Bakan Soylu: Seçimler deprem bölgesinde prefabriklerde yapılacak

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi'nde katıldığı toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Soylu, depremzedelerin büyük sabır gösterdiğini ve tevekkül içerisinde olduğunu ifade etti. Bakan Soylu, sonuna kadar depremzedelerin yanlarında olacaklarını söyleyerek, "Şehirlerde, özellikle buralardan tahliye edilen depremzede vatandaşlarımız var. Şu ana kadar bölgeye, bizim tespit ettiğimiz, yüzde 20 civarında bir dönüş gerçekleşti. Onlar da döndükçe de onların çadır, konteyner, barınma ihtiyaçlarına yönelik de çalıştığımızı belirtmemiz lazım" dedi.

Bakan Soylu, 14 Mayıs seçimlerinin deprem bölgesinde nasıl yapılacağına dair de açıklama yaparak, şunları söyledi:

"14 Mayıs'ta seçim olacak. Tüm arkadaşlarımıza da söyledik, konuştuk, değerlendirdik. Yüksek Seçim Kurulu ile, Adalet Bakanlığımız ile değerlendirdik, konuştuk ve depremin ilk günlerinde yapılan tespitler, biraz daha çadırda oy kullanmanın olabileceği konusundaydı ama bugün önümüzü biraz daha rahat görebiliyoruz. Çadırda yapmanın riskleri olabileceğini değerlendirdik, hem Yüksek Seçim Kurulumuzla, hem Adalet Bakanlığımızla, hem de burada bulunan arkadaşlarımızla birlikte kötü niyetli birtakım işlemlerle karşı karşıya kalabiliriz. Onun için hafif çelikten prefabrik yapabilme kabiliyetimiz ve imkanımız var, konteyner imkanımız var, ofis konteyner şeklinde bunları yaparak deprem bölgesinde seçimin güvenliği konusunda hep birlikte buna ait adımlarımızı, okullarımızın bahçelerinde, diğer seçim bölgelerinde olduğu gibi gerçekleştirilebilecektir."

‘50 BİN 500 VATANDAŞIMIZ VEFAT ETTİ’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde şu ana kadar yapılan tespitlere göre 50 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Soylu, şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde yürütülen tüm bu süreçte ilk önce açıklanan az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı yıkılmış hane sahiplerine 10 bin lira verilecekti. Toplam 1 milyon 747 bin 39 hane tespit edildi. Bunun 1 milyon 719 bin 898'ine az hasarlı dahil olmak üzere yani yüzde 100'üne yakın bir bölümüne 10 bin liralık nakitleri ödenmiş oldu. Bunun yanı sıra özellikle taşınma yardımıyla ilgili 15 bin lira verilecekti. Yine 431 bin 138 hane sahibine şu ana kadar 15 bin liralık nakit yardımı gönderildi. Yine burada önemli bir mesele var, Sayın Cumhurbaşkanımızın takip ettiği, ailesinden hayatını kaybeden, vatandaşlarımızın ailesinde kardeşlerine kadar yapılacak ödemeyle ilgili bir değerlendirme yapıldı. Toplam 50 bin 500, şu ana kadar yaptığımız tespitler 50 bin 500 vatandaşımızın hayatını kaybettiği. Biliyorsunuz 1020 civarında kimliksiz söz konusu, onlarla ilgili değerlendirmelerimiz de aynı şekilde devam ediyor. Özellikle adli tıp ve savcılıklar nezdinde. Toplam vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına yapılan ödemeler, 39 bin 689 vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına ödemeler yapıldı. Tabi bunlar miras hukuku şeklinde yapıldığını ifade etmem herhalde meseleyi biraz açıklamam açısından yeterlidir. 5 bin kişilik bir vefat eden vatandaşımız var, maalesef onların yakınlarıyla ilgili bir tespitimiz yok. Fakat onlarla ilgili de ödemeler bir yerde bloke edilmektedir. O konuda da yine Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ve AFAD'ın koordinesinde bu sürdürülmektedir."

‘KİRA ARTIŞLARIYLA İLGİLİ VATANDAŞLAR MÜRRACAAT ETSİN’

Deprem bölgelerinde yaşanan kiralık ev fiyatlarının 2-3 kat artmasıyla ilgili de değerlendirme yapan Bakan Soylu, "Kira ödemeleriyle ilgili de yine Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde önümüzdeki hafta başlayacak. Burada da tabi konteynerde kalanlara kira ödemelerinden yararlanamayacaklar ancak diğerleri kira ödemelerinden yaralanacaklar. Tabi vatandaşlarımıza şunu söylemem gerekiyor; bu şehirlerde büyük yıkımlar olduğu için kira bulmakta, kiralanacak ev bulmakta zorlanacaklar. Yine bir meseleyi ifade etme gerekir; maalesef deprem bölgesinde bazı yerlerde hem Maliye Bakanlığı'nın hem valiliklerin ve diğer bakanlıklarımızın takibine rağmen üzülerek belirtmek isterim ki kira fiyatlarının 2 kat, 3 kat arttığına yönelik hem tespitlerimiz hem değerlendirmelerimiz hem de vatandaşlarımızın şikayeti ve ihbarı var. Bu konunda böyle bir değerlendirme elbette ki bu dönem içerisinde hepimizi üzmektedir ama devlet sadece üzülmekle kalmaz, gereğini yerine getirmek de devletin temel bir sorumluluğudur. Bu konuda tespitleri olan vatandaşlarımızın bir CİMER'e, iki 112 Acil Çağrı Merkezi'ne, üç bizatihi karakollarımıza ve kaymakamlıklarımıza müracaatı bizim takibatımızı başlatacaktır. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir.''

'HATAY’DA 21 BİN 391 ENKAZDAN 14 BİNİ KALDIRILDI'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş’taki programı sonrası Hatay’a geçti. Burada koordinasyon toplantısına katılan Bakan Soylu, ardından değerlendirmelerde bulundu. Bakan Soylu, Hatay'da bayram öncesi 10 bin aileyi konteyner alanına geçirmiş olacaklarını belirterek, "Ramazan ile ilgili aş, iftar ve sahur programları aynı şekilde devam ediyor. Ancak bir mesele var o da enkazla alakalı. Hatay'ın tüm ilçeleriyle birlikte 21 bin 391 enkaz var. Bu 21 bin 391'in şu ana kadar 14 bini kaldırıldı. Hem acil yıkılacak hem de enkaz halinde olanlar kaldırıldı ve döküm sahalarına getirildi. Günde ortalama 14 bin kamyon sefer yapıyor Hatay'da. Yani genel bölgenin hemen hemen yüzde 40'ı burada bir çalışma devam ediyor. Başta söylediğim gibi diğer illerin bayrama kadar biteceğini değerlendiriyoruz. Ancak Hatay'da bir 10 günlük daha sürecimiz olduğu konusunda bir tespitimiz, öngörümüz var. Bayramdan sonra bir 10 günlük süreç var" dedi.

‘HABİB-İ NECCAR'IN RİSKLİ ALAN İLAN EDİLMESİNİN SEBEBİ TARİHİ MİRASI KORUMAK’

Deprem bölgesinde hem enkaz, hem de yıkım alanını ilgilendiren tarihi mirasların yer aldığını da belirten Bakan Soylu, şunları kaydetti:

"Özellikle Habib-i Neccar Camii'nin etrafında oraya Kültür ve Turizm Bakanımız da geldiler. Gerekli değerlendirme ve tespitleri de yaptılar. 5 Nisan'da burası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edildi. Maalesef birtakım özellikle Hatay'a yönelik bir bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı bilerek oluşturulmaya çalışılıyor. Çünkü oluşturmaya çalışanların bizden de daha iyi bildiğini ve takip ettiğini biz de biliyoruz. Birincisi o bölgede öncelikle tespitler yapıldı ve o alan riskli alan ilan edildi. Orada yollar da dahil olmak üzere ciddi derecede bir yıkıntı var. Bu yıkıntıya şu ana kadar çok az müdahale edildi. Hatay'daki Kültür Bakanlığımız ile birlikte Kazı Başkanlığı bizzat, Valilik, AFAD, Çevre ve Şehircilik, hep beraber bir çalışma içerisinde olan ve Kazı Başkanlığı'nın başkanlığında yürütülen bir o tarihi mirasa ait bir süreç söz konusu. O da şu; ilk önce o Habib-i Neccar ve etrafındaki alanla ilgili yolları kapatan taşlar numaralandırılacak. Ardından onlar bir alana taşınacak ve orada tarihi miras olan var, tarihi miras olmayan yapılar var. Elbette ki bütün bu yapıldıktan sonra tarihi miras olanlar duracak ama tarihi miras olmayan yapılar oradan enkaz olarak kaldırılacak. Birinci süreç böyle işleyecek. İkinci süreç artık buraya herhangi bir riskli alan olduğu için yerine de dahil olmak üzere bir şeyin yapılma imkanı varsa da yapılamayacak deniyor. Bu da doğru bir bilgi değil, yanlış bir bilgi. Özellikle maalesef, üretilen bir bilgi olarak değerlendirmek zorundayız. Tam anlamıyla riskli alan ilan edilmesinin sebebi, tarihi mirasımızı korumak. Yani oradaki tarihi mirasımızı korumak ve o hassasiyet ve iş planı içerisinde çalışmak. Burada gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Valimizin, vali vekilimizin başkanlığında gerekli bilgilendirmeler yapılacak. Buradaki süreç de bu şekilde yürümüş olacak. İnşallah bayram, Kadir Gecesi hazırlıkları yapılıyor. Bütün bunlarla birlikte burada depremzede hemşehrilerimizin sonuna kadar yanlarında olacağız ve onları yalnız bırakmayacağız." (DHA)