Bakan Kirişci, Muğla'da 'sipsi' çaldı
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla'da, '14'üncü Güney Ege Gıda Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda karşılaştığı sipsi ustası Ramazan Mercan'ın kasketini takıp, sipsi çaldı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Milas'ta düzenlenen '14'üncü Güney Ege Gıda Tarım ve Hayvancılık Fuarı'na katıldı. Fuarda yöresel kıyafetli kadınların çiçeklerle karşıladığı Bakan Kirişci, fuar alanında stant açanlarla ve vatandaşlarla sohbet etti.
Üreticiler, Bakan Kirişci'nin sektördeki sorunları dinlediğini ve çözüm yolları için çaba harcadığını ifade etti. Bakan Kirişci, fuarda, sipsi ustası Ramazan Mercan ile bir süre sohbet etti. Kirişci, ardından Mercan'ın çok beğendiği kasketini takıp sipsi çaldı. Bakan Kirişci'ye fuarda Muğla Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, kurum müdürleri ve siyasi parti temsilcileri eşlik etti.
Muğla Valiliği'ndeki brifingin ardından Bakan Kirişci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde tarım sektörü temsilcileriyle toplantı gerçekleştirecek.
MUĞLA VALİLİĞİNİ ZİYARET ETTİ
Tarım ve ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Milas ilçesindeki '14'üncü Güney Ege Gıda Tarım-Hayvancılık Fuarı'nın ardından Muğla Valiliği'ni ziyaret etti. Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Bakan Kirişci, 75. Yıl Salonu'nda basına kapalı gerçekleştirilen brifingde, bakanlığa bağlı müdürlüklerin görevlilerinden yapılan yatırımlar ile önümüzdeki süreçte yapılacaklar hakkında slayt eşliğinde bilgi aldı.
Brifingin ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) B Salonu'nda düzenlenen toplantıda sektör temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Kirişci, "Bakanlık olarak ilk günden itibaren 15 bin çalışanımız ve 5 bin makinemizi seferber ettik. Sahada vatandaşlarımızın yarasının sağlanmasına katkı sağladık. Birbirine bitişik 11 ilin eş zamanlı olarak depremden zarar görmesi birbirine yakın iller birbirine çare olamadı. Çünkü hepsi depreme muhatap oldu. Bir kıyamet senaryosu desek abartı olmaz. Sınırlarımızı aşarak pek çok coğrafyayı da etkilemiş olan bir depremden söz ediyoruz. Bu deprem millet olarak hepimizi derinden etkiledi. Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya'da sel ve taşkın hadisesi yaşadık. Orada da can kayıplarımız oldu ve maddi kayıplar yaşadık. Şanlıurfa'ya 3 günde 138 kilogram yağış düştü. Üstleri kapanmış olan dereler, akmaz hale getirilen menfezler ve aşırı yağışın etkisiyle bir felakete dönüştü. Çok şükür oralarda da yaralar hızla sarılıyor. Bölgede 60 bin ton odun dağıttık. 16 bin ton hayvanlar için yem dağıttık. 1,4 milyar liralık yem desteği verdik. Gıda ve temizlik maddesi, giyim malzemelerini de karşılamaya çalıştık" dedi.
'TARIMDA PLANLAMAYI SAĞAYACAK KANUN MECLİSTEN GEÇTİ'
Bakan Kirişci, Türkiye'nin iklimsel açıdan kuraklıkla aşırı yağışı bir arada yaşayan ve bunu da deneyimleyen bir ülke olduğunu belirtip, "Artık hiç kimsenin buna itirazı kalmadı. Türkiye'nin yüzde 55-60'ı yanmaya meyilli ormanla kaplı bir coğrafya. Tam kuraklığı konuşuyorduk ülke olarak bir anda aşırı yağışları, sel ve heyelanları konuşmaya başladık. Dolayısıyla biz bu gerçekleri kabul ederek kendimizle ilgili doğru bir üretim planlaması yapmak zorundaydık. Tarımda planlama şart. Bu planlamayı sağlayacak olan kanun artık Meclisimizden geçti. Bundan sonra Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından en kısa sürede alt mevzuatları çıkarılarak uygulamaya konulacak" diye konuştu.
'2 YILDAN FAZLA BOŞ BIRAKILAN ARAZİYE KİRA UYGULAMASI YAPACAĞIZ'
Türkiye'nin son yıllarda hızla büyüdüğünü ve tarım alanlarının azaldığını ifade eden Bakan Kirişci, "Üretiyoruz, sanayileşiyoruz, şehirlerimiz büyüyor. Bizim tarım alanlarımız ister istemez giderek azalıyor. Kişi başına düşen arazi miktarımız 2002 yılında 4 dekar iken bugün 2,8 dekara geriledi. 2050 projeksiyonu olarak da 1,7 dekara düşeceği öngörülüyor. Hal böyle olunca planlı tarım bunun için gerekiyor. Gelişigüzel üretimden bunun için kurtulmamız gerekiyor. Biz, sözleşmeli üretimi getirdik. Bundan sonra stratejik ürünlerde gerektiğinde sözleşmeli tarımı zorunlu kılacağız. Böylelikle üreticinin mağdur edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Sözleşmeli üretim modeliyle hem alıcıyı hem üreticiyi gözetiyoruz. Burada tarım sigortasını zorunlu hale getireceğiz. Sözleşmeli üretim de yine bir devrim niteliğinde. Varis, nedeniyle yüzbinlerce dekar boş kalan tarım arazileri var. Bu araziler 2 yıldan fazla boş bırakılırsa kira uygulaması yapacağız. Rayiç kira bedelini varislerse varislerin, mülk sahibi ise mülk sahibinin hesabına yatıracağız. Amacımız bir karış toprağımız boş kalmasın. Böylelikle var olan kapasitemizi en üst düzeyde kullanıyor olacağız" diye konuştu.