Bakan Bozdağ: Adeta milletin aklıyla alay ediyorlar
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kaç ay aradılar. 'Yıpranmasın diye biz adayımızı açıklamıyoruz' dediler. 2002'den beri siyasetin içinde, 2010'dan beri genel başkan, cumhurbaşkanımıza karşı girdiği her seçimi kaybetmiş, yıpranmanın da zirvesine ulaşmış birini, yıpranmamış aday diye millete takdim ediyorlar. Adeta milletin aklıyla alay ediyorlar" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Batman'da esnafla bir araya buluşup, sorunlarını dinledi. Bakan Bozdağ ve beraberindekiler, valilik, adliye binası ve AK Parti Batman İl Başkanlığı ziyaretinin ardından Gülistan Caddesi'nde esnafla bir araya geldi, sorun ve taleplerini dinledi. AK Parti İl Başkanlığı'ndaki konuşmasında ramazan ayına bu yıl hüzünle girdiklerini söyleyen Bozdağ, "Büyük acılar yaşadık, büyük yıkımlar, büyük yaralar gördük. Böylesi büyük bir felaketi Türkiye görmediği gibi yeryüzünde gören başka bir ülke de yoktur. Enkazları kaldırmaya başladık, birçoğunu da kaldırdık. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın da taahhüt ettiği üzere, vatandaşlarımızın yıkılan ev ve iş yerlerini kedilerine teslim edeceğiz. Depreme dayanıklı daha güvenli daha dirençli daha yaşam alanlarını vatandaşlarımızın emrine amade hazır bir şekilde hizmetlerine sunacağız. Çevre şartları yerinde, otopark alanları olan, ibadethaneleri, camileri, mescitleri bulunan, eğitim, sağlık tesisleri olan, park alanları, yeşil alanları, ticari alanları, çarşıları ile beraber yeni kentler kuruyoruz. Bu kentlerle şehirlerimiz yeniden inşa edeceğiz ve insanlarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlayacağız. Bunlar bizim geçmişte yaptıklarımızın referans göstererek yaptığımız sözler. Biz son 20 yıldır cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimize ne söz verdiysek yaptık" diye konuştu.
Muhalefete yüklenen Bozdağ, "Bizim yaptığımız nice iş var. Bu zihniyete rağmen yaptık. Eğer biz bunların hayırlarına uyup, 'yaptırmayız' dediklerini yapmasaydık, Türkiye'de bugün şehir hastaneleri olmazdı, hızlı tren olmazdı, Batman dahil her ilde üniversite olmazdı. Nükleer enerji olmazdı, Avrasya Tüneli, Marmaray, İstanbul Havalimanı, İHA'lar, SİHA'lar olmazdı. Yerinde sayan, yorulan, yorgunlukları ile bir adım ileri gitmemiş bir Türkiye olurdu. Biz koşan bir Türkiye yaptık. Şahlanan bir Türkiye yaptık. Türkiye'nin dört bir yanını değiştirdik. Onların gündemi başka, bakın bizim gündemimiz ne? Bu ülkenin yerli ve milli ilk otomobilini imal edip, trafiğe çıkarmak oldu" ifadelerini kullandı.
'BUNLAR KRİZ VAAT EDİYOR'
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi süreci hakkında konuşan Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
"Kaç ay aradılar. Yanı başlarındaki cumhurbaşkanı adayını göremiyorlar. Görme mesafeleri kıt demek ki. 'Yıpranmasın diye biz adayımızı açıklamıyoruz' dediler. 2002'den beri siyasetin içinde, 2010'dan beri genel başkan, cumhurbaşkanımıza karşı girdiği her seçimi kaybetmiş, yıpranmanın da zirvesine ulaşmış birini, yıpranmamış aday diye millet takdim ediyorlar. Adeta milletin aklıyla alay ediyorlar. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bir tane cumhurbaşkanı adayları var, cumhurbaşkanının yanında 7 tane cumhurbaşkanı yardımcılığına aday var. Bir de Kandil ile HDP'yi koysanız, 9 yardımcı, 1 başkan adayı yapıyor. Dünyada böyle bir örnek var mı? Böyle bırakın ülke yönetmeyi, bakkal bile yönetilmez. Bunlar istikrar vaat etmiyor. Bunlar kriz vaat ediyor. 'Dediğimizi yapmazsa kavga çıkar' diye açıklama yapıyorlar. Meclis’teki gücümüzü kullanırız diyorlar. Bunlar yönetilmezliği, en iyi yönetim diye vaat ediyor. Eski Türkiye'yi vaat ediyorlar. Türkiye'ye bu vaatlerin hiçbiri umut vermez. Masadaki biri masaya demediğini bırakmadı. Her ne olduysa bunların hepsi sineye çekildi. Söylenen sözler unutuldu. Masaya geri oturuldu. Birlikte kazanacağız diye fotoğraflar çekildi, konuşmalar yapıldı. Siyaset biraz omurga, dik duruş ister. Sözünün arkasında duran, bedel ödemek lazımsa ödemekten çekinmeyen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir yandan yaptığı hizmetlere bakın, bir yandan da meydan okumalara. Türkiye'nin içinde de nice tuzaklara, nice hesaplara, nice kirli kirli oyunlarına karşı dik durduğu için seçiyoruz. Biz dik duruşu ondan öğrendik. İsrail’in cumhurbaşkanının yüzüne, ‘Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz’ gibi dik bir duruşu biz onda gördük. Biz dik duruşu ‘Kudüs Filistin'in başkentidir’ diye, dik duruşu biz onda gördük. Başörtülü birine zerrece tahammülleri yoktur ama seçim vakti başörtülülere rozet takmak için yarışa giriyorlar. Seçim muhafazakarı bunlar. Ömründe cuma namazına gitmez, ama seçim vakti her cumayı ayrı bir camide eda etmek için program yapmışlar. Bu din istismarcılığının ta kendisidir. Aldatan bir siyasetin temsilcisi AK Parti hiçbir zaman olmamıştır. Biz doğru bildiklerimizi dosdoğru söylemeye, arkasında da dimdik durmaya devam edeceğiz."
‘DEMOGRAFİYİ BOZMADAN TALEPLERİ KARŞILAMAYI HEDEFLİYORUZ’
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, temaslarının ardından Batman'da iftar programına katıldı. Valilik tarafından organize edilen iftar programında Bakan Bozdağ’a Vali ve Belediye Başkanvekili Ekrem Canalp, AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ve İl Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç da eşlik etti. Bakan Bozdağ burada yaptığı konuşmada, daha önce Van, Bingöl, Tunceli, Elazığ, Malatya, İzmir, Düzce, Simav depremlerinde yıkılan evleri söz verdikleri süresi içerisinde tamamladıklarını ifade ederek, "Önemli bir kısmını da süresinden önce tamamladık, teslim ettik. İnşallah bu deprem felaketinden sonra vatandaşlarımıza sunacağımız konutlarımızı da 1 yıl içerisinde tamamlayıp, hak sahiplerine teslim edeceğiz. Daha dirençli, daha dayanıklı deprem mevzuatına uyarlı, daha güvenli yaşam alanlarında insanlarımızın yaşamasını temin edeceğiz. Adeta yeni şehirler, yeni kentler kuruyoruz, oluşturuyoruz. Demografiyi bozmadan vatandaşlarımızın taleplerini en üst düzeyde karşılamayı hedefliyoruz” dedi.
‘HİZMETİN HEPSİNİ BİRLİKTE YAPACAĞIZ’
Kırmızı çizgilerini koyduklarını ifade eden Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Biz ırkçılık yapmayacağız dedik. Biz din milliyetçiliği yapmayacağız dedik. Bu ülkenin her bir bölgesini, her bir ilini, ilçesini, her bir inanışını, her bir rengini ve dilini birlikte kucaklayacağız, hizmetin hepsini birlikte yapacağız. Bu anlayışla adım attık. Bütün beldelerde, köylerde hizmeti Edirne'den Batman'a, Kars'a kadar eş zamanlı başlattık. Köylerin çoğunda içme suyu yoktu, suların gelmesi. Kanalizasyon yoktu, kanalizasyonların yapılması. Yollar yoktu, yolların yapılması bu politikanın doğal bir sonucu olmuştur. Biz bölünmüş yol dedik ve Türkiye'nin bütün illerinde eş zamanlı bölünmüş yolu başlattık. Toplu konut dedik. Türkiye'nin bütün illerinde adeta yeni şehirler kurduk, Batman'ımızda dahil. Üniversite dedik. Türkiye'nin 81 iline üniversiteleri bu dönemde Batman dahil biz kazandırdık. Doğalgaz dedik. Türkiye'nin doğalgaz ulaşmadığı ilimizi bırakmadığımız gibi ilçelerinde de neredeyse tamamına doğalgazı bu dönemde biz götürdük. Hızlı tren, şehir hastaneleri, pek çok şeyi Türkiye'nin dört bir yanına birlikte yaptık. 20 yılda bu bütün değişimin altında yatan en önemli neden nedir derseniz, birçok neden var ama ben bir tanesine vurgu yapmak istiyorum. Bu nedenlerin başında siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim, bunun doğurduğu güven ve bunların Türkiye'ye kazandırdıkları vardır. Eğer bir ülkede siyasi istikrar olur, güçlü iktidar var olur, iyi bir yönetim ortaya çıkarsa, güven çıkar ve o ülkenin dört bir yanı şantiyeye döner. Bu ülkenin huzurunu, istikrarını bozmak için onca saldırı yapıldı. Hendek teröründen Gezi'sine, 17-25 Aralık'tan, 15 Temmuz darbe girişimine, dolar saldırısından daha nice saldırılara kadar nice oyun ve saldırıyla karşı karşıya kaldık. Rusya-Ukrayna savaşı, pandemi ve Suriye'de yaşanan kriz, göçler, bütün bunların içerisinden Türkiye'nin ekonomisi Allah'a şükür dimdik ayakta. Bugün bazı sorunlarımız var. Ekonomide daralmalar gördük. Fiyatlarda artışlar var. Şu kadarını söyleyeyim; biz geçmişte de dünya finans krizini yaşadık. Başkaca krizler de yaşadık. Onları Allah'ın izniyle dayanışma içerisinde, büyük bir tecrübe ve büyük bir cesaretle atlattık."
‘KÜRTÇE’NİN ÜZERİNDEKİ YASAKLARI TEK TEK BİZ KALDIRDIK’
Son 20 yılda pek çok önemli adımı attıkları gibi demokratikleşme konusunda da çok ciddi adımlar attıklarını kaydeden Bakan Bozdağ, şözlerini şöyle tamamladı:
"Kürt kardeşlerimizle ilgili çok önemli tarihi reformlara imza attık. Belki bu ülkede bizden önceki dönemlerde kimsenin konuşmaya cesaret edemediği şeyleri biz konuştuk, konuşturduk, tartıştırdık, yaptık ve Türkiye'nin gündeminden biz çıkardık. 3 Kasım 2002'de seçimden önce Batmanlılar, Diyarbakırlılar, bölge insanı bizden OHAL'leri kaldırın başka bir şey istemiyoruz demişlerdi. İlk icraatımız OHAL'i kaldırmak oldu. Süresini uzatmamak suretiyle OHAL uygulamalarına, yönetimine biz son verdik. On yıllardır ülkemizde süren red, inkar ve asimilasyon politikalarını biz bitirdik. Kan dursun, gözyaşı dinsin, ülkede huzur ve barış egemen olsun diye, çözümün farklı alternatiflerde mümkün olacağını göstermek ve başarmak için de her türlü eleştiriye göğüs gererek, önemli tarihi adımlar attık. Netice alamadık ama denedik. Kürtçenin üzerindeki yasakları tek tek biz kaldırdık. Rahmetli Ahmet Kaya Kürtçe şarkı söylemek istediğini ifade edince bugün Kılıçdaroğlu’nun etrafına çöreklenmiş olanların rahmetliye nasıl linç uyguladıklarını yakinen o dönemleri bilenler bilir. Şimdi bu ülkede Kürtçe şarkı, türkü, her türlü müzik, her türlü sanat, tiyatro oyunları oluyor mu? Oluyor. Dün mümkün müydü? Değildi. Ortaöğretim kurumlarına Kürtçeyi seçmeli ders olarak koyduk. Yükseköğretim kurumlarına Kürt dili ve edebiyatını bölüm olarak açtık. Kürtçe araştırma enstitüleri kurduk. Kürtçe öğretmenlik yetiştiren bölümler açtık. Kadrolar oluşturduk. Özel öğretim kurumlarında Kürtçe eğitimin önünü biz açtık. Davası, soruşturması olanın kendini Kürtçe savunmasının imkanını biz getirdik. Cezaevinde olanlar analarıyla kendi ana dilleriyle konuşamazdı. Konuşma yasağı vardı. Onu biz kaldırdık. Şimdi Ahmet Türk konuşuyor. Başkaları da konuşuyor. Memleketin hiçbir yerinde kendi ilinde dahi Kürtçe siyaset yapamaz, Kürtçe propaganda yapamazdı. Kürtçe siyaset yapmanın, Kürtçe siyasi propaganda yapma hürriyetini bu ülkeye biz getirdik. Şimdi kalkıp öte yandan konuşuyor. Diyor ki: AK Parti'ye oy verirse şöyle olur, böyle olur diye. Bütün Kürt kardeşlerimizi tehdit ediyor. AK Parti Kürt kardeşlerimize bugüne kadar konuşulamayan, konuşmaya insanların cesaret edemediği pek çok konuda tarihi adımları atarak en büyük gelişmeyi ve değişmeyi sağlamış cumhuriyet tarihinin en reformcu iktidarıdır. HDP ile daha yan yana aynı masada fotoğraf veremeyen, desteğini aldığı halde yan yana durup da biz ittifakız diyemeyen, Yüksek Seçim Kurulu’na götürdükleri ittifak beyannamesine HDP'nin imzasını arttırmaktan korkanlar, çekinenler bugün oylarına ihtiyaç varken, bu kadar korkak davrananlar yarın oylarını alınca dönüp bunların yüzlerine dahi bakmazlar. Bunların zihniyeti daha önce SHP ile o dönemin partileri ittifak yaptılar. Sonra da kollarına kelepçe taktılar. Sonra da parlamentodan hepsini attılar. Geçmişe şöyle bir baktığımızda bunlar bölgedeki insanların dertlerine derman olan değil, dertlerinin büyümesi için her şeyi yapan kadrolardır. Biz ülkemizin dört bir yanında temel hak ve hürriyetleri genişletirken bu bölgede de günün gündemi olan konuşulamayanları biz yaptık. Devlet güvenlik mahkemeleri var mı şimdi? Terörle mücadele kanunun 10. maddesine göre konulmuş ağır cezalar var mı şimdi? Biz ülkeyi demokratikleştirdik. Her alanda önemli gelişmeleri sağladık. Siz bize destek olduğunuz da duanızı ve desteğinizi arkamızdan eksik etmediğinizde Allah'ın izniyle bizim bu bölgede insanlarımızın her biri için daha yapacağımız çok işimiz var. 2 tane Erdoğan yok. Neyse o ve bugüne kadar bize öğütlediği şey şu; aldatmayacağız, aldanmayacağız. Yapamayacağımız sözleri vermeyeceğiz. Verdiğimiz sözlerin arkasında sonuna kadar duracağız. Riyakar bir siyasetin temsilcisi olmayacağız. Samimiyetin temsilcisi olacağız.”