Köyündeki müze görevlisi, tanıdığı Aşık Veysel'in bilinmeyenlerini anlattı
Ünlü Halk Ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nun 21 Mart 1973'te 'sadık yarim' dediği kara toprağa kavuşmasının 52'nci yılında, köylüsü ve müzeye dönüştürülen evinin görevlisi Mustafa Güleryüz, ozan hakkında bilinmeyenleri anlattı. Güleryüz, "Genelde sessizdi, konuşursan cevap verirdi. Ben ona 'emmi' diye hitap ederdim. Hakka ermiş bir adamdı" dedi.Asıl adı Veysel Şatıroğlu olan halk ozanı, 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunu ve gençlik yıllarını Sivrialan köyünde geçiren ünlü ozanın 2 kız kardeşi, çiçek hastalığına yakalanarak, hayatlarını kaybetti. Aynı hastalığa yakalanan ve 7 yaşında 2 gözünü de kaybeden Aşık Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp, şiir söylemeye başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin'den ders aldı. İlk evliliğini 1919'da Esma Hanım ile yapan, annesini ve babasını 1920'de kaybeden Veysel Şatıroğlu, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928'de ikinci evliliğini ise Gülizar Hanım ile yaptı. Aşık Veysel'in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi.