Finans Liderleri Zirvesi CFO Summit sona erdi
DataExpert ve Fortune Türkiye iş birliğiyle Turkcell ve Albaraka Türk ana sponsorluğunda düzenlenen Türkiye’nin Finans Liderleri Zirvesi CFO Summit 2020, 17 Kasım’da Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleşti. Bu yıl koronavirüs önlemleriyle farklılaşan CFO Summit, Türkiye iş dünyasının liderlerini ağırladı.
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CFO’larının bir araya geldiği CFO Summit 2020, DataExpert ve Fortune Türkiye iş birliğiyle Turkcell ve Albaraka Türk sponsorluğunda 17 Kasım’da Hilton İstanbul Bomonti’de düzenlendi. ‘Reconnect’ ana temasıyla gerçekleşen zirvenin odağındaki soru, salgının iş dünyasını nasıl değiştirdiği oldu. Salgınla zorlu geçen 2020 yılının değerlendirmesi yapıldı ve sektörel öngörüler paylaşıldı.
“YENİ NORMALE VE DÖNÜŞÜME LİDERLİK ETMEK”
CFO Summit 2020 Program açılışını Fortune Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Şule Laleli yaptı. “Finans dünyasının ve kuruluşlarının güçlü, istikrarlı CFO’lara her zamankinden daha fazla ihtiyaçları var. İşletmeleri istikrara kavuşturmak ve iyileştirmek için CFO’lar artık “Eğriyi düzleştirmek” konusunda yönetim kurullarına ve ekiplerine liderlik ediyor” dedi.
“BU DÖNEMDE FİKİR ALIŞVERİŞİ, BEYİN FIRTINALARI ÇOK ÖNEM TAŞIYOR”
Zirvenin açılış konuşmasını Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner yaptı. Konuşmasında birlikte çalışmanın önemine dikkat çeken Tuerkner “Bu dönemde fikir alışverişi, beyin fırtınaları çok önem taşıyor. Efektif bir platform olan CFO Summit bunları sağlayan bir alan oluyor” dedi. Krizin ortadan kalkması için bir arada çalışmanın önemine vurgu yapan Tuerkner, “Bu sayede ancak duruma özel çözümler bulabiliriz. Bütün paydaşların bir araya gelerek bunlar üzerinde çalışmaları ve çözümler bulmaları gerekiyor. Bu doğrultuda daha fazla fırsatlar ortaya çıkarabilmek için bizimle iletişime geçin. Önümüzdeki dönemde daha küçük iş programları oluşturulması için çalışmalara başladık. Özellikle KOBİ’lere sunacağımız danışmanlık hizmetiyle onlara çok önemli katkılar sunmaya hazırız” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DEN ÇIKACAK BİR SONRAKİ UNİCORN PAYCELL OLACAK”
Telekom sektörünün stratejik önemine vurgu yapan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan ise salgın döneminde toplam internet trafiğinde yüzde 50’lik, sabit şebekede ise yüzde 110'luk artış olduğunu söyledi.
Altyapı yatırımlarının devam ettiğini belirten Erkan, “Dünyanın en iyi internet altyapılarından birine sahip olmamız sayesinde bu süreçte herkes için kritik hale gelen iletişim ihtiyacını karşılayabilmekten dolayı mutluyuz” dedi. Tüm dünyada ödeme sistemlerinin ve finansal araçların dijitalleşmesiyle tüketici alışkanlıklarının da değiştiğini ve Turkcell olarak tech-fin yatırımlarına ağırlık verdiklerini ifade eden Erkan, “Pandemi sürecinin başlangıcı diyebileceğimiz mart ayında ülkemizde gerçekleşen temassız ödeme adedi geçen yıla kıyasla 3 kat artış gösterdi” dedi.
Erkan sözlerine şu şekilde devam etti:
“Paycell'in tüm ürünlerinin aktif müşteri sayısı 2020 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla 4,6 milyon olarak gerçekleşti. Bu dönemde toplam işlem hacmi 2,2 milyar lira olarak gerçekleşen Paycell'in grup dışı gelir büyümesi yıllık bazda yüzde 85’lik artış gösterdi. 2020’nin üçüncü çeyreğinde 11 bin üye iş yerinde kullanılan Paycell ile maliyet ve verimlilik avantajları sağlayan mevzuatlara uygun ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuruda bulunan ilk Android POS cihazı Paycell Android POS’u da müşterilerimizin kullanımına sunduk. Paycell’in büyümesinde yakaladığımız ivme, bir dünya markası olması yönündeki hedefimize olan inancımızı daha da artırdı. Paycell’in Türkiye’den çıkacak bir sonraki unicorn marka olacağına inanıyoruz.”
“GELECEĞİN BANKACILIĞINI İNŞA EDİYORUZ”
‘Bankacılıkta yeni normal’ üzerine konuşan Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, “Dijitalleşme yalnızca bankacılık sektöründe değil, tüm sektörlerde büyük bir değişim ve dönüşüm yaratıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi de dijitalleşme konusunda itici bir güç görevi görüyor. Bu etkiler; müşterilerin ihtiyaç ve davranışlarında köklü değişimler meydana getirirken, bankaların da iş yapış biçimlerinde değişikliğe gitmelerini bir zorunluluk haline getirdi. Değişen müşteri davranışlarının bankacılık sektörüne olan etkisine bir örnek vermek gerekirse; COVID-19 etkisiyle nakit kullanımı azalarak, bankaların dijital ödeme sistemlerinde artış yaşandı. Bu anlamda; Albaraka Türk olarak, sahip olduğumuz ekosistem ile yeni nesil bankacılık hedefiyle pek çok yeni hizmet ve uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bankacılık sektöründe, fintechler ve üçüncü partilerle iş birlikleri geleceğin rotası çizecek. Biz de Albaraka Türk olarak bu farkındalıkla, insha Ventures çatısı altında fintechler ile iş birliği yapıyor ve ilklerin bankası olmaya devam ediyoruz’’ diye konuştu.
‘Küresel Resesyon ve Sürdürülebilir Büyüme İkilemi Kıskacında Türk Ekonomisi ve Şirketlerimiz’ başlığı altında, STFA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Nas’ın moderasyonunda düzenlenen panelde; Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, IC Holding CEO’su Murad Bayar, Yıldırım Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodru Okyay konuşmalarını yaptı.
Dünyada ortaya çıkan yeni gelişmeler kapsamında Türkiye ekonomisinin, reel sektörün hem mevcut sorunları çözmede hem de pandemiyle birlikte küresel ekonomi ve iş yapış modelinin yeniden düzenlendiği bir süreçte nasıl bir çizgi benimsemesi gerektiğine dair fikirler beyan edildi, ayrıca önümüzdeki yıl için kritik önemdeki enflasyon, faiz, kur öngörüleri ortaya konuldu.
Olağanüstü dönemlerden geçtiğimizi belirterek sözlerine başlayan Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Tüm ekonomilerde, sektörlerde iş yapma pratiğimiz değişti. Artık finansal önlemler kadar finansal olmayan yani dijitalleşme, sosyal politikalar, sürdürülebilirlik politikaları hayati bir öneme sahip. Artık bu değişimlere adapte olabilenler ayakta kalabilecek” dedi.
Ekonominin nasıl düzeleceğinin tüm dünyanın ortak bir sorunu olduğunu belirten Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ise “Ne olursa olsun ekonominin çarkları yeniden dönmeye başladı. Ancak küresel ekonominin kuralları değişti. Dinamik ihracatçılarımız oyunun bu yeni kurallarına uyum sağlama yeteneğine sahipler. Bu noktada Türkiye’nin çok büyük avantajları olduğunu düşünüyorum. Tedarik üssü, üretim üssü olma konusunda avantajlarımızı artık fırsata çevirmenin zamanı geldi” dedi.
Yüksel Yıldırım ise, reel sektörde yapılması gerekenlere dikkat çekti. “Biz reel sektörü pek tartışmıyoruz” diyen Yıldırım, Türk şirketlerine iki tavsiyede bulundu: Kalite ve markalaşma. Markalaşmada geride kaldığımızı belirten Yıldırım, ayrıca KOBİ’lerin de yavaş yavaş inovasyon ve dijitalleşmeye dahil olmaları gerektiğini kaydetti. Rekabetçi üretimde büyük finansmana ulaşmanın önemine değinen Yüksel Yıldırım, bu bağlamda Türkiye’de yurtdışındakilere benzer şekilde ticari bankacılığa ağırlık verilmesinin yararlı olacağı görüşünde. Reel sektörün güçlenmesi için stratejik ortaklıkların önemine de değinen Yüksek Yıldırım, rakip şirketlerin gerektiğinde ortak hareket edebileceğini ifade etti. Türkiye’de bu anlayışın geliştirilmesi gerektiğini, bu konuda Koç grubun en başarılı örnek olduğuna dikkat çekti.
IC Holding CEO’su Murad Bayar, kamu-özel sektör iş birliğiyle gerçekleştirilen projelerin eksi ve artı yönlerine değindi. Bu modelin aslında başarılı olduğunu ama sonradan sorunlar çıktığını, kamunun yükünün arttığını ve fazla risk aldığını ifade eden Bayar, bu tür projelerde öngörülebilirliğin önemine vurgu yaptı. Yine de kamu-özel sektör iş birliği modelinin başarılı olduğunu kaydeden Murad Bayar, bu projelerin hem yatırım hem de işletmeciliğini bir arada değerlendirilip, yürütüldüğü bütüncül bir yaklaşımla önemli bir deneyim sunduğunu kaydetti.
ÇOK ULUSLU BİR YAPIYA SAHİP OLMAK, PORTFÖY ETKİSİ İLE RİSK YÖNETİMİNDE AVANTAJ SAĞLIYOR
Öğleden sonraki oturumlar Shell Finanstan Sorumlu Global Başkan Yardımcısı Philip Sanderson’un konuşmasıyla başladı. Sanderson, ‘Stratejik Risk Yönetimine Global Bakış ve Krize Hazır Olmak” başlıklı konuşmasında; uzun vadede tüm risklerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Sanderson, Türkiye, Pakistan ve Çin gibi geniş ölçekte uygulamalar yapılan ülkelerdeki döviz kuru ve faiz oranındaki değişimler gibi kısa vadeli risklerin de yönetiminin önemine değindi. Çok uluslu bir yapıya sahip olmanın yarattığı portföy etkisinin Shell için risk yönetiminde büyük bir yardımcı etken olduğunu vurguladı. 8 yıldır Shell’de görevine devam etmekte olan Sanderson, En Etkin 50 CFO listesinde yer alan Nihal Kanay’ı da başarılarından dolayı tebrik etti.
XIANGYANG GAO KONUŞMASINDAN ARA BAŞLIK
ICBC Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Xiangyang Gao bankacılık sektörünün geleceğine ışık tutan konuşmasında “Esneklik ve uyum sağlama ihtiyacı hiçbir zaman bu kadar acil olmamıştı. Dijitalleşme ve Dördüncü Sanayi Devrimi gibi hepimizin bildiği kavramlar bir süredir tümüyle gündemimizde yer alıyor. Şimdi değişimi ve dönüşümü hızlandırmanın tam zamanı. Finans sektörünün de bu dönüşümde ön sıralarda yer aldığını söyleyebiliriz.” dedi.
Kovid-19 sonrası Strateji ve risk yönetimi
Günün ikinci paneli EY Ülke Başkanı Metin Canoğulları’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Borusan Otomotiv CEO’su Hakan Tiftik, İGA CEO’su Hüseyin Kadri Samsunlu, Alarko Holding Genel Müdürü Ümit Nuri Yıldız, Esin Avukatlık Partneri Yalın Akmenek konuşmalarını yaptı. Kovid-19 sonrası Strateji ve risk yönetimi başlığında gerçekleşen panelde 2020 yılının nasıl yönetildiği ve özellikle Pandemi döneminde hangi tedbirlerin alındığı öne çıktı.
Borusan Otomotiv CEO'su Hakan Tiftik, 13 Mart'tan itibaren evden çalışmaya başlayan ilk şirketlerden biri olduklarını söyledi ve önceliklerinin çalışanların sağlığını olduğunu belirtti. Bu konuda her türlü tedbiri aldıklarını aktardı. Tiftik; Borusan Otomotiv Grubu'nun dijital dönüşüme öncülük etme vizyonu doğrultusunda organizasyon yapısını geliştirmeye odaklı stratejiler yürüttüklerine değindi. Dijitalleşmenin iş hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirdiğini ve müşteri beklentilerinin bu çerçevede tüm sistemleri dönüşmek zorunda bıraktığını söyledi ve "Borusan Otomotiv bu alanda da öncülüğü üstlenerek, sektörel sorumluluğunu yerine getirdi" dedi.
İGA CEO'su Hüseyin Kadri Samsunlu ise Pandemi döneminde özellikle Agile Dönüşüm ile iş süreçlerini adapte ettiklerini söyledi. Samsunlu, "Teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolcu deneyiminin yanı sıra Covid-19 salgını süresince aldığı sağlık önlemleriyle İstanbul Havalimanı, (Airport Health Accrediation) programı kapsamında verilen sertifikayı alan dünyadaki ilk havalimanı" dedi.
Alarko Holding Genel Müdürü Ümit Nuri Yıldız ise Alarko Holding'in 2020 yılı içinde sürdürülebilir enerji üretim tesislerinin portföyünü çeşitlendirmek ve geliştirmek üzerine stratejilerle ilerlediğini ifade etti.
Esin Avukatlık Ortaklarından Yalın Akmenek ise Kovid-19 salgınının şirketlerin finansal sonuçlarına muhtemel etkilerinin değerlendirildiği çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Ayrıca Kovid-19 salgınının şirket faaliyetlerine mevcut ve muhtemel etkisinin iyi analiz edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Akmenek Pandemi döneminin şirketlerin 'adaptasyon' konusunda çok önemli adımlar attıkları bir dönem olduğunu söyledi.
DAYANIKLILIĞI ARTIRMAK
Günün son oturumu “Dayanıklılığı Artırmak” başlığı altında gerçekleşti. Ali Fuat Erbil’in moderasyonunda, OPET CFO’su Didem Kaman, EY Türkiye Danışmanlık Lideri Gökhan Gümüşlü, C2FO Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu, Assan Alüminyum CFO’su Zeynep Sarsan konuşmalarını yaptı. Erbil, panelistlere 2020 yılında hangi çalışmaları ve stratejileri hayata geçirdiklerini ve ayrıca gelecek dönem için hangi stratejik kararlarla ilerlediklerini sordu.
İlk sözü Opet CFO'su Didem Kaman aldı ve konuyla ilgili olarak hızlı büyümesini sürdüren OPET Petrolcülük'ün, perakende satışlar, ticari ve endüstriyel yakıtlar, madeni yağlar, depolama ve uluslararası ticaret konularında faaliyet gösterdiğini söyledi ve Opet’in kur ve fiyat hareketlerine karşı geliştirilen etkin risk politikaları çerçevesinde güçlü finansal sonuçlar alması için çalıştıklarını söyledi.
EY Türkiye Danışmanlık Lideri Gökhan Gümüşlü ise "Koronavirüs küresel ekonominin şimdiye kadar deneyimlediği hiçbir krize benzemiyor" dedi ve toparlanmanın finansmanında, organizasyonunda ve bu sürecin yönetiminde yeni fikirlere, yenilikçi yöntemlere her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğuna değindi. Gümüşlü, "Kısa vadede Covid-19 bizi uzaktan erişime dayalı iş ve yaşam modellerine zorladı. Bu süreçte bazı sektörler ve iş modellerinin başarma potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gördük. İş dünyası, salgını kontrol altına almaya çalıştığımız kısa vadede adapte olmak, salgının ekonomik etkilerinin ağırlaşacağı orta ve uzun vadede dönüşmek zorunda" dedi.
C2FO Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu da konuyla ilgili olarak salgınla beraber önem kazanan dijitalleşme süreçlerinin altını çizdi. Bu sürecin erken adımları olarak, Türkiye’de birçok firmanın satışlarını e-ticarete taşıma yolunda önemli adımlar attığına değindi ve dijitalleşme bakımından C2FO örneğinde büyük ölçekli şirketlere, tek bir platform üzerinden dünyadaki bütün tedarikçileriyle, fatura büyüklüğü ve para birimi farketmeksizin, finansal bir işbirliği geliştirme imkanı sunduklarını anlattı.
Assan Alüminyum CFO'su Zeynep Sarsan global yassı alüminyum sektörünün öncü üreticilerinden Assan Alüminyum'un Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın da 3’üncü büyük alüminyum şirketi olduğunu söyledi. Pandemide doğru planlama, pozitif düşünme, yüksek motivasyon alanlarına odaklandıklarını söyledi. Sarsan, yeni dönemde stratejik ihracat pazarlarına daha fazla odaklanacaklarını söyledi ve üretime ve yatırıma ise hız kesmeden devam edeceklerini dile getirdi.