATAR: TÜRK SAVUNMA SANAYİNİN BİR PARÇASI OLMAK İSTİYORUZ
Programda konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkan Ersin Tatar, Türk savunma sanayinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de bir parçası olmak istediğini dile getirdi. Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden baktığınızda diğer Türk devletleriyle birlikte ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin bu başarılarını büyük gururla bakıyoruz. Milli savunma sanayine oluşumuna ve katkısına tüm tedarikçilerini kutlamak istiyorum. Çeşitli farklı sektörlerdeki başarılarıyla inşallah gün gelir biz de bu onurlu, gururlu, büyük, milli ekosistemin bir parçası oluruz. Sayın Cevdet Yılmaz’a bu çağrıyı yapıyorum. İnşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin daha milli bir devlet olarak doğu Akdeniz'deki irademizi, Doğu Akdeniz'deki her türlü milli ve ulusal çıkarlarımızın korunması bakımından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizi güçlendirebilmek için orada böylesine önemli çalışmalara zemin hazırlamak gelecekte de bu milli savunma sanayi sisteminin bir parçası olmak bizleri elbette daha güçlü kılacaktır” ifadelerini kullandı.
İKİ DEVLETLİ SİYASET
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığının önemine değinen Tatar şöyle devam etti:
“Biz gerçekten oradaki büyük milletin ayrılmaz ve kopmaz parçası olarak Doğu Akdeniz'de bu bağımsız Türk milleti, Türk devletini yaşatmak ve orada gerek mavi vatanındaki ulusal çıkar ve menfaatlerimizin korunması adına gerek hava sahasında İHA'larımızla ve diğer birtakım milli araçlarla Akdeniz'in genelinde milletimizin her türlü varlığını sürdürebilmek için oradaki yapıyı güçlendirmek en büyük temennimiz ve dileğimizdir. Bunun için mücadele ediyoruz. Onun için ben cumhurbaşkanı olarak her zaman Türkiye Cumhuriyeti'yle uyum içerisinde çalışabilmek, Türkiye'yle birlikte yeni siyasetimizi geliştirirken bunun gerekçelerini en iyi şekilde tüm dünyaya anlatabilmek için artık federal temelli Rumlarla ortaklık içeren ve bizim her zaman çok önem verdiğimiz ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ne kadim olan milli ve her türlü öneme haiz bağlarımızın kopartılmasına yönelik federal zihniyeti reddettiğimizi bir kez daha tekrar ediyorum. Ve artık yeni siyaset, iki devletli bir siyaset. İki egemen devletin iş birliğiyle ve elbette bir anlaşma sonrasında mutlak suretle kuzeydeki devletin bağımsız bir Türk devleti olarak egemenliğiyle her alanda hakkımızın, hukukumuzun korunması hem Türkiye Cumhuriyeti ile her türlü iş birliğinin, askeri, savunma ve diğer ekonomik ve önemli konularda Türkiye Cumhuriyeti ile egemen bir devlet olarak yapabileceğimiz her türlü anlaşmaların devamı için ve aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde caydırıcı bir güç olarak, Türk askerinin varlığının devamı için egemen bir Türk Devleti.”