Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ, Bay Bay Kemal'le beraber
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu FETÖ, bunun avanesi kimlerle beraber? Bay Bay Kemal'le beraber. Bunların yanında İP var, malum o yavrucuklar var. Önceleri almamışlardı, sonradan HDP'yi de yanlarına kattılar. O da yetmedi iki belediye başkanını aldılar. Önce 6'lı masaydı, sonra 7'li oldu, şimdi 9'lu masa oldu. Bay Bay Kemal o da yetmeyecek size. Sen onlarla beraber yürü. Bizim yanımızda millet var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Millet Bahçesi'nde düzenlenen mitingde halka hitap etti. Erdoğan, CHP Genel Başkanı, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Buraya gelirken billboardda reklamını gördüm, 'Ankara daha iyi hizmete layık' diyor. Dün İzmir'de 'İzmir'e iyi hizmete geliyoruz' diyor. İstanbul'da aynı şeyi söylüyor. 4 yıldır İstanbul'da, Ankara'da ne yaptınız? İzmir aynı şekilde bir yağmur görmesin; çamur, çukur alıyor başını götürüyor. Ankara'da da öyle değil mi? Bunların 3 tane tanımı var. Eğer CHP'yi tanımak istiyorsanız; çöp, çamur, çukur. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman ben de İstanbul'u böyle tanıdım; çöp, çamur, çukur. İstanbul'u bunlardan bu kardeşiniz kurtardı. Çöp dağlarından, çukurlardan, çamurlardan kurtardık, susuzluktan kurtardık. Ankara da susuz değil miydi? Ankara'nın havalimanını yapan kim? Bunlar mı yaptı? Hayır biz. Havalimanı ile Ankara arasındaki güzelim yolları kim yaptı? Ankara'daki metroları kim yaptı? Bunlarda yalandan başka bir şey bulamazsınız. Yalanın en önemli mihmandarı kimdir biliyor musunuz? Bay Bay Kemal. Yalan dersi almak istiyorsanız Bay Bay Kemal'in yazıhanesine müracaat edin. Onu çok iyi bilir. Fakat 14 Mayıs'ta inşallah benim milletim bunları siyasi mefta yapacak" dedi.
'BİZİM YANIMIZDA CUMHUR VAR'
Erdoğan, Ankara'nın milli mücadelede asla korkmadığını, diz çökmediğini vurgulayarak, "Ankara milletimizin demokrasi, hak, özgürlük, kalkınma yolunda verdiği mücadelenin her safhasında safını milli mücadeleden yana belirledi.
Bunun için Ankara ne vesayete, ne darbeye, ne teröre teslim oldu. 15 Temmuz gecesinde şehrin üzerinde ölüm saçan uçaklar, helikopterler gezerken, şehrin sokaklarını tanklar ezerken Ankara dimdik ayakta durdu. Gölbaşı'ndaki özel harekattan Meclis kavşağına, emniyet binasından Külliye'ye kadar Ankara'nın her yeri özgürlüğü ve geleceği için direndi.
Kimdi bunlar? FETÖ. Şimdi bu FETÖ, bunun avanesi kimlerle beraber? Bay Bay Kemal'le beraber. Bunların yanında İP var, malum o yavrucuklar var, beraber. Önceleri almamışlardı, sonradan HDP'yi de yanlarına kattılar. O da yetmedi iki belediye başkanını aldılar. Önce 6'lı masaydı, sonra 7'li oldu, şimdi 9'lu masa oldu. Bay Bay Kemal o da yetmeyecek size. Sen onlarla beraber yürü. Bizim yanımızda millet var. Bizim yanımızda cumhur var. Cumhuru yanına alamayan avcunu yalar" diye konuştu.
'GÖREVDE OLDUĞUMUZ SÜRECE ÇIKAMAZLAR'
Güvenpark, Anafartalar, Merasim Sokak saldırılarını hatırlatan Erdoğan, "Ankara bu saldırılarda can verdi, bedel ödedi. Ama pes etmedi. Alçaklar karşısında asla diz çökmedi. Kanlı gar saldırısıyla oynanmak istenen kirli oyunu da bozan yine Ankara oldu. Şimdi Ankara yeni bir destan yazmaya hazırlanıyor. Bir tarafta 15 Temmuz ihanetinin rövanşını almak için yanıp tutuşanlar var. FETÖ'nün Ankara'yı bombalayan eli kanlı katillerini cezaevinden çıkartıp aramıza gönderme sözü verenler var.
Devleti yeniden, FETÖ'nün kamudan temizlediğimiz mensuplarına teslim etme sözü veriyorlar. Bölücü emellerini gerçekleştirmek için ilk asrını geride bıraktığımız Cumhuriyetimizle hesaplaşmak için yanıp tutuşanlar var. Diyarbakır'da Yasin Börü'leri şehit eden namussuzlar bunlar değil mi? Kürt kardeşlerimizi sokağa döküp 51 Kürt kardeşimizin ölümüne sebep olan bunlar değil mi? Bunlar 'Selo'yu çıkaracağız' diyor. Geçen gün Garo bozuntusu gitmiş ziyaret etmiş.
Demiş ki 'Nasıl olsa çıkacağım, çıktıktan sonra Öcalan'ı ziyaret edeceğim ve ziyaretimle birlikte ondan bu görevi devralacağım.' Yani düşünün oradan Öcalan çıkacak görevi buna verecek. Biz bu görevde olduğumuz sürece ne Selo çıkabilir, ne o evlat katili çıkabilir, çıkamaz, cezasını çekecek. Bunların gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki bu şehrin onlarca insanının kanına girmiş PKK mensuplarının siyasi uzantılarıyla pazarlıklara oturdular. Bunların içinde Bay Bay Kemal var, Meral Hanım var, HDP var, öbür tarafta Davutoğlu, Bebecan var, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı var. Ama ben önce Allah'a, sonra milletime inanıyorum" dedi.
'ARKADAŞI KANDİL BARONİ OLANLARDAN ÜLKEYE FAYDA OLUR MU'
Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın gümbür gümbür geldiğini söyleyerek "Gördüğünüz gibi her yerde mitinglerimiz gerçekten başarılı bir şekilde yürüyor. Her tarafta cumhur ittifakının birliği beraberliği var. Bunların ülkeye ve millete olan düşmanlıkları sebebiyle kamudan attığımız tüm terör yandaşlarını yeniden devlete dolduracaklarını ilan ediyorlar. Avucuzunu yalayacaksınız. Şimdi sormak lazım; Bay Bay Kemal sen talimatı nereden alıyorsun? Kandil'den. Ne diyor Kandil? 'Biz artık Bay Bay Kemal'i destekliyoruz.' Ne kadar güzel. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı Kandil baronu olanlardan bu ülkeye fayda olur mu? Öyleyse çok çalışacağız" ifadelerini kullandı.
'BU RÜŞVETÇİYE 14 MAYIS'TA GEREKEN DERSİ VERMEYE HAZIR MIYIZ?'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs'ta Ankara'dan rekor bir destek beklediklerini, sandıkları patlatacak oy oranlarıyla yine tercihin Türkiye Yüzyılı'ndan yana olacağına inandığını belirterek, "Hep söylediğimiz gibi ülkeye ve millete hizmet etmek bir gönül işidir, bir nasip işidir, bir aşk işidir. Biliyorsunuz aşk ile koşan yorulmaz. Biz geldiğimiz tüm makamlarda bu anlayışla hareket ettik. Yahu bu adamın bir referansı var mı yalandan başka. Ne yaptın sen ya? SSK'nın genel müdürü oldu; SSK'yı batırdı. Şimdi bu arada çok heyecanlanmış, kendini maliye bakanı ilan etti. İzlediniz mi? Zavallı. Yahu sen maliyede bir memurdun. Hiçbir zaman bakan makan olmadın. Niye bu millete yalan söylüyorsun? Başka çaresi yok. Gelebildiği tek yer memurluktu. Bununla da memur kardeşlerimi aşağılamıyorum. Onlar ondan çok daha yükseklerde. Şimdi ne yaptı bu; oy alabilmek için her birine cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklif ederek. Bunun adı rüşvettir, hepsine birer rüşvet. Ve bu rüşvetle beraber onların da oylarını almak. Şimdi ben soruyorum? Bu rüşvetçiye 14 Mayıs'ta gereken dersi vermeye hazır mıyız? Bu milletin sandıkta omuzlarımıza yüklediği ağır sorumluluğun hakkını biz en güzel şekilde vermeye çalıştık. Zorluklarla karşılaşsak da şikayet etmedik, asla bahanelere sarılmadık" dedi.
'NE YAPTIYSAK ONU ANLATIN'
Ardından eğitim alanında reformlar yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, "Vatandaşa meydanlarda verdiğimiz sözleri göreve gelince unutanlardan, üzerine beton dökenlerden hiçbir zaman olmadık. Laf yerine iş ürettik. Reklam yerine hizmet yaptık. İhtiras peşinde değil ülkemize ihya peşinde koştuk. Milletimiz de bizim samimiyetimizi gördü, mücadelemizi takdir etti. Siyasi hayatımız boyunca duasıyla, desteğiyle bize hep sahip çıktı. Bolu tünelini unutmayın. Bolu tüneli ile ilgili ne diyorlardı; 'Burayı patates deposu mu yapalım doğal gaz deposu mu yapalım?' Hep öyle demediler mi? Kimin dönemiydi bunlar? İşte CHP’nin dönemleriydi. Biz geldik; 'Hayır ne patates deposu, ne doğalgaz deposu; biz bu tüneli açacağız ve buradan karda kışta benim vatandaşımın o çektiği çileyi sona erdireceğiz' dedik. Yaptık mı? Bolu Dağı Tüneli'ni böylece açtık mı? Sadece bunları anlatın. Ne yaptıysak onu anlatın. Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışmak isteyen herkese 'hodri meydan' diyoruz. Ziya Paşa ne diyor; 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Olay bu. Çünkü biz bu konuda kendimize güveniyoruz. Ama bugün karşımızda maalesef bambaşka bir manzara var. Ortada elle tutulur hiçbir eserleri olmayanlar, referansı olmayanlar, sağda solda dolanıp akıllarına ne gelirse üfürüyorlar" diye konuştu.
'ELDEN GELENLE ÖVÜNÜLMEZ'
Kılıçdaroğlu'nun şimdiye kadar onca seçime girdiğini ve hiçbirinden sonuç alamadığını belirten Erdoğan, "Bunca yıldır ülkeye ve şehirlerine hizmet etmeyi öğrenemediler. İşte Ankara'ya 'iyi günler' diyor. Yahu Ankara'ya 'iyi günler'; 4 yıldır yapmadınız da bundan sonra ne yapacaksınız? İstanbul'a ne yaptınız? Yağmur da çamurda İstanbul’u sel aldı götürdü. İzmir’i sel aldı götürdü. Yok bir şey. İzmir körfezi kokudan geçilmiyor. İstanbul’u Haliç’i biz o kokudan kurtardık. Bu geldi ne yaptı? Yine rezil etti. Yapamazlar. Bunların işi değil. Bunların eline, özellikle Bay Bay Kemal'e 5 tane Ankara keçisi teslim edin, kaybedip gelir. Ankara keçisi çok kıymetli, bunlara teslim edilmez. Hele Haymanalı; sakın bunlara böyle bir şey teslim etmeyin. Ama maşallah uğraşıp didinerek güç bela 2 ayda elleri ile kalp yapmayı bunlar becerir. Milletin kendilerine güvenmediğini, ülkeyi teslim etmeyeceğini gördükleri için gerginlikleri her gün biraz daha artıyor. Kimlerle ittifak kurduklarını gizlemek, bu ittifaklar için kimlere ne vaat ettiklerini gözden kaçırmak için her zaman yaptıkları gibi yalana ve iftiraya sarılıyorlar. Şimdi tutturmuş İstanbul Atatürk Havalimanı'nı, Amerika'daki bir gruba vereceklermiş. Türkler; Amerikalı bir şirketin sahipleri. Yahu onlarla da ben görüştüm. Onlar bana geldiler, Amerika'ya gittiğimde. Dedim; 'Gelin, yeter ki yatırım yapmak isteyin. Siz böyle bir yatırım yapmak isterseniz kapımız açık.' Hele hele yatırımcı için. Sonuna kadar kapılarımız açık. O zamanlar başbakanım, o gün bugündür hala gelecekler. Elden gelenle övünülmez. Geç bu işi geç" ifadelerini kullandı.
'BU MİLLETİN ELİNDEN İHA'YI, SİHA'YI ALAMAZSINIZ'
Kılıçdaroğlu'nun şimdi Teknofest ile ilgili açıklamalarına da değinen Erdoğan, "Her önüne gelen 'Biz şöyle yapacağız, böyle yapacağız.' Yahu bu milletin evlatlarına hiçbir şey yapamazsınız. İşte Teknofest dün Atatürk Havalimanı'nda 360 bin kişi, bir önceki gün 240 bin kişi ile toplandı. Büyük ihtimalle bugün de yine en az o kadar kişiyle toplanacaklar ve gelenler gençlik. Bu milletin elinden siz Teknofest’i alamazsınız. İHA’ları, SİHA’ları, Akıncı'ları alamazsınız. Alamayacaksınız. Kızıl Elma’yı hiç alamazsınız. Bu millet sizi avucunun içinde suyla boğar suyla. Siz ne zannediyorsunuz yahu? Bu çocuk oyuncağı mı? Buralara öyle kolay gelmedik. Kolay gelinmedi. Hiçbir insanımız ülkesinin 21 yıllık kazanımlarının tehlikeye düşmesini istemez. Demokrasi ve kalkınma atılımlarının yarım kalmasını istemez. Evladının geleceğinin belirsizliğe gömülmesini istemez. Güvenlik endişesine kapıldığı günlere geri dönmek istemez. İşçinin, emeklinin, memurun ay başında maaşını alıp almayacağını bilmediği dönemleri tekrar yaşamak istemez. Memurlarımızın CHP’nin yönetimi döneminde maaş almadığı günleri hatırlıyor muyuz? Daktilo makinelerinin başbakanlık önüne atıldığı günleri hatırlıyoruz değil mi? Ey Bay Bay Kemal bize ne anlatıyorsun yahu?" dedi.
'ALEVİ'YE DE HER TÜRE DE SAYGIMIZ VAR'
Açıklamalarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay Bay Kemal CHP’yi öyle bir hale getirdi ki bu parti kurucusu olduğu cumhuriyete ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. Kılıçdaroğlu ve şürakası yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koç başı haline geldi. Yahu sana kim dedi Alevi misin, değil misin? Bizim Alevi'ye de saygımız var her türe de saygımız var. Bunu söylemene ne gerek var? Sen Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok. Bu tablo CHP ile hiçbir ilgimizin olmamasına rağmen bizi bile rahatsız ediyor. CHP'nin arkasına takılıp giden diğer partilerdeki kardeşlerimiz için de aynı durum söz konusu. Aynı ittifaka mensup birilerinin her gün millete, vatana, bayrağa, ezana kısaca can feda edilecek değerlere yaptıkları hakaretleri bu kardeşlerimiz daha ne kadar sineye çekecek? Hadi şimdi sineye çekiyorlar. Allah göstermesin yarın öbür gün devletin tüm kurumları bunlara teslim edildiğinde ortaya çıkacak vahim tablonun hesabını nasıl verecekler?" dedi.
'İŞTE BİZ BUNLARI BAŞARDIK'
Sağlık alanında birçok atılım yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, "Sadece şu Ankara'da herhalde bir Etlik, bir Bilkent; bunun bütün dediklerine yeter de artar bile. İstanbul'da bir Çam Sakura, bir havalimanındaki Murat Dilmener, bir Anadolu yakasında Pakize Öz. Bunlar birer şehir hastanesi ve bunların hepsi birbirinden güzel. Ve Avrupa'dan, her yerden buralara hasta geliyor. Bu keyfinden değil. Bütün bu hastanelerin modern oluşundan geliyor. Buralara kolay gelmedik. Buralara bir başarı ortaya koyarak geldik. Ve Türkiye'nin genelinde şu anda 20 tane şehir hastanemiz var. Eğitim araştırma hastanemizin neredeyse olmadığı ilimiz yok. İşte biz bunları başardık. Eğitimde başardık, sağlıkta başardık. Eğitimde 76 üniversite ile başladık. Ama şu anda Türkiye genelinde 208 üniversitemiz var. Üniversite olmayan ilimiz yok. Kardeşlerim bunlar neyi neyle yapacak ya? Yapamazlar. Bu bir dert. Derdi olmayandan bir şey olmaz. Ülkemizin 81 vilayeti gibi cumhuriyetimizin başkenti Ankara'nın da hangi ihmalleri yaşadığını biliyorsunuz. Bunun için 21 yıldır diğer şehirlerimizle birlikte Ankara'mızı da kalkındırmak, güzelleştirmek, insanımızın hayat kalitesini yükseltmek için çalıştık, çabaladık" diye konuştu.
'BUNLAR BÖYLE BİR ŞEY YAPABİLİR Mİ?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'ya birçok yatırımda bulunduklarını dile getirerek, "Çevre ve şehircilikte TOKİ kanalıyla 95 bin konut uygulamasını hayata geçirdik. Şimdi de Ankara’ya 'İlk Evim' ile 18 bin 450 yeni konut inşa edecek, 'İlk İş Yerim’ ile 1000 iş yeri yapacak, 'İlk Arsam' ile 100 bin konutluk alt yapısı hazır arsa vereceğiz. Kentsel dönüşümle 40 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Ankara'daki 43 millet bahçesi projemizden 12'sini tamamladık. Kalanları ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ulaştırmada şehrimizin bölünmüş yol uzunluğu 721 kilometre ilave ile 1187 kilometreye çıkardık. Ankara’yı hızlı tren hatlarıyla Eskişehir-Konya-Bilecik-Sakarya-Kocaeli ve İstanbul'a bağladık. Bunu biz yaptık. Bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Bizden önce bunlar niye böyle bir şey yapmadı? Geçtiğimiz hafta Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattını da hizmete sunduk. Şimdi bu masanın etrafındakilerden bir tanesi 'Sivas'a yüksek hızlı trene ne ihtiyaç var?' dedi. O da masanın etrafında. Onun diğerlerinden bir farkı olabilir mi? Siz isteseniz de istemesiniz de. Hani bunlar 'Atatürkçüyüz' diyorlar ya. Gazi ne diyordu; 'Demir ağlarla ördük' diyordu değil mi? Demir ağlarla şimdi biz örüyoruz. Türkiye'yi biz örüyoruz. Mayıs ayı sonuna kadar vatandaşımız bu hatta ücretsiz seyahat edebilecek" ifadelerini kullandı.
'BUNLARIN BAYRAĞI, EZANI YOK'
Erdoğan ayrıca, geçen yıl 4 buçuk milyar dolar ihracat rakamına ulaşan savunma sanayisi üretiminin Ankara'da yapıldığını hatırlatarak, "Enerjide nüfusunun yüzde 98'inin doğal gaz imkanından faydalandığı Ankara'da bütün ilçelere doğal gaz arzını sağladık. Karadeniz gazının müjdesini milletimizle paylaşmak için konutlardaki 1 ay boyunca tüm tüketimi, 1 yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma tüketimini ücretsiz yaptık. Yaparsa AK parti yapar. Çıkardık mı doğal gazı? Hala inanmıyorlar. O bebecan çıkmış diyor ki 'Nerede?' Eline diline dursun. Allah göz vermiş; görmüyor. Kulak vermiş; duymuyor. Niye; kalp mühürlü. Bak her şeyi ile bunu göstere göstere yaptık. Ne kadar özetlersek özetleyelim; Ankara'ya yaptığımız hizmetler anlatmakla bitmiyor. İnşallah 14 Mayıs'ta Ankara ile birlikte Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini tüm dünyaya ilan edecek, gençlerimize bırakacağımız bu en büyük mirasa gözümüz gibi sahip çıkacağız. Bunun için Ankara'ya çok önemli görev düşüyor" dedi.
Erdoğan konuşmasının devamında, "Şimdi devam ediyoruz ve noktalıyoruz. Çünkü Kandil'dekiler bizim bu inancımıza inanmazlar. Kandil'dekilerin bayrağı var mı? Onların paçavrası var. Ama onların uzantıları da aynı noktada. Bunları dersi nerede vereceğiz; sandıkta vereceğiz. Bunların bayrağı yok, ezanı yok. Bunlara dersi bizim orada da vermemiz lazım. Öyleyse bir haykıralım ki Kandil'de duysun. Onların uzantıları da duysun. Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Durmuyoruz. Çok çalışıyoruz" diye konuştu. (DHA)