Arkadaş cinayeti sanığı: Onun eli tetikteydi
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde evine ziyarete gelen arkadaşı Ömer Karaca'yı (32) av tüfeğiyle öldürdüğü gerekçesiyle, müebbet hapis istemiyle yargılanan Kezban Çelik (31), "Bir anda tüfek ateş aldı. Onun eli tetikteydi. Şoka girdim" dedi. Mahkeme heyeti, Çelik'in tutukluluk halinin devamına karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Olay, 13 Aralık'ta, saat 22.30 sıralarında, Seydikemer'in Bağlıağaç Mahallesi'nde meydana geldi. Kezban Çelik, evine gelen arkadaşı Ömer Karaca'yla tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Çelik, evindeki av tüfeğiyle arkadaşına ateş etti. Silah sesini duyan mahallelinin 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarıyla adrese, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin kontrolünde sol omzuna fişek isabet eden Ömer Karaca'nın hayatını kaybettiği belirlendi. Karaca'nın cenazesi, otopsinin ardından toprağa verildi. Gözaltına alınan Kezban Çelik, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede Çelik için 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'KORKUTMAK İSTEDİM'
Çelik, Fethiye 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık Çelik'in yanı sıra Karaca'nın babası Bayram Karaca ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada ilk olarak söz verilen Çelik, "Ömer Karaca'yı uzun zamandır tanıyorum. Kendisini hep arkadaş olarak gördüm. Kendisini daha önce sarkıntılık ettiği için karakola şikayet ettim. Daha sonra düzeldiğini düşünerek yeniden konuşmaya ve mesajlaşmaya başladık. Olay günü Ömer Karaca'dan sigara istedim. Kendisi geldiğinde sarhoş gibiydi. Yanında getirdiği viskiyi çıkardı. Oturup içmeye başladı. Ben de çok az içtim. Sonrasında üstüme geldi ve ben kaçıp diğer koltuğa geçtim. Yine gelip beni öpmeye çalıştı. Babama ait olan av tüfeği gözüme ilişti. Elime aldım ve korkutmak istedim. Ancak Ömer hiç korkmadı. Göğsünü namlunun ucuna dayadı. 'Bunu eline aldıysan sıkacaksın' dedi. Bu şekilde kapıya doğru ilerledik. Ömer bir eliyle tüfeğin ucunu göğsüne bastırıyor, bir eliyle de tetiğe doğru uzanıyordu. Bana 'Haydi vur' diye bağırıyordu. Bu esnada arka odada bebeğim ağlıyordu. Bir anda tüfek ateş aldı. Benim elim o sırada tetikte değildi. Onun eli tetikteydi. Şoka girdim. Bebeğimin yanına koştum" ifadelerini kullandı.
'ODAYA GİRDİĞİMDE ÖMER'İ YERDE GÖRDÜM'
Suçlamaları reddeden Çelik, "Kapıdan tangur tangur ses geldi. Havaya ateş edildiğini, Ömer'in de çıkıp gittiğini düşündüm. Daha sonra odaya girdiğimde Ömer'i yerde gördüm. Tüfek de kapının orada dikiliydi. Nasıl o konuma geldi hatırlamıyorum. Acil çağrı merkezini arayıp ambulans istedim. O sırada şok geçiriyordum. Kesinlikle Ömer'i öldürmek istemedim. Sadece korkutmak istemiştim. Silah nasıl ateş aldı bilmiyorum. Ben normalde tüfek kurmasını bilmiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
Duruşmada söz alan müşteki avukatı Ramazan Yıldırım, olayın yaşandığı gece, evin camının kırıldığını, camın içeriden dışarıya değil, dışarıdan içeriye doğru kırıldığını belirterek, bu nedenle olay yerinde 3'üncü kişinin daha olabileceğini söyledi. Yıldırım, ayrıca Çelik'in olayı tasarlayarak, bilinçli ve kasten yaptığını savundu.
Çelik'in avukatı Hakkı Kavas ise tüfeğin dik olarak değil çapraz olarak tutulduğunu, Ömer Karaca'nın tetiğe uzanabileceğini belirtti.
'OĞLUM ÇOK VİCDANLI İNSANDI'
Savunmaların ardından ara karar açıklandı. Çelik'in tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, dosyadaki eksiklerin giderilmesine hükmedip duruşmayı erteledi. Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamada bulunan Ömer Karaca'nın annesi Nursel Karaca, "Oğlum çok vicdanlı insandı. Bir yıl bunların her istediğini yaptı. O gün bilerek oğlumu çağırıp, öldürdüler. Sonuna kadar şikayetçiyiz" dedi.