Arı ölümlerini azaltmak için zirai ilaçlamada toksik etki tablosu hazırlandı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nden Prof. Dr. Serdar Satar, tarımda çiçeklenme döneminde kullanabilecek zirai ilaçların etken maddelerinin arı ölümlerine karşı toksik etkilerinin yer aldığı tablo hazırladı. Tablonun basıldığı afişler, zirai ilaç satan bayilere dağıtıldı. Prof. Dr. Satar, artık ziraat mühendislerinin ve çiftçilerin ilaçlama yaparken arıları da düşünerek faaliyet göstermesi gerektiğini söyledi.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Prof. Dr. Serdar Satar, tarımda çiçeklenme döneminde kullanabilecek zirai ilaçların etken maddelerinin arı ölümlerine karşı toksik etkilerinin yer aldığı tablo hazırladı. 47 etken maddenin yer aldığı tabloda ziraat mühendislerinin dikkat etmesi ve arıcıların yapması gereken özel durumlara da yer verildi. Tablo, afişlere basılarak, kentteki zirai ilaç bayilerine dağıtıldı. Türkiye'de bilinçsiz tarımsal ilaçlamanın arı yaşamına çok büyük tehlike yarattığını anlatan Prof. Dr. Satar, artık ziraat mühendislerinin ve çiftçilerin ilaçlama yaparken arıları da düşünerek faaliyet göstermesi gerektiğini söyledi.
‘ARICILARA ÖZEL BÖLGE İLAN EDİLMELİ’
Pestisitlerin, kovandaki arı sayısını domino taşı etkisiyle yok ettiğini dile getiren Satar, Türkiye’de en az tarımsal ilaç kullanıldığının belirleneceği bölgelerin arıcılara özel ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Dünyada Hindistan ve Çin’in ardından en çok kovan bulunan 3’üncü ülkenin 8 milyon kovan ile Türkiye olduğunu anlatan Satar, “7 coğrafi bölge bulunan ülkemizde 4 mevsim çiçek var. Arılarımızın tozlayıcı görevi var. Arılar olmasa pek çok ürünümüz, meyvemiz olmaz. Zirai ilaçlamada çiftçiler ile arıcılar arasında koordinasyon sağlanmalı. Çiftçiler ilaç atacağı zaman bir sistem aracılığıyla ilçe müdürlüğüne bildirmeli. Arıcılar da o sisteme bağlı kalmalı. Böylece arıcılar da ona göre kovanlarını konumlandırabilsin veya farklı önlemlerini alsın” dedi.
‘İLAÇLAMA ALACAKARANLIKTA YAPILMALI’
Ziraat mühendislerinin ilaç seçiminde mutlaka toksik değerlendirmesi yapıp türe özgü ilaçlamayı savunan Satar, “Artık ilaçlama yapanların aklına sadece tarımsal üretimin dışında arılar da gelmeli. Bir numaralı kural, ilaçlamalar akşam saatlerinde, alacakaranlıkta yapılmalı. Çünkü alacakaranlıkta arılar kovanlarına dönmüş oluyor, çiçekler arısız oluyor. 2'nci kural ise arıcılar mümkünse kovanlarını bahçelere çok yakın yerlere koymayacaklar. Kovanlarını rüzgarın ilaçları taşıyacağı yere değil, farklı yöne bakacağı şekilde konumlandırmalılar. Ayrıca arıların sıcak havalarda suya ihtiyacı var. Arılar bu ihtiyaçlarını giderebilmek için tarla, bahçe kenarlarından, dere kenarlarından kovanlara su taşırlar. Bunların çok kolay şekilde pestisitlerle kirlendiğini biliyoruz. Bu yüzden arıcılar kovanların çevresine temiz suluklar koymalı. Pestisitler kovan içerisindeki işçi sayısını ve sonrasında tüm kovanı aniden yok edebilir” diye konuştu.