72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında ilk duruşma
Adıyaman'da 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel'e ilişkin 5'i tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, başladı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'da bulunan İsias Otel'de KKTC'den voleybol turnuvası için gelen aralarında sporcu, öğretmen, antrenör ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği üyelerinin de bulunduğu 72 kişi, hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 5 kişi tutuklandı, 11 kişi hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve
yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, yapının 1991 yılında apartman olarak inşa edildiği, daha sonra ruhsatsız ve kaçak kat eklendiği, binanın inşaatında dere kumu kullanıldığına ilişkin bilgiler yer aldı.
Davanın ilk duruşması, bugün 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Depremde hayatını kaybeden sporcuların aileleri, ellerinde pankartlar ile slogan atarak otel sahiplerinin cezalandırılmasını istedi. Sanıkların SEGBİS aracılığı ile katıldığı duruşmayı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel ve beraberindekiler de takip etti.
'BURADAN ÇIKACAK NETİCE, EMSAL OLACAK'
Duruşma öncesi gazetecilere açıklama yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, depremde otelde konaklayan ve 'şampiyon melekler' olarak adlandırdıkları sporcularını kaybettiklerini belirterek, "Bugün bakan arkadaşlarımızla, milletvekillerimizle ve şampiyon meleklerimizin aileleriyle davayı izlemek için geldik. Çünkü İsias davası, bizim için çok önemlidir. İsias, bu davalardan bir tanesidir.
Dolayısıyla İsias davasında görüşülecek ve çıkacak netice, Türkiye'deki diğer davalar açısından emsal oluşturacak ve çok önemlidir. Bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin yüce Türk adaletine güveniyoruz. Kanunlar çerçevesinde suçluların alacakları cezalar, öbür davalara da emsal olacağı için bu önemli günde burada bulunuyoruz" dedi.
OTEL SAHİBİ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
3’üncü Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin zemin katındaki çok amaçlı konferans salonda görülen duruşmaya, 5’i tutuklu 11 sanık Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle katıldı. Kimlik tespitinin ardından ilk savunmayı tutuklu sanıklardan otel sahibi Ahmet Bozkurt yaptı. 72 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından; 'Bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıla kadar hapis cezası istenen Ahmet Bozkurt, savunmasına depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başladı. Otele fazla kat çıkıldığı iddialarının doğru olmadığını söyleyen Bozkurt, “Bu iddiaları kabul etmiyorum. 2017 yılında imar barışı çıkmadan önce şu an fazla kat olarak iddia edilen teras olan yeri pergole ile kapattım. Kesinlikle betonarme yoktur. O bölümde tuğla ve beton kullanmadım. 2017 yılında imar yasası çıktığında başvuruyu yaptık. Burada kesinlikle ve kesinlikle kat fazlası yok. Otel açabilmek, anonim şirketi kurabilmem için 5 tane ortak olması gerekiyor. Ben de evlatlarımı, eşimi ve işle hiç ilgisi olmayan kişileri kendime ortak ettim. Ama yönetim kurulu başkanı benim, yetki bende, tek başıma yetkiliyim" dedi.
'MİRAS BIRAKMAK İÇİN OTELİ ÖZENEREK YAPTIM'
Bina yapılırken bazı yükümlülüklerin yerine getirilmediği yönündeki iddiaları da yanıtlayan Bozkurt, “Bana atılan ve kabul etmediğim suçlamalardan dolayı bir suç varsa benimdir. Benim çocuklarıma iftira atılmıştır. Çocuklarımın bu işle hiç alakaları yoktur. Çocuklarım da benimle birlikte tutuklular. Ondan dolayı evlatlarımın yetkilerinin olmadığını anlatmak istedim. Bana atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum. Benim otelim 1992 yılında projem bittikten sonra 1993 yılında başladı ve 1994 yılında bitti. Otelimde projenin dışında usulsüz hiçbir şey yoktur. Asrın felaketleri diye adlandırdığımız depremin şiddetinin yüksek oluşudur. Benim binam 32 yıllık binadır. Ben evlatlarıma, torunlarıma miras bırakmak için bu oteli özenerek yaptım. Depremden önce Aksaray’da yaşayan evladım ve torunlarım Adıyaman’a gelmişlerdi. Eğer pazar günü kar yağmamış olsaydı, benim bütün ailem ve evlatlarım, torunlarım da otelde kalacaktık" diye konuştu.
'ZEMİN ETÜDÜ YAPTIRMA YETKİM YOK'
Bozkurt, kanser hastası olduğunu ve ceza alması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etti.
Müşteki avukatlarının zemin etüdü bulunmaya bir yerde, ruhsatı nasıl aldığı yönündeki soruya ise Ahmet Bozkurt, "Zemin etüdü yasaların emrettiği bir konudur. Bunu belediye istiyor. Belediyenin yaptırması lazımmış. Benim zemin etüdü yaptırma yetkim yok. Belediye orayı imara açtığı zaman zemin etüdünü yaptırıp, nasıl bir bölge olduğunu hesaplatıp ona göre imara açılması gerekiyordu. Statik hesabı, deprem yönetmenliğine göre yapılır. 1975 imar yasasına göre yapılıyor" cevabını verdi.
Bozkurt’un savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Duruşmanın ilerleyen bölümlerinde davanın diğer sanıkları Seda Zeren, Şule Özbek, Ulviye Bozkurt, Hasan Aslan, Mehmet Göncüoğlu, Mehmet Fatih Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Bilge Açık savunmalarını yapacak.