“E-ticaretin ekseni Türkiye’yi işaret ediyor"

Türkiye’deki e-ticaretin gelişimini değerlendiren Nart, Türkiye’de teknoloji kullanımı ile e-ticaretin doğru orantılı olduğuna işaret etti. Nart, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması 2022 raporunda yer alan bazı verileri paylaştı. Rapora göre, Türkiye’de internete erişim imkanı olan hane oranının yüzde 94,1 olduğunu kaydeden Nart, internet kullanan bireylerin oranının ise yüzde 85 olduğunu dile getirdi. Nart, “TÜİK’in raporuna göre, Türkiye’de internet üzerinden mal veya hizmet satın alma ya da sipariş verme oranı yüzde 46,2 oldu. Türkiye’de online tüketiciler internetten en fazla yüzde 71,3 oranla giyim, ayakkabı ve aksesuar satın alıyor. İnternet üzerinden hizmet satın alma ve eğitim alma oranları da her geçen yıl artıyor. Ayrıca, Türkiye’de bireyler, yüzde 60 ila yüzde 85 arasında değişen oranlarda sosyal medya ve iletişim platformlarını kullanıyor” dedi.

“E-TİCARET HACMİ BİRKAÇ YIL İÇİNDE 1 TRİLYON LİRAYI AŞACAKTIR”

Türkiye’de özellikle genç ve orta yaşlı yetişkin nüfus arasında teknoloji kullanımının her geçen yıl arttığını vurgulayan Nart,  “Türkiye’de teknolojik gelişmelere aşina olan hatırı sayılır bir nüfus var. Bu durum e-ticareti olumlu etkiliyor. E-ticaret platformlarında ziyaretçi sayıları, ortalama sepet ve dönüşüm oranları her geçen yıl büyüyor. Bununla bağlantılı olarak e-ticaretin toplam perakende satışlar içerisindeki payı da artıyor. Bu durum, e-ticaret ekosisteminde faaliyet gösteren firmalar için büyük bir potansiyel anlamına geliyor. Türkiye’de 2022 yılına ait e-ticaret hacmi 650 ila 700 milyar lira olarak öngörülüyor. Türkiye’de e-ticaret hacminde yıllara göre artış oranlarına baktığımızda birkaç yıl içinde 1 trilyon lirayı aşacaktır” diye konuştu.

“YABANCI YATIRIMCILAR TÜRKİYE’DEKİ E-TİCARET POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRMENİN YOLLARINI ARIYOR”

Nart, “Pazaryeri oyuncuları başta olmak üzere e-ticaret markaları pazar paylarını büyütüyor. Bu durum ekosistemdeki diğer oyuncuları teşvik ediyor. Özellikle de yabancı yatırımcılar Türkiye’deki e-ticaret potansiyelini değerlendirmenin yollarını arıyor. Avrupa, Asya, Afrika ve MENA bölgelerinin tam ortasında stratejik bir konumu bulunan Türkiye, e-ticaretin merkezi olabilir. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere stratejik konumu ve lojistik avantajları sebebiyle Türkiye, Çin’e büyük bir alternatif oldu. Türkiye’de üretim kalitesinin dünyada bir prestijli bir yeri var. Teknolojiye hemen uyum sağlayabilen genç işgücü ve döviz kurunun yabancı yatırımcılar için rekabetçi hale gelmesi sebebiyle birçok ülke, Türkiye’yi üretim ve e-ticaret üssü olarak görüyor. Ayrıca, Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarının e-ticaret ve e-ihracata yaklaşımları oldukça pozitif. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda e-ticaret ekosisteminin ekseni Türkiye’ye işaret ediyor, diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“E-TİCARET POTANSİYELİ KÜRESEL E-TİCARET EKOSİSTEMİNİN İŞTAHINI KABARTIYOR”

E-ticaretin e-ihracatı da kapsadığını belirten Nart, “E-ihracat ile nispeten küçük desili ürünleri yurt dışına online kanallar üzerinden satabiliyorsunuz. E-ihracatta global pazaryerleri aracılığıyla hemen her ülkeye satış imkanı var. Devletin bu alanda ciddi teşvikleri var. Bu sebeple e-ihracata yönelen şirket sayısı da artırıyor. Özellikle moda, aksesuar, mücevher, ayakkabı, halı ve yöresel gıdalar gibi ürünlerde Türkiye’nin ciddi bir potansiyeli var. Bu potansiyel, küresel e-ticaret ekosisteminin iştahını kabartıyor. Bu sebeple e-ticaretin ekseni Türkiye’ye yöneliyor. Sınır ötesi e-ticaret firmaları, yurt içi e-ticaret stratejilerinde olduğu gibi artan talebe uygun ürünlere yoğunlaşmalı. Örneğin; yurt dışından organik ve geri dönüştürülebilir tekstil ürünlerine çok rağbet var. Bunun gibi trendlere uygun ve niş ürünlerle global pazarlarda başarı yakalanabilir. Bu süreçte dijital dönüşümünü tamamlayan, teknolojik gelişmeleri yakalayan, iyi bir e-ticaret altyapısı olan ve alternatif lojistik çözümlerle müşterilerinin memnuniyetine odaklanan e-ticaret markaları başarıya ulaşabiliyor” dedi.