Çiftlik gibi okul bahçesi
İzmir'in Gaziemir ilçesindeki Şehit Er Selahattin Şener Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin bahçesinde 'Doğaya Dönüş' projesi kapsamında çiftlik kuruldu. Aralarında, tavşan, kaz, Pekin ördeği ve tavuğun da bulunduğu çok sayıda kümes hayvanını besleyen öğrenciler, kuluçka makinesinde dölledikleri yumurtalardan çıkan civcivleri de büyütüyor. Öğrenciler, atık gıdalarla besledikleri hayvanlar sayesinde geri dönüşüme ve hayvan gübreleriyle oluşturdukları bahçelerinde yetiştirdikleri ürünlerle, 'sıfır atık projesi'ne destek sağlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın imam hatip liseleri arasında düzenlediği proje yarışmasında birinci olarak en yüksek hibeyi almaya hak kazanan Gaziemir Şehit Er Selahattin Şener Anadolu İmam Hatip Lisesi, 'Doğaya Dönüş' projesini hayata geçirerek doğayla iç içe eğitim ortamı hazırladı. Kuluçka makinesinde döllenen yumurtalardan çıkan civcivleri besleyen öğrenciler, okul bahçesinde hazırlanan çiftliklerinde kaz, ördek, horoz ve tavşan besliyor. Besledikleri hayvanların gübresini de kullanarak oluşturulan bahçede domates, salatalık, biber ve patlıcan gibi ürünler yetiştiren öğrenciler, sıfır atık projesine destek sağlıyor.
MİKROSKOPLA GÖZLEM YAPIYORLAR
Yarışmadan kazandıkları 32 bin liralık hibe desteğiyle okula mikroskop aldıklarını belirten okul müdürü Dilaver Açıkgöz, döllenmiş yumurtaların oluşumunu gözlemlediklerini kaydetti. Daha sonra bir kuluçka makinesi aldıklarını ve öğrencilerin yumurtaların döllenmesini seyrettiklerini belirten Açıkgöz, "Kalp-damar oluşumu, yumurtaların gelişim safhalarını inceledikten sonra doğan civcivleri ne yapacağımızı düşünürken 'Doğaya Dönüş' projesini hazırladık. Getirilen evsel atıkların hayvanlar tarafından tüketilmesini sağladık. Küçük bahçemizde hayvanların gübreleriyle domates, salatalık, biber patlıcan gibi ürünleri yetiştirerek bir dönüşüm sağlamak istedik. Böylece sıfır atık projesini de desteklemiş olduk. Okulumuzun bahçesinde oluşturduğumuz küçük çiftliğimizde ilk başlarda 5-6 civcivimiz vardı. Hayvanları büyütmenin keyifli olduğunu görüp daha fazlalaştırdık" diye konuştu.
'HAYVANLARLA DUYGUSAL BAĞ OLUŞTU'
Okulun müdür yardımcısı ve beden eğitimi öğretmeni Ahmet Altunhan ise geçen yıl şubat ayında başladıkları 'Doğaya Dönüş' projesinin öğrenciler tarafından oldukça benimsendiğini ifade etti. Altunhan, "Yumurtalardan civciv çıkarmaya başladık. Onları büyütmek, elimizde beslenmek çok keyifliydi. Zamanla değişik hayvanların yumurtalarını temin etmeye başladık" dedi.
İran kazından Kars kazına, Pekin ördeğinden yeşilbaş ördeğine kadar farklı cinslerdeki pek çok hayvanı beslediklerini anlatan Altunhan, sultan, brahma ve ayam cemani tavuk çeşitlerinin dışında Denizli horozu ile beyaz hindinin de çiftlikte yaşamını sürdürdüğünü kaydetti. Hayvanlarla duygusal bağ da kurduklarını anlatan Altunhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Tavşanlar elimizden besleniyor. Bizi gördüklerinde farklı sesler çıkarıyorlar. Evde çöpe attığımız gıdaların hepsi onlar için yem oldu. Öğrenciler yumurtadaki gelişim süreçlerini takip ediyor. Fen bilgisi dersinde örnekler alıp sularında ne tür bakteriler geliştiğini inceleyerek laboratuvarda araştırma yaptılar. Dışarıda olan bakteriler insanlara zarar verirken hayvanlar bu bakterilere karşı direnç sağlayabiliyor. Hayvanların içinde olduğu dersler de keyifli geçiyor."
ÖĞRENCİLERİN HAYVAN SEVGİSİ ARTTI
Teneffüslerde ve öğle aralarında hemen çiftliğin yanına geldiklerini söyleyen 11'inci sınıf öğrencilerinden Sevgi Orhan (16) da özellikle öğretmenlerden aldıkları yemleri vererek keyifli vakit geçirdiklerini belirtti. Orhan, projenin okullarında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Gelen geçen mutlaka uğruyor. Bahçede olmaları içimizdeki hayvan sevgisini arttırıyor. Okulumuza gelen misafirler bizlerle gurur duyuyor" dedi.
9'uncu sınıf öğrencisi Muhammed Hac (16) da, "Derslerde de işimize yarıyor. Biyolojide dersi işledikten sonra hayvanların nasıl yaşadığını yakından görüyoruz. Onları besliyoruz" ifadelerini kullandı.
12'nci sınıf öğrencisi Ebrar Özdemir (17) ise, "Okulumuzun 'Doğaya Dönüş' projesi kapsamında buradaki hayvanlar evden getirdiğimiz atık yemeklerden besleniyor. Hem israftan kaçınıyor hem de onların karnını doyurmuş oluyoruz. Özellikle ortaokuldaki öğrencilerin buradaki hayvanların gelişimini görmeleri, derslerde dinlediklerini unutmamalarını sağlamış oluyor. Kümes hayvanlarını bahçeye de salıyoruz. O zaman kendimizi tamamen doğayla iç içe hissediyoruz" diye konuştu.