Bahçeli: Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin'in yapacağı görüşme çok mühimdir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bugün İdlib'de Rusya ikili oynamaktadır. İran arkadan dolaşıp ateş etmektedir. Katil Esad tarih ve beşeri vicdan nezdinde ağır ve affedilmez şekilde suç işlemiştir. Bu kapsamda olmak üzere, 5 Mart 2020'de Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin'in yapacağı planlı görüşme kritiktir, çok mühimdir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, İdlib'de 27 Şubat'ta Esad ve destekçilerinin saldırısıyla 34 askerin şehit olduğunu anımsatarak bu alçak saldırıların içinde Suriye, İran, Rusya'nın olduğunu kaydetti. Saldırıda yaralanan askerlere şifa dileyen Bahçeli "Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır. Bize namlu çeviren, kurşun atan, bomba fırlatan delik deşik edilmeye, devrilip gömülmeye mecburdur, müstahaktır. Türk milletine meydan okuyan, Türkiye'ye kafa tutan, yiğit evlatlarımıza pusu kurup silah çeken kim varsa dökülen kanlarda boğulmaya mahkumdur. Sorarım sizlere; bu kadar asil ve soylu kahraman evlatları sinesinden çıkaran Türk milletine güç yeter mi? Zor söker mi? Kurşun işler mi? Kahramanlar nöbetteyken ezan susar mı? Bayrak iner mi? Hele bir söyleyin kurumuş ve kudurmuş Esad hayranları, bu kutlu vatan bölünebilir mi?" diye konuştu.
'GERİ ÇEKİLİRSEK HATAY'DAN OLMAMIZ KAÇINILMAZDIR'
Bahçeli, Türkiye'nin İdlib'de savaş oyunları, hegemonya senaryolarının içinde olmadığını vurgulayarak, "Gaye vatandır, gaye sınır, toprak ve insan güvenliğidir. 'Sınır' demek devlet demektir. Sınırları kalbura dönmüş, güvenlik duvarları aşınmış, girenin çıkanın belirsiz olduğu bir devletin egemenlik hakları çiğnenmiştir. İdlib Hatay'ın dibindedir. Hatta tarihsel olarak mündemiçtir. İdlib'den geri çekilirsek eninde sonunda Hatay'dan olmamız kaçınılmazdır. Böyle olursa Suriye'deki kaosun Anadolu'ya ithali de mukadderdir. Evimizin önü yanarken omuz silkersek milli onurumuzdan ve milli ömrümüzden mahrum kalırız. Bu savunmayı yapamazsak, bu savunmada tereddüt edersek, herkesi uyarıyorum ki, Anadolu'yu veririz, Anadolu'yu teslim ederiz" dedi.
'TÜRK MİLLETİNİN TAMAMINI BULACAKLARDIR'
Bahçeli, Rus haber sitesinde, 'çalınan şehir Hatay' başlığıyla haber yapıldığına vurgu yaparak, "Gizli hedefler, sinsi ve yüzsüz arzular deşifre edilmiştir. Hatay on yıllardır Suriye haritalarında açıkça gösterilmiştir. Ve şimdi de 'çalınan şehir Hatay' diye haberler yapılmaktadır. Bu utanmazlıktır, mütecaviz bir Moskov oyunudur. Hatay, Türk milletinin ve Türkiye'nin kardeşlik köprüsü, ayrılamaz, koparılamaz, vazgeçilemez zümrüt örtüsüdür. Kim Hatay'a göz dikiyorsa, o gözü oyarız, kim el uzatıyorsa, o eli kökünden keseriz. Hatay'ı tartışmaya açmak, Hatay üzerinde kuşkular uyandırmak cinayettir, hıyanettir, rezalettir. Ve emel sahipleri karşılarında Türk milletinin tamamını bulacaklardır. Hatay bizim diyen cani Esad rejimi, Suriye'yi tam 402 yıl egemenliği altında tutan cihan imparatorluğunu ne çabuk unutmuştur?" diye konuştu.
'SAYIN KILIÇDAROĞLU BİZİ DUYMUYORSAN ATATÜRK'Ü DUY'
Bahçeli, Türkiye'nin İdlib'de ne işi olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine tepki göstererek şöyle dedi:
"Ne işimiz var Suriye'de gürültüsü koparan aymazlar bu hakikatten haberiniz var mıdır? 'Niye Libya'dayız' diyenler, 494 yıl orada bulunduğumuzun farkında mısınız? Yoksa safa mı yatıyorsunuz? Sayın Kılıçdaroğlu ve ipini ele vermiş siyasi çürükler sizin bunlara dair bir fikriniz var mıdır? Şayet varsa kimlerin hizmetkârısınız, kimlerin hizasındasınız? Hadi yok diyelim, o zaman ne işiniz var Türkiye'de, ne arıyorsunuz siyasette? Misak-ı milli coğrafyasında bir kuşun kanadı kırılsa, bir kuzu av olsa, bir mazlum feryat etse, bir masumun göz pınarlarından yaş süzülse Türk milleti mesele eder, dert eder, tavır gösterir, bedelini de peşinen ödetir. Hem içimizdeki hem de çevremizdeki gelişmelere dikiz aynasından, geri görüş kamerasından, kozmopolit prizmadan bakmayız, bakamayız. 'Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın' diyemeyiz, elhak o yılanı yuvasında boğazlarız. Mondros Mütarekesi imzalandığında fiilen hakimiyetimizde olan alanları içine alacak şekilde Misak-ı Milli'nin hudutları çizilmişti. Gazi Mustafa Kemal de bunu şöyle izah ve ilan etmişti: Bu hudut, İskenderun Körfezi cenubundan Antakya'dan, Halep ile Katma İstasyonu arasında Cerablus Köprüsü cenubunda Fırat Nehrine ulaşır. Oradan Deyr-i Zor'a iner; sonra doğuya uzatılarak Musul, Kerkük, Süleymaniye'yi içine alır. Bu hudut dahilinde kalan ülkemizin bölümleri Osmanlı camiasından ayrılmaz bir bütün olarak kabul edilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, şimdi anlıyor musun niye İdlib'deyiz? Niye Suriye'deyiz? Niye Libya'dayız? Bize değil, aziz Atatürk'e kulak ver. Bizi duymuyorsan bari Atatürk'ü duy, bari muhterem hatırasına riayet et."
'RUSYA İKİLİ OYNAMAKTADIR'
Bahçeli, Rusya'nın İdlib'de ikili oynadığını söyleyerek, "Bugün İdlib'de Rusya ikili oynamaktadır. İran arkadan dolaşıp ateş etmektedir. Katil Esad tarih ve beşeri vicdan nezdinde ağır ve affedilmez şekilde suç işlemiştir. Bu kapsamda olmak üzere, 5 Mart 2020'de Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin'in yapacağı planlı görüşme kritiktir, çok mühimdir. Soçi Mutabakatını ihlal eden taraflar arafta değil açıktadır. İdlib'de Türkiye'nin 12, Rusya'nın 10, İran'ın da 7 gözlem noktası vardır. Şu işe bakınız ki, saldırıya uğrayan, şehit veren Türkiye'dir. Bunun karşılığında meşru savunma refleksiyle gereğini ve müdahalesini yapan ülke de Türkiye'dir" dedi.
'REJİM UÇAKLARININ ARASINDA RUS UÇAKLARI DA VARDI'
Kremlin Sözcüsü Peskov'un, Rusya dışındaki tüm ülkelerin uluslararası hukuka aykırı olarak Suriye'de bulunduğunu, Türkiye'nin sorumluluklarını yerine getirmediğini söylediğini anlatan Bahçeli, "Bize göre halt etmiş, Rus yalanlarına yenilerini eklemiştir. Putin, Rusya'nın kimse ile savaşa hazırlanmadığını, kimsenin aklına da savaş fikrinin gelmemesi için elinden geldiğini yaptığını söyleme gereği hissetmiştir. Putin ne derse desin, kahramanlarımızın bölgede kasıtlı olarak hedef alındığı barizdir. Saldırıya uğrayan Türk askeri konvoyuyla ilgili önceden Rus yetkili makamlarına bilgi verilmesine rağmen, Moskova yönetimi bunu telaşla inkar etmiştir. Dahası Rusya'nın operasyonda savaş uçaklarının bulunmadığını açıklamasına rağmen radar gerçekleri başka şeyler söylemektedir. Düşününüz, ambulansları bile vuran bir barbarlıkla İdlib'de muhatap olunmuştur. Bu menfur saldırının insanlığa, ikili anlaşma ve uzlaşmalara, evrensel değer ve mirasa aykırılığı ortadadır. 27 Şubat 2020'de rejim uçaklarının arasında bal gibi, buz gibi Rus uçakları da vardı ve ölüm saçmışlardı. Kimi kandırıyorlar? Neyi anlatıyorlar? Putin'in varmak istediği yer neresidir?" diye konuştu.
'TAM BİR AKIL TUTULMASIDIR'
Bahçeli, Rusya'nın sıcak denizlere inme planının tarihi bir hedef olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Biz 'Rusya'ya güvenilmez' derken haksız mıyız? Abartıyor muyuz? Pişmiş aşa su mu katıyoruz? Rusya'nın sıcak denizlere inme planı tarihi bir hedeftir. Şimdi de Suriye ve Libya üzerinden Afrika'ya açılma niyeti gizlenemeyecek kadar berraktır. Ve gizli ajandanın sayfaları birer birer aralanmıştır. Bir yandan yeni silahlarını test ederken, diğer yandan enerji kaynakları etrafında yuvalanıp yığınak yapmaktadır. Bir yandan nüfuz alanları oluştururken, diğer yandan emperyal güç olarak bölgeye yerleşmenin arayışındadır. ABD Başkanı Trump'ın bundan habersiz olması, Putin'in çıkarının ne olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı'na sorması tam bir akıl tutulması ve kara mizahtır. 16 Temmuz 2018'de Trump ile Putin'in Helsinki'de buluşup Türkiye ve bölge ülkelerinin aleyhine hangi başlıklarda anlaşıp görüş birliğine vardıkları hala sırdır, esrarını korumaktadır. ABD'nin, Rusya'nın stratejik hedeflerinden, Rusya'nın ABD'nin silindir amaçlarından habersiz olması teoride bile abesle iştigaldir" ifadelerini kullandı.
'ESAD'IN FİŞİNİ PUTİN ÇEKECEKTİR'
Bahçeli, bugün 'Suriye' diye bir devletin fiilen yok hükmünde olduğunu kaydederek, "Rejimin yıkımı esnasında ortaya çıkan toz bulutu en başta Türkiye'yi tehdit etmektedir. Esad'ın son kullanım tarihi dolduğunda ilk önce fişini Putin çekecektir. Bunu bilen cani Esad, 2015 yılının Ekim ayında 180 kilometrelik sahil bölgesinin tamamını Ruslara rehin vermiş, topraklarını ve hava sahasını Rus askerlerine hibe etmiştir. Bayır Bucak Bölgesi'nin, özellikle Türkmen Dağı'nın Ruslar tarafından bombalanması bunun bir sonucudur. Emin olunuz, eğer biz gitmezsek bir gün mutlaka onlar gelecekler, bununla yetinmeyip vatana ve millete kast edeceklerdir. Biliniz ki, kan ve bal kokusu bir ayıyı çılgına çevirecek, zincirlerinden kopuşuna neden olacaktır. Hodri meydan, ayı gelirse gelsin, göreceği sadece ve sadece Bozkurt ruhunun dirilişi ve kahramanlığıdır" dedi.
'TÜRKİYE'YE ÖZÜR VE TAZMİNAT GÜNDEME GELMELİ'
Devlet Bahçeli, İdlib'de Türk askerlerine yapılan saldırıdan dolayı Rusya'nın özür dilemesi gerektiğini söyleyerek şöyle dedi: "Rusya Dışişleri Bakanlığı, Türk askerlerinin olmaması gereken bir yerde olduklarını, Soçi sınırlarının dışında radikal gruplarla yakın temas halinde bulunduklarını açıklamıştır. Bu tek yanlı suçlamalar bayağı bir yalandır, küstah bir uydurmadır, tepeden tırnağa hezeyandır. Soçi Mutabakatıyla İdlib Çatışmasızlık Bölgesi'nin sınırları çizilmiş ve belirlenmiştir. Türkiye bu sınırlara uymuş ve sadık kalmıştır. Uymayan Rusya, İran ve rejimdir. Elbette ve sağduyulu şekilde Türkiye-Rusya arasında aklı selimin hakim olması temel dileğimizdir. İki ülke heyetleri arasında yapılan üç ayrı görüşmenin sonunda tansiyonun düşürülmesi hususunda gevşek ve geçici bir mutabakat temin edilmiştir. Rusya'nın, Türkiye'nin asla kabul etmeyeceği şekilde değişen şartlara göre sınır belirleme çabası bize göre dayatmadır, masayı dinamitlemektir. Bu kapsamda, MHP'nin yaşanan İdlib gerginliğiyle ilgili görüş ve önerileri sırasıyla şu şekildedir: Rusya zorba politikalarını gözden geçirmeli, Astana ve Soçi ilkelerine kesinlikle bağlı kalmalıdır. Türkiye'nin 30-35 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmasına destek verilmelidir. 27 Şubat katliamından dolayı Türkiye'ye özür ve tazminat konusu gündeme getirilmelidir. Esad unsurları gözlem noktalarımızın gerisine derhal ve ön şartsız çekilmelidir. M-4 ve M-5 karayollarının kontrolü müştereken sağlanmalıdır."
'UYARIYORUM, TÜRKİYE'NİN ŞAKASI FALAN YOKTUR'
Bahçeli, Rusya ve İran'ın Suriye'deki varlığının gayri meşru olduğunu söyleyerek, "Aynı zamanda uluslararası hukuka tamamıyla aykırıdır. Birleşmiş Milletler ve NATO havanda su dövmüş, söz ve beyanatları kuvveden fiile dönmemiştir. Uyarıyorum, Türkiye'nin şakası falan yoktur. İdlib meselesi bir beka müdafaasına, bir vatan muhafazasına sabitlenmiştir. Rusya ve Suriye Türkiye'nin sabrını daha fazla zorlamamalıdır. Türk milleti; hakkını, hukukunu ve milli haysiyetini sonuçları ne olursa olsun kahramanlık duruşuyla, Kızılelma şuuruyla savunacaktır. Bizim damarlarımızda dolaşan kan zaferi müjdelemektedir. Bu uğurda mükafatımız yeri gelirse şehadet, muradımız da her zeminde şirretin kalelerini teker teker devirmek ve yıkmaktır. Siyaset ve diplomasi başardı başardı, aksi halde Türk ordusu soluğu Şam'da almalı, zalim ve canavar Esad'ın kafasına çuvalı geçirmeli, kanlı ve kirli rejime son darbeyi indirmelidir" diye konuştu.
'ESADÇI OLDUNUZ'
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdürerek, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve yeminli Esad sözcüleri İdlib'deki mücadeleden yine rahatsız, yine memnuniyetsizdir. Bre vicdansızlar, bir kez olsun şehitlerimizin katillerine tepki gösterin. Bre kalpsizler, bir kez olsun milli itirazınızı seslendirin. Baasçı oldunuz, Esadçı oldunuz, şunu oldunuz bunu oldunuz, korkmayın düşmana 'düşman' derseniz sadece ve sadece adam olursunuz. Bizim duruşumuz Türk milletinin duruşudur. Sözümüz Türklüğün senedi ve sedasıdır. Her şart altında dik dururuz, hiçbir karanlık surete de eyvallah etmeyiz. Anlaşılan şehitlerimizin acısı bile CHP yönetimini ıslah ve terbiye etmemiştir.
'ŞEHİTLER TEPESİNİ BOŞ TUTAN, TÜRKİYE'Yİ BOŞA DÜŞÜRÜR'
Bahçeli, Türkiye varlık yokluk mücadelesi verirken, CHP'li sözcülerin siyasi sorumlu peşine düştüklerine dikkat çekerek, "Bu edepsizliktir, erdemsizliktir, gayri milliliktir. 'Şehitler tepesi boş kalmayacak' sözünü beceriksizliğin kılıfı olarak görecek kadar küçülen, küçüldükçe milli ve manevi değerlerimizle arasını kapanmayacak ölçüde açan müfsit CHP zihniyeti karşımızdadır. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu diyor ki, 'Millet İttifakı'nın iktidarında şehitler tepesi boş kalacaktır'. Şehidi bilmez, tepeden anlamaz, vatanı bilmez, milleti tanımaz. Vay gafil vay. Demek şehitler tepesini boş tutacaksın öyle mi? Şehitler tepesini boş tutan Türkiye'yi boşa düşürür, Türk düşmanlarına meydanı boşaltarak teslim eder. Bize göre bunun adı vatana ihanet, şühedaya hakarettir. Sayın Kılıçdaroğlu, bu sözü söylerken hiç mi gocunmadın? Hiç mi pişmanlık duymadın? Şehitler tepesi boş tutulunca hainler tepemize üşüşür, zalimler yurdumuzun tepelerine musallat olur, bunu da mı kavrayamadın? Suriye'nin Afrin Bölgesi'nde icra edilen Zeytindalı Harekatı'nda 9 askerimizin şehit düştüğü yer olan Kel Tepe'nin ismi Şehitler Tepesi olarak değiştirilmiş, şehitlerimizin manevi anılarına 9 Türk bayrağı Hassa Belediyesi tarafından dikilmişti. Sayın Kılıçdaroğlu bunu da mı inkar edeceksin, buna da mı kara çalacaksın, bu tepeyi de mi yok sayacaksın?" diye konuştu.