Bakan Soylu: İzmir'deki 2'nci 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nda 310 şüpheli gözaltına alındı

Türkiye genelinde uyuşturucuyla mücadele kapsamında başlatılan 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nun 56'ncısı İzmir'de düzenlendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla İzmir'de 2'ncisi gerçekleştirilen operasyon, saat 04.15'te başlatıldı. 2 bin 280 personel, 35 narkotik köpeği ve 1 helikopterin kullanıldığı operasyonda, önceden belirlenen adreslere eş zamanlı baskın düzenlendi. Baskının uyuşturucu imalathanesi ve satış yerlerinin yanı sıra 'Torbacı' tabir edilen, sokakta uyuşturucu satan kişilere yönelik yapıldığı belirtildi. Kent genelinde devam eden operasyonda şu ana kadar gözaltına alınan 310 şüphelinin, sağlık kontrolünün ardından İl Emniyet Müdürlüğü'ne getirildiği bildirildi.

BAKAN SOYLU AÇIKLAMA YAPTI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, operasyon sürerken basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı İbrahim Seydioğulları, İzmir Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Osman Kılıç ve Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Serkan Tezel de yer aldı.

Bakan Süleyman Soylu, uyuşturucuyla mücadelenin sürdüğünü belirterek, "Bu sabah uyuşturucu imalatından, ticaretine, satışına kadar torbacısı ve yöneticisi olduğu tespit edilen 310 şüpheli, şu saat itibarıyla gözaltına alındı. Hala operasyonlar devam etmektedir" diye konuştu.

Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelede basiret ve dirayet gösterdiğini belirten Bakan Soylu, uyuşturucunun, Türkiye üzerinden Balkanlar rotası olarak, Afganistan menşeli 3 rotadan oluştuğunu belirterek, "Bu rotalardan biri Akdeniz'e kaydı. Türkiye rotası değiştirildi. İkinci olarak, uyuşturucuya bağlı ölümler son 5 yılda 941'den 270'e düşürülmüştür. Bu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'de uyuşturucuyla mücadelede ortaya koyduğumuz konsepttir. Bu, bütün güvenlik kurumlarımızın bizatihi kendi operasyonlarıyla yön vermesiyle sağlanmıştır. Üçüncüsü uyuşturucunun en çok kullanıldığı yerler olarak nitelendirdiğimiz metruk binalar konusunda Türkiye'de yine aynı tarihlerden itibaren metruk bina belirleme anlayışına gidildi. Yaklaşık 126 bin 38 metruk bina belirlendi. Bunların da 1664'ü sadece ilk 5 ayda belirlenmiştir. Bu 126 bin 38 binanın şu ana kadar toplam 91 bin 796'sı yıkılmış 19 bin 694'ünün metrukluğu giderilmiş, geri kalan 14 bin 500 binanın ise şu anda yıkım işlemleri devam etmektedir" dedi.

'UYUŞTURUCUDA 360 DERECE KONSEPTİ YAPILDI'

Metruk binaların suç ve uyuşturucunun temel merkezi olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Burada çok ciddi bir çalışma yaptık. 15 Temmuz'dan sonra Cumhurbaşkanımızın talimatından sonra özellikle yeni bir konsept ortaya koyduk. 360 derece bir konsept. Bu konsept çerçevesinde toplam 36 bin cezaevinde tutuklu hükümlü varken, şu anda bu sayı 128 bin 200 olmuştur. Bu konudaki mücadelemiz de aynı şekilde devam etmektedir. Amerika'da kasabalar ayrılmış ve uyuşturucu neredeyse imtiyazlı hale getirilmiştir. Avrupa da dahil olmak üzere bazı uyuşturucu türlerinin vatandaşlara verilebileceği bizatihi hükümet ve devlet görevlileri tarafından açıklanmaktadır. Bütün bunları Türkiye'de geçen yılla, bu yıl bir ifade olarak söylemek isterim ki; bu uyuşturucu kullanım suçundan tespitlerimiz yüzde 9,5, ilk kez uyuşturucu ticaretine bulaşıp, satanlar ise yüzde 11 azalmıştır. İlk kez bu yılbaşı itibarıyla azalma gerilere doğru yönelmiştir" diye konuştu.

Bakan Soylu, 360 derece konseptiyle, emniyet ve jandarma teşkilatları, uyuşturucuyla mücadelede birlikte hareket ettikleri diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları ve bakanlıklarla yepyeni bir model ortaya koyduklarını vurgulayarak, "Bu yılki yeni modelle birlikte de Türkiye'nin örneğin 65 vilayetinde, şu an kanalizasyonlardan atık alıp, her bir çeyrekte bu atıklarda hangi maddelerin artıp, artmadığını veya azaldığını hemen o illerde tespit edip, değişikleri takip edilme kabiliyetine sahip oluyoruz. İhbarları takip ediyoruz. Aynı zamanda her ili ikili kriterle takip ediyoruz, ölçüyoruz, ölçümlüyoruz. Sonrasında da ona yönelik operasyonlar gerçekleştirmeye çalışıyoruz. 81 ilde Narkotim unsurları var, operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Her ilçeyi 32 kriterle tanıyoruz. O, 32 kriterle takip ettiğimiz ilçelerde uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu satıcılarının artıp, artmadığını değerlendiriyoruz" dedi.

Narko Alan projeleri olduğuna da değinen Bakan Soylu, "Özellikle Narko Alan projesinde bazı alanların tamamen kapatılmasını sağlıyoruz. Kapatılan o alanlarda, bir daha uyuşturucu satılmasını engelliyoruz. İzmirli hemşehrilerim emniyetimizin ve jandarmamızın en temel uğraş alanlarından birisi uyuşturucuyla mücadeledir. Uyuşturucuyla mücadelede bu İzmir'de yaptığımız ikinci operasyonumuzdur. Bundan sonra yapacağımız operasyonlarla uyuşturucunun kökünü kazıyacağız. İzmirli hemşehrilerimiz müsterih olsunlar. Daha önce de gelmiş, böyle bir açıklama yapmıştık. Bu ikinci Kökünü Kurutma Operasyonu ancak bu esnada ayrıca anlık olarak yaptığımız operasyonlar da var. Onlarda da yakalamalarımız var. Aynı şekilde devam etmektedir ve bu konudaki kararlılığımız nettir. Bugün saat 04.00 gibi erken bir saatte İzmir'e geldik ve ayrılacağız ama 100 kere de gelmemiz gerekirse geliriz. Bu illeti ülkemizden söküp atacağız, uyuşturucunun kökünü kazıtacağız" diye konuştu.

ANNELERE UYARI

Bakan Soylu, özellikle annelere uyarıda bulunarak, şunları söyledi:

"Benim yavrum, evladım yapmaz’ dememek gerekir. Allah muhafaza, burada mümkün olduğunca evladımızı takip etmek muhtemel felsefemizde. Kaymakamlıklarımız, valiliklerimiz, Kara Kuvvetlerimiz ve hastanelerimiz, bu konuda, hepimizin emrine amadedir. Uyuşturucu illetinden kurtulmak isteyen anneler, babalar müracaatlarıyla her türlü tedavi ve rehabilitasyona yatırılma imkan ve kabiliyetine sahiptir. Sağlık Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın bu konudaki çalışmaları en üst noktadadır. Özellikle, yeni açılacak 'Bahar Merkezleri'yle beraber Sağlık Bakanlığımız da tedavi ve rehabilitasyonda çok önemli atılım gerçekleştirmektedir. Uyuşturucuyla mücadelede, Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu bir iradenin sonucu olarak hem Meclisimizde karar verildi, hem de 5 Nisan'da Resmi Gazete'de onaylanarak ciddi bir kanun değişikliği yapıldı. Kanun değişikliği gerek kimyasal gerek sentetik uyuşturucularda ceza miktarını 10 yıldan minimum 15 yıla çekti. Tedavi ve rehabilitasyon, doktor raporuyla artık resen yapılmaya başlandı. Çok önemli atılımlar yapıldı. Bunlardan biri de Adalet Bakanlığı'yla yapılan çalışmalar çerçevesinde, cezaevindeki uyuşturucu kullanıcısı ve satıcılarının her birine tedavi ve rehabilitasyon uygulanması konusunda yeni bir süreç ortaya koyulması oldu. Bunların hepsi uzun zamandır uyuşturucu kullananların anneleri, babaları, aileleri ve yakınları tarafından istenilen kanun değişiklikleridir. Bunun yanında birçok kanun değişikliği yapıldı. Bununla beraber uyuşturucuyla mücadelede elimiz biraz da kuvvetlendi. Milletimiz bize itimat etsin, milletimiz bize güvensin. İnanıyoruz ki uyuşturucuyla mücadelede Amerika ve Avrupa’da uyuşturucu serbestleşmişken; Türkiye, kendi sınırları içerisine sokmama konusunda kararlılığını ortaya koyacaktır."