Bakan Kurum: İzmir Körfezi karadan gelen kirlilik nedeniyle artık nefes alamıyor
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "İzmir Körfezimiz, karadan gelen kirlilik nedeniyle artık nefes alamamaktadır. Balıklarımız toplu ölümler yaşamaktadır. Körfezin farklı noktalarında deniz suyu numuneleri aldık. Üzülerek söylüyorum; denizdeki, atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir'de yaşanan toplu balık ölümlerinin ardından bilim insanları ile TÜBİTAK Marmara Gemisi'yle körfezde incelemelerde bulundu. İncelemelerde, İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan ve bilim insanları yer aldı. İncelemenin ardından basın açıklaması yapan Bakan Kurum, “Yakın zamanda İzmir Körfezimiz, yeniden toplu balık ölümleriyle, kötü koku ve görüntülerle gündeme gelmişti. Biz de bugün TÜBİTAK Gemimizdeyiz. Hepimizin içini sızlatan o görüntüleri ve sebeplerini yerinde görmek için bilim insanlarımızla, valimizle, belediyelerimizle gerekli saha çalışmalarımızı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
'İZMİR KÖRFEZİMİZ, ARTIK NEFES ALAMAMAKTA'
İzmir Körfezi'nin, dünyanın göz bebeği olan bir tabiat harikası olduğunu söyleyen Bakan Kurum, “Kurtuluş Savaşı'nda düşmanın denize döküldüğü yer burasıdır. Mavi vatanımızın en anlamlı noktası, en muhteşem bölgesidir. Bağımsızlığımızın simge mekanıdır. Burası; birbirinden güzel adalarıyla, tuzlaları, dalyanlarıyla; kuş cenneti ve lagünleriyle, tam bir cennet parçasıdır. Maalesef bugün; sıraladığım tüm bu güzellikler tehlike altındadır, adeta can çekişmektedir. İzmir Körfezimiz, karadan gelen kirlilik nedeniyle artık nefes alamamaktadır. Balıklarımız toplu ölümler yaşamaktadır. Bakanlık olarak geçtiğimiz günlerde, bu acı durumun sebeplerini incelemek için harekete geçtik. Körfezin farklı noktalarında deniz suyu numuneleri aldık. Üzülerek söylüyorum; denizdeki, atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır" diye konuştu.
'İZMİR KÖRFEZİ'NDEKİ OKSİJEN SEVİYESİ, YER YER 0'A KADAR DÜŞTÜ'
Bu durumun evsel ve endüstriyel atıkların, suya arıtılmadan karıştırıldığı anlamına geldiğini belirten Murat Kurum, “Bu da beraberinde koku problemini getirmekte, insan sağlığını tehdit etmektedir. Denizdeki oksijene baktığımızda da benzer bir manzarayla karşılaşıyoruz. İzmir Körfezi'ndeki oksijen seviyesi 6 miligram/litre olması gerekirken, bu seviye 1,8'e, yer yer 0'a kadar düşmüştür. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan İzleme Sonuçları'nda da kirlilik parametrelerinin; özellikle 2020 yılından sonra ciddi artış gösterdiği görülmüştür. Şu anda İç Körfez'de; toplam fosfor, Klorofil-a ve Amonyum azotu gibi zararlı maddeler; sınır değerlerinden tam 2 kat daha fazladır. Maalesef iç körfezimizde; denizdeki su hareketliliği ve sirkülasyonu artık durma noktasına gelmiştir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse; şu anda körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır. Balıklarımız oksijensiz kaldıkları için ölmüştür. Körfezimize dökülen 7 derenin durumuna baktığımız da sonucun içler acısı olduğunu görüyoruz. Bugün derelerdeki su, 'organik kirlilik' açısından tarihin en kötü durumundadır" dedi.
'ÇİĞLİ ATIKSU ARITMA TESİSİNİN VERİMLİ İŞLETİLMEMESİ AYRI BİR PROBLEM'
İki önemli noktanın altını çizmek istediğini söyleyen Bakan Kurum, “İzmir Körfezi'ni temizlemek için Büyük Kanal Projesi yapılmıştı. Bu projede; yağmur suyu ve kanalizasyon şebekesinin birleştirilmiş olması nedeniyle; tam 5,5 kat daha fazla kirli ve katı madde denize akmaktadır. Bu denizimiz için hakikaten hayati bir sorundur. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin verimli işletilememesi de ayrı bir problemdir. Bakanlık olarak; Çiğli Atıksu Arıtma tesisi düzgün işletilmediği için İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni defalarca uyardık. Son 5 senede 6 milyon liradan fazla tutarda, 13 ayrı ceza uyguladık. Bu cezaların sebebi, tesisin düzgün çalıştırılmaması; İzmir Körfezi'ni her gün önceki günden daha fazla kirletmesidir" ifadelerini kullandı.
'KATI MADDE DEĞERİ OLMASI GEREKEN LİMİTİN TAM 4 KATINA ÇIKMIŞTIR'
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nden 23 Ağustos'ta numune aldıklarını belirten Bakan Murat Kurum, “Analiz sonucu bizi yine üzmüştür. Çünkü tesisteki katı madde değeri olması gereken limitin tam 4 katına çıkmıştır. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin kurulu kapasitesi, günde yaklaşık 605 bin metreküptür. Ama tesise gelen atıksu miktarı günlük 700 bin metreküpü aşmaktadır. Tesise gelen fazla atıksu tesiste arıtılmıyor; çok yüksek miktarda katı atık, orta körfeze arıtılmadan doğrudan dökülüyor. İzmir Körfezi'mizin dibine birikiyor, dip çamurunu arttırıyor, canlı yaşamını derinden etkiliyor" dedi.
'İZMİR KÖRFEZİ ÖLMEKTEDİR'
Bugün körfezde yaşananların, tam anlamıyla büyük bir çevre felaketi olduğunu söyleyen Bakan Kurum, şöyle konuştu:
"İzmir Körfezi'nin ekosistemi artık tamamen çökme noktasına gelmiştir; İzmir Körfezi ölmektedir. Bu güzelim denizin bu hale gelmesinin sorumluları; seçim meydanlarında 'İzmir Körfezi'nde yüzeceğiz' diyen ama görevdeyken körfez için tek bir adım atmayanlardır. Sorumlular; şimdi suçlarını gizlemek için 'Bu balıklar bize ait değil, bunlar gemilerle getirildi' diyerek kendini gülünç duruma düşürenlerdir. Bu kirliliğin sorumlusu; yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atıksu tesislerini bile çalıştıramayan, derelerini dahi ıslah etmekten aciz olan belediyelerdir."
'HAREKETE GEÇMELERİ İÇİN ZORLAYACAĞIZ'
Bakanlık olarak, İzmir için sorumluları izleme ve denetim görevlerini yapmaya kararlılıkla devam edeceklerini ifade eden Bakan Kurum, “Bilim kurulumuzu oluşturduk. İnşallah kurulumuz, bundan böyle, yerel yönetimlere yol gösterecek. Bilim insanlarımız, İzmir'deki yerel yöneticiler için kirlilikle mücadeleye dair yol haritaları çıkaracak, ev ödevleri verecek. Biz de Bakanlık olarak; belediyeler ev ödevlerini yapıyor mu yapmıyor mu, anlık olarak takip edeceğiz. Eksiklikleri varsa söyleyeceğiz. Yönetim zafiyeti söz konusuysa uyaracağız. Atılması gereken adımlar atılmıyorsa harekete geçmeleri için zorlayacağız. İzmir Körfezi, bugün yapıldığı gibi kaderine terk edilemez, görmezden gelinemez, yok sayılamaz. Biz de buna asla izin vermeyiz, vermeyeceğiz. İzmir Körfezi'nde yapılan her şeyin an be an, 7 gün 24 saat takipçisi olacağız" diye konuştu.
'YURT DIŞINDA OLMAYI TERCİH ETMİŞ'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın yapılacak İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu toplantısına katılmamasına ilişkin soruyu da cevaplayan Murat Kurum, “Biz İzmir'in Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, bilim insanlarımızla, valimizle İzmir Körfezi için hayati öneme sahip bir toplantıyı gerçekleştireceğiz. İsterdik ki, bu toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da olsun fikirlerini paylaşsın, yapılması gerekenleri ilgili bilim kuruluyla paylaşsın. Kendisini davet ettik ancak kendisi yurt dışında olmayı tercih etmiş. Demek ki, İzmir'den daha önemli meseleleri var. Kendisine neden katılmadığını sorarsınız. Ancak biz İzmir'in bu hale getirilmesini izlemeyeceğiz. Yapması gereken görevleri bizzat kendilerine hatırlatacağız" dedi.
'EYLÜL AYI SONUNA KADAR ACİL EYLEM PLANINI ORTAYA KOYACAĞIZ'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TÜBİTAK Marmara Gemisi'nde İzmir Körfezi'nde yaptığı incelemenin ardından beraberindeki heyet ile İzmir İktisat Kongresi'nde düzenlenen İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'na katıldı. Toplantıda İzmir Valisi Süleyman Elban, bilim insanları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı bazı müdürlükler, odalar ve ilçe belediye başkanları yer aldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, "Bugün İzmir Körfezi'yle ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, bilim insanları ile 3 saati aşkın süren toplantı yaptık ve körfeze ilişkin projeleri, yapılması gerekenleri, hedefleri hep birlikte istişare ettik. İzmir Körfezimiz gelinen süreçte gerek karasal kaynaklı kirlilik gerek deniz kaynaklı kirlilik, amonyak değerinin artması ve oksijen seviyesinin düşmesi sebebiyle maalesef artık canlı yaşamını tehdit eder hale gelmiştir. Burada balıkların ölümüyle hem İzmir gündemine hem de Türkiye gündemine İzmir Körfezi taşınmış. Bu bizim istemediğimiz bir durum. Alınması gereken tedbirlere, yapılması gereken işlere ilişkin kurulumuz ile istişare yapmış ve yapılacak işlere ilişkin yönetmeliği tarif ettiği şekliyle, belediyelerin sorumluluklarını belediyelere varsa diğer kurumların, kuruluşların, STK'ların, organize sanayi bölgeleri ve sanayi kuruluşlarının yapması gerekenleri de tarif edecek şekliyle eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız. Bu eylem planında ilgili kurumların sorumlulukları net bir şekilde tarif edilecek. Bu sorumluluklar çerçevesinde de yapılması gereken projeler inşallah hızlı bir şekilde hayata geçecektir. Bakanlık olarak bu sürecin takipçisi, denetleyicisi, yol göstericisi olmaya devam edeceğiz. İzmir Körfezi'nin kaderine terk edilmesine müsaade etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. Sorunlarla ilgili her türlü süreci anlık takip edeceğiz, yapılması noktasındaki irademizi net bir şekilde ortaya koymaya devam edeceğiz" dedi.
'BİLİM İNSANLARIMIZ ÇALIŞACAKLAR'
İzmir Körfezi'nde bugüne kadar yapılan projelerin 2012'den beri konuşulan, hayata geçirilemeyen projeler olduğunu söyleyen Bakan Kurum, "Dolayısıyla o gün için 50 milyon metreküp dip çamuru hesabının bile bugün farklı bir durumda olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda yeniden halihazır alınarak ilgili hocalarımızın kendi meslek dallarıyla alakalı gruplar oluşturularak, bu gruplar çerçevesinde İzmir Körfezi'nde akan derelerin ıslahı, alınması gereken tedbirler, burada yapılması gereken organik tarıma kadar hedefler ortaya koyacağız. Atık ve yağmur suyunun ayrıştırılmasına ilişkin hızlı çözümlerin ortaya konması, buradaki sirkülasyon kanalı veya navigasyon kanalına ilişkin tarama faaliyetlerinin bir an önce ilgili kurumlarca, Büyükşehir Belediyesince ve Ulaştırma Bakanlığınca yapılması ve kara kaynaklı kirliliklerin önlenmesine ilişkin adımların atılmasına kadar birçok eylem planını ay sonuna kadar bilim insanlarımız çalışacaklar ve çalışılan bu projeler ve hedefler doğrultusunda da adımlar atılacak" açıklamalarında bulundu.
'4. ETAP DIŞINDA YENİ ETAPLARIN GEREKLİLİĞİNİ HATIRLATTI'
Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi kapasitesi 605 bin metreküp. Yeni etabın tamamlanmasına ilişkin Büyükşehir Belediyesi'nin tamamlanması noktasında hızlanmasını söyledik. 4. Etap dışında yeni etapların yapılmasına yönelik adımların atılması gerektiği de bugünden yine ilgili belediyemize hatırlatılmış oldu. İnşallah bu kapsamda çalışmalar yapılacak ve bilim insanlarımızın görüşleri ve fikirleri doğrultusunda çalışmalar ortaya konulacak. Güzel İzmir'imizi koruyacak, gelecek nesillere aktaracak adımları atma noktasında takip ve sürecin izleyeni, yol göstereni olmaya devam edeceğiz."